Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/589 E. 2021/281 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/589 Esas
KARAR NO : 2021/281
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2017
KARAR TARİHİ : 31/03/2021

…. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/… Esas, 2018/… Karar sayılı 12/02/2018 tarihli Yetkisizlik kararı ile Mahkememize tevzi edilen dosyanın mahkememizin 2018/589 esas sırasına kaydı yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sigorta aracılık hizmetleri veren müvekkili ile davalı şirket arasında 07/05/2011 tarihli acentelik sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin bu sözleşme çerçevesinde ve sözleşmeye uygun olarak faaliyet göstererek binlerce poliçe düzenlediğini, davalı şirket tarafından … Noterliği’nin 8 Temmuz 2016 tarihli, … yevmiye nolu sözleşmenin tek taraflı olarak feshedileceğine dair ihtarname gönderildiğini, daha sonra …. Noterliğinin 9 Kasım 2016 tarih … yevmiye nolu işlemi ile onaylanan fesihname düzenlerek 04/10/2016 tarihinde sözleşmenin feshedildiğini ve müvekkiline verilen vekaletnamenin de iptal edildiğini, dava konusu acentelik sözleşmesinin feshedilmesinde müvekkilinin kusuru bulunmadığını, bu nedenlerle müvekili şirkete 50.000,00 TL denkleştirme tazminatı ödenmesine, ödenecek tazminatın dava tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili şirketin olağan fesih hakkını kullanmış olup davacı tarafın portföy tazminatı talep hakkının olmadığını,acentelik sözleşmesinin müvekkili şirket ve davacı acente kayıtları incelendiğinde, portföyden herhangi bir poliçenin müvekili tarafından yenilenerek önemli bir menfaat elde edildiği yönünde bir bulguya rastlanılmadığının tespit edildiğini, davacı tarafından iddia edilen hususlar ispatlanamadığından, fesih işlemi haklı olmasa dahi davacının işlemleri ile müvekkili şirketin önemli menfaat elde etmediğinin sabit olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesine hitaben yazılmış dilekçe ile açılan dava …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/… esas sırasına kaydedilmiş olup, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/… esas sayılı dosyasında 12/02/2018 tarih 2018/… karar sayılı kararında Yetkili ve görevli Mahkemelerin İstanbul Adliyesi Ticaret Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, verilen yetkisizlik kararının istinaf edilmeden kesinleşmesi üzerine dosya mahkememize tevzi edilerek mahkememizin 2018/589 esas sırasına kaydedilmiştir.
Dava; acentelik sözleşmesinden kaynaklı denkleştirme tazminatı talebine ilişkindir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla rapor alınmış olup, Mali Müşavir Murat …’un sunmuş olduğu Talimat raporunda özetle; Denkleştirme tazminatı 268.580,17 TL hesaplandığını ancak TTK 112.Maddesi denkleştirme istemi son 5 yıllık faaliyet sonucu ortalamasını aşamaz hükmüne göre ödenmesi gereken denkleştirme tazminatı tutarının 124.340,00 TL olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce resen seçilen bilirkişiler … ve … tarafından müşterek imzalı 18/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında 07/05/2011 tarihli bir Acentelik Sözleşmesi akdedildiğini, davalı tarafından sözleşmenin 04/10/2016 tarihinde fesih edildiğini, davacı defterlerinin …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/ … talimat sayılı dosyası ile alınan Bilirkişi Raporunda incelendiğini, söz konusu raporun sonuç kısmında “…Denkleştirme tazminatı 268.580,17 TL hesaplanmış ancak TTK 122.maddesi denkleştirme istemi son 5 yıllık faaliyet sonucu ortalamasını aşamaz hükmüne göre ödenmesi gereken denkleştirme tazminatı tutarı 124.340,00 TL dir….” şeklinde kanaat bildirildiğini, davalı tarafından sunulan ticari defterlerin tetkikinde ise, fesih tarihinden geriye dönük olarak davacı tarafça elde edilen net komisyon tutarının 574.661,85 TL olduğunu, TTK md. 122’ye göre denkleştirme bedelinin üst sınırı olarak talep edilebilecek tutarın ise (574.661,85/58 ay*12) 118.895,52 TL olarak hesaplandığı ancak davacı talebinin 50.000 TL olduğundan taleple bağlılık ilkesi gereği bu tutarın bu aşamada dikkate alınması gerektiği tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekilince 09/03/2021 tarihinde ıslah dilekçesi sunulmuş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin talep sonucunun 68.895,52 TL artırılarak toplam 118.895,52 TL ye ıslah etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında 07/05/2011 tarihli Acentelik Sözleşmesi akdedilmiş olup, 04/10/2016 tarihinde davalı tarafça sözleşmenin feshedildiği bildirilmiştir.
S.K. M. 23/16 hükmü uyarınca sigorta acentesinin denkleştirme talep edebilmesi için sigorta acenteliği ilişkisinin sona ermiş olması şarttır. Ancak sigorta acentesi, haklı bir nedeni dayanmaksızın sözleşmeyi feshetmiş olması ya da kendi kusuruyla sözleşmesinin feshine neden olması halinde denkleştirme talep edemez. Sigortacının haklı nedenle sözleşmeyi feshetmiş ve haklı neden teşkil eden durumun acentenin kusurlu bir eyleminden kaynaklanmışsa acentenin denkleştirme talep hakkı düşer. Davalı tarafından düzenlenen ve dava dilekçesi ekinde sunulan fesih ihbarnamesinde acentenin kusurlu bir eyleminden bahsedilmediği gibi haklı neden olarak ileri sürülmüş bir sebep de bulunmadığından feshin acentenin kusurundan kaynaklanmadığı kanaatine varılmakla acentenin denkleştirme talep edebileceği değerlendirilmiştir.
Talimat yoluyla alınan bilirkişi raporunda denkleştirme tazminatı tutarı 124.340,00-TL olarak hesaplanmış iken, Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda denkleştirme tazminatı tutarı 118.895,52-TL olarak hesaplanmıştır. Davacı vekili iki rapor arasındaki bedel yönünden çelişkinin giderilmesini istemişse de Mahkememizce yapılan incelemede; Talimat Mahkemesi aracılığıyla alınan bilirkişi raporunda ticari ilişkinin 2011-2016 yılları arasında (60 ay) hesaplama yapılmış, denkleştirme tazminatı tutarı 124.340,00-TL olduğu belirlenmiş, Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda ticari ilişkinin son 5 dönemi esas alınarak 2012-2016 yılları arasında (58 ay) hesaplama yapılmış, denkleştirme tazminatı tutarı 118.895,52-TL olduğu belirlenmiş, Her iki rapor arasındaki bedel farklılığının esas alınan yıllar ve süreden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. TTK’nın 122.maddesine göre son 5 yıllık faaliyetin dikkate alınması gerektiğinden fesih tarihi olan 04/10/2016 tarihi dikkate alındığında son 5 yıl olarak 2012-2016 tarihlerinin dikkate alınması gerekmekte olup, fesih 2016 yılının 10.ayında yapıldığından bu 5yıllık dönem 60 aya değil 58 aya tekabül etmektedir. Bu husus göz önünde bulundurulduğunda ikinci raporu hazırlayan heyetten alınan raporun kanaat verici nitelikte olduğu değerlendirilmiş, yeni bir heyetten yeniden rapor alınmasına veya ikinci raporu sunan heyetten ek rapor alınmasına gerek görülmemiştir. İkinci bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya itibar edilerek davacının davalıdan 118.895,52-TL denkleştirme tazminatı tutarında alacaklı olduğu belirlenmiş olup, davacı tarafça 10/03/2021 tarihinde talep artırım/ıslah yapılarak dava değeri 118.895,52TL’ye çıkarıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca 6100 sayılı HMK’nun 331/2. maddesi “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise, talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderleri ödemeye mahkum eder” hükmünü içermektedir.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/… esas 2018/… karar sayılı yetkisizlik kararı gereğince de HMK’nun 331/2. maddesi gözetilerek, kendisini bir vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne,
118.895,52-TL denkleştirme tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 8.121,75 TL harçtan peşin alınan 853,88-TL ve 1.176,56-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.030,44-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.091,31-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvurma harcı, 853,88-TL peşin harç, 1.176,56-TL ıslah harcı, 1.300,00-TL bilirkişi ücreti, 254,00-TL tebligat/posta gideri olmak üzere toplam 3.615,84-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 15.245,07 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-…. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/… esas 2018/… karar sayılı /etkisizlik kararı gereğince de HMK’nun 331/2. maddesi gözetilerek, kendisini bir vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT 7.maddesi gereğince ön inceleme tutanağı imzalanmadan yetkisizlik kararı verildiğinden tarifede yazılı ücretin yarısı olan 1.090,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”