Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/860 E. 2019/706 K. 12.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/860 Esas
KARAR NO: 2019/706

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 19/09/2018
KARŞI DAVA : Alacak
KARŞI DAVA TARİHİ : 25/10/2018
KARAR TARİHİ : 12/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı/ karşı davalı vekili dava dilekçesinde; Vekiledeni şirketin taşıma işleri ile iştigal ettiğini, davalı …ile davalının Adana Fabrikasından İsveç’e taşınacak yükleri ile ilgili olarak 25.01.2018 ile 25.04.2018 tarihleri arasında yüz yüze görüşme, telefon ve e – mailler yoluyla 3 ayrı taşımaya ilişkin nakliye anlaşması yapıldığını, iş bu sözleşmeler uyarınca 4 ayrı faturada tahakkuk ettirilen toplam 152.850-Euro taşıma bedeliden bakiye kalan 80.000-Euronun davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, davalı yanın düzenlenen 4 adet faturaya itiraz etmeyip defterlerine işlediklerini, tüm yüklerin alıcısına teslim edildiğini, alıcının herhangibir hasar ihbarında ya da gecikme ihbarında bulunmadığını, karşı davanın gecikme zararı ile ilgili olduğunu, ihbar olmadığı için istenemeyeceğini, alıcının hiçbir gecikme zararını ispatlamadığını, ayrıca gönderen yükleten davalı ile alıcı arasındaki CMR ye aykırı anlaşmaların taşınyana karşı ileri sürülemeyeceğini, yükün teslimi ile birlikte yük üzerindeki tasarruf hakkının alıcıya geçtiğini, bu nedenle davalı karşı davacının husumet ehliyetide olmadığını, karşı davanın 8.000-Euroluk kısmı içinde alt taşerona tüm ödemelerin yapıldığını, davalının alt taşıyana yaptığı ödemeyi vekiledeninden istemesinin haksız olduğunu, yüklerin İsveç’e 3 ayrı sefer taşıma ile teslim edilmiş olup, ilk iki taşıma yönünden herhangibir gecikme olmadığını, son partinin teslim tarihinin ise gönderen ve alıcı arasındaki anlaşmaya göre 30.03.2018 olarak belirlendiğini ve dosyadaki belgelere göre son tesliminde bu tarihten önce yapıldığını, dolayısıyla mal tesliminde gecikme olmadığını beyanla, davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

CEVAP-KARŞI DAVA:
Davalı / karşı davacı vekili cevap / karşı dava dilekçesinde; Ticaret sicil kayıtları ile de sabit olduğu üzere vekiledeni şirketin yerleşim yerinin Ankara olduğunu öncelikle HMK 6 maddeye dayalı olarak yetki itirazları bulunduğunu ve zamanaşımı itirazları olduğunu,
Esasa ilişkin olarak; Davacı yanın faturalara itiraz edilmediğine ve malların süresinde teslim edildiğine dair iddialarının tamamen haksız ve yanlış olduğunu ve gecikme konusunda ihtar olmadığı yönündeki iddialarınında tamamen haksız olduğunu, bu konuda hem alıcı hem vekiledeni şirket tarafından davacı ile defalarca yazışmalar yapıldığını, noter kanalıyla ihtarnameler gönderildiğini, sözleşmede lot1 olarak tanımlanan malların süresinde alıcısına teslim edilmediğini, malların süresinde teslim edilmemesi sebebiyle davanın reddine, karşı davanın ise geç teslimden kaynaklı yurtdışı firma …’a tarafımızca ödenen 72.000-Euro gecikme cezası ile, dava dışı alt taşıyıcıya ödenmek zorunda kalınan 8.000-Euro olmak üzere toplam 80.000-Euro’nun davacıdan tahsiline, asıl davanın kısmen veya tamamen kabulü halinde alacağın bu tutardan mahsup edilmesine karar verilmesini talep ve karşı dava etmişlerdir.

GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından 25.01.2018 – 25.04.2018 tarihleri arası Karayolu ile yurtdışı taşımadan kaynaklı 26 araçla …’dan …’e yapılan 3 ayrı taşıma sözleşmesi (sözlü) uyarınca 4 ayrı faturada tahakkuk ettirilen toplam 152.850-Euro taşıma bedelinden bakiye kalan 80.000-Euro’nun davalıdan tahsilinin talebinden ibaret olduğu,
Karşı dava ile de; malların süresinde teslim edilmemesi sebebiyle geç teslimden kaynaklı yurtdışı alıcı firmaya ödenen 72.000-Euro gecikme cezası ile dava dışı alt taşıyıcıya ödenmek zorunda kalınan 8.000-Euro olmak üzere toplam 80.000-Euro ‘nun davacıdan tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı yan HMK 117(1) md. uyarınca süresi içerisinde yetki itirazında bulunmuş olup, davalı şirketin Ankara’da faaliyet gösterdiğini beyanla yetkili mahkemelerin Ankara Ticaret Mahkemeleri olduğunu itirazen ileri sürmüştür. 6100 sayılı HMK.’nun genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin (1) fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” hükmü uyarınca ve HMK 10 maddesi uyarınca sözleşme ifa yeride İstanbul olmadığından taraflar arasında yazılı yetki sözleşmeside bulunmadığından davalı şirket faliyet adresi Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu anlaşılıp kabul edilmekle HMK 116(1)a, 117(2) (3) ve 164 md. uyarınca Mahkememizin yetkisizliğine, talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, ihbar olunan …Sigorta A.Ş’nin feri müdahale taleplerinin görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine karar vermek yasal ve yerinde görülmüş, ancak, bu tür kısa kararlarda malesef kes-yapıştır yöntemi kullanıldığından kısa kararda dava şartı olan yetkisizliğe dair karar yapıştırılmış olup, karar esasen doğru isede şeklen hüküm fıkrası yanlış kurulmuştur.
Bu itibarla;

HÜKÜM:
1-)HMK ‘nun 114/(1)-ç ile 115/(2) madde uyarınca Mahkememizin YETKİSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-)HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ VE YETKİLİ ANKARA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten itibaren, süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesini talep ettikler takdirde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, süresi içerisinde talep olmaması halinde dosyanın Mahkememizce re’sen ele alınarak davanın açılmamış sayılacağı hususunda karar verileceğinin ihtarına ,
4-Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine ,
Davacı vekilinin, davalı vekilinin, feri müdahale talep eden …Sigorta A.Ş. vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …