Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/748 E. 2019/450 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/748 Esas
KARAR NO : 2019/450

DAVA : Tahkim (Hakem)
DAVA TARİHİ: 10/08/2018
KARAR TARİHİ: 16/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan yabancı hakem kararının tenfizi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalılar tarafından 01.10.2003 tarihinde vekiledeni şirkete karşı … Odası nezdinde bir tahkim davası ikame edildiğini, tahkim davası konusunun, taraflar arasında 02.10.2003 tarihinde imzalanan” Hisse Devir Sözleşmesi ” nden doğan ticari bir uyuşmazlık olduğunu, Hakem Heyetinin 27 Mayıs 2015 tarihinde tarafların talepleri doğrultusunda öncelikle taraflar arasındaki dağıtım sözleşmesi ile hisse devir sözleşmesinin, davalıların iddia ettiği üzere birleşik sözleşme olup olmadığı hususunda karar verilmesi talepleri doğrultusunda kısmi karar tesis edildiğini, bu kararla sözleşmelerin bileşik sözleşme olmadıklarına ve hisse devir sözleşmesinin, dağıtım sözleşmesinin sona ermesine bağlı olarak sona ermediğine hükmedildiğini, verilen işbu kısmi kararda tarafların yargılama masraflarına ilişkin bir karar verilmediğini, bu hususun nihai karara bırakıldığını, davalıların Hakem Heyetinin kısmi kararına karşı İsviçre Federal Mahkemesi nezdinde iptal davası açtığı, ancak reddedildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, bu karardan sonra Hakem Heyetinin yargılamaya devam ettiğini ve 09 Mart 2018 tarihli nihai kararını tesis ettiğini, tenfizi talep edilen kararın bu nihai karar olduğunu, yasal süresi içinde nihai karara karşı iptal davası açılmadığını ve nihai kararın kesinleştiğini, kesinleşen Hakem Heyeti kararı ile vekiledeni davacının tahkim davası yüzünden katlanmış olduğu toplam 1.641.236,21 ABD Doları (595.000 ABD doları tahkim gideri + 1.046.236,21 ABD doları masraf), 3.789.421,36 Euro ve 42.244,06 İsviçre Frangı tutarındaki masrafın, 9 mart 2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte vekiledenine davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen ödenmesine karar verildiğini beyanla; öncelikle İİK.257 – 258 madde koşulları gerçekleşmiş bulunmakla ve yerleşik Yargıtay kararları doğrultusunda ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için gerekli tüm şartlar mevcut olmakla davalıların kendi yedlerinde ve 3 kişiler nezdinde olan menkul ve gayrimenkul malları ile her türlü hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini ve nihayet … Odası ( …) nezdinde görülmüş olan … numaralı tahkim yargılaması çerçevesinde verilen 9 Mart 2018 tarihli hakem kararının, Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki 10 haziran 1958 tarihli New York Sözleşmesi ile 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun uyarınca duruşma açılmaksızın tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; …’nun 51/1 maddesinde “Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri’dir” hükmünün yer aldığını , 6335 sayılı yasa ile T.T.K.’nın 5. Maddesi değiştirilerek ” Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup , bu durumda göreve ilişkin usul İşlemleri uygulanır ” hükmünün getirildiğini, bu aşamada öncelikle görev itirazlarının mevcut olduğunu, gerek …’un 51/1 maddesi gerekse 6335 sayılı yasanın 5. Maddesi uyarınca 5718 sayılı …’un 53. Maddesinde tenfiz davası açan davacının yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı , onanmış tercümesi, ilamın kesinleştiğini gösteren ve ülke makamlarınca usulen onanmış belgelerin dava dilekçesine eklenmesi ve tebliği gerektiğini, bu eksikliğin giderilmesi gerektiğini, …’un 54/c maddesinde yabancı İlamın , Türk Kamu Düzenine açıkça aykırı olmaması esası öngörüldüğünü, kamu düzeninin Milletlerarası Özel Hukuk açısından anlamı ve kapsamından ayırmak gerektiğini, yabancı mahkeme ilamlarının tanınması veya tenfizlnin şartlarından biri olan kamu düzeni kavramının kapsamına esaslı olarak üç hususun; insan haklarına ilişkin konvasyonlar ve anayasa ile teminat altına alınan temel hak ve hürriyetler olduğunu, ikinci hususun; hukukun temel ilkeleri ve üçüncü husus , Türk Toplumunun ahlak anlayışı olduğunu, yabancı mahkeme kararının tenfizinin Türk ekonomisine veya Türk Kamu Kurumlarına tahammülü güç mali bir yük getirmiş olmasının kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğini, tenfizi istenilen ilamda; 595.000 ABD Dolar tahkim gideri, 1.046.236,21 ABD Doları masraf, 3.789,421,36 EURO masraf, 42.244,06 İsviçre Frangı masraf adı altında 2 gün süren tahkim yargılamasında oluşturulan masraf dökümünün müşterek müteselsilen talep edilmesinin, hak ve adalete uygun olmadığını, davacıların yaptıkları masrafın hiçbir tanesinin faturası , belgesi dahi olmadığını, sadece tahkim heyetine masraf kalemi bildirildiğini, bu konuda yapılan masrafların bilirkişi heyetince incelenmesi gerektiğini beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

GEREKÇE:
Dava; …Odası nezdinde görülmüş olan …numaralı tahkim yargılaması çerçevesinde verilen 09.03.2018 tarihli yabancı hakem kararının 5718 sayılı … 60 vd. maddeleri ile New York konvansiyonu uyarınca tenfiz istemine ilişkindir.
…Odası nezdinde görülmüş olan … numaralı tahkim yargılaması çerçevesinde verilen 09.03.2018 tarihli yabancı hakem kararında;
”c)Davacıları … Divanınca belirlenen tüm tahkim giderlerinden müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğuna hükmederek davalının … Divanının tespiti uyarınca tahkim giderlerine katkısını temsil eden 595.000 ABD Doları tutarını davacıların davalıya ödemesini emreder.
d)Davacıları davalıya, yine davalının davacıların hak taleplerine karşı müdafaada maruz kaldığı giderlerle ilgili olarak aşağıdaki tutarları ödeme bağlamında müşterek müteselsilen sorumlu tutar: 1.046.236,21 ABD Doları, 3.879.421,36-Euro ve 42.244,06 İsviçre Frangı, ayrıca davacıların bu tutarları davalıya ödemesini emreder.
Davacıların davalıya, (c) ve (d) bentlerine belirtilen tutarlar üzerinden Türkiye Cumhuriyeti 3095 sayılı Kanunun 4(a) sayılı maddesi kapsamında yasal faiz oranı üzerinden belirtilen tutarlar üzerinden bu karar tarihinden itibaren işlemek üzere faiz ödemesi için müşterek müteselsilen sorumluluğunu tedpit eder ve davacıları söz konusu tutarları davalıya ödemekle sorumlu tutar.” kararı verildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır.
…’nun 51.maddesinde ” Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir” hükmü,
TTK’nun 5.maddesinde; “Özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesince görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır” hükmü,
5235 sayılı yasanın 5 maddesi ile bu maddenin 4. Fıkrasında; 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa ve 21/6/2001 tarihli ve 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanununa göre yapılan tahkim yargılamasında; tahkim şartına ilişkin itirazlara, hakemlerin seçimi ve reddine yönelik davalar ile yabancı hakem kararlarının tanıma ve tenfizine yönelik davalara dava değerine bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemelerinde bakılacağı düzenlenmiştir.
Bu hükümlere ve ilamın içeriği ve taraflara göre mahkememizin görevli olduğu anlaşılmakta davalıların görev itirazı reddedilmiştir.
Davacı tarafça dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde;10 Haziran 1958 tarihli ve … sözleşmesi m. IV ve … 61 md. uyarınca …Odası nezdinde görülmüş olan … numaralı tahkim yargılaması çerçevesinde verilen 09.03.2018 tarihli yabancı hakem kararının aslı, yetkili makamlarca onanmış aslına uygun karar örneğinin Türkçe tercümesi, kararın onanmış kesinleşme şerhinin dosyaya sunulduğu, tenfizi istenen kararın temyiz başvurusunda bulunulmadığından 16 Mayıs 2018 tarihli Federal Yargıtay Mahkemesi teyidi ile onaylandığı ve kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Davalılar vekili tarafından tenfizi istenen ilamda 2 gün süren tahkim yargılamasında oluşturulan masrafın … Kuruluşlarına tahammülü güç mali bir yük getirmiş olmasının kabu düzenine aykırılık teşkil ettiği ileri sürülmüş ise de, Yargıtay içtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 10.02.2012 tarih 2010/1 E – 2012/1 K. Sayılı kararında belirtildiği üzere; kamu düzeni kavramının sınırları yabancı bir ilamın tenfizi bakımından, iç hukuktaki emredici kurallara aykırılık kavramına kıyasla çok daha dar yorumlanmalıdır. Her Emredici hükmün ihlalinin kamu düzenine aykırı bulunduğunu söylemek olanaklı değildir. Tenfiz hakimi, sırf Türk Hukukundakinden gerekli maddi ve usul kuralları uygulanarak verildiği için yabancı bir kararı kamu düzenine aykırı sayıp tenfizi rededemez. Yabancı bir kararın Türk kamu düzenine açıkça aykırı sayılabilmesi için kararda yer alan hüküm fıkrasının Anayasanın veya hukuk sisteminin temel ilkelerine, Türk toplumunun genel örf- adet ve ahlak telakkilerine aykırı olması gerekir. (…-Milletler özel hukuk-İstanbul 2013 sy.486 – YHGK 26.11.2014 tarih ve 2013/11 – 1135 E. 2014/973 sayılı ilamı) Dolayısıyla tenfizi talep edilen ilamın Türk Kamu düzenine aykırılık teşkil ettiği iddiası soyut ve dayanaksızdır. Hakem heyeti talep edilen masrafların … Kurallarının 37.maddesine uygun olduğunu tespit etmiştir. Kaldıki; hakem kararlarının maddi hukuk bakımından içeriği ve doğruluğu Tenfiz Mahkemesi tarafından incelenemez (Revision Au Fond) Bu bakımdan davalıların bilirkişi incelemesi talepleri de yasal görülmemiştir.
Açıklanan nedenler ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulüne karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür. Bu itibarla;

HÜKÜM:
DAVANIN KABULÜNE;
1-) …Odası (…) nezdinde görülmüş olan … numaralı tahkim yargılaması çerçevesinde verilen 09.03.2018 tarihli yabancı hakem kararının … 60 ve devamı maddeleri uyarınca ve New York Sözleşmesi uyarınca TENFİZİNE ,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 2.248.491,00-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 562.125,44-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.686.365,56-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 562.125,44-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı, 265,00-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 562.431,54-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 394.361,43-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacının / davalıların gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin karar kesinleştiğinde davacıya / davalılara / vekillerine iadesine,
Davacı vekillerinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …