Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/544 E. 2019/252 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/544 Esas
KARAR NO : 2019/252
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/06/2018
KARAR TARİHİ : 21/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalılardan kredi borçlusu … A.Ş ile vekiledeni banka arasında bağıtlanan 23.11.2016 tarihli Kredi Çerçeve Sözleşmesi’ne ve 07.03.2017 tarihli kredi sözleşmelerine istinaden davalı … A.Ş’ne kredi açılarak kullandırıldığını, diğer davalılarında bağıtlanmış olan sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, ancak kredi borcu hesabın katına rağmen ve kat ihtarnamesi tebliğine rağmen ödenmediğini, davalı borçlular aleyhine icra takibine girişildiğini, ancak takibe haksız olarak itiraz edildiğini beyanla, itirazın iptali ile davalıların icra inkar tazminatına mahkumiyetlerine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; Yasanın açık hükmüne göre İİK m.150/ı göndermesi ile İİK m.149 uyarınca gönderilecek ödeme emrinde ödeme için 30 gün süre verilmek zorunda olduğunu, ancak yasanın bu emredici hükmüne rağmen vekiledenlerine gönderilen ödeme emrinde ödeme süresinin 7 gün olarak belirtildiğini, yasanın açık hükmüne aykırı düzenlenen ödeme emri hukuka aykırı olduğundan icra takibinin iptali gerektiğini, vekiledeninin temerrüde düşmediği halde hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, vekiledenleri aleyhine temerrüde düşmeden takip başlatılmasının hukuka aykırı olduğunu, borç muaccel olmadan takip başlatıldığından takibin devamına karar verilemeyeceğini, davacı şirketin birbiri ile ilgisi olmayan bağımsız sözleşmeleri kat ettiğini, akabinde tüm sözleşmelerden doğan alacağı tek bir takipte talep ettiğini, icra takibi ve borç kesinleşmeden haciz uygulanmasının mümkün olmadığını, bu nedenle takibe itirazlarının haklı olduğunu, asıl borçlunun ifada gecikmesi-ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçlüğü içinde olması durumlarında müteselsil kefile başvurunun mümkün olduğunu, bu şartlar mevcut olmadığı halde müteselsil kefiller aleyhine icra takibine girişildiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; İİK 67 maddeye dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davaya dayanak …. İcra müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı … A.Ş tarafından borçlular …, … A.Ş., …, …, …, … aleyhine toplam 4.963.949,34-TL alacağın tahsili için 25.04.2018 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla icra takibe girişildiği, borçluların vekilleri aracıllığıyla 03/05/2018 tarihinde süresinde borca, tüm ferilerine, faize, bilcümle tüm alacak kalemlerine itiraz ettiği, takibin durduğu, işbu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Yargılama sırasında davalılar vekili 08.02.2019 tarihli dilekçesi ile icra dosyasına yapılan itirazdan feragat ettiklerini, davanın konusuz kaldığını beyanla karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini yazılı olarak beyan etmişlerdir.
Davacı vekilide 20.03.2019 tarihli dilekçesi ile davalılar tarafından davaya dayanak … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın geri alındığını ve davanın konusuz kaldığını beyanla karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmişlerdir.
21.03.2019 tarihli oturumda davacı ve davalılar vekili ayrı ayrı davanın konusuz kaldığını beyanla, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmişler ve imzaları ile tevsik etmişlerdir.
İncelenen … İcra Müdürlüğünün 20.03.2019 E sayılı takip dosyasında davalılar/ borçlular vekili tarafından takip dosyasına yaptıkları itirazdan feragat ettiklerinin bildirir dilekçelerini dosyaya ibraz ettikleri, borçlular aleyhine yapılan tüm hacizlerin kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına, davalı borçluların takipte itirazlarından feragat ettikleri anlaşılmakla, davacı ve davalılar vekillerinin imzalı beyanlarına ve icra dosyası kapsamına göre konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-) Dava konusuz kalmakla, KONUSUZ KALAN DAVA HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 24.819,75-TL harçtan mahsubu ile bakiye 24.775,35-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine ,
3-)Davacı – davalı vekillerinin talepleri doğrultusunda lehlerine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmetmeye YER OLMADIĞINA,
4-)Davacı/davalılar tarafından yatırılan gider /delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacı/davalılar/vekillerine iadesine,
Davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/03/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …