Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/862 E. 2019/847 K. 05.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/862 Esas
KARAR NO : 2019/847
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2018
KARAR TARİHİ : 05/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; …izm A.Ş.’ye … T.A.Ş. … Şubesi tarafından genel kredi sözleşmelerine istinaden kredi hesabı açılarak kredi kullandırıldığını, davalıların da kullandırılan kredide müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarını, kullandırılan kredi alacağının TSMF tarafından … Varlık Yönetim A.Ş ye devir ve temlik edildiğini, … Varlık Yönetim A.Ş.’nin … Varlık Yönetim Anonim Şirketi ile birleşme hükümlerine göre bütün aktif ve pasifleri ile aynen devir almak suretiyle birleştirilmesine karar verildiğini, kullandırılan kredi ile ilgili … Noterliği 13.09.2002 tarih ve … numaralı ihtarname gönderilerek borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, ancak kullandırılan krediye ilişkin bedellerin bu güne kadar ödenmediğini, davalıların ödemelerde temerrüde düşmesi üzerine … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile davalılar aleyhine ilamsız icra takibine girişildiğini, davalıların borca itiraz ettiğini, takibin durduğunu beyanla; davanın kabulüne, davalıların alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetlerine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Öncelikle davacının dava açılışta harç yatırmadığını, bu eksikliğin giderilmesi gerektiğini, işlem yapılan banka şubesi (ifa yeri) ve sözleşmenin kurulduğu yer (… Şubesi) Ankara’da bulunduğunu, davalı borçluların yerleşim yerlerinin de Ankara olduğunu, İstanbul Mahkemelerinin İİK’nun 50, HMK’nun 10 ve BK’nun 89. maddeleri uyarınca yetkisiz olduğunu, esasa ilişkin olarakta; davacı yanın dayanak ihtarnamesinin tetkikinden alacağın; 21.05.1998 tarihinde düzenlenen 6.000.000.000 TL tutarlı 1 adet teminat mektubunun devre komisyonu 599.775.750 TL ve 12.03.2002 tarihinde iade edilmiş 6 adet teminat mektubunun geçmiş devre komisyonları 891.203.250 TL olmak üzere toplam 1.490.979.000 Eski TL ( Yeni TL ile 1.491,00 TL) asıl alacak ve bunun takip tarihine kadar işlemiş faizi olduğunun anlaşıldığını, öncelikle teminat mektuplarının sunulması, mahiyetinin belirlenmesinin gerektiği, teminat mektubunun miktarının ne olduğu, süreli mi süresiz mi olduğu, süreli ise ne kadar süreli olduğu, hangi dönem devre komisyonları için alacak talep edildiğinin, dayanak teminat mektuplarının bu dönemleri kapsayıp kapsamadığını, teminat mektubunun süresi sona erdikten, teminat mektubu hükümsüz hale geldikten sonrası için mi komisyon istendiğinin davacı yanca açığa kavuşturulması gerektiğini, kredi sözleşmesinin düzenlenmesinden sonraki aşamalarda, bir güven kurumu olması gereken bankanın kayıtlarını gerçeğe uygun tutmayarak sonradan bir takım hayali alacaklar yaratma yoluna gittiğini, kabul anlamına gelmemekte birlikte şayet talep edilen devre komisyonlarını kapsayan geçerli bir teminat mektubu var ise; talep edilen komisyon tutarlarının sözleşmeye ve bankaların genel uygulamasına uygun olup olmadığı, fahiş komisyon bedeli talep edilip edilmediği incelenmesi gerektiğini, talep edilen faiz miktarının fahiş olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; Temlik veren ile davalılar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalıların itiraz etmesi üzerine açılan İİK. 67. Maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası ”Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.” şeklinde değiştirilmiş olup 15.03.2018 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğü girmiştir.
Mahkememizde görülen iş bu davada 7101 sayılı kanunun resmi gazetede yayınlandığı tarihten sonra 20/09/2018 tarihinde açılmış olup 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre basit yargılama usulüne tabi olmasına rağmen tensip zaptıyla her ne kadar yazılı yargılama usulünün uygulanması gerektiği belirtilmiş olsa da 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik dava tarihinden önce olması nedeniyle tensip zaptında yazılı yargılama usulünün uygulanacağının belirtilmesi taraflara kazanılmış hak sağlamayacağından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince 28.05.2019 tarihli ön inceleme duruşmasında iş bu davada basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; … Başkanlığı … Karar numaralı harç kararına, Ticaret Sicil Gazetesi Kuruluş tarihi 04.05.2016, Genel Kredi Sözleşmeleri, temliknameler, … Noterliği 13.09.2002 tarih ve … numaralı ihtarname, … İcra Hukuk Mahkemesi … E sayılı dosyası, … İcra Hukuk Mahkemesi ve … sayılı dosyası, birleşme evrakları, … İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyası, müvekkili şirket ve temlik alınan kurumlara ait kayıtlar, bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davalılar vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; banka kayıtları, sözleşmeler, ihtarnameler, takip dosyaları, bilirkişi, yemin vs delillere dayanmıştır.
Davaya dayanak … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı … Varlık Yönetim A.Ş. tarafından borçlular … Turizm A.Ş., … Factoring A.Ş., …, … aleyhine 1.490,98-TL asıl alacak, 9.631,60-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.122,58-TL alacağın tahsili için 27.06.2013 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçlulara ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlulardan … ve …’in süresinde borca, faize ve yetkiye itiraz ettikleri anlaşılmaktadır.
… Mahkemesi … Hukuk Dairesi 03.05.2018 tarih, … Es. ve … K. sayılı ilamında ” … takibin dayanağı dosyada bulunan 11.06.1998,22.06.1998 ve 17.7.1998 tarihli kredi sözleşmelerinin …’ın … Şubesi ile davalılar arasında akdedildiği, davalıların ikametgahlarının Antalya olduğu ,sözleşmelerde İstanbul İcra Dairelerini ve Mahkemelerini yetkili kılan bir yetki şartı bulunmadığı ,aranılacak borçlarda TBK 89.maddenin uygulanamayacağı nazara alındığında takibin yetkisiz icra dairesinde yapılmış olması nedeniyle davanın usulden reddi erektiğinden gerekçe bu şekilde düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.” şeklinde karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan dava konusu icra takibinin dayanağını oluşturan 14.11.1997 tarihli genel kredi taahhütnamesinin Mahkememiz tarafından incelenmesi neticesinde 14.11.1997 tarihli genel kredi taahhütnamesinin dava dışı …izm A.Ş. ile … T.A.Ş.’in … Şubesi arasında akdedilldiği, davalıların müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, sözleşmede İstanbul İcra Dairelerini ve Mahkemelerini yetkili kılan bir yetki şartı bulunmadığı tespit edilmiştir.
Takip talebi ve dava dilekçesinin incelenmesinde davalıların adreslerinin ” Çankaya/ANKARA” olarak bildirildiği ve dava dilekçesinin bu adrese tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
İtirazın iptali davasında dava koşullarından biri yetkili icra dairesinde yapılmış icra takibi bulunması ve borçluya yetkili icra dairesinden ödeme emri tebliğ edilmiş olmasıdır.
Somut olayda davalılar tarafından borçla birlikte süresinde icra dairesinin yetkisine de itirazda bulunulduğu, itirazın iptali davasında dava koşullarından biri yetkili icra dairesinde yapılmış icra takibi bulunması ve borçluya yetkili icra dairesinden ödeme emrinin tebliğ edilmiş olması gerekmekte olup dava konusu icra takibinin dayanağını oluşturan dosyada bulunan 14.11.1997 tarihli genel kredi taahhütnamesinin … T.A.Ş.’in … Şubesi ile davalılar arasında akdedildiği, davalıların ikametgahlarının …/Ankara olduğu ,sözleşmede İstanbul İcra Dairelerini ve Mahkemelerini yetkili kılan bir yetki şartı bulunmadığı ,aranılacak borçlarda TBK 89.maddenin uygulanamayacağı nazara alındığında takibin yetkisiz icra dairesinde yapılmış olduğu analaşılmakla ve yukarıda belirtilen İstinaf kararı doğrultusunda davalıların icra dairesinin yetkisine karşı yapmış olduğu yetki itirazları yasal ve yerinde olmakla takibin yetkisiz icra dairesinde yapılmış olması nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)Davalıların icra dairesinin yetkisine karşı yapmış olduğu yetki itirazları yasal ve yerinde olmakla takibin yetkisiz icra dairesinde yapılmış olması nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-) Davacı yanca yapılan tüm yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı … duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde davacıya/vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı …’in yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/11/2019

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.