Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/521 E. 2021/757 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/521 Esas
KARAR NO:2021/757

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:16/08/2017
KARAR TARİHİ:27/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/05/2016 tarihinde sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile bojlantı yolunda İstanbul caddesinde seyir halinde olduğunu, aracın direksiyon hakimiyetini kaybedip zigzag çizerek motosiklet sürücüsü …’e çarpması çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada sürücü müvekkili …’in yaralandığını, müvekkil … ifadesinde motosikleti ile kendi şeridinde düşük bir hızla seyir halinde iken karşı yönden gelen … plakalı araç sürücüsü …’nın hızla zigzag çizerek kendi şeridinden çıktığını, müvekkilinin üzerine doğru geldiğini, yaşı reşit olmadığını, ehliyetinin olmadığını, araç sürücüsü …’da aracı o sırada hızlı kullandığını söylediğini, …’i sonradan fark ettiğini, fark edince panikleyip direksiyon hakimiyetini kaybettiğini, bu sebeple verilen ifadeler ve tespit tutanağı göz önüne alındığında … plakalı araç sürücüsü …’nın asli ve tam kusurlu olduğu, meydana gelen kazada müvekkili …’in yaralandığını, müvekkilin tedavi gördüğünü ve görmeye devam ettiğini hastanelerin de bu durumu delil listesinde bildirdiğini, trafik kazası neticesinde sürücü müvekkili …’in bedensel zarara uğradığını, zararın kapsamı belli olduktan sonra miktarı açıklanacak maddi tazminatın sigorta şirketi yönünden sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden itibaren işletilecek faizi yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Öncelikle huzurdaki davanın yetkili mahkemede açılmadığını, işbu davanın haksız fiilin meydana geldiği yer mahkemesinde açılması gerektiğini, davacının eksik belgeler ile yaptığı başvurunun geçersiz sayılarak davanın usulden red edilmesi gerektiğini, davacı vekili tarafından müvekkili şirket ve diğer davalılar aleyhine fazlaya dair hakları sakı tutularak 100-TL tutarında maddi tazminat talepli huzurdaki tazminat davasının ikame edildiğini, açılan işbu dava haksız ve hukuka aykırı olduğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğumu poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, masraf ve vekalet ücreti sorumluluğumuz da bu miktara isabet eden oranların olması gerektiğini, davacıya sosyal güvenlik kurumundan davaya konu kaza nedeniyle herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının tespitinin gerektiğini, zira bu kurum tarafından yapılan ödemeler müvekkili şirketten talep edileceğini, bu yönden mükerrer ödemeden imtina amacıyla bu hususun açıklığa kavuşturulması gerektiğini, yukarıda sunulan ve re’sen tesadüf buyrulacak sair nedenlerle müvekkili sigorta şirketi aleyhine açılan tamamen haksız ve mesnetsiz davanın reddini, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davanın davacının davalıya sigortalı aracın kusuru nedeniyle yaralanan davacının maluliyet tazminatının dosyası olduğu anlaşıldı.
18/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının 02.12.2016 olay tarihi itibarı ile davalı araç sürücüsü Sürücü … %100 kusurlu olduğunu, davacının %10 sürekli iş göremezlik zararının 162.563,60 TL olduğunu ve faiz talebinin tarihinin olay tarihi olan 02.12.2016 tarihi olduğunu, … plakalı kamyonet sigorta limitinin 290.000,00 TL kişi başına kaza limitinin olduğunu, davacının maddi talebinin 162.563,60 TL limitleri dahilinde olduğunu ve manevi tazminat talebinin mahkemenin takdirinde olduğunu, Hesaplamada PMF -1931 YAŞAM TABLOSU esas alındığını Anayasa Mahkemesi, … Esas numaralı, 2020/40 Karar numaralı ve 17.07.2020 tarihli kararında, Karayolları Trafik Kanunu”nun 90 maddesinin kimi bölümlerini ve 92 maddesinin (i) bedini, Anayasa’ya aykırı bularak, iptal ettiğini, bu nedenle halen derdest mahkeme karalarında PMF -1931 yaşam tablosu esas alındığını beyan ve rapor etmiştir.
11/08/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; Davacının 02.12.2016 olay tarihi rtibarı İle davalı araç sürücüsü Sürücü … %100 kusurlu olduğunu, davacının %10 sürekli iş göremezlik zararının173.368,04 TL olduğunu, faiz talebinin tarihinin olay tarihi olan 02.12.2016 tarihi olduğunu, … plakalı kamyonet sigorta limitinin 290.000 TL olduğu ve davacının maddi talebinin 173.368,04 TL limitleri dahilinde olduğunu tespit ve rapor etmiştir.
23/02/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davacının 02.12.2016 olay tarihi itibarı ile davalı araç sürücüsü Sürücü … %100 kusurlu olduğunu, davacının % 7,2 sürekli iş göremezlik zararının 117.045,79 TL olduğunu, faiz talebinin tarihinin olay tarihi olan 02.12.2016 tarihi olduğunu, … plakalı kamyonet sigorta limitinin 290.000,00 TL kişi başına kaza limitinin olduğunu, davacının maddi talebinin 117.045,79 TL limitleri dahilinde olduğunu, manevi tazminat talebinin mahkemenin takdirinde olduğunu, Hesaplamada PMF -1931 YAŞAM TABLOSU esas alındığını, Anayasa Mahkemesi, … Esas numaralı, 2020/40 Karar numaralı ve 17.07.2020 tarihli kararında, Karayolları Trafik Kanunu’nun 90 maddesinin kimi bölümlerini ve 92 maddesinin (i) bedini, Anayasa’ya aykırı bularak, iptal ettiğini, bu nedenle halen derdest mahkeme karalarında PMF -1931 yaşam tablosu esas alındığını, tespit ve rapor etmiştir.
Adli tıp kurumunun 23/12/2020 tarihli kusur raporunda özetle; Sürücü …’nın %100 oranında kusurlu olduğunu, davacı sürücü …’in kusursuz olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Adli tıp kurumunun 25/09/2020 tarihli maluliyet raporunda özetle; Mevcut belgelere göre … ve … oğlu, 13/04/2000 … doğumlu …’in 11.05.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre; Kas İskelet Sistemi; tablo 3.8a ve b’ye göre %5+%5+%5=balthazar formülüne göre; %14,26 Tablo 3.2’ye göre %7, Tablo 3.33b sağ tibia plato kırığı %5, Tablo 3.2’ye göre %3, Balthazar formülüne göre %9,79=%10 olarak tespit edildiğine göre; Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 10 (yüzdeon) olduğunu, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceğini tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekili 26/10/2021 tarihli dilekçesinde özetle; davalı tarafla sulh olduklarını, karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını, davanın konusuz kaldığını ve bu nedenle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini talep etmiş dilekçe ekinde Makbuz, İbraname ve Feragatname başlıklı davacı vekilince imza altına altına alınmış belge sunulduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Davacı vekili vermiş olduğu 26.10.2021 tarihli dilekçesinde; davalı tarafla sulh olduklarını, sulh doğrultusunda karar verilmesini talep etmiş, yine davacı vekili 27.10.2021 tarihli oturumda da; davadan feragat ettiklerini beyan etmişlerdir. Davacı vekilinin dosyaya ibraz edilen vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat yetkisinin açıkça yer aldığı görülmüştür.
Davalı vekili 23/09/2021 tarihli dilekçesinde; Davacı tarafla sulh olduklarını, vekalet ücreti ve yargılama giderleri sulh dahilinde ödendiğinden karar verilmesine mahal olmadığını beyan etmiştir.
Davadan feragat HMK’nun 307.maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK’nun 309. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Davacı vekili 27/10/2021 tarihli dilekçesinde davadan feragat ettiklerini bildirdiğinden ve davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisi açıkça yer aldığı görüldüğünden davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Feragat nedeniyle davanın reddine,
2-Davadan feragat ilk celseden sonra gerçekleştiğinden harçlar kanunu 22.maddesi uyarınca karar ve ilam harcının 2/3 ü olan alınması gereken 36,27-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,87 -TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı vekili vekalet ücreti talepleri bulunmadığını açıkça beyan ettiğinden davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,
4-Davalı vekili yargılama gideri talepleri bulunmadığını açıkça beyan ettiğinden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının/vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır