Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/737 E. 2020/538 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/737 Esas
KARAR NO : 2020/538
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/08/2018
KARAR TARİHİ : 11/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında tanzim edilen 11/08/2009 tarihli ödeme taahhüdü uyarınca müvekkilinin 4 adet istasyonlu polisaj makinasını davalıya teslim ettiğini, davalı tarafın ise karşılığında 8.000,00-TL ödeme yapmayı taahhüt ettiğini, müvekkilinin ödeme taahhüdünde belirtilen 4 adet makinanın teslimin eksiksiz olarak gerçekleştirdiğini, sözleşmede davalı tarafın “…eksiksiz ve noksansız aldım.” beyanı ile bu hususun sabit olduğunu, davalı tarafça ödeme yapılmaması üzerine bu alacağın amacıyla da 06/07/2018 tarihinde davalı şirket aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. Sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, bunun üzerine davalı tarafın borcun tamamına itiraz etmiş ve icra takibi, müdürlüğün kararıyla durdurulduğunu, ancak yapılan itiraz haksız ve kötü niyetli olup itirazın iptaline karar verilmesi gerektiğini, takibin devamına %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafı ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; Makine tamirleri yapan bir kişi olduğunu ve alacaklı olduğunu iddia eden davacının tarafı ile iletişim kurmak suretiyle 4 adet makinesini tamir etmesi için teslim ettiğini, teslim sırasında “eksiksiz ve noksansız” aldığına dair yazı verdiğini, bozuk olarak aldığı ürünlerin tamirlerini yapmak suretiyle davacıya tanık … ‘ın şoförlüğünü yaptığı … araç ile teslim yaptığını ve bu kişinin davacının şoförü olduğunu, teslimden sonra da bu işlem karşılığında 2.500,00-TL para istediğini ve davacının takribi 3 ay önce 1.400,00-TL para ödemesi yapmış olduğunu, 1.100,00-TL borcunun kaldığını, itirazının kabulüne, tanıkların dinlenmesiyle ürünleri tamir etmek suretiyle davacıya teslim ettiğini ve teslimi yaptıktan sonra kötü niyetli bir şekilde tarafına borcu olmasına rağmen icra takibi ile iş bu davayı açmış olduğundan davanın reddine karar verilmesini, dava masrafının ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili 29/05/2019 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazı yönünden cevap dilekçesini ıslah ettiklerini, Borçlar Kanununun 147.maddesi gereği küçük çapta perakende satışlardan doğan alacak nedeniyle zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu, ayrıca davalının tacir olmadığını, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesine karşı 25/11/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalının cevap dilekçesi ile ileri sürmediği zamanaşımı itirazını ıslah suretiyle ileri sürmesine muvafakatlerinin bulunmadığını, bu nedenle zamanaşımı itirazının reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dava, davalı tarafça imzalanan 11/08/2009 tanzim 26/11/2009 vade tarihli sözleşmeden kaynaklı alacağa ilişkin …. İcra Dairesinin 2018/… esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Mahkememizce, davalının gerçek kişi tacir kaydı bulunup bulunmadığı hususunda … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmış olup 25/11/2019 tarihli müzekkere cevabında, davalının gerçek kişi işletme kaydı bulunmadığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Davacı şirket, TTK’nın 16.maddesi hükmü uyarınca şirket olması nedeniyle tacir ise de, … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 25/11/2019 tarihli müzekkere cevabından da anlaşıldığı üzere davalı tacir değildir. Dava konusu uyuşmazlık, davalı tarafça imzalanan, “sözleşme” başlıklı 11/08/2009 tarihli ödeme yapılması taahhüdünü içeren belgeye dayanmakta olup, TTK’da düzenlenen hususlardan da değildir. Uyuşmazlık konusu, TTK’nın Ticaret Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4.maddesinde sayılan istisnalar arasında yer almadığı gibi, davalının gerçek kişinin tacir kaydı da bulunmadığı anlaşılmakla, somut dava, mutlak veya nisbi ticari dava niteliğinde olmadığından Mahkememizin görevli olmadığı, görevli yetkili Mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla HMK’nun 114/(1)-c ile 115/(2) maddeleri uyarınca Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-İş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
Karar kesinleştiğinde, HMK 20 madde uyarınca talep halinde dosyanın GÖREVLİ İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
2-HMK’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren taraflardan herhangi birinin iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

“5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”