Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/845 E. 2021/153 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/845 Esas
KARAR NO : 2021/153
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/09/2018
KARAR TARİHİ : 24/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı şirkete personel taşımacılık hizmeti verdiğini, icra dosyasına konu alacağı tahsil edemeyen müvekkilinin icra yoluyla tahsile gittiğini, davalının itirazda bulunarak takibi durdurduğunu, 09.02.2018 tarihli …. Noterliğinin … nolu ihtarnamesi ile de müvekkilinin, davalı borçludan personel taşıma bedeli olan 7.739,00 TL’yi tahsil edemediğini, … nolu 31.01.2018 tarihli 7.739,00 TL bedelli faturayı da ihtarname ekine koyarak ihtarname ile alacağı talep ettiğini, davalı şirketin herhangi bir ödeme yapmadığını, tarafların ticari defterlerinin incelenmesi sonucu alacağın ortaya çıkacağını, icra dosyasına itiraz eden davalı şirket aleyhine aynı zamanda icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek, davalının icra takibine vaki haksız itirazının iptali ile icranın devamına ve haksız itiraz nedeniyle %20 icra inkar tazminatı ile ücret-i vekalet ve dava masraflarının davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava emiştir.
Dava dilekçesi davalı tarafa usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş olup davalı süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava, personel taşıma bedeli için davalı aleyhine kesin faturalardan kaynaklanan alacağa ilişkin … İcra Dairesinin 2018/ … esas sayılı dosyasında yürütülen takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebinden ibarettir.
…. İcra Dairesinin 2018/… esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının …, borçlunun … olduğu, takibin 13.843,00-TL fatura alacağı ile 342,16-TL geçmiş gün faizi olmak üzere toplam 14.185,16-TL alacağa ilişkin faturadan kaynaklanan ilamsız takip olduğu, 20/02/2018 tarihli ödeme emrinin 02/03/2018 tarihlerinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 08/03/2018 tarihinde, süresi içerisinde borca, ödeme emrine, ferilerine ve faize itiraz ettiği görülmüştür.
… tarafından imzalı 16/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 14.06.2019 tarihli bilirkişi yemin ve teslim tutanağı ile tespit edildiği üzere, davalı/vekili inceleme gün ve saatinde (14.06.2019 tarih ve saat 14.00) Mahkeme kaleminde hazır bulunmadığı ve ticari defterlerini ibraz etmediğinden, ayrıca dava dosyasında davalı/vekili tarafından ticari defterlerin yerinde incelenmesine ilişkin bir talebe rastlanmadığından, davalının ticari defterlerinin incelenemediğini, TTK 64. Maddesi ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca müştereken çıkarılan Ticari Defterlere İlişkin Tebliği hükümlerinde tacirler (gerçek kişi veya tüzel kişi] tarafından tutulması zorunlu olan ticari defterlerin yevmiye defteri, envanter defteri ve defteri kebir olarak sayıldığı ve bu sayılan defterler arasında işletme defterinin bulunmadığı, işletme defterinin, Vergi Usul Kanununun 220. Maddesinde tasdike tabi defterler arasında yer aldığı; davacı tarafından ibraz edilen 2017-2018 yıllarına ait işletme defterlerinin … Noterliğinin 30.12.2016 tarih ve … yevmiye numarası, 29.12.2017 tarih ve … yevmiye numarası ile onaylarının yaptırıldığı görülmüş olup, TTK’da düzenlenen ticari defterler arasında bulunmayan bu işletme defterlerinin TTK kapsamında davacı lehine veya aleyhine delil niteliği taşıyıp taşımadığının nihai değerlendirmesinin Mahkemeye ait olduğunu, davacı tarafından ibraz edilen işletme defterlerinde, takip konusu yapılan 31.10.2017 tarih ve … sayılı 2.779,50 TL’lik faturanın 13 sıra numarası, 30.11.2017 tarih ve … sayılı 3.324,50 TL’lik faturanın 16 sıra numarası, 31.01.2018 tarih ve … sayılı 7.739,00 TL’lik faturanın ise 2 sıra numarası ile kaydedildiğini, takip dosyasında davalı/borçlu … Ltd. Şti.’nin 08.03.2018 tarihli itiraz dilekçesinde, davalı yanın takip konusu borca itiraz ettiği, ancak 31.10.2017 tarih ve … nolu ve 30.11.2017 tarih ve … nolu fatura bedellerini ödediğini ifade etmekle birlikte, davalı yanın takip ve dava dosyalarında ödemeyi gösteren ödeme makbuzu veya banka ödeme dekontu ibraz etmediği anlaşıldığından bu faturaları ve içeriği mal veya hizmetleri kabul ettiği ve faturaların bedeli olan toplam (2.779,50 TL + 3.324,50 TL=] 6.104,00 TL’yi ödemediğini, dava dilekçesinde …. Noterliğinin … nolu ihtarnamesi ile 31.01.2018 tarihli … sayılı 7.739,00 TL tutarındaki takip konusu faturanın davalı yana tebliğ edildiği iddia edilmekle birlikte, Mahkemenin 15.05.2019 tarihli ön inceleme tutanağı 5 nolu kararında dava dilekçesinde belirtilen ihtarnamenin muhatabına tebliği şerhini içerir şekilde suretinin sunulması için davacı vekiline 2 hafta kesin süre verilmesine rağmen bu ihtarname dava dosyasına ibraz edilmediğinden ve davalı tarafından takip dosyasında fatura içeriği mal veya hizmetin alınmadığı iddia edildiğinden takip konusu 31.01.2018 tarihli …sayılı 7.739,00 TL tutarındaki faturanın davalı yana tebliğ edildiğine ve fatura içeriği mal veya hizmetin davalı yana sunulduğuna ilişkin bir tespite