Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/740 E. 2020/53 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/740 Esas
KARAR NO : 2020/53
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/08/2018
KARAR TARİHİ : 04/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili şirketin, fikri mülkiyet alanında faaliyet gösterdiğini, bu kapsamda, 10/07/2018 e-posta onayına istinaden davalı şirket adına Türk Patent ve Marka Kurumu (TPMK) nezdinde Desen (Camlarda) adında iki adet tasarım müracaatında bulunduğunu, buna istinaden 10.08.2017 tarihli, 944.00-TL bedelli, … No’lu e-faturayı düzenlediğini, işlemi davalının cari hesabına ve ticari defterlerine işlediğini, dolayısıyla müvekkilinin, sözleşme kapsamındaki edimini tam ve gereği gibi ifa ettiği halde davalının 944.00 TL borcunu ödemeyerek kendi ediminin ifasından kaçındığını, tüm harici görüşmelere rağmen davalının borcu ödememekte direndiğini, bu nedenle taraflarından alacağın tahsili yönünde …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosya ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının ise itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, davalının borcu inkar mahiyetindeki itirazının ise haksız, yersiz ve kötü niyetli olduğunu, açıklanan ve resen nazara alınacak olan tüm nedenlerle; davalarının kabulü ile davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ve …. İcra Md. … E. sayılı takibin devamına, kötü niyeti sabit olan davalının takip konusu tutarın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkumiyetine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalıya dava dilekçesi, tensip tutanağı ve duruşma gününü bildirir tebligatların usulüne uygun tebliğ edildiği ancak davalının cevap dilekçesi sunmadığı ve duruşmalara da katılmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Dava; cari hesap alacağından kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İİK. 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası ”Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.” şeklinde değiştirilmiş olup 15.03.2018 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğü girmiştir.
Mahkememizde görülen iş bu davada 7101 sayılı kanunun resmi gazetede yayınlandığı tarihten sonra 08/08/2018 tarihinde açılmış olup 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre basit yargılama usulüne tabi olmasına rağmen tensip zaptıyla her ne kadar yazılı yargılama usulünün uygulanması gerektiği belirtilmiş olsa da 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik dava tarihinden önce olması nedeniyle tensip zaptında yazılı yargılama usulünün uygulanacağının belirtilmesi taraflara kazanılmış hak sağlamayacağından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince 28.02.2019 tarihli basit yargılama ön incelemeye hazırlık tutanağında iş bu davada basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına, Faturaya, Cari Hesap Ekstresine, E-posta yazışmasına, TPMK nezdindeki kayıt ve belgelere, Bilirkişi İncelemesine, Ticari Defterlere, Yemin ve karşı delil sunma hakları saklı olarak diğer tüm delillere dayanmıştır.
Davaya dayanak … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 944,00 TL cari hesap ve faturadan kaynaklı alacağın tahsili için 28.01.2018 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin tarihinde tebliğ edildiği ve borçlu tarafından süresinde borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememiz tarafından iddia ve davalı tarafın icra dairesine sunmuş olduğu itiraz dilekçesi ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller ve tarafların ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı yanın icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarın saptanmasına, taraf defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği ve bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 31.10.2019 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “Davacı tarafından sunulan ticari defterlerin TTK Md.64-66 ve V.U.K. madde 220-226’ya göre uygun olarak açılış ve kapanış kayıtlarının yaptırıldığı ve usule uygun olarak işlendiği,
Taraflar arasında 10.08.2017 tarihli sözleşme bulunduğu, ancak sözleşmede tarafların imzası bulunmadığı davacı tarafın sözleşme için onay maili aldığının görüldüğü,
Davacı tarafın onay mailini istinaden davalı, davacı adına Türk Patent Enstitüsü’ne başvuruda bulunduğu, davacının yaptığı işlemler neticesinde 944,00 TL hizmet faturasını kestiği,
Davacının ticari defterleri incelendiğinde davalının icra tarihi itibariyle davacıya 944,00 TL borçlu olduğu” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalıya tebliğ edilmiştir. Davacı vekili ve davalı rapora itiraz etmemiştir.
24.09.2019 tarihli duruşmada taraflara ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanak kayıtlarını inceleme gün ve saatinde mahkememizde hazır bulundurmaları aksi halde defter ibrazından kaçınmış sayılacakları ve aleyhlerine karar oluşturulacağının ihtarına karar verildiği ve inceleme gününün hazır bulunmayan davalı tarafa ihtaratlı olarak tebliğ edildiği ancak davalı ihtaratlı tebligata rağmen inceleme günü gelmemiş olup ticari defter ve belgelerini de sunmamıştır.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından 944,00 TL cari hesap ve faturadan kaynaklı alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatılmış ancak davalı tarafça borca itiraz edilmiştir.Salt fatura düzenlenmesi, adına fatura düzenlenen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için bir seçenek olarak düzenlenen faturayı tebliğ aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde fatura ve münderecatına itiraz etmemiş olması gerekir.Kaldı ki, bu da faturanın mutlaklığı anlamına tam olarak gelmez ve sadece fatura mündericatının doğru olmadığını ispat yükünü faturaya itiraz etmeyenin omuzlarına yükler. Faturayı düzenleyen, kaideten, ona süresinde karşı yan itiraz ederse, mal veya hizmeti yapıp çekişmesiz sunduğunu ortaya koymak mevkiinde iken, süresinde itiraz olmadığında bu kerre süresinde itiraz etmeyip ispat külfeti altına giren taraf, faturanın ihtiva ettiği mal veya hizmetin tarafına tesliminin yapılmadığını/gerçekleşmediğini veya usulünce bildirilmiş bir ayıba/eksiğe, yasal mesnetten yoksunluğa duçar olduğunu v.s. ispatlamalıdır.Bu bağlamda, dosyanın incelenmesinde davalı tarafından dava konusu icra takibine konu faturaları almadığı yönünde itirazları olmayıp, hizmeti almadıkları ve borcu olmadığı yönünde itirazlarının mevcut olduğu, faturaları almadığı yönünde itirazlarının olmaması nedeniyle semene müstehak olduğu, ihtaratlı tebligata rağmen davalı yanın inceleme günü gelmediği, davalının ticari defter ve belgelerini sunmadığı, TTK 83, HMK 220 ve 222. maddeleri uyarınca davacı tarafın kayıtlarının esas alınması gerektiği ve hükme dayanak teşkil etmeye elverişli 31.10.2019 tarihli bilirkişi raporunda davalının icra takip tarihi itibariyle davacıya 944,00 TL borçlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla davanın kabulü ile davalının … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının iptali ile takibin koşullarıyla devamına, alacağın likid olması nedeniyle davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davanın KABULÜ İLE;
1-)Davalının … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının İPTALİ ile takibin koşullarıyla DEVAMINA,
2-)Alacağın %20’si oranındaki 188,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 64,48-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 28,58-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 35,90-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı, 650,00-TL bilirkişi ücreti, 107,70-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 834,70-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca 944,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde davacıya / vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/02/2020

Katip …
(E-imzalı)

Hakim …
(E-imzalı)