Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/525 E. 2019/416 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/525 Esas
KARAR NO: 2019/416

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/06/2018
KARAR TARİHİ: 09/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki 01.03.2015 tarihli “Sabit Dağıtım Merkezi Sözleşmesi”, 01.08.2017 tarihli ” Proaktif Satış Kanalı İş Ortaklığı Sözleşmesi”, 01.08.2017 tarihli ” Proaktif Satış Kanalı İş ortaklığı Sözleşmesi”nin davalılar tarafından haksız olarak feshedildiğini, bu sözleşmeler kapsamında Akbank tarafından düzenlenmiş 04.08.2017 tarihli … sayılı 140.000-TL ‘lik kesin teminat mektubunun, 12.10.2016 tarihli … sayılı, 125.000-TL lik kesin teminat mektubunun, 04.08.2017 tarihli … sayılı 270.000-TL lik teminat mektubunun nakden paraya çevrileceği yönünde davalı yanın açıklamalarının bulunduğunu, vekiledeninin hukuken muaccel ve meşru haklarının olumsuz yönde etkileneceğini, ciddi zarara uğrayacağını, davalıların tüm başarılı ve verimli bayiliklere temelde haksız , yersiz ve keyfi olarak son verme girişimine yönelik toplu eylem içerisinde olduğunu, yönetim değişikliğinden kaynaklanan bu haksız ve hukuksuz uygulamanın mağdurlarından birininde vekiledenleri olduğunu, davalıların baskı ve tehditinin konusunu oluşturan teminat mektupları paraya çevrildiğinde telafisi imkansız maddi yönden yok olma riski dahil kesin ve açık zararlara uğrayacağını, HMK ‘nun 389(1) maddesindeki tüm yasal koşulların oluştuğunu beyanla, öncelikle teminat mektuplarının nakde çevrilmelerinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, haksız fesih sebebiyle her iki vekiledeni açısından yoksun kalınan kar , denkleştirme tazminatı, bu sözleşmelerden dolayı haksız kesilen ceza faturalarının tespiti ve bedellerinin iadesi, ve ayrıca iki adet teminat mektubunun vekiledenine ve vekiledeni şirkete iadesini talep ve dava etmişlerdir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Vekiledenleri ile davacı … arasındaki protokollerin karşılıklı olarak sonlandırıldığına ilişkin belgelerin dosyada mevcut olduğunu, iş bu dava konusu itibariyle sözleşmeyi haksız olarak feshedenden tazminat talep edilebileceğini, fakat dosyada mevcut olduğu üzere bizzat davacılar tarafından vekiledenlerine gönderilen fesih ihtarnamesi ile sözleşmelerin feshedildiğini , bu nedenle sözleşmeyi fesheden tarafın bu davadaki taleplerinin hakkın kötüye kullanılması kapsamında olduğunu, ayrıca sözleşmelerin iki yılla sınırlı olmak üzere bağıtlandığını ve sözleşmelerin davacılar tarafından haksız olarak feshedildiği için yoksun kalınan kar talep edilemeyeceğini, davacıların bayii olarak ve vekiledenlerinin markasını kullanarak ticari ilişkiye girdiklerini, bu itibarla denkleştirme tazminatının söz konusu olamayacağını, rekabetin korunması hakkında kanun ile ilgili tazminat talepleri yönünden de yasa gereği kuruma başvuruları söz konusu olmadığını, ayrıca bu davada ibraz edilen başkaca bayilere ilişkin yazışmalar, protokoller ile ilgili bu dava ile ilgisi olmamasına rağmen davacılar vekili tarafından ifşa ve bilgi paylaşımı yapıldığını, bununla da ilgili cezai ve hukuksal olarak başvurular ile ilgili haklarını saklı tuttuklarını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

GEREKÇE:
Dava; haksız fesih sebebiyle denkleştirme tazminatı, yoksun kalınan kar, haksız olarak kesilen ceza faturalarının tespiti ve iadesi ile rekabet kanununa aykırılık tespit edilir ise mevcut zararların 3 katı tutarında tazminat talebi ve teminat mektuplarının iadesi taleplerinden ibarettir.
Davacılar vekili 09.05.2019 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini, davalılardan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmişler,
Davalılar vekili de 09.05.2019 tarihli dilekçeleri ile Davacılar tarafından sunulan feragate muvafakat ettiklerini, dosyanın vekili olarak vekalet ücreti ve sair her ne ad altında olursa olsun herhangi bir hak ve alacak talepleri bulunmadığını beyan etmişlerdir.
HMK MADDE 307- (1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
MADDE 309- (1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
(2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Hükümleri uyarınca davanın feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu itibarla;

HÜKÜM:
1-)Davanın feragat sebebiyle HMK 307 ve devamı maddeleri uyarınca REDDİNE,
2-) Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 44,40-TL maktu ret harcının başlangıçta peşin alınan 9.358,47-TL harçtan mahsubu ile bakiye 9.314,07-TL harcın davacıya karar kesinleştiğinde iadesine,
3-) HMK 312/1 maddesi uyarınca davacı yanca yapılan tüm giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-)Davacı vekilinin ve davalı vekilinin beyanları doğrultusunda lehlerine yargılama gideri, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-)Davacıların / davalıların gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin karar kesinleştiğinde davacılara/ davalılara / vekillerine iadesine,
Davacılar ve davalılar vekillerinin yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle, dosya üzerinden oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …