Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/801 E. 2022/866 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/801 Esas
KARAR NO : 2022/866
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/09/2018
KARAR TARİHİ : 29/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02.10.2017 günü saat 01:00 sıralarında … istikametinde seyir halinde olan dava dışı … … …in kullandığı … plaka sayılı aracın sol arka lastik arızası nedeniyle … Meyve-Sebze Hali karşısında dörtlü uyarı ikaz lambalarını yakarak 3 şeritli yolun gidiş istikametinc görc cn sağına durduğu ve aracını kontrol ettiği sırada, bahse konu mevkiden geçmekte olan müvekkillerinin oğlu … … …, kullandığı … plaka sayılı aracı ile yardım amaçlı … plaka sayılı aracın ilerisinde olacak şekilde yine en sağ şerille durmuş ve araçtan increk arıza ile ilgili yardım etmek istediğini, davalı … …, kendisi adına kayıtlı … plakalı aracıyla 28 metre lastik izi bırakarak önce … plaka sayılı aracın sol arka köşesine çarptığını, sonrasında ise yaya olarak iki araç arasındaki bölgede bulunan … … …’a çarptığını, 56 metre lastik izi bırakarak orta refüj çelik bariyere çarpmak suretiyle Atışalanı istikametine doğru olay yerinden kaçtığını, … … …’ın feci şekilde can vermesine sebebiyet verdiğini, duyulan elemin ağırlığına, ölen kişinin yaşı ve eğitim durumu ile davalı … …’in asli kusurlu olması hususları birlikte değerlendirilerek müvekkillerinin ekonomik ve sosyal durumları kapsamında kanunlar ve Yüksek Mahkeme kararları ışığında talep edilen tazminat miktarı gerçekçi ve hakkaniyete uygun olduğunu, bununla birlikte, davanın semeresiz kalmaması için (özellikle manevi tazminatın tahsili için) davalı … … adına kayıtlı menkul ve gayrimenkullere ihtiyati (haciz) tedbir şerhi koyulmasını talep ettiklerini, davanın tazminai (para alacağı) olması ve alacağın semcresiz kalmaması için başta kazaya karışan … plakalı araç olmak üzere, davalı …’in adına kayıtlı menkul ve gayrimenkullere ihtiyati (haciz) tedbir konulmasına, … kazası sonucu hayatını kaybeden … … … sebebiyle; anne … … ve baba … … … için fazlaya ilişkin tüm talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla HMK 107. Md kapsamında ileride alacak miktarı belirlendiğinde arttırılmak üzere şimdilik 4.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının ve 100,00-TL cenaze ve defin giderinin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte poliçe teminat limitleri dahilinde kalmak: kaydıyla davalı sigorta şirketinden ve artan değer halinde davalı … …’ten tahsiline, 75.000,00-TL manevi tazminatın davalı … …’ten tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılar üzcrine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili yerin … Mahkemeleri olduğunu, ayrıca müvekkilinin tacir olmadığını ve bu nedenle davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, olayın oluşu incelendiğinde müvekkili sanık … … mahkemedeki ifadesinde de belirttiği gibi öncelikle dava konusu müessif olay hava ve yol şartlarının kötü olması ve aydınlatmanın yetersiz olması nedeni ile meydana geldiğini, 02/10/2018 günü saat 01:00 sıralarında Yeni hal yolu sebze hali mevkiinde seyrederken başka bir aracın kendisini sıkıştırması nedeni ile kaza yapmamak için refleks olarak hareket etmiş olup aracının her iki yanında bariyere çarptığını düşünerek yolda başkaca bir kazaya sebebiyet vermemek için aracını yoldan çıkardığını, olayın oluşu incelendiğinde zeminin ıslak olması ve yol aydınlatmasının yeterli olmamasının etkili olduğu ve aracı arızalanan … … …in yeterli güvenlik önlemlerini almadığı reflektör ve ikaz işaretlerini koymadığının görüleceğini, bu sebeple müvekkili sanık olayın oluşunda tamamen kusurlu olmadığını, bu nedenle diğer sürücüler gerekli tedbiri almadan yol kenarında beklemesi nedeni ile kusurlu davrandığını, … Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/… E sayılı dosyasından alınan 24/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda olayda davacıların oğulları müteveffa … … …’ın KTK 68/c maddesi gereğince Asli oranda Kusurlu olduğu yine dava dışı bulunan … … in KTK mad. 59 uyarınca Tali oranda kusurlu olduğunu, müvekkilininde KTK 56/a uyarınca asli oranda kusurlu olduğunun espit edildiğinin bildirildiğini, bahse konu bilirkişi raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davacıların oğulları müteveffa … … …’ın ve üçüncü bir kişininde kusurlu olduğunun açık olduğunu, bu sebeple davacıların iddialarını kabule imkan olmadığını, ayrıca istenilen tazminat miktarının da fahiş olduğunu, istenilen maddi tazminat miktarının da fahiş olduğunu, davacıların murislerinin kazancı ve davacıların mahrum kalacakları destekten ekonomik ve sosyal durum araştırması sonucunda ortaya çıkacağını, bu sebeple istenilen fahiş tazminatı kabul etmeye imkan olmadığını, arz ve izah olunan sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; 02.10.2017 tarihinde meydana gelen ölümlü … kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı, cenaze ve defin giderleri talebi ve manevi tazminat talebinden ibaret tazminat davasıdır.
Bilirkişi heyeti tarafından alınan 12.06.2019 tarihli raporda; dava konusu olayda … plaka sayılı araç sürücüsü … …’in asli ve 44100 (yüzde yüz) oranında kusuru bulunduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü … … …in herhangi kusuru bulunmadığı ve … plaka sayılı araç sürücüsü … … …’ın herhangi kusuru bulunmadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesinden alınan 22/09/2021 tarihli raporda; sürücü … …’in %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu, yaya … … …’in kusursuz, yaya … … …’in %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi tarafından alınan 01/02/2022 tarihli raporda; dava konusu olayla ilgili olarak Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 22.09.2021 tarihli raporun isabetli olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 13/12/2021 tarihli dilekçesi ile ;”05.08.2018 tarihli dava dilekçemizde her türlü dava ve fazlaya ilişkin haklarımız saklı tutulmuş, ne var ki, manevi tazminat talebimiz yönünden faiz talep edilmemiştir. Her ne kadar; 05.08.2018 tarihli dava ve 15.10.2018 tarihli cevaba cevap dilekçemizde manevi tazminat talebimize ilişkin olarak faiz talep etmemiş olsak da, Yargıtay içtihadı uyarınca ıslah yolu ile faiz talep edebilmemiz mümkün olduğundan, davamızı faiz talebimiz yönünden ıslah etmek gereğimiz hasıl olmuştur” denilerek manevi tazminat talebi 75.000,00-TL’nin haksız fiilin meydana geldiği tarihten karar tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, şeklinde davalarını ıslah ettiklerini bildirdikleri görülmüştür.
Davanın; 02.10.2017 tarihinde meydana gelen ölümlü … kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı, cenaze ve defin giderleri talebi ve manevi tazminat davası talebinden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 08/10/2019 ve 18/02/2020 tarihli duruşmalarda alınan beyanında maddi tazminat talepleri yönünden davalı sigorta şirketiyle anlaşmıbulunduklarından, maddi tazminat (destekten yoksun kalma ve cenaze ve defin giderleri) talepleri yönünden davadan feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını manevi tazminat yönünden davalarına devam ettiklerini beyan etmiştir.
HMK MADDE 307- (1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
MADDE 309- (1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
(2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Hükümleri uyarınca Davacının maddi tazminat davasından feragat etmesi sebebiyle maddi tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE, karar vermek gerekmiştir.
Davacıların manevi tazminat talebi yönünden devam eden yargılamada ;
Manevi tazminat talebi yönünden; Kişisel haklar, kişinin kendi hür ve bağımsız varlığının bütünlüğünü sağlar. Bu hak insanın doğumu ile kazanılan ve kişiliğe bağlı olan bir haktır. Manevi tazminat talebi, tarifini, B.K’nun 56. maddesinde bulmaktadır. B.K’nun 56. maddesi aynen” Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir.” hükmünü içermektedir. B.K’nun 56. maddesinin yukarıda açıklanan hükmüne göre, böyle özel durumlar gerektiriyorsa, manevi giderim öngörülmüş bulunmaktadır. Ayrıca B.K.’nun 56. maddesi, gerek sözleşme dışı sorumlulukta ve gerekse B.K’nun 114/II maddesi ile yapılan yollamadan dolayı, sözleşmeden doğan sorumlulukda da uygulama alanı bulur. Ancak, manevi tazminatın gerek doğması, gerekse kapsamı, özel koşullara bağlanmıştır. Özel hak ve şartlardan maksat, olayın özellikleri olup her olaya göre değişir, Manevi tazminat miktarı belirlenirken B.K.’nun 51. ve 52. maddelerindeki kuralların aynen uygulanması gerekir. Ölenin ailesine manevi tazminat talep etme hakkı tanınmıştır. Aile kavramından, anne, baba, evlat, eş, nişanlı gibi yakınları anlaşılmalıdır. Davacılar da, ölenin anne, babasıdır. Böyle elim bir kaza sonucu çocuklarını yitiren davacıların kişilik hakları, ağır ve haksız bir tecavüze uğramıştır. Davacıların, meydana gelen ölümle sonuçlanan … kazası eyleminden sonra, elem ve ızdırap içerisinde bulunduğu yadsınamaz bir gerçektir. Beklenmedik bir şekilde çocuklarının bir … kazası eyleminden sonra ölmesi, davacılarda kapanması zor manevi bir yara açmıştır. Bu nedenle, manevi tazminata hükmedilmelidir.
Ayrıca Medeni Kanunun 4. maddesi dikkate alınarak, hükmedilecek tazminatın, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan, özgün bir nitelik taşıdığı, bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasının da amaç edinilmediği, mahkememizce aldırılan hükme ve dosya kapsamına uygun ATK … İhtisas Dairesinden alınan raporda tarafların kusur durumları, sosyal ekonomik durum, davacılarda meydana gelen manevi zararın boyutu hususları değerlendirilerek, manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabülü ile, Davacı … … … için 30.000,00 TL, Davacı … … için 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02/10/2017 tarihinden itibaren talep gibi karar tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … …’ten tahsili davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
1-)Davacının maddi tazminat davasından feragat etmesi sebebiyle maddi tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
2-)a-Manevi tazminat yönünden: 30.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 02/10/2017 tarihinden itibaren talep gibi karar tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … …’ten tahsili ile davacı … … …’a verilmesine,
b-Manevi tazminat yönünden: 30.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 02/10/2017 tarihinden itibaren talep gibi karar tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … …’ten tahsili ile davacı … …’a verilmesine,
c-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-)Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 4.098,60-TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 270,17-TL harcı ve 20,00-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 3.808,43-TL harcın ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerektiğinden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalı … …’ten tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacının yaptığı 35,90-TL başvuru harcı, 270,17-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı ve 20,00-TL ıslah harcının davalı … …’ten tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan 2.250,00-TL bilirkişi ücreti, 1.230,30-TL ATK faturası ve 445,74-TL müzekkere/davetiye gideri olmak üzere toplam 3.926,04-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre hesaplanan 2.978,03-TL’sinin davalı … …’ten tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
a)Davacı … … …, duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı … …’ten tahsili ile davacı … … …’a verilmesine,
b)Davacı … …, duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı … …’ten tahsili ile davacı … …’a verilmesine,
7-)Davalı … … duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalı … …’e verilmesine,
8-)Davacının gider avansından artan bakiyenin re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı … … vekilinin yüzünde, diğer davalı sigorta şirketi vekilinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca … Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/11/2022

Katip …
(E-imzalı)

Hakim …
(E-imzalı)