Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/672 E. 2019/689 K. 10.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/672 Esas
KARAR NO : 2019/689

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2018
KARAR TARİHİ : 10/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacının kahve ve gıda sektöründe uzun yıllardır saygın bir firma olduğunu, taraflar arasında 02.04.2018 – 03.04.2018 – 04.04.2018 -13.04.2018 ve 24.04.2018 tarihli faturalardan kaynaklanan 5.551,47 TL tutarındaki cari hesap borcunu davacı şirkete ödemediğini, borcu ödemesi için defalarca talep edilmiş olmasına rağmen söz konusu borcun ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile takibe girişildiğini, davalının haksız olarak itiraz ettiğini beyanla, davanın kabulüne, haksız ve dayanaksız itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar veirlmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı davaya cevap vermemiştir.
GEREKÇE:
Dava; cari hesap alacağına dayalı başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İcra İflas Kanunu 67. Maddesine dayalı İtirazın İptali davasıdır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasına, faturalara, cari hesap dökümüne, müvekkili şirkete ait ticari defter ve kayıtlara, bilirkişi incelemesine dayanmıştır.
Davaya dayanak İstanbul…İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasında; alacaklı In… Ltd Şti tarafından borçlu … Ltd Şti aleyhine 5.551,47-TL alacağın tahsili için 29.06.2018 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin 03.07.2018 tarihinde tebliğ edildiği, 10.07.2018 tarihinde süresinde borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce iddia ve toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı yanın icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarın saptanmasına, taraf defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği ve bilirkişi tarafından hazırlanan 29/05/2019 tarihli raporda: ”…davalı yanın inceleme günü gelmediği, defter ve dayanak kayıtlarını sunmadığı, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yandan takip tarihi olan 29.06.2018 tarihi itibariyle 5.551,47 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı şirketin iş bu borca karşılık 1 adet toplam 1.000,00 TL’den oluşan ödeme yaptığını, bu ödemeye karşılık toplamda 5.551,47 TL borçlu kaldığının görüldüğünü, diğer yandan, salt fatura düzenlenmesi, adına fatura düzenlenen kişiyi borçlu kılmayacağı, adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için bir seçenek olarak düzenlenen faturayı tebliğ aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde fatura ve münderecatına itiraz etmemiş olması gerektiğini, kaldı ki, bu da faturanın mutlaklığı anlamına tam olarak gelmediğini ve sadece fatura mündericatının doğru olmadığını ispat yükünü faturaya itiraz etmeyenin omuzlarına yüklediğini, faturayı düzenleyen, kaideten, ona süresinde karşı yan itiraz ederse, mal veya hizmeti yapıp çekişmesiz sunduğunu ortaya koymak mevkiinde iken, süresinde itiraz olmadığında bu kerre süresinde itiraz etmeyip ispat külfeti altına giren yan, faturanın ihtiva ettiği mal veya hizmetin tarafına tesliminin yapılmadığını/gerçekleşmediğini veya usulünce bildirilmiş bir ayıba/eksiğe, yasal mesnetten yoksunluğa duçor olduğunu vs. İspatlaması gerektiği, davacının faturalardan bakiye cari hesap alacağına esas teşkil eden faturaların dosyaya sunulmuş olduğu, davalı adına tanzim edilen mübrez faturaların açık fatura (bedeli tahsil edilmemiş) şeklinde usulüne uygun olarak tanzim edildiğinin görüldüğünü, cari hesaba konu faturalara icra takibinden önce davalının herhangi bir itirazının bulunmadığı görülmekle davalı yanın faturalar yönünden semene müstehak olduğunun sonuç ve kanaatine varıldığını,
davacı yanın asıl alacağı olan 5.551,47 TL’nin takip tarihi olan 29.06.2018 tarihinden itibaren yıllık %9,75 avans faiz talep ettiğini, davacı yanın takipten sonra talep etmiş olduğu faizin ve faiz oranının yerinde olduğunu sonuç olarak davacı yan vekili tarafından incelemeye sunulan 2018 yılına ait e-ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı yanın kendi ticari defterlerine göre davalı yandan takip tarihi olan 29.06.2018 tarihinden itibaren 5.551,47 TL asıl alacaklı olduğu, …” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu davacı vekiline e-tebligat olarak, davalı tarafa normal tebligat olarak gönderilmiştir.Davalı şirket tarafından rapora karşı itiraz edilmemiştir.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından 5.551,47-TL alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı ancak davalı tarafca itirazda bulunularak 5.551,47-TL’lik borca itiraz edildiği hükme dayanak teşkil etmeye elverişli 29/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda “… Davacı tarafın davalı tarafdan takip tarihi olan 29.06.2018 tarihinden itibaren 5.551,47 TL asıl alacaklı olduğunun …” tespit edildiği ve bilirkişi raporunun davalı şirkete usulüne uygun tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı şirket tarafından rapora itiraz edilmediği de anlaşılmakla davanın kabulü ile; davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasındaki itirazının 5.551,47-TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9.75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, alacağın likid olması nedeniyle davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
DAVANIN KABULÜ İLE;
1-)Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasındaki itirazının 5.551,47-TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9.75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına,
2-)Alacağın %20’si oranındaki 1.110,29-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 379,22-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 94,81-TL harcın mahsubu ile bakiye 284,41-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 94,81-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı, 700,00-TL bilirkişi ücreti, 81,20-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 917,11-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Davacının gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacıya / vekiline iadesine,

Dair davacı vekilinin yüzünde, davalı/vekilinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/09/2019

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.