Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/573 E. 2021/931 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/573 Esas
KARAR NO:2021/931

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:22/06/2018
KARAR TARİHİ:15/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu olay 04.04.2018 günü meydana geldiğini, …’ ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu … plakalı motosiklet trafik kazasına karıştığını, trafik kazası sonucu müvekkilinin oğlu … hayatını kaybettiğini, dava konusu kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’ın asli derecede kusurlu bulunduğunu, yine … plakalı motosiklet sürücüsü …’ın da aynı oranda asli derecede kusurlu bulunduğunu, müteveffanın ise kazanın oluşumunda herhangi bir kusuru bulunmadığını, … plakalı araç davalı tarafından … poliçe numaralı KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, İlgili poliçe kaza tarihi itibariyle ölüm halinde kişi başına 360.000,00 TL teminat sağlamakta olduğunu, bu nedenle anılan tutarın davalı tarafından destekten yoksun kalan müvekkiline ödenmesi gerektiğini, … sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle herhangi bir trafik poliçesi bulunmadığını, bu itibarla 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’ nun 14. Maddesine göre Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi teminat altına alınan ölüm halinde kişi başına 360.000,00 TL tutarın davalı … Hesabı tarafından müvekkillerine ödenmesi gerektiğini, Müvekkillerinin yaşı, müteveffanın yaşı, muhtemel geliri ve tüm diğer faktörler dikkate alındığında davalının limit dahilinde zararın tümünden sorumlu olacağı aktüerya hesaplamaları sonucu anlaşılacağını, Müteveffa … 07.03.2001 doğumlu olup asgari ücretle geçimini sağlamakta olduğunu, müteveffa yaşamı boyunca ailesi ile birlikte yaşamış ve annesi ile babası olan müvekkillerimize destek olduğunu, bu itibarla oğullarının ölümü sebebiyle müvekkili müteveffanın desteğinden mahrum kaldığını, davanın 6100 sayılı MHK 107.maddesine göre “belirsiz alacak davası” olarak açılmış bulunmakla, yargılama sırasında toplanacak delillere, mahkemece yapılacak incelemelere ve tazminat hukuku alanında uzman bilirkişiden alınacak rapora göre belirlenecek maddi tazminat tutarlarının, peşin harcı yatırıldıktan sonra, hüküm altına alınması dileğinde bulunduklarını, müteveffa müvekkillerinin desteği konumunda olduğundan her bir müvekkili için ayrı ayrı 10.000,00 TL olmak üzere şimdilik toplamda 20.000,00-TL maddi tazminat talep ettiklerini, toplanacak delillere göre destekten yoksun kalma tazminat tutarları belirlenerek sonradan artırılmak üzere, mütevveffa …’ ın annesi … için 10.000,00 TL, babası … için 10.000,00 TL olmak üzere toplamda 20.000,00 TL maddi tazminat bedelinin destekten yoksun kalma tazminatı, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkillerine ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı … Hesabı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dayandığı ve dosyaya giren tüm yazılı delil, dosya, belge örneklerinin tarafımıza tebliğ edilmesini aksi halde dava şartı yokluğundan davanın reddedilmesini talep ettiklerini, davaya konu kazada, müteveffa …’ın motosiklet sürücüsü mü yoksa motosiklette yolcu mu olduğu hususu açıklığa kavuşturulmadığını, söz konusu kaza ile ilgili düzenlenen 01.06.2018 tarihli bilirkişi raporunda motosiklet sürücüsünün … olduğunun belirtildiğini, öncelikli olarak bu hususun tespitinin gerektiğini, konu ile ilgili olarak ceza dosyasının akıbetinin beklenmesini talep ettiklerini, motosiklet sürücüsünün müteveffa … olduğunun tespiti halinde söz konusu kaza tek taraflı olup müteveffa kendi kusuru ile vefatına sebep verdiğinden talep teminat kapsamı dışında olduğunu, davacının müvekkili şirketten tazminat isteme hakkı bulunmadığını, nitekim somut olayda vefat eden kusurlu ve sürücü – işleten olup, yeni hukuk genel kurulu kararında açıkça belirtildiği üzere sürücünün kusuru desteğe yansıyacağını, bu sebeple davanın reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre sürücü tarafından ileri sürülen tazminat talepleri teminat dışı olduğundan davanın reddini talep ettiklerini, bu anlamda, araç sürücüsünün kendi zararının tazmin edilmesi söz konusu olmadığını, bu sigorta sigortalının verdiği zararları temin etmekte, onun zararları ise bu sigortanın kapsamı dışında kaldığını, bir an için talebin teminat kapsamında olduğu düşünülse dahi kabul anlamına gelmemek kaydıyla, işbu dava sonucunda müvekkili kurum aleyhinde hüküm kurulup tazminat ödenmesi halinde, müvekkili kurum ödediği işbu tazminatı mevzuatı gereği yine söz konusu sigorta yaptırılmamış aracın sürücüsü konumunda olan müteveffanın murisi olan davacıya rücu edeceğinden, davacı aynı zamanda borçlu konumuna geleceğini, bu itibarla, somut olayda alacaklı ve borçlu sıfatları birleşmiş olacağını bu nedenle, husumet itirazında bulunduklarını, zira davacılar aynı zamanda tazminatın nihai sorumlusu konumunda olduğunu, bu nedenle alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesi nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, müvekkili kurumun işleten ve sürücüye rücu hakkı sigortacılık kanunu ve … hesabı yönetmeliği’nin 16. maddesinden kaynaklanmakta olup bu hak ttk’nda düzenlenen halefiyet ilkesi kapsamı dışında, sadece müvekkil kuruma tanınmış olan spesifik bir rücu hakkı olduğunu, müvekkili kurumun işbu rücu hakkı sigorta şirketlerinden farklıdır. nitekim, müvekkili kuruma tanınan bu hak diğer sigorta şirketlerinde bu niteliği ile bulunmadığını, bu itibarla bk.nun 116. madesi gereği ( yeni bk 135 ) davacıların bu olay nedeniyle müvekkili kuruma dava açma hakkı bulunmadığını, müvekkili kurum zorunlu mali mesuliyet sigortası teminat limitleri ve … plakalı motosikletin kusur oranı ile sınırlı sorumlu olduğunu, bu sebeple adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesi nezdinde kusur incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, davacının maddi zararı ancak aktüeryal inceleme sonucu tespit edilebileceğini, ayrıca yapılacak aktüer incelemede TRH 2010 tablosu esas alınmalı ve 1.8 teknik faiz kullanılmalı, asgari ücret esas alınmalı, hesaplamalarda da yetiştirme giderleri dahil tüm denkleştirme sebepleri göz önüne alınması gerektiğini, müteveffanın kask ve koruyucu elbise giymemesi zararı artırdığından ayrıca hesaplanacak tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmasını talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, tüm denkleştirme sebepleri göz önüne alınması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini, dava tarihinden önce müvekkil kuruma başvuru yapılmış ancak yukarıda belirttiğimiz nedenlerle talep reddedildiğini, var ise sorumluluğumuz yargılama ile belirleneceğinden ancak dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini, müvekkili kurumun sorumluluğu kanuna dayanmaktadır ve davanın temeli de zaten haksız fiil olduğunu, bu nedenle her koşulda alacağa yasal faiz işletilmesi hukuka uygun olacağını, sair hususlar hakkındaki beyan haklarımız saklı kalmak kaydıyla, davaya cevaplarımızın sunumu ile davanın usul ve esasa ilişkin olarak sunduğumuz gerekçeler dikkate alınarak reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davacıya tahmil edilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı … A.Ş.’e usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
Davacılar vekili 16/11/2018 tarihli feragat dilekçesinde; müvekkilleri ile davalılardan … AŞ arasında yapılan anlaşma sebebiyle … AŞ sorumluluğu kapsamında sigorta poliçesinden kaynaklanan taleplerinden feragat ettiklerini, davanın diğer davalı … Hesabı’nın sorumluluk alanında kalan kısma yönelik devamının gerektiğini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı … Hesabı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı … AŞ vekili 22/01/2019 tarihli dilekçesinde özetle; davacıların 16/11/2018 tarihli dilekçeleri ile müvekkili şirket yönünden davadan feragat ettiklerinden feragat üzerine davacılardan yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan etmiştir.
Dava: 04.04.2018 tarihinde meydana gelen kaza sonucunda vefat eden …’ın ölümü nedeniyle desteğinden yoksun kalan annesi … için 10.000,00 TL, babası … için 10.000,00 TL olmak üzere toplamda 20.000,00 TL destekten yoksun kalma zararlarına ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Dava konusu kazaya karışan … plakalı ve … plakalı araçların tescil kayıtları celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
…. Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası Uyap sistemi üzerinden celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, incelendiğinde; Trafik Bilirkişisi …’ün 04/06/2018 tarihli raporunda … plakalı motorsiklet sürücüsü Uğur Şirvar’ın ve … plakalı araç sürücüsü …’ın aynı oranda asli kusurlu oldukları, yolcu …’ın ise tali kusurlu olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
ATK Trafik İhtisas Dairesinin 25/02/2021 tarihli raporunda özetle; 04/04/2018 tarihli kazada … plakalı araç sürücüsü …’ın %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğunu, … plakalı motorsiklet sürücüsü …’ın %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Aktüer bilirkişi … 21/10/2021 tarihli raporunda özetle; Feragat nedeniyle davalı … A.Ş yönünden davanın konusuz kaldığını, davacı …” ın talep edebileceği maddi zararının 59.534,38 TL olduğunu, davacı …” ın nihai ve gerçek maddi zararının 52.752,22 TL olduğunu, temerrüt başlangıcının 27.06.2018 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu tespit ve rapor edilmiş, davacı vekili rapor doğrultusunda 06/11/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava talebini fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile toplamda 112.286,60-TL olarak ıslah etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde; Davacı taraf, destekleri olduğunu iddia ettikleri …’ın 04/04/2018 tarihinde gerçekleşen trafik kazası neticesinde hayatını kaybetmesi nedeniyle tazminat talebinde bulunmuş olup, vefat eden …’ın 07/03/2001 doğumlu olduğu ve yaşı itibariyle vefat eden küçük çocukları yönünden davacıların destek zararı talep edebilecekleri anlaşılmıştır.
04/04/2018 tarihinde gerçekleşen trafik kazası neticesinde davacıların desteği …, … plakalı araçta yolcu olarak bulunmakta olup, ATK Trafik İhtisas Dairesinin 25/02/2021 tarihli raporu ile … plakalı araç sürücüsü …’ın %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğunu, … plakalı motorsiklet sürücüsü …’ın %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu tespit edildiğinden ve davacıların desteği yolcu olarak bulunduğundan ve ATK raporunda davacıların desteğine kusur atfedilmediğinden vefat eden …’ın kusurunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Kazaya karışan … plakalı motorsikletin kaza tarihinde geçerli ZMSS poliçesi bulunmadığı, destekten yoksun kalma talepleri yönünden bedensel zarar kapsamında davalı … Hesabına başvuru koşullarının oluştuğu, kaza tarihi itibariyle Hazine Müsteşarlığınca belirlenmiş ZMSS poliçe limitinin ölüm halinde 360.000,00-TL olduğu tespit edilmiştir.
Aktüer bilirkişiden alınan raporda; TRH 2010 yaşam tablosu ve progressive rant yöntemine göre hesaplama yapıldığı, yapılan hesaplamanın Yargıtay 17.HD 14/01/2021 tarih 2020/2598 esas 2021/34 karar sayılı ilamı ile Yargıtay 17.HD 24/02/2021 tarih 2019/3292 esas 2021/1848 karar sayılı ilamına uygun olduğu, kaza tarihi itibariyle geçerli ZMSS poliçesi bulunmayan motorsikletin sürücüsünün kazanın gerçekleşmesinde %30 kusurlu olduğunun belirlendiği, davacı anne …’ın vefat eden …’ın desteğinden yoksun kalması nedeniyle %30 kusur oranına göre davalı … Hesabından talep edebileceği maddi zararının 59.534,38-TL olduğu, davacı baba …’ın vefat eden …’ın desteğinden yoksun kalması nedeniyle %30 kusur oranına göre davalı … Hesabından talep edebileceği maddi zararının 52.752,22-TL olduğu, belirlenen tazminat tutarlarının360.000,00-TL tutarındaki teminat limitinin altında olduğu, davacıların dava tarihinden evvel … Hesabına 14/06/2018 tarihinde başvurdukları ve başvurunun 19/06/2018 tarihinde reddedildiği, böylece davalı … Hesabı yönünden 19/06/2018 tarihi itibariyle temerrüdün oluştuğu, ayrıca davalı … Hesabının sorumluluğu kanun gereği olduğundan talep edilebilecek faiz türünün yasal faiz olduğu anlaşılmakla, diğer davalı … AŞ yönünden da açılan davadan feragat edildiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile davacı anne … için 59.534,38-TL destek zararı, davacı baba … için 52.752,22-TL destek zararı olmak üzere toplam 112.286,60-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 27/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Hesabından tahsili ile davacılara verilmesine ve davalı … AŞ yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davanın Kısmen Kabulüne,
1-Müteveffa …’ın desteğinden yoksun kalmaları nedeniyle, davacı anne … için 59.534,38-TL destek zararı, davacı baba … için 52.752,22-TL destek zararı olmak üzere toplam 112.286,60-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 27/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Hesabından alınarak davacılara verilmesine,
Davalı … AŞ yönünden feragat nedeniyle davanın reddine,
2- Karar tarihi itibari ile alınması gereken 7.670,30-TL harçtan peşin alınan 68,31-TL harcın ve 315,21-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 7.286,78-TL harcın davalı … Hesabı’ndan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 68,31-TL peşin harç, 900,00-TL bilirkişi ücreti, 700-TL ATK fatura masrafı, 336,83-TL davetiye tezkere gideri olmak üzere toplam 2.046,24-TL yargılama giderinin davalı … Hesabından alınarak davacılara verilmesine,
4- Kendini vekille temsil ettiren davacılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 14.617,23-TL nispi vekalet ücretinin davalı … Hesabı’ndan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … AŞ vekili feragat nedeniyle vekalet ücreti talebi bulunmadığını açıkça beyan ettiğinden feragat nedeniyle davalı … AŞ lehine vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan avanstan artan kısmın yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır