Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/874 E. 2019/546 K. 14.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/874 Esas
KARAR NO: 2019/546

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/09/2018
KARAR TARİHİ: 14/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilleri ile davalı taraf arasında 07/08/2011 tarihinde usulüne uygun ve Geçerli bir temlik ve ibra sözleşmesi imzalanmış olup bu sözleşme gereği borçlu taraf 28 Ocak 2013 tarihinden 28 Ağustos 2018 tarihine kadar her ay (68 ay) 400 EURO ve 28 Eylül 2018 tarihinde de (69. ay) 516,63 EURO ödeyeceğini beyan ettiği ancak davalı şirket üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyerek taraflar arasında imzalanan sözleşmeye aykırı davrandığı, davalı taraf temlik sözleşmesinde belirlenen borcun 25 ila 40. taksitler arasındaki 16 taksidini ödememiş olması nedeniyle (25. ve 40. taksit de dahil) İstanbul … İcra Müdürlüğü… E. Sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, davalı taraf icra takibine haksız ve mesnetsiz şekilde itiraz ettiği, davalı tarafın kötü niyetli olarak takibi uzatmak adına ödeme emrine, borca ve ferilerine itiraz etmiş olması sebebiyle davalı borçlunun itirazının iptalini sağlamak ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi için mahkemenize başvurmak zorunluluğu doğduğu, davalı tarafın İstanbul … İcra Müdürlüğü… E. Sayılı dosyasında yaptığı itirazın iptaline, davalı borçlunun asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Dava konusu icra takip dayanağı sözleşmeye tümülye değerlendirildiğinde her ne kadar sözleşme başlığında “alacağın temliki” dense de alacaklının değişmemesi, tam aksine borçlunun değişmesi nedeniyle alacağın temliki değil borcun naklinin söz konusu olduğu, sözleşmenin alacağın temliki değil borcun nakli niteliğinde olduğunun açık ve sabit olduğu, dayanak sözleşmenin niteliği gereği borcun devralan yeni borçlu , eski borçlunun alacaklıya karşı haiz olduğu itiraz ve defileri alacaklıya karşı ileri sürebileceği, haksız ve mesnetsiz yasal dayanaktan yoksun ve zamansız ikame olunan davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava; İİK’nun 67. Maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davaya dayanak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı …, … tarafından, borçlu…şti. aleyhine; 21.042,56-TL asıl alacağın tahsili için 20/01/2016 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçlunun beyanına göre ödeme emrinin 29/02/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içeresinde 02/03/2016 tarihinde borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Dava, taraflar arasında düzenlenen alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 6102 Sayılı TTK’nun 3.maddesinde bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari işlerden olduğunun belirtildiği, aynı kanunun 4.maddesinde ise ticari dava ve işlerin sayıldığı, eldeki davada ise davacı tarafından temlik sözleşmesi uyarınca davalının üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğinden bahisle itirazın iptali isteminde bulunulmuş olup davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki … A.Ş’nin bu davada taraf olmadığı gibi uyuşmazlık konusu alacak da doğrudan doğruya davalının ticari işletmesi ile ilgili değildir. Kaldı ki davacı da tacir değildir. Uyuşmazlığın çözümünde 6098 sayılı TBK’nun 183. vd. maddeleri hükümlerinin uygulanacağından, dava konusu uyuşmazlık ticari dava niteliği taşımamaktadır. (Bakınız Yargıtay 11.HD’sin 2015/14950 Esas, 2016/3539 Karar; 2017/1069 Esas, 2018/5194 Karar ve Yargıtay 13.HD’sinin 2015/15096 Esas, 2017/2181; 2017/8010 Esas, 2017/9945 Karar; 2015/39733 Esas, 2018/4765 Karar sayılı ilamları) Bu itibarla davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
1-)İş bu davayı görmeye Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, dava dilekçesinin HMK 114/(1)-c 115/(2) Maddeler uyarınca GÖREVSİZLİK nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20 madde uyarınca dosyanın talep halinde ve karar kesinleştiğinde yetkili ve görevli İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE ,
3-H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren taraflardan herhangi birinin iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.