Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/517 E. 2022/795 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2018/517 Esas
KARAR NO:2022/795

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:05/06/2018
KARAR TARİHİ:09/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalanan … … Oto. Fab. A.Ş.’nin …’da yerleşik … S.A.S isimli firmadan 25.01.2017 tarih ve … sayılı faturalar karşılığında FCA platform teslim şeklinde satın almış olduğu toplam 67 kap /23969 kg otomotiv yedek parçalarının …/…’dan …/Türkiye’ye getirilmesi işinin davalı … A.Ş.’nin üstlendiği ve fiili nakliyenin ise davalı … A.Ş. ile aralarındaki sözleşme gereği davalı … … Taş. … Oto San. Tic. Ltd. Şti. tarafından yapıldığı; sigortalı emtiaların …’da … plakalı araca yüklendiği, taşımayı yapan aracın 29.01.2017 tarihinde …/…’ta kaza yapması nedeniyle emtiaların hasarlandığı; müvekkil … Sigorta A.Ş.’nin dava konusu hasarla ilgili olarak … ve … Hizmetleri A.Ş. survey raporunda tespit edilen 88.227,05 EUR hasarın sigorta poliçesi muafiyeti olan 45.000 EUR düşüldükten sonra kalan 43.227,05 EUR sigorta tazminatını 19.04.2017 tarihinde sigortalısına ödediği; müvekkil … Sigorta A.Ş.’nin yapmış olduğu ödeme nedeniyle TTK 1472 maddesi uyarınca rücu hakkı doğduğu; TTK 875 ve 888, CMR 17 ve 34. Maddeleri gereğince taşımayı üstlenen … A.Ş. ve fiilen taşımayı yapan … … Taş. … Oto San. Tic. Ltd. Şti. taşıyıcı olarak sorumlu oldukları, … Sigorta A.Ş.’nin … A.Ş.’nin ve … Sigorta A.Ş. (eski unvanı … Sigorta A.Ş.)’nin ise … … Taş. … Oto San. Tic, Ltd. Şti.’nin taşıyıcı sorumluluk sigortaları teminat limitleri kapsamında davalılarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları; şeklinde açıklandıktan sonra Şonuç ve İstem olarak; Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak ve davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğu sigorta poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak kaydıyla borçlu/davalıların …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına karşı yaptıkları tüm haksız itirazların iptaline, takibin asıl alacak ve ferileri üzerinden devamına; 9020’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin borçlu/davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep edilmektedir.
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde: Yetkili mahkeme ve icra dairelerinin İstanbul Anadolu Mahkeme ve icra daireleri olduğu; dava dilekçesinde sunulan yabancı dildeki belgelerin onaylı Türkçe tercümelerinin ibraz edilmesi gerektiği; davacı nezdinde geçerli bir sigorta sözleşmesi bulunmadığından davanın öncelikle aktif husumet yokluğundan reddi gerektiği; davaya uygulanması gereken hükümlerin CMR Konvansiyonu olduğu; işbu dava taşıma esnasında emtiaların hasarlandığı iddiasına ilişkin olduğundan CMR ve sigorta hukuku uzmanı bilirkişilerce incelenmesinin gerektiği; ekspertiz raporunda emtiaların bir kısmında hasar olmadığının tespit edildiği, buna rağmen davacının tüm emtia zayi olmuş gibi bir hesaplama yapıldığından talep konusu miktarın haksız ve hakkaniyete uygun olmadığı; davalı … … Taş. … Oto San. Tic. Ltd. Şti. tarafından kesilen navlun faturasından taşımanın bizzat davalı … … Taş. … Oto San. Tic. Ltd. Şti. tarafından yapıldığı, olayın tamamen bu davalının sorumluluk alanında gerçekleştiği ve iddia edilen zarardan her türlü fiili taşımayı yapan … … Taş. … Oto San. Tic. Ltd. Ştinin sorumlu olduğu; CMR Konvansiyonu 30. Maddesi uyarınca müvekkile usulüne uygun ihbar yapılmadığı; hasarlı olduğu iddia edilen