veya kanaate ulaşılamadığını, …. İcra Müdürlüğünün 2018/… E. sayılı takip dosyasında, 09.02.2018 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 6.104,00 TL alacaklı olduğu, takip ve dava dosyalarında herhangi bir personel taşıma hizmeti sözleşmesine ve davacının bu alacakla ilgili olarak davalı yanı usulüne uygun olarak temerrüde düşürdüğünü gösteren bir belgeye rastlanmaması nedeniyle bu alacakla ilgili olarak takip tarihine kadar herhangi bir faiz hesaplanmadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Abdullah Yavaş tarafından hazırlanan 03/12/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Anapara alacağı yönünden davacının 6.104,00 TL fatura alacağının taraflar arasında tartışmasız olduğunu ancak özellikle icra takip dosyasındaki itiraz beyanındaki ikrarın bu kanaate esas oluşturması sebebiyle davacının 6.104,00 TL tutarındaki fatura alacağı konusundaki nihai takdirin Mahkemeye ait olduğunu, 31/01/2018 tarihli ve … sayılı 7.739,00 TL tutarındaki takip konusu fatura bedeline ilişkin ihtar ve temerrüt işleminin icra takip tarihinden sonra olması sebebiyle 7.739,00 TL tutarındaki alacağın huzurdaki davada anapara alacağı olarak kabul edilip edilmeyeceğinin Mahkeme takdirinde olduğunu, temerrüt faizi hesaplaması yönünden 6.104,00 TL tutarındaki fatura alacağı için takibi öncesinde bir ihtar ve temerrüt işlemi ve dolayısıyla temerrüt vade başlangıcı tesipt edilemediğinden faiz hesaplanmadığını, 7.739,00 TL tutarındaki fatura alacağı yönünden ise ihtar ve temerrüt işleminin icra takip tarihinden sonraya denk düşmesi sebebiyle, huzurdaki icra takibine itirazın iptali talebi çerçevesinde bir temerrüt faizi hesaplanmasının teknik olarak (temerrütten sonra işleyen gün bulunmadığından) mümkün olmadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
… İcra Dairesinin 2018/… esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklının …, borçlunun … olduğu, takibin 13.843,00-TL fatura alacağı ile 342,16-TL geçmiş gün faizi olmak üzere toplam 14.185,16-TL alacağa ilişkin faturadan kaynaklanan ilamsız takip olduğu, 20/02/2018 tarihli ödeme emrinin 02/03/2018 tarihlerinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 08/03/2018 tarihinde, süresi içerisinde borca, ödeme emrine, ferilerine ve faize itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 14/09/2018 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge die bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Davalının takip dosyasında yer alan borca itiraz dilekçesinde alacak takibine konu faturalardan 31/01/2018 tarihli … nolu 7.739,00-TL tutarındaki faturaya ilişkin herhangi bir mal ve hizmet alınmadığını ve bu hususun ihtarname ile bildirildiğini, 31/10/2017 tarihli … nolu 2.779,50-TL tutarındaki fatura ile 30/11/2018 tarihli … nolu fatura bedellerinin ödendiğini belirtmiştir.
Davalı borçlunun borca itiraz dilekçesi de dikkate alındığında 6.104,00-TL tutarındaki fatura içeriği taraflar arasında çekişmesizdir zira davalı borçlu borca itiraz dilekçesinde fatura bedellerini ödediği savunmasında bulunarak fatura içeriği mal ve hizmetleri kabul etmiş, ayrıca fatura bedelinin ödendiği hususunda da ispat yükü davalı borçluya geçmiş olup, dosya kapsamında ödemeye dair bilgi belge sunulmadığından davacının 6.104,00-TL tutarlı faturalar yönünden alacaklı olduğu kanaatine varılmakla birlikte faturanın davalı tarafa tebliği tarihi dosya kapsamından anlaşılamadığından 6.104,00-TL tutarlı faturala alacağı yönünden talebin kabulü ile geçmiş gün faizi talebini reddine karar vermek gerekmiştir. 7.739,00-TL tutarlı fatura yönünden ise davalı borçlu tarafından akdi ilişki ve fatura içeriği, borca itiraz dilekçesinde inkar edilmiş olup, dosya kapsamında 31/01/2018 tarihli … nolu 7.739,00-TL tutarındaki faturanın davalıya tebliğ edildiğine ve fatura içeriği mal veya hizmetin davalıya sunulduğuna dair bilgi ve belge bulunmadığından bu fatura yönünden talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” neticeten işbu davada davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verildiğinden ve faturadan kaynaklı alacağın likit olduğu anlaşıldığından hükmolunan meblağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen kabulüne,
… İcra Dairesinin 2018/… esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 6.104,00-TL alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %9 yasal faiz işletilmek suretiyle takibin devamına,
Fazlaya dair talebin reddine,
2-Alacağın %20’si oranında 1.220,80-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 416,96-TL harctan peşin alınan 130,23-TL harcın mahsubu ile bakiye 286,73-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 193,30-TL tebligat/posta gideri, 650,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 843,30-TL’nin kabul red oranına göre 362,50-TL tutarındaki kısmı ile 35,90-TL başvurma harcı, 130,23-TL peşin harç olmak üzere toplam 528,63-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-….İcra Dairesinin 2018/… esas sayılı dosyasının iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı/vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”