Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/864 E. 2020/308 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/864 Esas
KARAR NO:2020/308

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/09/2018
KARAR TARİHİ:15/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Vekiledeni şirketin özel hukuk sözleşmeleri ile güvenlik hizmet alım sözleşmeleri yaptığını ve bu sözleşmeler çerçevesinde sözleşme dönemini kapsayan belirli süreli iş akdi ile personel idame ettiğini, bu bağlamda vekiledeni şirket ile davalı …. A.Ş. arasında özel hükümler çerçevesinde çeşitli tarihlerde hizmet alım sözleşmeleri yapıldığını, bu sözleşme ile vekiledeni şirket tarafından, davalı … A.Ş. ‘ye ait alanların ve personelin korunması ve güvenlik hizmetlerinin sağlanması amacıyla personel idame edildiğini, güvenlik hizmet alım sözleşmesi kapsamında dava dışı işçi …’nın da belirli süreli iş sözleşmesine istinaden davalı iş yerinde 09.10.2012- 08.06.2015 tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, iş akdi sona erdirilen dava dışı işçi …’ya vekiledeni şirket tarafından 07.07.2015 tarihinde 3.728,46-TL kıdem tazminatı ve 1.663,86-TL ihbar tazminatı ödemesi yapıldığını, daha sonra bir takım işçilik alacaklarının tahsili talebiyle vekiledeni şirket ile davalı birlikte hasım gösterilerek dava dışı işçi … tarafından …. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, söz konusu davanın, 24.07.2017 tarihinde, … Karar sayısı ile kısmen kabul edildiğini, hükmedilen kalemlerin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline yönelik hüküm kurulduğunu, …. İş Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyasına istinaden …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasıyla vekiledeni şirket ve davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, vekiledeni şirket tarafından …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına 15.06.2017 tarihinde 10.500,00-TL ve 06.04.2018 tarihinde 526,23-TL olmak üzere toplam 11.026,23-TL ödeme yapıldığını, icra dosyasına yapılan ödemeyle birlikte dava dışı işçiye vekiledeni şirket tarafından toplamda 16.418,55-TL ödeme yapıldığını, ancak imzalanan Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesinin 5.4. Maddesinde fazla mesaiye ilişkin yapılması gereken ödemelerden kimin sorumlu olacağı sözleşme ile kararlaştırıldığını ve bu kalemlerin davalı tarafından vekiledeni şirkete ödeneceğinin açık ve net bir şekilde ortaya konulduğunu, bu nedenle dava dışı işçiye kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin yapılan ödemeler düşüldükten sonra, fazla mesai ve yargılama giderlerine ilişkin yapılan ödemenin davacıdan tahsilini isteme gereği hasıl olduğunu, taraflar kendi aralarındaki iç ilişkide nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda bir anlaşma yapmış olduklarından, artık bu sözleşme maddelerinin esas alınması gerektiğini beyanla; davanın kabulü ile, dava dışı işçiye ödenen 16.418,55-TL ‘den fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL ‘nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle usul yönünden; rücuen alacak davalarında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarakta; davacı şirketin ayrı bir tüzel kişiliğe ve ticaret siciline sahip olduğunu, kendi işçileri için fatura karşılığında vekiledeni şirketten alacağını zamanında ve eksiksiz olarak aldığını, vekiledeni şirketin, davacı alt işveren şirket ile özel hukuk sözleşmeleri çerçevesinde çeşitli tarihlerde güvenlik hizmeti alım sözleşmesi yaptıklarını, bu sözleşmeler ile davacı şirket tarafından,vekiledeni şirkete ait alanların ve personelin korunması ve güvenlik hizmetlerinin sağlanmasına yönelik personel temin edildiğini, 4857 sayılı İş Kanunu madde 2’deki “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan vc bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir.” şeklindeki tanıma istinaden vekiledeni şirket ile davacı şirket arasında Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesi bağıtlandığını, bu bağlamda taraflar arasında İş Kanunu hükümlerine göre imzalanan Güvenlik Hizmeti Sözleşmesinin vekiledeni şirket ve davacı şirket arasında asıl işveren ve alt işveren ilişkisini doğurduğunu, bu kapsamda vekiledenine ait işyerinde güvenlik hizmetine yönelik ifa edildiğini, işbu sözleşme madde 5’te belirtildiği üzere “taraflarca kabul edilen fiyat; ulusal bayram, dini bayram, fazla mesai vb. tatil günlerinin ücretini kapsamadığını, o günlerde verilen hizmetin bedeli fazla mesai ücreti olarak müvekkili şirket tarafından firmaya ödenir'” ibaresi doğrultusunda vekiledeni şirketin, davacı şirkete ödeme yaptığını, vekiledeni şirketin, işbu güvenlik hizmeti karşılığında sözleşme koşulları uyarınca aylık ödemelerini davacı şirkete fatura karşılığında yaptığını, hatta sözleşme gereği vekiledeni şirketin davacı şirkete isçilerin kıdem, ihbar tazminatlarını dahi aylık fatura bedeli içinde ödediğini, dava dışı işçiye ait ücretin tespit edilerek vekiledeni şirket tarafından her ay yapılan ödemeler ile karşılaştırıldığında davacı şirkete işçilere ait fazla mesai ücretinin ödendiğinin kolayca tespit edilebileceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki güvenlik hizmet alım sözleşmesi uyarınca dava dışı işçi …’ya ödenen fazla çalışma ücret alacağının rücuen tahsili istemine ilişkindir.
7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası ”Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.” şeklinde değiştirilmiş olup 15.03.2018 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğü girmiştir.
Mahkememizde görülen iş bu davada 7101 sayılı kanunun resmi gazetede yayınlandığı tarihten sonra 20.09.2018 tarihinde açılmış olup 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre basit yargılama usulüne tabi olmasına rağmen tensip zaptıyla her ne kadar yazılı yargılama usulünün uygulanması gerektiği belirtilmiş olsa da 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik dava tarihinden önce olması nedeniyle tensip zaptında yazılı yargılama usulünün uygulanacağının belirtilmesi taraflara kazanılmış hak sağlamayacağından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince 19.03.2019 tarihli ön inceleme duruşmasında iş bu davada basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili delil ve belgelerini sunmuş davada;…. İş Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyasına, …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına, işyeri sicil dosyasına, … kayıtlarına, davalı ile müvekkili şirket arasında imzalanan özel güvenlik hizmet sözleşmelerine, banka kayıtlarına, tanık beyanlarına, yargıtay kararları, bilimsel görüşler, bilirkişi incelemesi ve tüm yasal delillere dayanmıştır.
Davalı vekili delil ve belgelerini sunmuş davada;…. İş Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyasına, …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına, işyeri sicil dosyasına, … kayıtlarına, taraflar arasında akdedilen özel güvenlik hizmet sözleşmesine, banka kayıtlarına, tanık beyanlarına, ticari defterlere, bilirkişi incelemesi ve tüm yasal delillere dayanmıştır.
Mahkememiz tarafından … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak dava dışı …’nın hizmet dökümünün Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından dava dışı …’nın hizmet dökümü Mahkememize gönderilmiş olup Mahkememiz tarafından incelenmiştir.
Mahkememiz tarafından …. İcra Dairesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosyasının taranmış suretinin Uyap sistemi üzerinden Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup …. İcra Dairesi Tarafından … Esas sayılı dosyasının Uyap sureti Mahkememize gönderilmiş olup Mahkememiz tarafından incelenmiştir.
Mahkememiz tarafından …. İş Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … E. … K. sayılı dosyasının taranmış suretinin Uyap sistemi üzerinden Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup …. İş Mahkemesi tarafından … E. … K. sayılı dosyasının Uyap sureti Mahkememize gönderilmiş olup Mahkememiz tarafından incelenmiştir.
Mahkememizce davacı yanın iddiaları ve davalı yanın savunmaları doğrultusunda davalı tarafından sunulan banka dekontları ile davacı tarafından sunulan faturalar incelenerek davalı tarafın davacıya dava dışı işçiye ödenmesi için maaş ve … dışında kalan fazla çalışma ücreti için ödeme yapılıp yapılmadığı, ödeme yapıldı ise miktarının tespiti için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan 27.05.2019 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak : ”…Davalı tarafın davacıya dava dışı işçiye ödenmesi için maaş ve … dışında kalan fazla çalışma ücreti için ödeme yapmadığı, zira ödemelerin yapılabilmesi için davacı yanın bu ücret kalemine ilişkin olarak davalı şirkete fatura keşide etmesi gerekmesine rağmen, davalı şirkete düzenlenmiş olan faturalarda bu ücret kaleminin yer almadığı, dolayısıyla davalı şirketin kendisine fatura ile bildirilmeyen ücret kalemi yönünden bir ödeme yapmasının beklenemeyeceği,
Bu durumda İş Mahkemesi marifeti ile tespit edilen dava dışı işçinin 6.991,23 TL tutarındaki fazla çalışma ücreti asıl alacağı için, icra dosyasına yapılan yargılama giderleri ve işlemiş faiz tutarı ödemeleri ile ödeme tarihlerinden itibaren davacı yanın talep ettiği işleyecek avans faizinin davalı şirketten talep edilip edilemeyeceği hususunda takdirin Mahkemeye ait olduğu…” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davalı vekili tarafından rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuş olup ek rapor talebinde bulunulmuştur.Davacı vekili tarafından rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuş olup ek rapor talebinde bulunulmuştur. Mahkememiz tarafından tarafların itirazları doğrultusunda dosyanın önceki bilirkişiye verilerek ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan 19.09.2019 tarihli ek raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak: ” Kök raporda yer alan tespit ve değerlendirmelerin aynen muhafaza edildiğini” rapor etmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davacı vekili tarafından ek rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuş olup yeni bir bilirkişiden rapor alınması talebinde bulunulmuştur.Dosya kapsamında toplanan delillere göre davacı vekilinin itirazları ve yeniden rapor alınması talebi yerinde görülmediğinden Mahkememiz tarafından davacı vekilinin yeniden rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı tarafından dava dışı işçi …’ya ödenen fazla çalışmaya ilişkin ücreti davalı ile arasında akdedilen güvenlik hizmet alım sözleşmesi uyarınca davalıdan rücunen tahsili istemine ilişkin iş bu davada Mahkememizde yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi kök raporunda davalı tarafın davacıya dava dışı işçiye ödenmesi için maaş ve … dışında kalan fazla çalışma ücreti için ödeme yapmadığı, zira ödemelerin yapılabilmesi için davacı yanın bu ücret kalemine ilişkin olarak davalı şirkete fatura keşide etmesi gerekmesine rağmen, davalı şirkete düzenlenmiş olan faturalarda bu ücret kaleminin yer almadığı, dolayısıyla davalı şirketin kendisine fatura ile bildirilmeyen ücret kalemi yönünden bir ödeme yapmasının beklenemeyeceğinin tespit edildiği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Başlangıçta peşin alınan 35,90-TL ve 202,32-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 238,22-TL harçtan harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 54,40-TL red ilam harcının mahsubu ile bakiye 183,82-TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-)Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı tarafından yapılan 700-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca 3,400-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan gider /delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
7-)Davalı tarafından yatırılan gider /delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde re’sen davalıya/vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde, davalı vekilinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/09/2020

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.