Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/772 E. 2019/623 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/772 Esas
KARAR NO : 2019/623

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/08/2018
KARAR TARİHİ: 11/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Yanlar arasındaki mevcut ticari ilişki nedeniyle vekiledeni şirketin bütün yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak davalı yanın edimlerini ifa etmekten kaçınarak cari hesaptan kaynaklanan borcu ödemediğini, bunun üzerine vekiledeni şirket tarafından, fatura alacağından kaynaklı davalı taraf aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girişildiğini, davalı tarafından asıl alacağa, alacağın ferilerine ve faizine itirazda bulunulduğunu ve takibin durduğunu, işbu itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu itirazın yalnızca alacağın tahsilini geciktirmek amacıyla olduğunu, haksız kötü niyetli olduğunu beyanla, davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı tarafça vekiledeni aleyhine istanbul…İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, miktarın nasıl hesaplandığının açıklanmaması üzerine takibe itiraz edildiğini, dava dayanağı icra takibine ilişkin takip talebi ve ödeme emri incelendiğinde 752.898,12-TL cari hesap alacağının, takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 19,50 Avans Faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiğini, işbu davanın da yine ödeme emrinde belirtilen miktar üzerinden açıldığını, ancak vekiledeninin davacı şirkete belirtilen miktarda borcu bulunmadığını, yanlar arasında bağıtlanan Dağıtım Sözleşmesinin (cari hesap sözleşmesi) 5.3 Ödeme Koşulları başlıklı maddesinde; “…’a haftalık dağıtım faturası kesecektir. Bir önceki haftaya ait dağıtım faturası her hafta…’a ulaştırılacaktır. … hizmet bedellerini fatura tarihinden itibaren 60 gün içerisinde

CEVA’ya ödeyecektir. Ödeme dönemine; almadığı takdirde, vade farkı faturası …’nin açıklamış olduğu yıllık reeskont faiz oranında oluşturulacaktır. Vade süresi geçen faturalar için hesaplanan yeni oran 360’a bölünerek günlük olarak uygulanacaktır.” hükmü düzenlendiğini, davacı tarafça, taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak takip başlatılmadığını, haksız ve kötü niyetli olarak avans faizinin takip tarihinden itibaren işletilmesinin talep edildiğini, vekiledeninin borçlu olduğuna kanaat getirilmesi halinde ise vekiledeninin temerrüde düştüğü tarihin kanun maddesi ve taraflar arasındaki sözleşme uyarınca tespiti gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

GEREKÇE:
Dava; cari hesaba dayalı alacak için girişilen takibe vaki itiraz üzerine İİK 67 madde uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, davada; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasına, cari hesap ekstresine, Dağıtım Sözleşmesine, ihtarnamelere, bilirkişi incelemesine dayanmışlardır.
Davaya dayanak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E sayılı takip dosyasında; alacaklı… Şirketi tarafından borçlu.. Şti. aleyhine 752.898,12-TL cari hesap alacağının yıllık %19,50 oranında avans faiziyle birlikte tahsili için 17.07.2018 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği, 09/08/2018 tarihinde süresinde borca, faize, faiz oranlarına itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememize iş bu dava İİK.67. Madde uyarınca yasal l yıllık süre içerisinde açılmıştır.
Taraflar arasında, lojistik ve kargo sektöründe hizmet veren davacının, sözleşme uyarınca davalıya ait malları taşıma ve düzenlenen faturalar bedelinin kısmen ödenmemesinden dolayı bakiye cari hesap alacağı oluşması sebebiyle işbu dava görülmektedir.
Toplanan tüm deliller ve tarafların ticari ilişki içinde bulundukları dönemlere ilişkin her iki yanın ticari defterleri üzerinde mali müşavir vasıtası ile inceleme yapılarak takip tarihi itibariyle davacı yanın alacaklı olup olmadığı ve varsa miktarının tesbiti için rapor alınmış, 16.04.2019 tarihli raporda; “..İncelenen davacı şirkete ait 2018 yılı ticari defterlerinin açılış tasdik/beratlanan yasal süresinde yaptırılmış olduğu, yıl sonu kapanışları için gereken yasal sürenin henüz dolmadığı, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran, 17.07.2018 takip tarihi itibarıyla davalı yandan 752.684,19 TL alacaklı göründüğü, incelenen davalı şirkete ait 2018 yılı ticari defterlerinin açılış tasdik/beratlarının yasal süresinde yaptırılmış olduğu, yıl sonu kapanışları için gereken yasal sürenin henüz dolmadığı, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davalı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 17.07.2018 takip tarihi itibariyle davalı yanın 752.683,98 TL borçlu göründüğü 17.07.2018 takip tarihi itibarıyla davalı yanın 60 gün geriye dönük olarak düzenlenmiş davacı faturalarından (19.05.2018-17.07.2018 arası) 278.866,52 TL lik kısmın sözleşme maddesi gereği henüz vadesinin gelmediği, bu anlamda takip miktarına dahil olmaması gerektiği, davacı yan her ne kadar replik dilekçesinde davalı borçlarının ortalama vadesinin 27.06.2018 olduğunu belirtmiş ise de, sözleşmenin ilgili maddesinde vadenin “fatura tarihinden itibaren 60 gün içerisinde” şeklinde belirlendiği, ortalama vade hesabına bağlanmadığı dikkate alındığında, davacı itirazlarının bu yönden yerinde olmadığı, bu durumda davacı yanın 17.07.2018 tarihli takipte, davalı yandan 752.684,19 -278.866,52 = 473.817,67 TL talep edebileceği, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari avans faizi talep edebileceği” tesbit ve rapor edilmiştir.
Dosyaya ibraz edilen tüm delil ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, İstanbul …İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyası ve mahkememizce alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirilmek suretiyle;
Dava dosyasında taraflar arasında imzalanan 06.06.2014 tarihli “DAĞITIM SÖZLEŞMESİ’nin sunulduğu, sözleşmeye göre davacı yanın davalıya Lojistik ve Kargo hizmeti sağladığı, bunun karşılığında sözleşmenin “5.3. ödeme koşulları” başlıklı maddesinde; “davacının haftalık dağıtım faturası düzenleyeceği, davalının, düzenlenen bu fatura bedellerini fatura tarihinden itibaren 60 gün içerisinde ödeyeceği, ödeme dönemine uyulmadığı takdirde TCMB’nin açıklamış olduğu yıllık reeskont faiz oranında oluşturulacak vade farkı faturası düzenleneceği” hususlarının belirlendiği, tarafların 2018 yılına ait cari hesap ekstrelerinin incelenmesinde, davalının ödeme yaptığı tarih itibariyle sözleşmede belirlenen 60 günlük vadede ödeme koşullarına uyduğu, bununla birlikte davalı yanın davacı yana kendi ticari defterlerindeki 2018 yılı açılış fişinde görüldüğü şekli ile önceki dönemden 529.965,31-TL borçlu olduğu ticari ilişkinin devam ettiği, davalının 17.07.2018 takip tarihi itibariyle kendi kayıtlarına nazaran davacıya 752.683,98-TL borçlu olduğu, davanın taraflar arasında gerçekleştirilen ticari ilişkiye dayanak sözleşmenin ödeme koşullarına davalı yan tarafından uyulmaması sebebiyle haklı sebeple açıldığı, incelemeye sunulan her iki tarafın cari hesap ekstreleri incelendiğinde davacı yan tarafindan düzenlenen bütün faturaların davalı yan kayıtlarında yer edildiği, davalı yan tarafından yapılan bütün ödemelerin de davacı yan kayıtlarında yer aldığı, davacının… Noterliği aracılığıyla davalıya göndermiş olduğu 11.06.2018 tarilli … yevmiye numaralı ihtarname ile 691.037,45 TL alacağı üzerinden vadesi gelen 452.865,42 TL alacağın 2 iş günü içerisinde ödenmesini talep ettiği görülmekle, ihtarnamenin tebliğ şerhi dosyada yer almadığından ihtarnamenin muhataba hangi tarihte tebliğ edildiği hususu bu aşamada tespit edilemediği, ancak zaten talepte işlemiş faiz talebi olmadığı, davacı ve davalı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran, 17.07.2018 takip tarihi itibarıyla 752.684,19-TL borç bakiyesi göründüğü, 17.07.2018 takip tarihi itibarıyla davalı yanın 60 gün geriye dönük olarak düzenlenmiş davacı faturalarından (19.05.2018-17.07.2018 arası) 278.866,52 TL lik kısmın sözleşme maddesi gereği henüz vadesinin gelmediği, bu anlamda takip miktarına dahil edilemeyeceği, davacı yan her ne kadar replik dilekçesinde davalı borçlarının olmadığını, vadesinin 27.06.2018 olduğunu belirtmiş ise de, sözleşmenin ilgili maddesinde vadenin “fatura tarihinden itibaren 60 gün içerisinde” şeklinde belirlendiği, ortalama vade hesabına bağlanmadığı dikkate alındığında, davacı itirazlarının bu yönden yerinde olmadığı,
neticesi itibarıyla davacı yanın 17.07.2018 tarihli takipte, davalı yandan 752.684,19 TL -278.866,52 TL = 473.817,67 TL talep edebileceği, alacağa takip tarihinden itibaren sözleşme uyarınca TCMB yıllık reeskont faizi oranında faiz işletebileceği, tüm dosya kapsamından ve denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporundan anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, alacak miktarı faturalara bağlanmış olup likit olmakla davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;

HÜKÜM:
DAVANIN KISMEN KABULÜNE
1-)İstanbul … İcra müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasında; davalı itirazının toplam 473.817,67-TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, takibin asıl alacağa sözleşmenin 5.3 maddesi uyarınca TCMB yıllık reeskont faizi oranında ve talebi geçmemek üzere reeskont faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Fazla talebin REDDİNE,
2-)Alacağın %20 si oranında 94.763,53-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Davalı yanın reddedilen miktara yönelik kötüniyet tazminatı taleplerinin koşulları oluşmadığından reddine,
4-) Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 32.366,48-TL harçtan peşin alınan 12.857,62-TL harcın mahsubu ile bakiye 19.508,86-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-) Peşin ve başvuru harç toplamı 12.898,72-TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-) Davacı tarafından yapılan 750,00-TL bilirkişi ücreti, 171,00-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 921,00-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 579,60-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-) Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 32.902,71-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
😎 Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 22.694,83-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-) Davacının gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacıya / vekiline iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …