Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/715 E. 2023/389 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/715 Esas
KARAR NO:2023/389

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:31/07/2018
KARAR TARİHİ:17/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: olay günü olan 15.07.2017 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki tescilsiz aracı ile seyir halindeyken kaza mahaline geldiğinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı yabancı ülke tescilli araç ile çarpışması neticesinde çift taraflı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davaya konu kaza dolayısıyla kaza tespit tutanağı tutulduğunu ve … plakalı araç sürücüsü …’in 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/1-a Maddesindeki: ”Hızın Gerekli Şartlara Uygunluğunu Sağlamak Madde 52 – Sürücüler: a) Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak, Zorundadırlar.” kurallarını ihlal ederek kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, çarpmanın akabinde davacı acil olarak … Bölge Devlet Hastanesi’ne sevk edilerek ilk tedavisi yapıldığını, olay nedeniyle davacının, çok ağır bir biçimde yaralandığını ve müvekkilde “pelvis kırığı” oluştuğunu, …Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından 28.06.2018 tarihinde düzenlenen … sayılı Adli Rapor’a göre müvekkilin geçirmiş olduğu kaza neticesinde %14,5 oranında maluliyeti olduğunun belirlendiğini, iş bu kaza sebebiyle … Cumhuriyet Başsavcılığınca 2017/… Soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı araç davalı …Trafiği Uluslararası Sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunmakta olduğunu, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın davalı … Bürosu’ndan karşılanması amacıyla doğrudan doğruya davalı … Bürosu’na 19.09.2017 tarihinde yazılı başvuruda bulunulmuş olup, davalı … Bürosu’na 15 gün içerisinde cevap verilmediği takdirde dava yoluna başvurulacağı başvuru dilekçesinde ihtar olunduğunu, ayrıca ödeme yapılması için tüm evrakların davalı kuruma teslim edildiğini belirterek, 15.07.2017 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki tescilsiz aracı ile seyir halindeyken kaza mahaline geldiğinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı yabancı ülke tescilli araç ile çarpışması neticesinde çift taraflı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına ilişkin 3.500,00-TL daimi maluliyet (sakatlık) ve 100 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 3.600,00 TL tazminatının ve sigorta şirketine başvuru tarihi olan 19.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili Büronun kaza tarihi itibariyle yeşilkart poliçesi düzenlenen araçların Türkiye de karıştıkları kaza sebebi ile kusurları oranında ZMSS limitleri ve şartları ile zararlarının karşılandığını, bu sebeple sorumluluk sınırlı ve kusur oranının oranı ile olduğunu, yabancı plakalı araç sürücüsünün kusurlu olmadığının, her ne kadar tutanakta tali kusur atfedilmiş ise de Adli Tıp trafik dairesi tarafından yapılacak bilirkişi incelemesinde kusurunun çıkmayacağı kanaatindeyiz. Çünkü tescilsiz aracın hem tali yolda olması, hem kavşakta sağdan gelen araca yol vermemesi ve hem de aracın yan tarafına çırpmış olması dikkate alındığında bu gerçek tespit edileceğini, tutanakta “araçların hızını kavşaklara yaklaşır iken azaltmamak” şeklinde yabancı plakalı araca kusur atfedilmiş ise de; yabancı plakalı aracın hız sınırını ihlal ettiğine ilişkin bir bilgi mevcut olmadığını, aksine davacı araçtaki sürücü …’ ın beyanında” seyir halinde iken bir anda yola çıktık ve duramayarak yoldan geçen” ifadeleri ile kendi hızlarının yüksek olduğunu beyan ettiğini, yabancı plakalı araç sürücüsünün”… kırmızı bir motosiklet hızla gelip benim aracımın sol tarafına çarptı..” ifadesi ile davacı sürücünün hızının yüksek olduğunu ifade ettiğini, KTK 84. Maddesi h fıkrası kavşaklarda geçiş üstünlüğüne uymamayı asli kusurlu saydığını, yine yasada sağdan gelen araca soldan gelen aracın yol vermesi gerekliğinin de mevcut olduğunu, burada da davacının kural ihlalinin mevcut olduğunu, davacının motorlu aracı kullanır iken ehliyetsiz olması ve aracın kullanma şartlarını yerine getirmemesi, yeterli ehliyete sahip olmaması, kurallara uymaması sebebi ile zararın oluşumuna sebebiyet vermesi, zararın sonuçlarının artması ne da sebebiyet vermiş olmakla; ayrıca kusurunun mevcut olduğunu, davacının kaza sebebi ile elde ettiği gelirlerin kabul anlamına gelmemek kaydı ile herhangi bir tazminata hükmedilmesi halinde tazminattan düşürülmesi gerektiğini, müvekkilinin kaza tarihindeki ZMSS limitleri ve tanımlanan riskleri genel şartlarda belirtilen kriterler ölçüsünde karşılanmakta olduğunu, bu sebeple KTK 92 i maddesi genel şartlara atıf yapmış olmakla ve genel şartlarında A 5 b fıkrasında; b)Sağlık Giderleri Teminatı: Üçüncü kişinin trafik kazası dolayısıyla bedenen eski haline dönmesini teminen protez organ bedelleri de dahil olmak üzere yapılan tüm tedavi giderlerini içeren teminattır. Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve … Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” denildiğini, sağlık giderlerinin de KTK 98. Maddesi gereğince SGK ya geçmiş olup; müvekkilinin geçici iş görmezlik ile ilgili bir sorumluluğu bulunmadığını, bu sebeple bu yöndeki talep reddinin gerektiğini, dava şartına ilişkin KTK 97 maddedeki şartın yerine getirildiğinden bahsedildiğini, yasada yazılı cevap verilmemiş olması şart olarak arandığını, oysa kazaya ilişkin kusur raporunun temini istenmiş ancak bu yönde bir gelişme olmaması, ceza dosyasının devam etmesi sebebi ile kusura ilişkin belirsizliğin giderilemediğini, bu sebeple müvekkilinin sorumlu dahi olmasının bir ödeme yapması için gerekle verilerin tamamlanmaması sebebi ile dava şartına ilişkin gerekliliğin yerine getirilemediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava: 15.07.2017 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki tescilsiz aracı ile seyir halindeyken kaza mahaline geldiğinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı yabancı ülke tescilli araç ile çarpışması neticesinde çift taraflı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına ilişkin 3.500,00-TL daimi maluliyet (sakatlık) ve 100 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 3.600,00 TL tazminatının ve sigorta şirketine başvuru tarihi olan 19.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ilişkindir.
Mahkememizin dosyasında yapılan yargılamada: … Nöbetçi AHM’ ye talimat yazılarak; Davacı …’ in ( T.C. … ), 27/12/2019 tarihli Adli Tıp Kurumu’nun Ön Raporu doğrultusunda, … … Üniversitesi Hastanesi’ne sevki ile muayene işlemlerinin yapılarak rapor alınmasına karar verilmiştir.
05/02/2021 tarihli ATK kusur raporunda özetle: “Davacı sürücü … sevk ve idaresindeki motosiklet ile olay mahalli kavşaktan geçişini; istikametine göre sağ tarafından kavşağa giriş yapan diğer sürücü idaresindeki otomobilin hızını ve konumunu dikkate alarak yapması gerekirken bu hususa riayet etmediği, ilk geçiş hakkını bu otomobile vermeden, mevcut hızıyla ve kontrolsüzce kavşağa girip bu aracın sol yan kısımlarına çarptığı olayda asli kusurlu olduğu, Sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile kavşak alanına yaklaşması nedeniyle hızını her an tedbir alabileceği asgari seviyeye düşürüp müteyakkız bir şekilde seyretmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyip, istikametine göre sol tarafından gelmekte olan diğer sürücü idaresindeki motosiklete karşı ikazla birlikte ekin fren ve direksiyon tedbiri almadığı olayda tali kusurlu olduğu açıklanan hususlar muvacehesinde, olayda; Davacı sürücü …’in %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu, Sürücü …’in %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
15/04/2022 tarihli ATK maluliyet raporunda özetle; “Mevcut belgelere göre; … ve … oğlu, 01/01/1996 doğumlu …’in 15/07/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının; 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, Başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 2 (iki) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği, Özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı ve çelişkiden bahsedilemeyeceği mütalaa edilmiştir.
Aktüer bilirkişi …’in 02/10/2022 tarihli raporunda özetle; 19/11/2017 tarihinde saat 16:55 sıralarında, davacı sürücü … sevk ve idaresindeki tescilsiz motosiklet ile sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobilin sol yan kısımlarına çarpması neticesi dava konusu trafik kazası meydana gelmiş olduğu ve Davacı sürücü …’in % 80 (yüzde seksen) oranında kusurlu, Sürücü …’in 9620 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu davacının 9 aylık geçici iş göremezlik ve iki aylık başkasının yardımına muhtaç olduğu, bu nedenle geçici iş göremezlik zararının 2.626,83 TL ve bakıcı giderinin 561,62 TL davalı sürücünün sorumlu olacağı miktardan davalı … Bürosu ile davalı Sürücü …’in Müştereken ve müselselden sorumlu olacağı, 19.09.2017 tarihinde davalı … Bürosu’na yapılan yazılı başvuruya … Bürosu tarafından 15 günlük süre içerisinde talebi karşılayacak şekilde cevap verilmemesi nedeni ile 31/07/2018 tarihinde yasal süresinde iş bu davanın ikame edilmiş olduğuna dair kanaate varıldığı tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekili 01/02/2023 tarihli ıslah dilekçesinde özetle: Dava dilekçesinde geçici iş göremezlik tazminatı için 100,00-TL olarak talep ettikleri tazminat miktarını bilirkişi raporu doğrultusunda arttırdıklarını, Mahkememiz dosyasına sunulan aktüer bilirkişi raporuna göre davacı müvekkilinin geçici iş göremezlik tazminatının 2.626,83-TL olduğu kanaatine varıldığını, dava dilekçesinde müvekkili … Bürosu’ndan talep etmiş oldukları geçici iş göremezlik tazminat miktarını 2.526,83-TL artırarak toplam 2.626,83-TL tazminat miktarının davalıdan alınarak davacı müvekkili …’e verilmesini talebimiz için davalı … Bürosu’nun temerrüte düştüğü 19/09/2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Dava; davacının 15/07/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazası neticesinde sürekli iş göremezlik zararı için 3.500,00-TL ve geçici iş göremezlik zararı için 100,00-TL olmak üzere toplam 3.600,00-TL tazminatın davalıya başvuru tarihi olan 19/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili talebine ilişkindir.
ATK’nın 05/02/2021 tarihli kusur raporunda; davacının %80 kusurlu olduğu, dava dışı sürücü …’in %20 kusurlu olduğu belirlenmiştir. Davacı kusur raporuna itiraz etmişse de 28/09/2022 tarihli celse ara kararında soyut itirazın reddine karar verilmiş ve yine ATK’dan alınan 08/04/2022 tarihli maluliyet raporunda davacının 15/07/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre engellilik oranının %0 olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 ay olduğu, sürekli bakıcı ihtiyacı bulunmadığı ve iyileşme süresinde 2 ay süre ile başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği belirlenmiştir.
Aktüer bilirkişinin 02/10/2022 tarihli hesap raporunda davacının geçici iş göremezlik zararının 2.626,83-TL olduğu, 2 aylık bakıcı gideri zararının 561,62-TL olduğu, davalıya 19/09/2017 tarihinde yapılan yazılı başvuruya 15 günlük yasal süre içerisinde cevap verilmediğinden 31/07/2018 tarihinde yasal süre içerisinde davanın açıldığı belirtilmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki dava konusu talepler, davacının sürekli ve geçici iş göremezlik zararlarına ilişkin olduğundan ATK raporunda belirlenen 2 aylık geçici bakıcı ihtiyacı süresi ve bu süreye göre aktüer raporunda hesaplanan geçici bakıcı gideri zararına dair (561,62-TL) tutarındaki hesaplama Mahkememizce inceleme kapsamına alınmamıştır.
Davacı vekili 01/02/2023 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; geçici iş göremezlik tazminat miktarını 2.526,83-TL artırarak 2.626,83-TL ye çıkararak davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Ayrıca; aktüer raporunda davalıya yazılı başvuru tarihi 19/09/2017 olduğu belirtilmişse de temerrüt tarihi belirlenmediğinden Mahkememizce resen yapılan değerlendirmede davalının yazılı başvuruya cevap vermediği hususu da göz önünde bulundurularak yazılı başvuru tarihi olan 19/09/2017 tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası 02/10/2017 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü belirlenmiştir.
Faize ilişkin olarak ise davacının talebi doğrultusunda işleyecek faiz türünün yasal faiz olduğu belirlenmiştir.
Yine aktüer raporunda zararlardan davalı … Bürosu ve Davalı …’in müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı belirtilmişse de davanın sadece … Bürosuna karşı açıldığı göz önünde bulundurularak rapordaki bu değerlendirmenin sehven yapıldığı anlaşılmış ve bu değerlendirmeye de …’e husumet yöneltilmemiş olması nedeniyle itibar edilmemiştir.
Netice olarak davacının dava konusu kaza nedeniyle kalıcı olarak engellilik durumu bulunmadığı ATK maluliyet raporu ile belirlendiğinden davacının sürekli iş göremezlik zararına ilişkin maddi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş, iyileşme süresi yönünden geçici iş göremezlik zararı 2.626,83-TL olarak hesaplandığından ve davacı tarafça bu tutar üzerinden harç yatırılarak bu alacak kalemi artırıldığından davacının geçici iş göremezlik zararına ilişkin 2.626,83-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 02/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne,
Davacının geçici iş göremezlik zararına ilişkin 2.626,83-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 02/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının sürekli iş göremezlik zararına ilişkin tazminat talebinin reddine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90-TL harçtan peşin alınan 44,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 135,00-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 611,50-TL tebligat/ posta gideri, 1.250,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.861,50-TL’nin haklılık durumuna göre 798,03TL tutarındaki kısmı ile 35,90-TL başvurma harcı, 9,00-TL ıslah harcı 35,90-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 884,03-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.626,83-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine reddedilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 3.500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır