Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/642 E. 2018/1089 K. 30.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/611 Esas
KARAR NO : 2018/1161

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 03/07/2018
KARAR TARİHİ : 13/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; vekiledeninin … LİMİTED ŞİRKETİ’ nin müdürü ve pay sahibi olduğunu, dava konusu şirkette 2004 yılından 2013 yılına kadar aralıksız çalıştığını, işbu şirket ortaklarından …’un … Noterliğinin … yevmiye nolu limited şirket hisse devir senedi ile hissesinin tamamının vekiledenine devredildiğini, işbu şirket … tarafından 31.07.2013 tarihinde resen terkin edilmiş ise de, harici bulgulara göre şirket adına kayıtlı … şasi nolu …-… motor nolu 2004 model … marka araç olduğunu tespit ettiklerini, sicil kaydı silinen şirketin tasfiyeye tabi tutulmadan terkikine karar verilmesinin usulsüz olduğunu, vekiledeninin şirketin eski müdürü olması nedeniyle hukuki yararı olduğunu beyanla, ticaret sicilden resen terkin edildiği bildirilen şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına ve şirket üzerinde görülen aracın satışı için taraflarına yetki verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Ticaret sicil müdürlüğünün TTK m.32 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun geçici 7. Maddesi ile münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyelerine ilişkin ve ticaret sicil kayıtlarının silinmesine ilişkin tebliğ hükümleri çerçevesinde işlem gerçekleştirildiğini, vekiledeni ticaret sicil müdürlüğünün davanın açılmasına sebep olmadığını ve bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını beyanla, vekiledeni yönünden açılan davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; sicilden re’sen terkin edilen … LİMİTED ŞİRKETİ’ nin sicil kaydının yeniden ihyası talebinden ibarettir.
İhyası istenen … LİMİTED ŞİRKETİ’ nin İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil numarasında kayıtlı ” … Mah. … cad. No: … Şişli/ İSTANBUL” adresinde faaliyet gösterdiği, Şirketin 23/11/2001 yılında sicile tescil edildiği, bu hususun Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı, şirket ortaklarının en son sicil kaydına göre, … ve … olduğu, şirketin sicil kaydının 6102 sayılı TTK’nun geçici 7. maddesine göre 31/07/2013 tarihinde re’sen terkin edildiği anlaşılmaktadır.
Uyap üzerinden çıkartılıp incelenen … plakalı araç kaydında, aracın … LİMİTED ŞİRKETİ’ne kayıtlı olduğu, kayıt üzerinde … şubesi lehine rehinli şerhi olup, … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından haciz konulduğu anlaşılmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca, re’sen terkin kapsamına alınan şirketlerin, bu durumun kendilerine tebliğinden itibaren iki ay içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldırarak buna ilişkin ispat edici belgeleri Ticaret Sicil Müdürlüğüne ibraz etmesi ya da şirketin faaliyetinin devamının mümkün olmaması halinde aynı süre içerisinde tasfiye memurunu bildirmesi, ayrıca şirketin davacı ya da davalı sıfatıyla sürmekte olan davasının bulunmadığına ilişkin yazılı beyanını Ticaret Sicil Müdürlüğüne vermesi gerekmektedir.
Ticaret Sicil Müdürlüğünce söz konusu şirketin TTK’nun geçici 7. maddesi ile “Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”i hükümleri gereğince münfesih durumdaki şirketler kapsamına alındığı, şirketin lehine veya aleyhine açılmış ve devam eden davaları bulunduğu yönünde herhangi bir bildirimde bulunulmadığından İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunca şirketin re’sen sicilden terkin edildiği anlaşılmaktadır.
Şirketlerin resen terkin edilmiş olması halinde dahi, menfaati olan kişilere terkin işleminden itibaren beş yıllık süre içerisinde ihya davası açma hakkı tanındığı, TTK geçici m. 7/15 ve Tebliğ m. 16/2 “’’ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatiflerin “alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar” haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebileceği” hükmü düzenlenmiştir.
Şirketin ticaret sicilinden silinmesi işlemi kurucu değil, açıklayıcı nitelik taşır. Araç takyidat bilgisinde, … plakalı aracın ihyası istenen şirket adına kayıtlı olduğu görülmektedir. Davacının ihyası istenen şirketin ortağı ve müdürü olduğu, dolayısıyla şirket adına kayıtlı malların tasarruf ve satışı için kendisine ayrıca yetki verilmesi gerekmediği anlaşılmaktadır. O halde tüm alacak ve borçlar tasfiye edilmeden tasfiyenin sonuçlandığının kabul edilemeyeceği, bu durumda davacının ihya davası açmakta hukuki menfaati olup, tüzel kişiliğin ihyasının talep edilmesi olanaklı bulunduğundan; …’nün … sicil nosunda kayıtlı … LİMİTED ŞİRKETİ’ nin sicil kaydının ek tasfiye işlemleri ve şirket üzerine kayıtlı … plakalı araç işlemleri tamamen sonuçlanıncaya kadar yeniden ihyasına karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla
HÜKÜM:
1-) …’nün … sicil nosunda kayıtlı … LİMİTED ŞİRKETİ’ nin sicil kaydının ek tasfiye işlemleri ve şirket üzerine kayıtlı … plakalı araç işlemleri tamamen sonuçlanıncaya kadar yeniden İHYASINA,
2-)Tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına,
3-) Kararın ticaret sicil müdürlüğünde tescil ve ilanına,
4-)Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
5-)… yasal hasım olup davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-)Davacı yanca yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına,
7-)Davacının-davalının gider / delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacıya/davalıya/vekillerine iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı … vekilinin yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/12/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …