Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/567 E. 2020/540 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/567 Esas
KARAR NO : 2020/540
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/06/2018
KARAR TARİHİ : 11/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar müşterek imzalı dava dilekçesinde özetle; Davacı …’in, kardeşi olan diğer davacı …’e bir miktar borç para verildiğini, kardeşinin buna karşılık … Şubesi üzerine keşideli olan; Tanzim yeri İstanbul, Vadesi 15.03.2018, Tutarı 7.500,00-TL, Çek no: … olan ve Tanzim yeri İstanbul, Vadesi 15.04.2018, Tutarı 7.500,00 TL, Çek no … olan çeklerin, borcuna karşılık verildiğini, ancak bir süre sonra çekleri …’in çaldırdığını veya kaybettiğini, çeklerin kötü niyetli üçüncü kişilerin eline geçmesi kötü niyetli üçüncü kişilerce sahte olarak cirolanması veya benzeri işlemler yapılması halinde mağdur olacağını, bu nedenle kötü niyetli üçüncü kişilerin haksız şekilde yararlanarak sebepsiz zenginleşmesine mahal vermemek ve mağdur olmamak için ihtiyati tedbir kararı verilerek protesto ve ödeme yasağı konulması ve çeklerin kayıp nedeniyle iptaline karar verilmesi amacıyla …. Asliye Ticaret Mahkemesi nin 2018/… Esas sayılı dosyası ile dava actıklarını, bu dosyadan verilmiş olan süre içerisinde istirdat davası açılması için iki haftalık süre verildiğini, yasal süre içerisinde bu dosya kapsamından teminat karşılığı çekler hakkında ödeme yasağı konulduğunu, devam eden süreçte çeklerle ilgili olmak üzere; … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E ve yine aynı icra müdürlüğünün 2018/… E sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını; tedbir kararı gereğince icra dosyalarına depo amacıyla ödeme yapıldığını, davalı … San. Paz. Ltd. Şti. ‘nin ticari defterleri incelendiğinde bahsi geçen çekler için herhangi bir mal ve/veya hizmet alınmadığı sabit hale geleceğini, çeklerin arkasından imzası bulunan herkesin çeki ne için ve nasıl elde ettiğini açıklaması gerektiğini, çeklerin tarafına geri verilmesine, aksi halde çek bedelleri olan 15.000-TL’nin davalılardan alınarak taraflarına verilmesine, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmişler.
Davalı … vekili, Cevap Dilekçesinde, özetle; davacı … in çeklerde imzasının bulunmadığını, ilgilinin çek hamili olduğunu ispat edememekle; davanın aktif husumet yönünden reddi gerektiği, çekler diğer davacı … tarafından … e verilmiş olmakla bu davacının da çekin hamili olmadığı, dolayısıyla çeklerin istirdadına talep edemeyeceği, müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu, çeki iktisapta kötü niyet ve ağır kusurunun bulunmadığını, davacının bu durumu ispat edemediğini, mücerretlik ilkesi gereği çeki edinme nedenini ispat etme yükümlülüğünün bulunmadığını, davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesi itiraz ve beyanında bulunmuştur.
Davalı … in cevap dilekçesine rastlanılamamıştır.
Davalı … ltd Şti nin cevap dilekçesine rastlanmamış olup; inceleme gün ve saatinde de Yasal defter ve kayıtlarını da sunmadığı görülmüştür.
14/04/2020 tarihli Bilirkişi raporunda özetle: İspat mükellefiyetinin davacılar üzerinde olduğunu, davaya konu olayın kayıp veya çalınmış olan iki adet çek ile ilgili dolandırıcılık iddiasına dayandırıldığını, “Çekin çalınması nedeniyle istirdadı” iddiasında; bu iddia suç oluşturduğundan; davalı HAMİL … nın ; davaya konu bu iki çekin iktisabında, kötü niyetli olmadığını, iyi niyetli olduğunu ispat ama cıyla ; kendinden bir evvelki ciranta davalı … ile ticari bir ilişkisinin (borç/alacak ilişkisinin) olduğunu; “çeki iktisap ederden, ticari yaşamda kendinden beklenen olağan özeni, beklenen ihtimamı göstermiş olduğunu…” belgeler ile ortaya koyması gerektiği, aksi halde “…çekleri kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu kanaati ile çeklerin istirdadını / iadesini sağlaması gerekeceği, görüş ve kanaatine varmıştır.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi uyarınca açılan çekin istirdadı istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ‘ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” denilmiştir. Belirtilen kanun hükmü uyarınca davacının, kendisinin yetkili hamili olduğunu ve yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir.
Dava konusu çekler hamiline yazılıdır. Keşidecisinin … olduğu çeklerin arka yüzleri incelendiğinde davalıların cirosunun bulunduğu ve son cironun … tarafından yapıldığı, tahsil için … Bankası A.Ş.’nin takas servisine ibraz edilen çeklerde yer alan kaşe ile …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/03/2018 tarih ve 2018/… esas sayılı kararına istinaden çek üzerinde herhangi bir işlem yapılmadığı belirtilmiştir. Davalı … …Ltd.Şti’nin ilk olarak ciro ettiği ve son olarak davalı … tarafından ciro edilerek davalı …’ya geçen çeklerin ciro silsilesinde kopukluk bulunmamaktadır. Davacı tarafça; ticari defter ve kayıtların ibraz edilmeyeceği bildirilmiştir. Davacı … 24/06/2019 tarihli dilekçesinde, çeklerin kardeşi tarafından kendisine verildiği, kendisinin kaybettiği ve kardeşi … ‘ten alacaklı olduğu hususuna ilişkin tanık dinletmeyi talep edilmişse de, bu davada ancak davalının kötüniyetinin veya ağır kusurunun ispatı için tanık dinletilmesi mümkün olduğundan ve miktar itibariyle de tanıkla ispat etmesi mümkün olmadığından davacının tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir. Davacılardan … çeklerin hamili olduğunu iddia etmekte ise de çek üzerinde cirosu bulunmadığından ve dosyaya da hamil olduğuna dair herhangi bir delil veya belge sunmadığından çeklerin hamili olduğu iddiasını ispatlayamamıştır. Ayrıca davacılarca, davalıların kötü niyetli hamil yada çekleri ağır kusurla iktisap ettiği yönünde bir delil de sunulmamıştır.
Çeki elinde bulunduran davalının çeki edinme nedenini açıklama mecburiyeti bulunmamaktadır, aksi halde çekin “mücerretlik” vasfı ortadan kalkacaktır. Somut olayda; Dava konusu çeklerin arka yüzü incelendiğinde; davacı … adına ciro bulunmadığı, keşideci … tarafından keşide edilen çeklerin hamiline yazılı olduğu belirlenmiş olup, dava konusu çeklerin davacıların rızası hilafına elinden çıktığı hususu da, hamiline yazılı olması sebebiyle çeki elinde bulunduranların iktisapta ağır kusurunun veya kötü niyetin bulunduğu hususu da ispat olunmadığından istirdat şartları oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda da davacıların, davalıların çeklerin iktisabında kötüniyetli veya ağır kusurlu olduklarını kesin ve net delillerle ortaya koyamadıkları belirtilmesine karşın, sonuç kısmında davalı …’nın çeki iktisap ederken ticari yaşamda kendinden beklenen olağan özeni göstermiş olduğunu belgelerle ortaya koyması gerektiği, aksi halde çekleri kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu kanaati ile çeklerin iadesini sağlaması gerekeceği şeklinde kanaat bildirmişse de işbu davada ispat yükü davacı tarafta olduğundan, çekin mücerretlik vasfı gereği çeki elinde bulunduran davalının çeki edinme nedenini açıklama mecburiyeti bulunmadığından ve hamile yazılı çekte ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığından bilirkişi görüşüne iştirak edilmemiştir. Netice olarak yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere istirdat şartları oluşmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 54,40TL karar ve ilam harcın, peşin alınan 256,17TL harçtan mahsubu ile bakiye 201,77TL harcın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT gereğince 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek adı geçen davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı … ve davacı …’in yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

“5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”