Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/629 E. 2019/444 K. 15.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/629 Esas
KARAR NO: 2019/444

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/07/2018
KARAR TARİHİ: 15/05/2019

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile, taraflar arasında alım satım ilişkisi bulunduğunu, müvekkili tarafından gönderilen malların davalı yanca herhangi bir itiraz olmadan kabul edildiği ancak fatura edilen miktarın müvekkiline ödenmediğini, 681.173,95 TL tutarındaki borcun vadesinin geçmiş olmasına rağmen ödenmediğini, ihtarname gönderildiğini, herhangi bir ödeme yapılmadığından davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ancak davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu, 679.721,39 TL’nin haricen ödendiğini, fakat taraflarınca hak edilmiş olan vekalet ücreti ve dosya masrafları da dahil olmak üzere borç bakiyesi ödenmemekle birlikte haksız itiraz sonucu icra takibinin de durduğunu, davalının asıl alacağa ilişkin borcu ödeme iradesine rağmen takibe itiraz etmiş ve durdurmuş olmasının da dosya masrafları ve vekalet ücreti borçlarını ödemekten kötü niyetli olarak kaçındığını gösterdiğini, davalı yanın bu itirazının kabulü mümkün olmadığını beyanla, itirazın iptali ve bakiye borç için takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu yanıt dilekçesi ile, taraflar arasında tesis edilen ticari ilişkinin herhangi bir sözleşmeye dayanmadığını, davacının keşide etmiş olduğu ihtarnamenin vekil eden şirket tarafından 18.04.2018 tarihinde tebellüğ edildiğini, taraflar arasında tesis edilen örtülü ödeme ilişkisi bir tarafa bırakılarak 1 gün içerisinde 829.721,39 TL’nin ödenmesinin talep edildiğini, vekil edenin haksız ve kötü niyetli bir şekilde yalnızca 1 gün içerisinde ödenmesi talep edilen 829.721,39 TL’nın ödenemeyeceğini ve hazırlanan ödeme takvimi uyarınca kendilerine ödeme yapılacağının bildirildiğini ancak bedelin kendilerine ödeneceğinin bilgisini vermiş olmasına rağmen 27.04.2018 tarihinde icra takibi açıldığını, davacının müvekkili şirketin icra harç, faiz, masraf ve vekalet ücreti de ödenmesi sureti ile zarara uğramasını amaçladığını, icra takibine bizatihi kendisi sebep olmayan müvekkili şirketin icra takibi kapsamında oluşan faiz, harç, masraf ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması hukuka aykırı olacağından davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
Dilekçe teatisinin tamamlanmasından sonra ön inceleme günü tayin edilmiş, taraf vekillerine tebliğ ile bildirilmiş, tayin olunan oturum gününde taraflar arasındaki uyuşmazlığın itirazın iptali istemini konu alıp davacının dava dilekçesi ile taraflar arasında alım satım ilişkisi bulunduğunu, davacı tarafından gönderilen malların kabul edildiği ancak fatura edilen miktarın ödenmediği 16/04/2018 tarih ve… yevmiye sayılı ihtarname ile ödeme talep edildiği, ödeme yapılmaması üzerine takibe başlanıldığı, itiraz üzerine takibin 09/05/2018 tarihinde durduğu, akabinde borcun bir kısmı 679.721,39 TL’nin ödendiği, vekalet ücreti ve dosya masrafları da dahil olmak üzere borç bakiyesinin ödenmediğini beyanla bakiye kısım için takibe devam edilmesini talep ve dava ettiği, davalının yanıt dilekçesi ile taraflar arasında ödeme takvimi noktasında görüşmelerin sürmesine ve bedelin kendilerine ödeneceğinin bildirilmesine rağmen 27/04/2018tarihinde takibe girişildiğini, 19/04/2018 tarihinde 150.000,00 TL ödenmesi ile takip tarihinde borcun 529.721,39 TL olduğunu, kötüniyetli olarak takibe girişildiğini, icra harç, faiz, masraf ve vekalet ücreti ödemesi sureti ile zarara uğramasının amaçlandığını beyanla davanın reddini talep ettiği, buna göre, asıl alacağın ödendiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, ancak, bakiye alacak ve fer’ilere ilişkin uyuşmazlık bulunup davacının bu kısım yönünden takibe devam edilmesini talep ettiği, bakiye alacak ve fer’iler yönünden takibe devam edilip edilmeyeceği hususunda anlaşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Dava dayanağı takip dosyası getirtilmiş incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 16/04/2018 tarihli ihtarnameye konu alacağa dayalı olarak başlatılan takip olup, ödeme emrinin 02/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 09/05/2018 havale tarihli dilekçesi ile takip alacaklısına böyle bir borcu bulunmadığını beyanla borca itiraz ettiği, alacaklı vekilinin icra dosyasına sunduğu 11/05/2018 havale tarihli yazılı beyanı ile 150.000,00 TL ve 529.721,39 TL’nin haricen ödendiğini beyanla, bakiye dosya borcu için kapak hesabı yapılarak borçluya muhtıra gönderilmesini talep ettiği görülmüştür.
Dava 2004 sayılı Yasanın 67.maddesine dayalı itirazın iptali istemini konu almaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21/09/2011 tarih 2011/15-494 Esas 2011/555 karar sayılı 19/10/2011 tarih, 2011/19-532 Esas, 2011/640 Karar sayılı kararlarında da açıkça belirtildiği üzere itirazın iptali davalarında takipten sonra ancak davadan önce yapılan ve tarafların kabulünde olan ödemeler bakımından dava açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır.
Borçlu tarafından takipten sonra ve davadan önce asıl borç ödenmiş ise itiraz sonucu takip tamamen durmuş olmakla, icra giderleri, vekalet ücreti ve faiz vs. yönünden duran takibin devamı için itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar vardır. Ne var ki, bu feri taleplere ilişkin hesaplamalar kararın infazı aşamasında icra müdürlüğünce yapılacak kapak hesabıyla yerine getirilir. Bir diğer ifade ile bu talepler hakkında Mahkemece hesap yaptırılmayıp bu kalem taleplere ilişkin itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi ile yetinilmesi ve bu yöndeki taleplerin icra dairesince yapılacak kapak hesabında infazda nazara alınması gerekir; bu kalem talepler bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi tarafından belirlenen bedele hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Yapılması gereken, icra takibinde alacağın fer’ileri olarak istenen talepler yerine getirilmediğinden ve o talepler bakımından itirazın iptaline karar verilmedikçe yerine getirilmesi de mümkün olmadığından icra harç ve masrafları ile icra vekalet ücretine yönelik itirazın iptali ile takibin bu yönler bakımından devamına karar verilmesinden ibaret olmalıdır. Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 12/02/2018 tarih, 2016/15516 esas ve 2018/565 karar sayılı ilamı; 12/02/2013 tarih, 2012/14401 esas ve 2013/2607 karar sayılı ilamı.
Somut durumda, dosyanın incelenmesinde, davacı tarafından davalıya gönderilen….Noterliğinin 16/04/2018 tarih ve 4…yevmiye sayılı ihtarnamesi ile 829.721,39 TL’nin 19/04/2018 tarihine kadar ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarnamenin tebliğ şerhinin sunulmadığı, davalı beyanına göre 18/04/2018 tarihinde tebellüğ edildiği, davacı tarafından davalı aleyhine 27/04/2018 tarihinde 679.721,39 TL asıl alacak ve 1.452,56 TL işlemiş faiz üzerinden takibe başlandığı, ödeme emrinin borçluya 02/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı cevap dilekçesi ekinde sunulan muavin defter dökümüne göre 19/04/2018 tarihinde 150.000,00 TL, 27/04/2018 tarihinde 150.000,00 TL ve 09/05/2018 tarihinde 529.721,30 TL ödendiği, buna göre takipteki asıl alacak 679.721,39 TL’nin bir kısmının takip günü bir kısmının ödeme emrinin tebliğinden sonra ödendiği; bir diğer ifade ile dosyada aksi yönde savunma bulunmadığı ve davalı vekilinin ön inceleme oturumunda da beyan ettiği üzere asıl alacağın takipten sonra ve fakat bir kısmının ödeme emrinin tebliğinden evvel kalan kısmının ise tebliğden sonra ödendiği anlaşılmaktadır.
Ne var ki takipteki işlemiş faiz ve diğer fer’iler ödenmediği gibi takip itiraz üzerine durmuş olduğundan eldeki davanın açılmasında davacının hukuki yararı bulunmaktadır.
Asıl alacağa faiz yürütülebilmesi için borçlunun TBK’nın 117.maddesi uyarınca temerrüde düşürülmesi gerekmekte olup somutta davacı takipten evvel …Noterliğinin 16/04/2018 tarih ve…yevmiye sayılı ihtarnamesi ile 829.721,39 TL’nin 19/04/2018 tarihine kadar ödenmesini ihtar etmiş, ihtarname davalıya 18/04/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. İhtarname ile verilen bir günlük süreye göre temerrüt tarihi ile takip tarihi arasında işlemiş faiz Mahkememizce resen yapılan hesaplamaya göre, davacının takip talebindeki miktarın üstünde kaldığından, davacı takip talebi ile bağlı tutulmuştur. Bu kısım alacak yönünden takip talebindeki miktar üzerinden takibin devamına karar verilmiş ve bu kısım üzerinden icra inkar tazminatı hesaplanmıştır.
Diğer fer’i kalemler yönünden yukarıda belirtildiği üzere hesap yapılmayıp bu kalem taleplere ilişkin itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi ile yetinilmiş ve bu yöndeki taleplerin icra dairesince yapılacak kapak hesabında infazda nazara alınmasına karar verilmiştir.
Davacı takibe konu bakiye borç için itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmış ve dava değerini 60.989,19 TL olarak göstermiştir. Oysa, takip talebinde istenen ve ödenmeyen alacak kalemi ve dolayısı ile dava değeri yalnızca işlemiş faiz tutarından oluşmaktadır. Fer’ilen, itirazın iptali davasında hesaplanmayıp kapak hesabı ile infazda nazara alındığı halde, bu kısma yönelik dava değeri harçlandırılmış olduğundan davanın kısmen kabulüne ve fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş, reddedilen harçlandırılmış dava değeri üzerinden davalı yararına yargılama giderlerine hükmedilmiştir.

HÜKÜM:
1-Davanın kısmen kabulü ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında vaki itirazın kısmen iptaline, takibin
a)1.452,56-TL işlemiş faiz üzerinden devamına,
b)Takipten sonra ve ödeme emrinin tebliğinden önce ayrıca ödeme emrinin tebliğinden sonra ödenen asıl alacak üzerinden icra harç ve masrafları ile vekalet ücreti yönünden takibin devamına, bu yöndeki taleplerin icra dairesince yapılacak kapak hesabında ve infazda nazara alınmasına,
Hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında hesaplanan 290,51-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan alınması gerekli 99,22 TL harcın peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye kısmın 492 sayılı Yasanın 31.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı yana iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı ile 1.041,55 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından karşılanan 84,00 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre hesaplanan 2,00 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 1.452,56 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 6.899,02 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle … merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.

Katip …

Hakim …