Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/550 E. 2020/343 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/550 Esas
KARAR NO:2020/343

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 18/06/2018
KARAR TARİHİ: 22/09/2020

DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Sürücü … 11.02.2018 günü sevk ve idaresindeki … plakalı sayılı otomobil ile … Mahallesi … Caddesini takiben … istikametine seyir halindeyken … Hastanesi karşısına geldiğinde, seyir eden araçların arasından tehlikeli bir şekilde makas olarak tabir edilen manevra ile şerit değiştirdiği sırada direksiyon hakimiyetini kaybederek önce sol taraftaki orta ayrıcı üzerinde bulunan havalandırma tertibatına daha sonra sağa doğru hareket ederek aracın seyir yönüne göre yolun sağında bulunan tel örgüye çarpma sırasında çarpma şiddetinden kaynaklı aracın ön motor bloğu yerinden çıkarak önde seyir eden … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı minibüsün arka kısmına çarptığını, işbu trafik kazası sonrası vekiledenlerinin oğulları …’ın … plakalı araçta yolcu olarak bulunumaktayken vefat ettiğini, … Cumhuriyet Başsavcılığı … Sor. numaralı dosyada alınan bilirkişi raporu ilede sabit olduğu üzere dava konusu kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’nin trafik güvenliğini tehlikeye sokması sebebiyle 1. derecede tam kusurlu olduğunu, vekiledenlerinin oğulları … ‘ın ise araçta yolcu olarak bulunduğundan kazanın oluşumunda hiçbir kusuru bulunmadığını, … plakalı aracın davalı tarafından … poliçe numaralı KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, ilgili poliçenin kaza tarihi itibariyle ölüm halinde kişi başına 330.000,00 TL teminat sağladığını, vekiledenlerinin yaşı, müteveffanın yaşı, mesleği, geliri ve tüm diğer faktörler dikkate alındığında davalının limit dahilinde zararın tümünden sorumlu olacağının aktüerya hesaplamaları sonucu anlaşılacağını, davalıya destekten yoksun kalma tazminatının giderilmesi amacıyla başvurulduğunu ve eksik evrak talebi üzerine 18.05.2018 tarihinde talep edilen eksik evraklar giderilmesine rağmen yasal süresi içerisinde davalı tarafından olumlu dönüş yapılmadığını beyanla, destekten yoksun kalma tazminat tutarları belirlenerek sonradan artırılmak üzere, mütevveffa …’ ın annesi … için 30.000,00 TL, babası … için 30.000,00 TL olmak üzere toplamda 60.000,00 TL maddi tazminat bedelinin ( destekten yoksun kalma tazminatı ) temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazada vefat eden desteğin sigortalı aracın işleteni konumunda olduğunu, işleten tarafından ileri sürülecek tazminat taleplerinin poliçe teminatı dışında olduğunu, işleten mirasçılarının destekten yoksunluk talep edemeyeceğini, işleten/sürücünün kaza sırasında alkollü veya ehliyetli olup olmadığının araştırılması gerektiğini, zira, kabul anlamına gelmemekle bir an için davanın kabul ediliğini varsaydığında sürücünün allolü ve ehliyeti olması durumunda alacaklı borçlu sıfatının birleşmiş olacağını, destekten yoksunluk nedeniyle oluşan zarar sorumlularını , oluşan destek zararından dolayı davacıların , zarar görenlere karşı mirasçı sıfatıyla sorumlu olduğunu, müteveffanın desteğinden yoksun kalanların ise davacılar olduğunu, davacıların hem zarar sorumlusu hem de 3. Şahıs olarak zarar gören olduğunu, şayet rücu sebebi var ise ( ehliyetsizlik,alkol, vs. ) davacı ve davalı sıfatı davacılar üzerinde birleşmiş olacağını, BK. 135. Maddesi” alacaklı ve borçlu sıfatlarının aynı kişide birleşmesiyle borç sona erer” maddesi uyarınca bu hususların araştırılması gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; 11.02.2018 tarihinde meydana gelen ölümlü trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat (destekten yoksun kalma tazminatı) talebinden ibarettir.
7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası ”Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.” şeklinde değiştirilmiş olup 15.03.2018 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğü girmiştir.
Mahkememizde görülen iş bu davada 7101 sayılı kanunun resmi gazetede yayınlandığı tarihten sonra 18/06/2018 tarihinde açılmış olup 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre basit yargılama usulüne tabi olmasına rağmen Tensip zaptıyla her ne kadar yazılı yargılama usulünün uygulanması gerektiği belirtilmiş olsa da 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik dava tarihinden önce olması nedeniyle tensip zaptında yazılı yargılama usulünün uygulanacağının belirtilmesi taraflara kazanılmış hak sağlamayacağından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince 21.05.2019 tarihli ön inceleme duruşmasında iş bu davada basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilmiştir.
Davacılar vekili davada; trafik kazası tespit tutanağı, olay yeri krokisi, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma numaralı dosyası, ölüm belgesi, defin ruhsatı, sigorta başvuru dilekçesi ve alındısı, emsal ücret araştırması, yargıtay kararları, bilirkişi raporu, tanık beyanları, nüfus kayıtları ve sair her türlü delile dayanmıştır.
Davalı vekili davada; poliçe, trafik sigortası genel şartları, ceza dosyasını, kaza tespit tutanağına dayanmıştır.
Mahkememiz tarafından … Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılarak … Sorusturma sayılı dosyanın mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … Sorusturma sayılı dosyanın UYAP sureti Mahkememize gönderilmiş ve Mahkememiz tarafından incelenmiştir.
Mahkememiz tarafından …. Asliye Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dava dosyasının bir suretinin UYAP sistemi üzerinden mahkememize gönderilmesi olup …. Asliye Ceza Mahkemesi’ tarafından … Esas sayılı dosyanın UYAP sureti Mahkememize gönderilmiş ve Mahkememiz tarafından incelenmiştir.
Mahkememiz tarafından … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacılar … ve …’a 11/02/2018 tarihinde geçirilen kaza ile ilgili rücuya tabii herhangi bir ödemenin yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise buna ilişkin bilgi ve belgeler ile 2018 yılı itibarı ile davacıların … kaydı varsa aldığı maaşa ilişkin belgeler ile müteveffa …’ın vefatından önce … kaydı varsa aldığı maaşa ilişkin belgelerin Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup herhangi bir ödemenin yapılmadığı bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından davacılar … ile …’ın sosyal ve ekonomik durumunun araştırılması için … İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmış olup … İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından tarafların sosyal ve ekonomik durumunun araştırılarak hazırlanan rapor mahkememize sunulmuştur.
Mahkememiz tarafından … Trafik Tescil Ve Şube Müdürlüğü’ Ne müzekkere yazılarak davaya konu … plakalı aracın kaza tarihi olan 11/02/2018 tarihinde ve halen kimin adına kayıtlı olduğunun tespit edilerek, ruhsat bilgileri ile birlikte mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Trafik Tescil Şube Müdürlüğü tarafından istenilen evraklar gönderilmiş ve aracın müteveffa … adına kayıtlı olduğu bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından … A.Ş.’ye müzekkere yazılarak … plaka sayılı aracın 11/02/2018 tarihinde karıştığı kaza nedeniyle düzenlenen hasar dosyasının ve poliçe suretinin Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … A.Ş. tarafından hasar dosyası ve sigorta poliçesi Mahkememize gönderilmiş ve mahkememiz tarafından incelenmiştir.
Mahkememiz tarafından dosyanın tüm bilgi ve belgeler ile birlikte … Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek kusur oranı hususunda rapor alınmasına karar verilmiş ve İstanbul Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından 05.08.2019 tarihinde sunulan ön raporda “Davaya konu kazaya ilişkin tüm tespit, inceleme, tutanak ve ifadelerin değerlendirilmesi suretiyle sağlıklı kusur oranı dağılımı yapılabilmesi için olaya ilişkin ceza dosyasının tamamına ihtiyaç duyulmuş ve bu bakımdan dosyanın işlem görmeksizin mahalline iadesine karar verilmiş” olup mahkememiz tarafından ….Asliye Ceza Mahkemesine müzekkere yazılarak … Esas sayılı dava dosyasının UYAP sureti istenilmiştir…Asliye Ceza Mahkemesi tarafından … Esas sayılı dava dosyasının UYAP sureti mahkememize gönderildikten sonra mahkeme dosyamız ….Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasının UYAP sureti ile birlikte tekrar … Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi gönderilmiş ve … Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından mahkememize sunulan 21.11.2019 tarihli kusura ilişkin raporda “Sürücü …’nin %100 (yüzde yüz) kusurlu olduğu, Sürücü …’ün kusursuz olduğu, müteveffa yolcu …’ın kusursuz olduğu ” tespit ve rapor edilmiştir.
… Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından mahkememize sunulan 21.11.2019 tarihli kusura ilişkin rapor taraf vekillerine tebliğe çıkartılmıştır.Davalı vekili tarafından rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuş olup davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkememiz tarafından dosyanın aktüer bilirkişine verilmek suretiyle rapor tazmini istenişmiş olup bilirkişi 28.04.2020 tarihli raporunda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak:”Davacı …’ ın nihai ve gerçek maddi zararının 120.211,28 TL olduğu, davacı …’ ın nihai ve gerçek maddi zararının 76.110,77 TL olduğu, temerrüt başlangıcının 18.06.2018 dava tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu,” tespit ve rapor edilmiştir.
Aktüerya bilirkişisi tarafından hazırlanan 28.04.2020 tarihli rapor taraf vekillerine tebliğe çıkartılmıştır.Davalı vekili tarafından rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Davacılar vekili 27.08.2020 tarihinde Uyap üzerinden gönderdiği talep arttırım dilekçesinde davalı aleyhine açmış oldukları belirsiz alacak davasında dosyaya sunulan bilirkişi raporuyla tazminat miktarı belirlenebilir hale geldiğinden; davacılardan … için talep etmiş oldukları 30.000,00TL tazminat taleplerini bilirkişi raporuyla belirlenen 120.211.28 TL’ye, … için talep etmiş oldukları 30.000,00TL’nı yine bilirkişi raporuyla belirlenen 76.110,77 TL’ye arttırdıklarını beyan etmiş olup harcını da tamamlamıştır.
Davacılar vekili tarafından sunulan talep arttırım dilekçesi davalı vekiline usulüne uygun tebliğ edilmiş olup davalı vekili tarafından talep arttırım dilekçesine karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir. Kapsama giren teminat türlerinin tanımlandığı A.5. maddesinin (ç) bendinde ise Destekten Yoksun Kalma (Ölüm) Teminatı “Üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılamak üzere bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır.” şeklinde ifade edilmiştir. Genel Şartlar A.6. maddesinin (c) bendinde “İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” ve (d) bendinde “Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri” Zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatının dışında kalan hallerden sayılmıştır.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 92. Maddesinin (a) ve (c) bentleri, Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları A.1. maddesi, A.3. maddesi, A.5. maddesinin (ç) bendi, yine A.6. maddesinin (c) ve (d) bentleri birlikte değerlendirildiğinde bir motorlu aracın işletilmesi sırasında destekten yoksun kalınan zararın, zorunlu mali sorumluluk sigortasının kapsamında olması için şu şartların gerçekleşmesi gerektiğini söylenebilir.
a) Talep edilen destek tazminatı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk ve sorumluluk riski çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin olmalıdır. Sigortalının hukuki sorumluluğu olmayan veya sigortalının sorumluluk riski içinde bulunmayan tazminat taleplerinden sigortacının sorumluluğu bulunmayacaktır.
b) Motorlu aracın işletilmesinden dolayı ölen kişinin üçüncü kişi olması gerekir. İşleten ve işletenin sorumlu olduğu şahısların dışında bir üçüncü kişinin ölümü neticesi, destek zararlarından sigortacının sorumluluğu bulunmaktadır. Bunun sonucu olarak, poliçede taraf olan işleten(sigortalı) yada işletenin eylemlerinden sorumlu bulunduğu kişilerin ölmesi durumunda ölen kişi, üçüncü kişi sayılmayacağı için desteğinden yoksun kalanların zararından sigortacı sorumlu olmayacaktır.
c) Sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinden sigortacının sorumluluğu bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla desteğin kendi kusurundan kaynaklanan destek zararlarından sigortacının sorumluluğu bulunmamaktadır. (Bknz, Yargıtay 17. HD, 29.05.2017 tarih, 2016/14573 E., 2017/6035 K.)
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya baktığımızda;dava dışı sürücü …’nin bu kazanın oluşumunda %100 (yüzde yüz) kusurlu olması , davacıların desteği …’ın kendi işleteni olduğu araçta yolcu olarak bulunduğu sırada meydana gelen kazada ölmesi sonucunda, davacıların destekten yoksun kaldıkları iddiası ile aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulundukları anlaşılmaktadır.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları A.3. maddesine ve A.5. maddesinin (ç) bendine göre, üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla destek zararları, destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı kapsamındadır. Bunun sonucu olarak, sigortacı ya da güvence hesabının destek zararlarından sorumlu olması için motorlu aracın işletilmesi sırasında ölen kişinin mutlaka üçüncü bir kişi olması gerekir.Hal böyle olunca somut olayda, poliçede taraf olan işleten(sigortalı) … kazada öldüğünden, ölen kişi üçüncü kişi sayılmayacağı için desteğinden yoksun kalanlar olarak davacıların zararından, sigorta şirketi sorumlu olmayacağından Her iki davacı yönünden davanın reddine karar vermek yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Her iki davacı yönünden davanın REDDİNE,
1-)Başlangıçta peşin alınan 204,93-TL harçtan harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 54,40-TL red ilam harcının mahsubu ile bakiye 150,53-TL’nin karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
2-)Davacı … tarafından yatırılan 1.535,00 TL ıslah harcının karar kesinleştiğinde davacı …’a iadesine,
3-)Davacı … tarafından yatırılan 785,00 TL ıslah harcının karar kesinleştiğinde davacı …’a iadesine,
4-)Davacılar tarafından yapılan tüm yargılama giderlerininin üzerlerinde bırakılmasına,
5-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 22.192,54-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-)Davacılar tarafından yatırılan gider /delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde re’sen davacılara/vekiline iadesine,
Davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2020

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.