Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/767 E. 2019/900 K. 20.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/767 Esas
KARAR NO : 2019/900
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2018
KARAR TARİHİ : 20/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Müvekkil şirket ile davalı şirketlerin konsol oyunları pazarında faaliyette bulunmakta olduğu, yoğun bir rekabet içerisinde oldukları, bununla birlikte … ve …’nın üyesi olduğu şirketler topluluğu konsol oyunları pazarında dört temel görev üstlendiği, bunlardan ilkinin konsol üretimi olduğu, bu şirketler topluluğu … oyun konsollarını üretmekte olduğu, ikincisinin … oyun konsolları için oyun tedariki pazarında aktif bulunmadığı, bu noktada kutulu oyun tedariki ile fiziksel kanalda yer aldığı gibi … üzerinden online oyun tedariki de yaptığı, üçüncü olarak ise, … oyun konsollarında kullanılan oyunların üretimi pazarında yer aldığı, dördüncü olarak ise, … oyun konsollarında kullanılmak üzere üretilecek oyunlar için oyun üreticilerine lisans sattığı, dolayısıyla … ve … konsol oyunları ile etkileşim içerisinde olan birçok pazarda ciddi pazar hakimiyetine sahip şirketler topluluğunun birer üyesi olduğu, davalı şirketler Vergi Mevzuatına Aykırı olacak şekilde vergi ödemeyerek önemli bir maliyet avantajı elde etmekte ve bu durum iş şartlarına uyulmaması tahtında haksız rekabete sebebiyet verdiği, davalı şirketler Türkiye’de elde ettikleri gelirler için Türkiye’de Kurumlar Vergisi ödemek zorunda olmalarına rağmen Kurumlar Vergisi ödemedikleri, davalı şirketlerin Katma Değer Vergisi mükellefi olmasına rağmen KDV’siz satış yapmak suretiyle haksız rekabete sebebiyet verdiği, davalı şirketlerin saldırgan satış politikaları ile müşterilerin karar verme özgürlüğünü açıkça sınırlandırarak haksız rekabette bulunduğu, davalı şirketlerin anormal fiyat indirimleriyle müşterilerini, kendisinin ve rakiplerinin yeteneği hakkında bilinçli olarak yanıtlmak suretiyle haksız rekabetin yaşanmasına sebebiyet verdiği, müvekkil şirketin ileride telafisi mümkün olmayan zararlara muhatap olmasını ve mevcut zararların daha da artmasını önleyebilmek amacıyla HMK md. 389 vd. Hükümleri geerğince İngiltere menşeili davalı …’in Türkiye’deki alıcılara satış yaptığını tespit ettikleri https:// … com/tr-tr internet sitesi ve … ağı başta gelmek üzere bu adrese veya başka bir adres üzerinden Türkiye’deki satış faaliyetlerinin takdiren teminatszı olarak durdurulmasına, davalı şirketlerin eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, davalı şirketlerin eylemlerinin men’ine, davalı şirketlerin haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin bir sonucu olarak oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, alacak miktarının tam ve kesin olarak belirlenmesinin ve bilinmesinin dava tarihi itibairyel mümkün olmadığı ve alacak miktarının yargılama sürecinde yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacağı dikkate alınarak, müvekkil şirketin uğramış olduğu maddi zararlara temel oluşturmak ve fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL nin haksız eylemin işlendiği tarih itibariyle işletilecek ticari avans faiziyle birlikte davalı şirketleriden tahsil edilerek müvekkil şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirketlere tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …ş. Vekili cevap dilekçesinde ; Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 6.maddesi gereği davanın açıldığı tarihte şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili mahkeme olduğu, müvekkil şirketin merkezi Ümraniye’de bulunduğu, yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğu, İstanbul mahkemelerinde açılan işbu davanın yetkisiz mahkemede açılması sebebiyle yetki itirazında bulunulduğu, … Pazarlama A.Ş.’nin Türkiye’de yerleşik bağımsız bir şirket olduğu ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olduğu ve diğer davalı ile yönetimsel bağı bulunmadığı, … Pazarlama A.Ş.’nin dava konusu … veya … Store ile ilgili olarak herhangi bir faaliyet yürütmediği, bu sebeple huzurdaki davada taraf olarak gösterilmesinin dayanaksız olduğu, müvekkil şirket …’nin Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre kurulmuş bir anonim şirketi olup tüm kanuni mükellefiyetlerini yerine getirdiği, müvekkil şirketin faaliyet gösterdiği fiziksel ortamda satışa sunulan konsol oyunları pazarında davacının beyanlarının aksine davacı … oyunun hakim durumda olduğu, davacının 10.000,00 TL bedelli haksız rekabet tazminatı talebinin haksız ve hukuka aykırı olup taraflarınca kabulü mümkün olmadığı, huzurdaki davanın reddi ile yargılama gideri ve yasal vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Müvekkil Şirket … şirket numarasıyla İngiltere ve Galler’de kurulmuş ve kayıtlı bir şirket olup … adresinde bulunduğu, Müvekkil Şirket, … ve Davacının tümü, özelleştirilmiş sabit konsollar, kişisel bilgisayarlar (… Makineleri gibi kişisel bilgisayar tabanlı özel oyun cihazlarından genel anlamdaki kişisel bilgisayarlarına kadar), tabletler veya mobil cihazlar vb.’den oluşan oyun sistemleri ile fare, klavye, joystick, kontrol cihazı, hususi kontrol cihazları, kulaklıklar ve oyunlar vb.’den oluşan oyun sistemlerinin bütünleyicisi ürünlerden oluşan “sistem pazarı”nda faaliyet gösterdiği, Müvekkil Şirket, … konsolları (“… Konsolları”) satmakta ve … Konsolları’nda oynanan kendi oyunlarını (“Konsol Oyunları”) ve diğer … markalı ürünleri geliştirmekte, yayınlamakta ve yine satmaktadır. Dolayısıyla aşağıda detaylı olarak izah edileceği üzere, … Konsollarında oynanan birçok Konsol Oyunu da bağımsız üçüncü kişilerce geliştirilmekte ve yayınlandığı, Müvekkil Şirket, … Store’u işletmemektedir. … Store’un işleticisi (“… Store İşletici ve Perakendecisi”), … Store üzerinden satılan tüm ürünlerin münhasır perakendecisi olduğu, Müvekkil Şirket, diğer Davalı …’nın pay sahibi olmayıp, Müvekkil Şirket’in … üzerinde de herhangi bir kurumsal anlamda yönetsel yetkisi ve/veya kontrolü de mevcut olduğu, Vergi yükümlülüğüne aykırılık kamu alacağı doğurduğundan, hukuken haksız rekabete, matematiksel olarak da mükerrerlik teşkil edecek bir haksız rekabet tazminatına konu edilemeyeceği, davacının müvekkil şirketin stopaja tabi olduğu iddiası ve buna dayanan talepleri gerçek dışı olduğu, davacının, Müvekkil Şirket’in stopaja tâbi olduğu iddiası ve buna dayanan talepleri gerçek dışı olduğu, davacının idarenin görevi olan vergi incelemesini mesnetsiz haksız rekabet davasına taşıması tam bir Anayasa ve idari, medeni usul ihlâli olduğu, Davacının haksız ve mesnetsiz davası ile tüm taleplerinin reddine, yargılama giderleri ile ücret-i vekâletin davacıdan tahmiline
karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, haksız rekabetten kaynaklanan tespit, haksız rekabete konu eylemlerin meni, ortadan kaldırılması ve haksız eylem nedeniyle oluşan maddi zararların tazmini talebine ilişkindir.
… M … HD 21/02/2018 tarih … esas … karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; Haksız rekabet, haksız fiilin özel bir türüdür. Haksız rekabete dayalı davalarda genel yetki kuralları uygulanacaktır.
Haksız fiilin özel bir türü olması dolayısıyla HMK’nın 16’ncı maddesi uyarınca haksız rekabete ilişkin davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.
Davacı şirketin adresinin Küçükçekmece/İstanbul olduğu ve bu adreste faaliyette bulunduğu, davalıların birinin adresinin yurt dışı, diğerinin ise Ümraniye/İstanbul olduğu ve bu adreste faaliyette bulunduğu, dosya kapsamına göre sabittir.
Haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkili olmakla birlikte, davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde de açıkça belirttiği üzere dava dilekçesinde haksız rekabetin işlendiği yer ile ilgili somut bir isnatta bulunulmamış, dosya kapsamındaki bilgi belgelere göre de haksız fiilin işlendiği yer tespit edilemediği gibi, zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer de belirli değildir. Bu nedenle davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde fiilen satışın yapıldığı her yerde zararın oluştuğu ve dolayısıyla tüm Türkiye’yi kapsamına aldığı hususundaki soyut beyanına itibar edilmemiştir. Zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkili olmakla birlikte, zarar gören olarak eldeki davayı açan davacı şirketin adresinin Küçükçekmece/İstanbul olduğu da dikkate alındığında Mahkememizin HMK’nın 16. Maddesine göre yetkili olmadığı anlaşılmıştır.
Dolayısıyla gerek HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6.maddesine göre, genel yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mahkemesi olduğu, gerek özel yetkiyi düzenleyen 16. maddesine göre; Mahkememizin yetkili olmadığı ve HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6.maddesine göre, genel yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mahkemesi olması nedeniyle davanın İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden ve mahkememiz yetkisiz olduğundan davalıların yetki itirazının kabulüne, Mahkememizin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesi ve talep halinde dosyanın İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurma gereği hasıl olmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-HMK ‘nun 114/(1)-ç ile 115/(2) madde uyarınca Mahkememizin YETKİSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ VE YETKİLİ İSTANBUL ANADOLU ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten itibaren, süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesini talep ettikler takdirde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, süresi içerisinde talep olmaması halinde dosyanın Mahkememizce re’sen ele alınarak davanın açılmamış sayılacağı hususunda karar verileceğinin ihtarına ,
4-Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine ,
Davacı vekilinin, Davalı … Vekilleri, Davalı … Vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/11/2019

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.

“5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır¸