Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/829 E. 2021/821 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/829 Esas
KARAR NO:2021/821

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/09/2018
KARAR TARİHİ:17/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Vekil eden firma ile davalı/borçlu firma arasındaki ticari ilişki neticesinde oluşan alacak nedeniyle borçlu firma hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı/borçlu yapılan icra takibinde borca itiraz etmiş olmakla itiraz neticesinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı tarafın yapılan icra takibine ilişkin itirazları haksız, kötüniyetli ve yasal dayanaktan yoksun olup, yapılan itirazların iptaline ve takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, davalı hakkında …. icra müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, bahse konu icra takibine davalı tarafından haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini, vekil eden firma ile davalı arasında, süregelen bir ticarî ilişki bulunmakla bu ilişki çerçevesinde vekil eden firma, davalı taraftan 4.531,62 TL alacaklı olduğunu, gerçekleşen bu ticari ilişki takibe konu cari hesap ekstresinden de açıkça görülmekte olup bu ticari ilişki çerçevesinde vekil eden firma, davalı taraftan 4.531,62 TL alacaklı konumuna geldiğini, davalı taraf ile kurulan tüm sözlü iletişim çabalarına rağmen davalı tarafın borcunu ödememesi üzerine; hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, işbu icra takibine karşı, davalı taraf borçlu olmadığından bahisle haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, ancak davalı borçlu firma ile sözlü yapılan görüşmeler sonucunda, vekil eden firma alacağının ödenmemesinin, davalı tarafın vekil eden firma hakkında haksız, usule, yasaya ve özellikle taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olarak “sevkiyatsızlık bedeli” fatura etmesinden, iade konusu ürüne ait faturanın hem ürün cinsi hem de iade birim fiyatının hatalı düzenlenerek iade edilmesinden, ürünün teslim alınmasına rağmen faturasının kabul edilerek kayıtlara alınmamasından kaynaklandığı öğrenilmiş olduğunu, esasen davalı yan borca itiraz sebeplerini ödeme def’ine veya müvekkilimizden yapılması gereken bir kesintiye dayandırıyorsa, bu iddialarının kabul edilmesini gerektiren hususları usul hükümleri gereğince ispatla mükellef olduğunu, yine vekil eden firmanın alacakları, davalı tarafından gerçekleştirilen haksız, usul ve yasaya aykırı kesintiler ile yok sayılamayacağını, iş bu davaya konu icra takibine konu alacak ve miktarı belirli olmakla davalı tarafın itirazı haksız ve kötü niyetli olduğunu, davaya konu alacak miktarı belirlenebilir ve davalı/borçlu tarafından da bilinebilir bir miktarda olduğunu ,dava konusu alacak likit alacağı olduğunu, bu sebeple haksız ve yersiz olarak takibe itiraz ederek takibin durmasına neden olan borçlunun itirazının iptali ile birlikte alacağın %20’sinden az olmamak üzere hükmedilecek icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil Şirket’in ticari defterleri ve cari hesap ekstreleri incelendiğinde de anlaşılacağı üzere, müvekkil Şirket Sözleşme’den doğan tüm borçlarını ödemiş olup, davacı’ya herhangi bir borcu bulunmadığını, cari hesap ekstresinden de anlaşılacağı üzere müvekkil Şirket 07.08.2017 tarihinde yapmış olduğu 17.568,95.-TL tutarındaki ödeme ile cari hesap borcunu sıfırladığını, taraflar arasında imzalanan Satım Sözleşmesi’nin Genel Hükümler başlıklı 7. maddesinde Müvekkil Şirket’in defter ve kayıtlarının HMK madde 193 uyarınca kesin delil teşkil edeceği hüküm altına alındığını,. sözleşme’nin bahse konu maddesi uyarınca müvekkil Şirket ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde tespit edilecek hususlar kesin delil niteliği taşıyacağını, davacı, müvekkil şirketin kendisine borcu olduğunu iddia etmekte; ancak bu haksız iddiasını hiçbir somut delille ispat edememekte olduğunu, üstelik ispat yükünün de Müvekkil Şirket’te olduğunu iddia etmekte olduğunu, müvekkil Şirket’in borçlu olduğunun davacı tarafından ispatı gerekmekte olup, davacının ispatlanamayan iddialarının reddi gerekmekte olduğunu, davacı müvekkil Şirket’in haksız, usule, yasaya ve Sözleşme’ye aykırı olarak “sevkiyatsızlık bedeli” faturası düzenlediğini iddia etmişse de bu iddia gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkil Şirket tarafından düzenlenen sevkiyatsızlık bedeli faturaları hukuka ve Satım Sözleşmesi’ne uygun olup, aksinin Davacı tarafından ispat edilmesi gerekmekte olduğunu zira Satım Sözleşmesi’nin Genel Hükümler başlıklı 7. maddesinde yer alan “Alıcı tarafından Sözleşme dahilinde kesilen prim, bedel ve cezai şartlara ait tutarlara Satıcı’nın itiraz etmesi halinde faturaya konu aktivitenin gerçekleştirilmediği ya da sözleşmeye aykırılığın bulunmadığını ispat külfeti Satıcı’ya aittir.” hükmü uyarınca “sevkiyatsızlık bedeli” faturasının hukuka ve Satım Sözleşmesi’ne aykırı olduğuna ilişkin ispat külfeti Davacı’nın üzerinde olduğunu, bununla birlikte sözleşme’nin Depo ve İade Takvimi başlıklı maddesinin son cümlesinde Sözleşme’ye aykırı şekilde yapılan mal teslimini sevkiyatsızlık olarak kabul edileceği belirtildiği, bu madde uyarınca, Sözleşme’ye aykırı yapılan teslimler sebebiyle sevkiyatsızlık bedeli faturası düzenleneceği anlaşılmakta olduğu, sözleşme depo sevkiyat şekli başlıklı maddesinde de sevkiyatın sözleşme’ye aykırı şekilde gerçekleşmesi halinde Satıcı Davacı aleyhine cezai şart bedeli faturası düzenleneceği belirtildiği, müvekkil Şirket de Sözleşme’ye aykırı sevkiyatlar sebebiyle sevkiyatsızlık bedeli faturası düzenlemiş olup, söz konusu faturaların Sözleşme’ye aykırılığı söz konusu olmadığını, Kaldı ki Davacı, sevkiyatsızlık bedeli faturalarına usulüne uygun itiraz da sunmadığını, davacı ayrıca iade konusu ürünlere ait faturaların hatalı düzenlenerek iade edilmesi, ürün teslim alınmasına rağmen faturanın kabul edilerek kayıtlara alınmaması sebebiyle Müvekkil Şirket’in borçlarını ödemediğini iddia ettiğini, davacı’nın hatalı düzenlendiğini iddia ettiği faturaların, Müvekkil Şirket’in kayıtlarına almadığını belirttiği faturaların hangi faturalar olduğunu açıkça belirtmemesi iddialarının asılsız olduğunu göstermekte olduğunu müvekkil Şirket tarafından düzenlenen faturalar da usulüne uygun olup, Müvekkil Şirket kayıtları da usulüne uygun tutulmadığını, aksi yöndeki bir iddianın kabulü mümkün olmadığını, müvekkil şirket Davacı’ya herhangi bir borcu bulunmaması sebebiyle Davacı’nın talep ettiği tutarı ödemediğini, de, cari hesap kayıtlarında yapılacak inceleme ile de anlaşılacağı gibi, Müvekkil Şirket’in Davacı’ya herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkil Şirket’e yönelttiği haksız alacak talebini hiçbir somut delille ispat edemediğini, bu bağlamda, davacının talep ettiği 4.531,62.-TL tutarındaki alacağın ticari dayanağı tespit edilemediğini, O halde, Müvekkil Şirket’in borçlu olmadığı, ticari ve yasal dayanağı açıklanmayan alacağa itiraz etmesinde hiçbir kötüniyetinin bulunmadığını, yasal veya ticari dayanağı belirtilmeyen afaki beyanlarla başlatılan takibe itiraz eden Müvekkil Şirket borçlu ve kötü niyetli olmadığından icra inkar tazminatı taleplerinin reddi gerekmekte olduğunu, davacı’nın Müvekkil Şirket’ten herhangi bir alacağı bulunmadığından icra takibi başlatması kötü niyetli olduğunu, bu sebeple, davanın reddine, takibin iptaline ve haksız ve kötü niyetli icra takibi nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davanın; cari hesaptan kaynaklanan alacağa ilişkin …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında yürütülen takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu görüldü.
…. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının …borçlunun …… … … Şubesi olduğu, takibin dayanağının cari hesaptan kaynaklanan toplam 4.531,62-TL alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, 26/04/2018 takip tarihli ödeme emrinin borçluya 07/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 14/05/2018 tarihinde süresi içerisinde takibe itiraz ettiği görülmüştür.
… 2.Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla alınan Mali Bilirkişi … 20/02/2020 tarihli talimat raporunda özetle; Dosyadaki belge ve delillerin takdir ve değerlendirmesi Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; Davacı … Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi” in 2015-2016-2017 yıllarına ait ticari defterlerinin T.T.K.64. maddesine göre açılış tasdiki yapılması gereken; Yevmiye Defteri, Defter-i Kebir, Envanter Defterlerinin mevcut olduğu, sayılan defterlerin açılış tasdiklerinin ve Yevmiye Defterinin 2015-2016-2017 yıllarına ait kapanış tasdikinin mevcut olduğu, Davacı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ile davalı … Ticaret Merkezi Anonim Şirketi arasında ticari bir ilişki mevcut olduğu, Davacının davalıya zeytin tesliminden dolayı 02.04.2015 tarih … nolu 887,99 TL, 18.03.2016 tarih … nolu 302,60 TL, 02.09.2016 tarih 180422 nolu 1.571,86 TL olmak üzere 3 adet fatura düzenlendiği, Davalı firmanın davacı firmaya düzenlemiş olduğu sevkiyatsızlık bedeli faturalarına karşılık davacı firmanın 31.03.2017 tarih … nolu 300,00TL, 30.04.2017 tarih … nolu 364,20 TL,31.03.2017 tarih … nolu 502,00TL olmak üzere 3 adet iade faturası düzenlediği, Davalı firmanın davacı firmaya düzenlemiş olduğu iade faturasına karşılık davacı firmanın 18.04.2017 tarih … nolu 602,97 TL fiyat farkı faturası düzenlediği, Davacının davalıya düzenlemiş olduğu davaya konu 7 adet faturanın davacı yevmiye kayıtlarına intikal ettirildiği, davacının düzenlemiş olduğu davaya konu 7 adet faturanın toplam bedelinin 4.531,62 TL olduğu, Davacı yevmiye kayıtlarında, 2017 yılı sonu itibari ile davacının … nolu hesabından dolayı davalıdan 5.096,14 TL alacaklı olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Mali Bilirkişi … 21/09/2021 tarihli raporunda özetle; Taraflar arasındaki ihtilafın, davacı yanın …. İcra Müdürlüğü’nün
… E sayılı İcra takibinin iptaline karar verilmesi gerektiği iddiası üzerine çıkmış bulunduğunu, davacının 2015, 2016, 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin e-defter uygulamasında olduğunu, E-Defter uygulamasında yalnız Envanter Defterinin noter tasdikine tabi olduğunu, davacının 2016-2017 ve 2018 yılları Envanter defterinin açılış tasdikini yasal süresi içerisinde yaptırıldığı, 2015 yılı Envanter defteri yasal süresinde yapılmadığını, davalı yanın davacı yana 7 adet fatura toplamı olan 4.531,62 TL borçlu olabileceğini, davacının davasında haklı görülmesi ve takibin devamına takdir edilmesi halinde, davacının takip tarihi olan 17.04.2018 tarihi itibariyle asıl alacağına davacının talebi ile bağlı olarak faiz talep edebileceğini rapor ve beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
…. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklının … San.ve Tic AŞ, borçlunun …… … … Şubesi olduğu, takibin dayanağının cari hesaptan kaynaklanan toplam 4.531,62-TL alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, 26/04/2018 takip tarihli ödeme emrinin borçluya 07/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 14/05/2018 tarihinde süresi içerisinde takibe itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 12/09/2018 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Dava, 7 adet fatura ve cari hesaptan kaynaklanan 4.531,62-TL alacağa ilişkin …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında yürütülen takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Takip talebi: 7 adet fatura ve cari hesaptan kaynaklanan toplam 4.531,62-TL alacağın tahsili ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesi istemine ilişkindir.
Dava, 4.531,62-TL alacak üzerinden itirazın iptali istemine ilişkindir.
Talimat Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda davacı defterleri incelenmiş, davacının davalı ile ticari ilişkisinin bulunduğu, zeytin teslimi için 3 adet fatura, 3 adet iade faturası ve 1 adet fiyat farkı faturası olmak üzere toplam 4.531,62-TL’nin kayıtlı olduğu ve cari hesaba göre davacının davalıdan 5.096,14-TL alacaklı olduğu belirlenmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda; takibe konu 7 adet faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının faturalara ve teslimine itiraz etmediği, davacının davalıdan takip talebindeki tutar 4.531,62-TL kadar alacaklı olduğu ve takip tarihinden itibaren talep gibi faiz işletilebileceği belirtilmiştir.
Davalı vekili rapora itirazında davalı defterlerinin incelenmediğine dair itiraz etmişse de; 17/02/2021 tarihli duruşmada inceleme için 12/03/2021 tarihinin kararlaştırıldığı, bilirkişi teslim tutanağı incelendiğinde davalı vekilinin 12/03/2021 tarihli incelemeye katıldığı ve teslim tutanağını imzaladığı, davalı defterlerinin yerinde incelenmesini talep ettiği, bilirkişi raporu incelendiğinde; raporun içeriğinden davalı defterlerinin incelendiğinin anlaşıldığı, şöyle ki raporun ticari defter incelemesine ilişkin 4. Kısmında 4.1’de davacı yanın ticari defterlerinin incelemesinin yer aldığı, 4.2’de de başlıkta davacı ticari defterlerinde yapılan tespitler denilmişse de 4.2.kısımdaki “davacı yan ile ticari ilişkisinin bulunduğu, davalı yanın davacı yan ile olan cari hesap kayıtsal hareketlerini 320 nolu satıcılar alt hesap kodunda takip etmekte ve davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen faturaların bu hesabın alacağına … Ödemelerin ise bu hesabın borcuna kaydedildiği…” ifadelerinden incelenen defterlerin davalı defterleri olduğunun anlaşıldığı, birada davalı-davalı ifadelerinde yazım hatası yapıldığı ve karışıklığın bundan kaynaklandığı, netice olarak davalı defterlerinin de incelendiği, kaldı ki davalının cevap dilekçesi ekinde cari hesap ekstrelerini sunduğu, bilirkişinin dosya kapsamında da değerlendirme yapıldığı anlaşılmakla davalı vekilinin davalı defterlerinin incelenmediği itirazı yerinde görülmemiştir.
Talimat raporu ve Mahkememizce alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davacının takibe konu faturalar nedeniyle takip konusu tutar yönünden davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, davalının takibe itirazının 4.531,62-TL alacak yönünden iptali ile takibin aynı koşullarda devamına karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” neticeten işbu davada davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verildiğinden ve faturadan kaynaklanan alacak likit olduğundan hükmolunan meblağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın Kabulüne,
…. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 4.531,62-TL asıl alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi işletilmek suretiyle takibin devamına,
2-Alacağın %20’si oranında 906,32-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 309,55-TL harcın peşin alınan 77,39-TL harçtan mahsubu ile bakiye 232,16-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvurma harcı, 77,39-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı, 1.250,00-TL bilirkişi ücreti, 218,50-TL tebligat/posta masrafı olmak üzere toplam 1.586,99-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.531,62-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yatırılan avanstan artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır