Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/842 E. 2019/819 K. 22.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/842 Esas
KARAR NO : 2019/819
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/09/2018
KARAR TARİHİ : 22/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacının davalı ile arasında imzaladığı 05.05.2017 tarihli Alt Lisans Sözleşmesi gereği davalı ile ticari ilişki kurduğunu ve davalıya hizmet verdiğini, sözleşme gereği davalı borçlu yan ile cari hesap ilişkisi içerisinde çalıştığını, verilen hizmetlere ve sağlanan franchise, eğitim, idari, sistem desteklerine karşılık davacının 21.06.2017 tarih … sıra numaralı, 30.06.2017 tarih … sıra numaralı, 21.07.2017 tarih … sıra numaralı, 31.07.2017 tarih … sıra numaralı,31.08.2017 tarihli … sıra numaralı 24.10.2017 tarihli … sıra numaralı, 22.12.2017 tarih … sıra numaralı, 29.12.2017 tarihli … sıra numaralı, 19.01.2018 tarih … sıra numaralı, 31.01.2018 tarihli … sıra numaralı, 28.02.2018 tarih … sıra numaralı ve sair faturaları tanzim etttiğini ve davalıya gönderdiğini, söz konusu faturalara herhangi bir itirazın olmadığını, borcun ödenmediğini, buna göre fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla takip tarihi itibariyle davalının davacıya takip ile talep edilen kadar borcu bulunduğunu, müvekkillerinin ticari defterlerinin, cari hesaplarının incelenmesiyle de durumun ortaya çıkacağını, neticeten; fazlaya dair her türlü talep ve hakları saklı kalmak kaydı ile borçlunun icra dosyasına karşı yapılmış itirazının, 49.456,07 TL asıl alacak üzerinden itirazının iptali ile alacağının bu talepler dahilinde takip talebinde yazılı faiz oranları ve değişen oranlar ile devamına ve davalının %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve dava masraf ve vekalet ücretinin davalı üzerine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalıya usulüne uygun edilmiş olmasına rağmen davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır. Davalı duruşmalara da katılmamıştır.
GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında akdedilen sözleşmeden kaynaklı fatura alacağına dayalı başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İİK. 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası ”Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.” şeklinde değiştirilmiş olup 15.03.2018 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğü girmiştir.
Mahkememizde görülen iş bu davada 7101 sayılı kanunun resmi gazetede yayınlandığı tarihten sonra 14/09/2018 tarihinde açılmış olup 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre basit yargılama usulüne tabi olmasına rağmen tensip zaptıyla her ne kadar yazılı yargılama usulünün uygulanması gerektiği belirtilmiş olsa da 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik dava tarihinden önce olması nedeniyle tensip zaptında yazılı yargılama usulünün uygulanacağının belirtilmesi taraflara kazanılmış hak sağlamayacağından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince 28.05.2019 tarihli ön inceleme duruşmasında iş bu davada basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; taraflar arasında akdedilmiş sözleşme örneğine, takibe mesned fatura örneklerine, … İcra Müdürlüğünün … e. sayılı dosyası ve muhtevasına, cari hesap kayıtları, müvekkili şirketin kayıt ve defterlerine, keşif ve bilirkişi incelemesine, tanık, yemin vs her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davaya dayanak … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 49.456,07 TL cari hesap ve faturadan kaynaklı alacağın tahsili için 07.06.2018 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin 18.06.2018 tarihinde tebliğ edildiği, 22.06.2018 tarihinde süresinde borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan taraflar arasında imzalanan 05.05.2017 tarihli ve 27 sayfadan oluşan alt lisans sözleşmesinin incelenmesinde, sözleşmenin davacı ve davalı yan tarafından imza altına alındığı, anılan sözleşmede tarafları mali olarak ilgilendiren maddelerde özetle ; “…Sayfa 10, 4 ödemeler bölümünde;
4.01 Başlangıç alt Lisans ücreti; alt lisans alan şirkete başvuru ile birlikte 50.000 ABD doları artı KDV tutarında bir başlangıç alt-lisans ücreti ödeyecektir.
4.02 Yenileme Alt-lısans ücreti; Yenileme süresi şirket tarafından onaylanmış ise, Alt lisans alan bölge müdürlüğü için o zman geçerli olan Alt- Lisans ücreti’ne eşit tutarda olan ve her halükarda Alt-Lisans
Ücretinden az olmayan bir yenileme Alt-Lisans ücreti (artı KDV) ödeyecektir.” şeklinde düzenlenmiş olup ve bu maddelerin akabinde 4.03, 4.04 ve 4.05 maddelerde” ödeme konularında tarafların sözleşmeyi imzaladıkları görülmektedir.Davacı yanın ihtilaf konusu faturayı bu sözleşmeye bağlı olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce iddia, davalının icra dairesine sunduğu itiraz dilekçesi ve toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı yanın icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarın saptanmasına, taraf defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan 16.07.2019 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “… Davacı yanın 2017 yılı Ticari defterlerinin usulune uygun olmadığı, 2018 yılı ticari defterlerinin ise usulüne uygun olduğu, davacı yanın kendi ticari defterlerine göre davalı yandan takip tarihi olan 07.06.2018 tarihi itibariyle 49.456,07 TL alacaklı olduğu, davacı yanın takip tarihi olan 07.06.2018 tarihinden sonra değişen oranlarda faiz talep edebileceği” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalıya tebliğ edilmiş.Davacı vekili tarafından rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuştur.
28.05.2019 tarihli duruşmada taraflara ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanak kayıtlarını inceleme gün ve saatinde mahkememizde hazır bulundurmaları aksi halde defter ibrazından kaçınmış sayılacakları ve aleyhlerine karar oluşturulacağının ihtarına karar verildiği ve inceleme gününün hazır bulunmayan davalı tarafa ihtaratlı olarak tebliğ edildiği ancak davalı ihtaratlı tebligata rağmen inceleme günü gelmemiş olup ticari defter ve belgelerini de sunmamıştır.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davacı şirket ile davalı şirket arasında 05.05.2017 tarihli ve 27 sayfadan oluşan alt lisans sözleşmesi imzalandığı sözleşmenin incelenmesinden icra takibine konu faturanın sözleşmeye bağlı olarak davacı tarafından düzenlendiği ve davacı tarafından 49.456,07 TL cari hesap ve faturadan kaynaklı alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı ancak davalı tarafça borca itiraz edildiği görülmekle salt fatura düzenlenmesi, adına fatura düzenlenen kişiyi borçlu kılmaz.Adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için bir seçenek olarak düzenlenen faturayı tebliğ aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde fatura ve münderecatına itiraz etmemiş olması gerekir.Kaldı ki, bu da faturanın mutlaklığı anlamına tam olarak gelmez ve sadece fatura mündericatının doğru olmadığını ispat yükünü faturaya itiraz etmeyenin omuzlarına yükler. Faturayı düzenleyen, kaideten, ona süresinde karşı yan itiraz ederse, mal veya hizmeti yapıp çekişmesiz sunduğunu ortaya koymak mevkiinde iken, süresinde itiraz olmadığında bu kerre süresinde itiraz etmeyip ispat külfeti altına giren taraf, faturanın ihtiva ettiği mal veya hizmetin tarafına tesliminin yapılmadığını/gerçekleşmediğini veya usulünce bildirilmiş bir ayıba/eksiğe, yasal mesnetten yoksunluğa duçar olduğunu v.s. ispatlamalıdır.Bu bağlamda, dosyanın incelenmesinde davalı tarafından ihtilafa konu faturaları almadığı yönünde itirazları olmayıp, hizmeti almadıkları yönünde itirazlarının mevcut olduğu ve davalı tarafın gerek aralarındaki sözleşme ve gerekse faturaları almadığı yönünde itirazlarının olmaması nedeniyle semene müstehak olduğu, ihtaratlı tebligata rağmen davalı yanın inceleme günü gelmediği, davalının ticari defter ve belgelerini sunmadığı, TTK 83, HMK 220 ve 222. Maddeleri uyarınca davacı tarafın kayıtlarının esas alınması gerektiği ve hükme dayanak teşkil etmeye elverişli 16.07.2019 tarihli bilirkişi raporunda davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 49.456,07 TL alacaklı olduğu tespit edildiği anlaşılmakla davanın kabulü ile davalının … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının iptali ile takibin koşullarıyla devamına, alacağın likid olması nedeniyle davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının iptali ile takibin koşullarıyla devamına,
2-Alacağın %20 si oranındaki 9.891,21-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 3.378,34-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 597,31-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.781,03-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 597,31-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı, 700,00-TL bilirkişi ücreti, 180,90-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 1.519,31-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.790,17-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avanslarından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde davacıya / vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde, davalının yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/10/2019

Katip …

Hakim …