Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/597 Esas
KARAR NO: 2019/440
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/06/2018
KARAR TARİHİ: 15/05/2019
Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile, taraflar arasında devam eden ticari ilişki çerçevesinde; vekil edenin davalı tarafa ürettiği mallardan verip karşılığını da nakdi olarak aldığını, borçluya 51.728,53 TL tutarında mal verdiğini, söz konusu alım satım neticesinde 25.398,03 TL tutarında …seri numaralı 6.190,37 TL tutarında … seri numaralı 7.238,95 TL tutarında … no’lu, 12.901,18 TL tutarında …seri numaralı faturaları tanzim ettiğini, davalı yanın herhangi bir ödeme yapmadığını, bakiye alacak olan 51.728,53 TL için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla, itirazın iptalini, davalı borçlu aleyhine %20 icra inkar tazminatı ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı davaya yanıt vermemiştir.
Dava dayanağı takip dosyası getirtilmiş incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine toplam 5 adet fatura alacağına dayalı olarak başlatılan takip olup, ödeme emrinin 06/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 11/10/2017 havale tarihli dilekçesi ile icra takip dayanağına ek faturalarda belirtilen … unvanını taşıyan herhangi bir şirketinin bugüne değin olmadığını, alacaklı görünen taraf ile bugüne değin herhangi bir ticari ilişkisi olmadığını, fatura içeriklerinde belirtilen malları da kendisinin almadığını, kimlik bilgileri kullanılarak sahte olarak adına fatura tanzim edilmiş olması nedeni ile şikayet hakkını saklı tuttuğunu beyanla borca itiraz ettiği görülmüştür.
Sistem uyarısı ile davalıya vasi tayin edildiğinin anlaşılması üzerine Bursa …Sulh Hukuk Mahkemesine yazılan müzekkere ile vasi tayinine ilişkin karar istenilmiş, gönderilen kararın incelenmesinde, davalıya 23/07/2015 tarihinde vasi tayin edildiği görülmüştür.
Dava ve takip ehliyeti, kişinin kendisi veya temsilcisi aracılığıyla bir davada veya takipte usul veya takip işlemlerini yapabilme ehliyetidir. Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olan bütün gerçek veya tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptir. Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, bazı istisnai hallerde dava ve takip ehliyetine sahiptirler. Bu durumlar dışında, ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlıların dava ve takip ehliyeti yoktur. İstisnai haller dışındaki dava ve takiplerde, kanuni temsilcileri tarafından temsil olunurlar. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2.Baskı, 165.sayfa.
Getirtilen kayıtlara göre, davalı 23/07/2017 tarihinde kısıtlanmış ve kendisine vasi tayin edilmiştir. Dolayısı ile bu tarih itibari ile takip ehliyeti bulunmadığı anlaşılmaktadır. Vesayet altına alınma kararından sonra başlatılan takipte, kısıtlıyı vasisi temsil edeceğinden kısıtlı adına vasisinin takip talebinde borçlu olarak gösterilmesi ve ödeme emri tebligatının vasiye tebliği zorunlu olup vasi yerine kısıtlıya çıkarılan ödeme emri tebliğ işlemi de yok hükmündedir. Kısıtlı borçlu hakkında doğrudan takip yapılamayacağı hususu kamu düzenine ilişkin olmakla, mahkemece de re’sen gözetilmesi gerekir. Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 14/02/2018 tarih, 2016/27999 esas ve 2018/1329 karar sayılı ilamı.
Somut durumda, takip doğrudan kısıtlı aleyhine başlatılmış ve ödeme emri de kısıtlı borçluya tebliğ edilmiş olmakla, takipte yasal temsilcisi aracılığı ile temsil edilmesi gereken borçlunun her zaman iptali talep edilebilecek bir ödeme emrine itirazının geçerli bir itiraz olduğundan bahsedilemez. İtirazın iptali davalarında dava koşullarından birisi de usulüne uygun icra takibinde bulunulması ödeme emri düzenlenerek tebliğ edilmesidir. Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 25/10/2017 tarih, 2016/8103 esas ve 2017/7286 karar sayılı ilamı; 07/03/2016 tarih, 2015/13329 esas ve 2016/4090 karar sayılı ilamı; 11/06/2014 tarih, 2014/8624 esas ve 2014/10858 karar sayılı ilamı.
Eldeki davada, kısıtlının yasal temsilcisi aracılığı ile usulüne uygun takip bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harcın peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye kısmın 492 sayılı Yasanın 31.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı yana iadesine,
3-Davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere karar verildi.
Katip …
Hakim …