Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/82 E. 2018/545 K. 08.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/82 Esas
KARAR NO : 2018/545
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/11/2011
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/01/2018
KARAR TARİHİ: 08/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Mahkememizin bu dosyasında açılan İtirazın İptali davanın yapılan açık yargılaması sonucu ;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağının sağlanması amacıyla 31/05/2011 tarihri itibariyle 56.154,99 TL alacağın tahsili için İstanbul …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, ancak davalının takibe itiraz etmiş olduğundan takibin durduğunu, itirazın iptali ve takibin devamı için iş bu davanın açıldığını belirterek, davanın kabulü ile davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini bilvekale talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı şirket arasında bir franchise sözleşmesi imzalandığını, davacının aptığı reklamlarda yer alan bilgilere ve müvekkiline verdiği taahhüde göre bu işin ortalama geliri aylık 12.000,00 TL olduğunun belirtildiğini, ancak müvekkilinin 5 ay süre ile bu işlerini çalıştırmasına rağmen belirtilen miktarı kazanmadığını ve üstüne zarara uğradığını, davacının taahhüt ettiği edimlerini yerinde getirmediğini bu nedenle müvekkilinin davacının bu sözleşmeye aykırı hareketleri sonucunda … 23. Noterliğinin 20/05/2011 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeyi tek taraflı olarak ve haklı nedenlerle fesih edildiğini, davacının hem takibi ve hem de açtığı bu dava haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek, davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davacıya yükletilmesine karar verilmesini bilvekale arz ve talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı alacağın tahsili için yapılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Birleşen İstanbul Kapatılan …. ATM’nin … Esas sayılı dosyasında
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki francise anlaşmasının müvekkili tarafından haklı nedenle ve tek taraflı olarak fesih edildiğin tespiti ile müvekkili tarafından bu sözleşmeye konu olan ve güven nedeniyle yapılmış bulunan toplam 28.257,79 TL’nin dava tarihinden itibaren başlayacak en yüksek ticari faizi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini bilvekale talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin davacı tarafından tek taraflı olarak fesih edildiğini, davacı tarafın iddialarının tamamen afaki olduğunu, müvekkilinin üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davacı tarafça yükümlülüklerin yerine getirilmediğini, müvekkili şirketin hiçbir şekilde mutlak olarak bir müşterisine aylık 12.000,00 TL gelir vadetmesinin söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini bilvekale arz ve talep etmiştir.
GEREKÇE:
Asıl dava;taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı alacağın tahsili için yapılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali, birleşen dava ise; alacak davasıdır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas İcra dosyasına, ihtarname, franchise sözleşmelerine, faturalara, ticari defterlere, bilirkişi incelemesine, her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davaya dayanak İstanbul …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasında; alacaklı … Gıda Pazarlama Dağ. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından, borçlu … aleyhine; 5.334,99-TL fatura alacağı, 2.700,00-TL pilav aracına verilen zarar, 48.120,00-TL cezai şart olmak üzere toplam 56.154,99-TL alacağın tahsili için 01/06/2011 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, ödeme emrinin 02/06/2011 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da 06/06/2011 tarihinde borca ve faiz oranına itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan bilirkişi raporu gerekçeli, denetime elverişli ve hüküm vermek için yeterli kabul edilmiş olup, usul ekonomisi gereği başkaca araştırma yapılmasına gerek görülmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, tarafların beyanları, icra dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre ; taraflar arasında 04/01/2011-04/01/2016 tarihleri arasını kapsayan 5 yıl süreli Farnchise Anlaşması yapıldığı, davacı … gıdanın farnchise veren, davalı-birleşen dosya davacısı … ‘ nin franchise alan sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı, daha sonra davalı-davacı … ‘ in Beyoğlu …. Noterliğinin 20/05/2011 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmeyi tek taraflı olarak süresinde önce feshettiği anlaşılmaktadır.

Davacı-davalı … gıdanın asıl davada cezai şart, bakiye alacak ve pilav aracına verilen zararın tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalı-davacı …’ in itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacı-davalı … gıda her ne kadar pilav aracına verilen zarar karşılığı 2.700,00 TL talep etmiş ise de, bu zararı ödediğine ilişkin herhangi bir ödeme belgesi, fatura vb. Sunmadığı, dolayısıyla bu zararı ispat edemediği anlaşıldığından bu talebi kabul edilmemiştir. Davacı-davalı … gıdanın talep ettiği cari hesap alacağı yönünden ise, bilirkişi raporu ile sabit olduğu üzere tarafların ticari defterlerinde bir borç kaydının bulunmadığı tesbit edildiğinden ve bu kadar alacaklı olunduğunun ispat edilemediği anlaşıldığından bu talebinde reddine karar verilmiştir.
Davalı-birleşen dosya davacısı …’ in sözleşmeyi süresinden önce feshettiği, feshinin haklı olduğunu ispat edemediği, fesih nedenleri olarak ileri sürdüğü hususların sabit olmadığı, sadece zarar ettiği iddiasının ise sözleşmede bir fesih sebebi olarak öngörülmediği ve fesih nedeni olarak kabul edilemeyeceği, dolayısıyla feshin haksız olduğu kanaatine varılmıştır. Sözleşmenin feshi haksız olduğundan sözleşmenin 5.3 maddesi uyarınca davacı-davalı … gıdanın 25.000,00 USD cezai şartı talep etme hakkı doğmuştur. Davacı her ne kadar 30.000,00 USD talep etmiş ise de, sözleşmenin 5.3 maddesi ilk paragrafı uyarınca talep edilebilecek cezai şart miktarının 25.000,00 USD olduğu, ikinci paragraftaki 30.000,00 USD cezai şartın koşullarının oluşmadığı anlaşılmaktadır. Ancak bu 25.000,00 USD ‘ lik cezai şart miktarı davalı-davacı … ‘ nin tacir olduğu nazara alındığında ekonomik durumu itibariyle ekonomik mahvına neden olabilecek miktarda kabul edildiğinden mahkememizce takdiren % 40 oranında takdiri indirim uygulanarak 15.000,00 USD olarak hükmedilmiş ve bu miktarın takip tarihindeki ve takip talebinde kabul edilen USD kuru üzerinden karşılığı 24.060,00 TL ‘ ye hükmedilmiştir. Dolayısıyla asıl davada davalının itirazı bu miktar üzerinden haksız olduğundan itirazının iptaline, takibin takip tarihi itibariyle 15.000,00 USD cezai şart karşılığı olan 24.060,00 TL asıl alacak miktarı üzerinden devamına, diğer kalemlerin ve fazla talebin reddine, cezai şart tutarı likit ve sözleşme belirli olduğundan kabul edilen miktar üzerinden % 40 olarak hesaplanan 9.624,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine , davalının icra inkar tazminatı talebinin ise davacının takip yapmakta kötüniyeti sabit olmadığından reddine karar vermek gerekmiştir.
Cezai şarttan mahkememizce resen yapılan takdiri indirim tutarının 10.000,00 USD’ nin takip talebinde kabul edilen kur karşılığı olan 16.040,00 TL için davacı-davalı … gıda aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Birleşen davada ise davalı-davacı …’ in sözleşme nedeniyle yaptığı masrafların ve uğradığı zararların tazmini ile manevi tazminat talebinde bulunduğu, ancak sözleşmeyi kendisinin haksız olarak feshettiği, feshin haklı olmadığı, haksız fesihte bulunan tarafın kendi kusuruna dayalı olarak bir hak elde etmesinin mümkün olmadığı, bu nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep edemeyeceği anlaşılmakla bu taleplerinin ve birleşen davanın reddine dair verilen kararımız temyiz edilmesi üzerine;
Yargıtay …. Hukuk Dairesinin … esas, … karar ve 27/09/2017 günlü ilamı ile ” …Birleşen dava yönünden, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Asıl dava, franchise sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı icra takibinde taraflar arasındaki sözleşmenin 5.3. 2. maddesine dayalı olarak 30.000 USD cezai şart, 5.334,99 TL fatura alacağı, 2.700,00 TL pilav aracına verilen zararı talep etmiştir. Davalının borca itirazı üzerine bu itirazın iptali davası açılmıştır. İtirazın iptali davasında icra takibinde talep konusu yapılan alacağın mevcut olup olmadığı incelenir ve takip tarihi itibari ile talep edilen alacak mevcut ise itirazın iptaline karar verilir. Davacı sözleşmenin 5.3. 2. maddesindeki cezai şartı talep etmesine rağmen, mahkemece sözleşmenin bu maddesinde belirlenen cezai şartın oluşmadığı saptanıp, sözleşmenin 5.3. 1. maddesine göre cezai şarta hükmedilmesi karşısında davacı tarafından icra takibinin talep edilen ve bu davanın konusu olan cezai şartın talep şartlarının gerçekleşmediğine göre icra takibindeki cezai şarta ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekirken, icra takibinde ve işbu itirazın iptali davasının konusu olmayan taraflar arasındaki sözleşmenin 5.3. 1. paragrafındaki cezai şarta dayalı olarak itirazın kısmen iptali kararı doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir… ” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılan Yargıtay …. Hukuk Dairesinin … esas, … karar ve 27/09/2017 günlü ilamına uyulmuştur.
Yargıtay bozma ilamındaki hususlar da gözönüne alındığında; asıl dava, franchise sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı icra takibinde taraflar arasındaki sözleşmenin 5.3. 2. maddesine dayalı olarak 30.000 USD cezai şart, 5.334,99 TL fatura alacağı, 2.700,00 TL pilav aracına verilen zararı talep etmiştir. Davalının borca itirazı üzerine bu itirazın iptali davası açılmıştır. İtirazın iptali davasında icra takibinde talep konusu yapılan alacağın mevcut olup olmadığı incelenir ve takip tarihi itibari ile talep edilen alacak mevcut ise itirazın iptaline karar verilir. Davacı sözleşmenin 5.3. 2. maddesindeki cezai şartı talep etmesine rağmen, mahkemece sözleşmenin bu maddesinde belirlenen cezai şartın oluşmadığı saptanıp, sözleşmenin 5.3. 1. maddesine göre cezai şarta hükmedilmesi karşısında davacı tarafından icra takibinin talep edilen ve bu davanın konusu olan cezai şartın talep şartlarının gerçekleşmediğine göre icra takibindeki cezai şarta ilişkin davanın reddine karar verilmesi, birleşen davada ise davalı-davacı …’ in sözleşme nedeniyle yaptığı masrafların ve uğradığı zararların tazmini ile manevi tazminat talebinde bulunduğu, ancak sözleşmeyi kendisinin haksız olarak feshettiği, feshin haklı olmadığı, haksız fesihte bulunan tarafın kendi kusuruna dayalı olarak bir hak elde etmesinin mümkün olmadığı, bu nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep edemeyeceği anlaşılmakla bu taleplerinin ve birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Asıl davada;
-Davacının davasının REDDİNE,
-Davalının icra inkar tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine,
-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 35,90-TL harcın peşin alınan 553,25-TL harçtan mahsubu ile bakiye 517,35-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davalı duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 6.527,05 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / vekillerine iadesine,
2-Birleşen İst. Kapatılan … ATM nin … Esas sayılı dosyasında;
-Davanın REDDİNE ,
-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 35,90-TL harcın peşin alınan 419,63-TL harçtan mahsubu ile bakiye 383,73-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davalı duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 3.390,93-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / vekillerine iadesine,
Dair davalı karşı davacı vekili Av. …’ün yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren on beş gün süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/06/2018

Katip Hakim