ambalaj kısmının eksik brüt ağırlığının 8,33 SDR hesap birimi karşılığı kadar tutarın tazminatın üst sınırı olarak ve bu tutarı aşmayacak şekilde hesaplanmadığından davacı şirketin tazminat talebinin fahiş ve Konvansiyona aykırı olduğu; sovtaj bedellerinin hesaplanmadığı; iddi konusu trafik kazasında müvekkil şirketin kusuru bulunmadığı, şeklinde açıklandıktan sonra Sonuç ve İstem olarak; Dava konusu iddia edilen hasardan müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığından davanın reddine, davacının 94620’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, karar verilmesi talep edilmektedir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde: Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı İçin Mukavele Sözleşmesi (CMR)”’nin “Uygulama Alanı” başlıklı 1. maddesine göre; “Bu sözleşme, sözleşmede belirtildiği gibi yükleme yeri ve teslim için belirlenen yerin en az biri akit ülke olan iki ayrı ülkede olması halinde, tarafların ikametgâhı ve milliyetine bakılmaksızın ücret karşılığında yüklerin taşıt ile karadan taşınmasına ait her mukaveleye uygulanacaktır.” denildiği Türkiye’nin de CMR Konvansiyonuna taraf olduğundan işbu davadaki uyuşmazlık hakkında CMR hükümlerinin uygulanması gerektiği, davacı tarafından sigorta poliçesine istinaden ödeme yapıldığı belirtilmiş ise de dava dosyası içerisinde sigorta poliçesinin bulunmadığı, davaya konu kaza nedeniyle meydana geldiği iddia edilen hasarın poliçe teminat kapsamında bulunup bulunmadığı, poliçede bulunan teminat şartlarının sağlanıp sağlanmadığı, hatır ödemesi yapılıp yapılmadığının tespit edilemediği, davacı tarafından geçerli bir poliçeye dayalı olarak ödeme yapılmadığından ve yapıldığı iddia edilen ödeme nedeniyle halefiyet şartları oluşmadığından poliçe teminatı dışında yapılan ödeme nedeniyle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiği, CMR’nin 30. Maddesi gereği 7 gün içerisinde müvekkili şirkete hasar ihbarında bulunulmadığından davanın reddini talep ettikleri, diğer davalı … … Taşımacılık şirketinin maliki olduğu … plakalı aracın sürücüsünün kaza anında 105 promil alkollü olduğu sabit olduğundan davaya konu zararın meydana gelmesinde diğer davalı Davalı … … şirketinin kusurlu olduğu, müvekkili şirketin söz konusu zarardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, trafik kazasına istinaden sürücüler arasında tanzim edilen tutanak ile olay yerinde çekilmiş fotoğraflar incelendiğinde devrildiği belirtilen nakliye aracının ön kısmında her hangi bir çarpışma izinin olmadığının tespit edildiği, oysaki sürücüler arasında tanzim edilen tutanakta nakliye aracının öndeki tıra arkadan çarpması sonucu devrildiğinin ifade edildiği, ayrıca olay yerindeki fotoğraflarda kazaya karışan diğer aracın her hangi bir fotoğrafı bulunmadığı, … plakalı aracın gerçek sürücüsü olan dava dışı …’nın kaza anında alkollü olması nedeniyle gerçek kazanın gizlenmeye çalışıldığı, davacının iddia ettiği zararın meydana gelmesi için nakliye araçlarında da kaza nedeni ile hasar meydana gelmesi gerektiği ancak olay yeri fotoğraflarına göre iddia olunan çarpışmaya ilişkin nakliye aracının ön kısmında her hangi bir çarpışma izinin olmadığı, asıl kazanın tek taraflı ve sürücünün alkollü olduğu, ancak taraflar kendi aralarında kaza tutanağı tanzim ederek asıl kazayı gizlediği, bu nedenle ödeme yapılmaması gerekirken davacı tarafından poliçe teminatı dışında ödeme yapıldığından davanın reddi gerektiği, 105 promil ile araç kullanarak kazanın meydana gelmesine sebebiyet veren dava dışı sürücünün kusuru müvekkil şirkete atfedilemeyeceğinden ve davalı müvekkil şirket ile diğer davalı … firmasının olayda kusuru bulunmadığı, davacı tarafından talep edilen tazminat miktarı fahiş olup reddi gerektiği, davacı tarafından dava dışı sigortalısına 43.227,05-Euro ödeme yapıldığının iddia edildiği, CMR madde 27 gereği müvekkil şirkete gönderilen her hangi bir yazılı istem bulunmadığından ve davacı bu hususu belge ile ispat edemediğinden şayet ödeme talep edebilecek ise de yılda %5 üzerinden hesap edilecek faizi talep edebileceği, bu nedenle davacının faiz taleplerinin de reddinin gerektiği, davacı tarafından icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiş ise de işbu davada davacının taleplerinde haklı olduğu ispat edilmediği, yani alacağın likit olmadığı, bu nedenlerle; haksız ve dayanaksız ikame edilen işbu davanın aktif husumet yokluğundan ve esastan reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde: Davalı … A.Ş. (“…”), Davacı …Sigorta A.Ş.’nin (“…”) dava dışı sigortalısı … … … … A.Ş.’nin (“… …”) …’da bulunan fabrikasına oto parçası taşınması işini üstlendiği, bunu takiben, …, söz konusu taşımanın ifa edilmesi için müvekkilimizin sigortalısı … … Taş. Petrol Tur. Oto San. Tic. Ltd. Şti.’yi (“… …”) fiili taşıyıcı olarak görevlendirdiği, müvekkilinin ise Nakliyat Aracısı/Komisyoncusu Yasal Sorumluluk Sigorta Poliçesi tahtında … …’in sorumluluk sigortacısı olduğu, … …, 30 Ocak 2017 tarihinde emtia yüklü aracının bir başka TIR’ın sıkıştırması sebebiyle çift taraflı bir trafik kazasına karıştığını, bu kazada araç üzerindeki emtianın hasar gördüğünü beyan etmiş ve müvekkiline iki aracın kayıtlarının bulunduğu, araç şoförleri … ve … tarafından düzenlenmiş Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağını gönderdiği, öte yandan, kazanın küçük çaplı olması sebebiyle polis çağırılmadığı ve resmi bir tutanak bulunmadığı beyan edildiği, müvekkili tarafından yapılan araştırmalar neticesinde, söz konusu kazanın tek taraflı olduğu, araç şoförünün kimliğinin hatalı bildirildiği, gerçekte aracı kullanan …’nın 105 promil alkollü olduğu, buna ilişkin … Emniyet Müdürlüğü tarafından alkol tutanağı tutulduğu, ayrıca yine polis tarafından düzenlenen Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı bulunduğu, işbu tutanakta da şoför …’nın 105 promil alkollü olduğunun kayıt altına alındığı ayrıca, hem kazaya ilişkin hem de özel evrakta sahtecilik suçu sebebiyle ceza davası açıldığı öğrenildiği, dava konusu hasar müvekkili tarafından düzenlenen sigorta poliçesi teminatı haricinde kaldığı, müvekkilinin sigortalısına ait aracın şoförünün alkollü olarak tek taraflı kazaya karışmış olduğu polis tutanağı ile sabit olmasına rağmen, sigortalı 3. Davalı … … tarafından müvekkilimize kazanın çift taraflı olduğu bildirildiği, dahası sahte bir kaza tutanağı düzenlenerek fiiliyatta gerçekte aracı kullandığı polis tutanağı ile sabit olan … yerine, … … plakalı aracın şoförü olarak gösterildiği, …’nun kaza tarihinden 6 ay evvel 3. Davalı … …’ten ayrılmış olduğu ve kazadan haberdar olmadığı, 3. Davalı … … eski çalışanının kimlik bilgilerine vakıf olduğundan, onun adına söz konusu sahte çift taraflı kaza tutanağı düzenlendiği, sigortalının kasti olarak sigortacıyı yanıltmaya yönelik ve aynı zaman suç teşkil eden davranışları sabit olduğu, sigortalının çalışanının aracı alkollü kullanması, dava konusu hasara ilişkin sahte tutanak düzenlenmesi, polis tutanağının bulunmasına rağmen aksinin iddia edilmesi, eski çalışanın kimlik bilgilerinin tutanağa yazılması gibi bütün hususlar dikkate alındığında, …uyarınca hasarın teminat harici kaldığı, 3. Davalı … …’in yöneticileri kasten ve bilerek kazaya ilişkin bilgileri müvekkili ile paylaşmadığı, özel belgede sahtecilik suçunun konusunu oluşturan belgeleri müvekkiline gönderecek düzeyde hileli davranışlarda bulunduğu, müvekkili tarafından düzenlenen poliçe bir emniyeti suiistimal poliçesi olmayıp Nakliyat Aracısı/Komisyoncusu Yasal Sorumluluk Sigorta Poliçesi olduğu, eski çalışanın kimlik bilgileri ile düzenlenmiş sahte kaza tutanakları sigortacı müvekkiline gönderildiği, polis tutanakları gizlenmiş, açılan ceza davaları ve şoförün cezası haber verilmediği, sigortalı şirketin yöneticilerinin bu fiillerinin teminat dışı bırakılan hallerden olduğu, sigorta poliçesindeki özel şartlara ek olarak, müvekkilinin sigortalısının fiilleri 6102 s. Türk Ticaret Kanunu uyarınca, dava konusu zararı teminat haricinde bıraktığı, sigortalı … …’in yöneticileri yukarıda ifade edildiği üzere riziko gerçekleştikten sonra hileli davranışları ile sigorta sözleşmesinde öngörülen yükümlülüklerini ihlal ettiği, bu sebeple, TTK m. 1445, 1446, 1447 ve 1448 hükümlerinin ihlal edilmiş olması nedeniyle de müvekkilinin tazminat yükümlülüğünün ortadan kaldırılması veya her halukarda tazminattan indirim yapılması gerektiği, davacının davadaki talebi fahiş olduğu, her ihtimalde müvekkilimizin sorumluluğu sigorta poliçesinde öngörülmüş limitler ile sınırlı olduğu, bu nedenlerle işbu mesnetsiz davanın reddini, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına Hükmedilmesine, yargılama giderleri, avukatlık ücreti ve davanın sair tüm sonuçlarının davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; taşıma sigorta poliçesi kapsamında davacı sigorta şirketi tarafından karşılanan hasarın rücuen davalılardan tahsili için …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
…. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının …Sigorta Anonim Şirketi, borçluların … AŞ, … Sigorta AŞ, … … … Ltd Şti, ve … Sigorta AŞ olduğu, takibin 169.726,69-TL asıl alacak, 10.201,04-TL işlemiş avans faizi olmak üzere toplam 179.927,73-TL alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, takip dayanağının 29/01/2017 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle ödenen sigorta tazminatının rücuen tahsiline ilişkin olduğu, 30/11/2017 tarihli ödeme emrinin, borçlular … Sigorta AŞ ve … AŞ’ye 06/12/2017 tarihinde, icra dairesinin müzekkere cevaplarından belirlendiği üzere de borçlu … Sigorta 06/12/2017 tarihinde, borçlu … … … Ltd Şti’ye ise 08/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular … ve … Sigorta AŞ (… Sigorta AŞ)’nin 07/12/2017 tarihinde ve süresi içerisinde, borçlular … Sigorta AŞ ve … … … Ltd Şti’nin 13/12/2017 tarihinde ve süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettikleri görülmüştür.
Mali müşavir bilirkişi …, Sigorta alanında uzman bilirkişi …, Taşıma alanında uzman bilirkişi …, makine mühendisi bilirkişi … tarafından müşterek imzalı 18/03/2020 tarihli heyet raporunda özetle; dosya münderecatının incelenmesi sonucunda; Davacının ödemesi ile sınırlı olmak üzere, davalı taşıyıcılar ve onların sorumluluk sigortacılarına karşı halefiyete dayanan rücuen tazmin talebinin dosya kapsamına uygun olduğu, Davalıların davacı karşısında müteselsilen sorumlu olmasına karşın, davalı … … ve onun sorumluluk sigortacısının somut olayda hesaplanacak tazminatı üstlenmeleri gerektiği, CMR hükümlerine tabi taşıma sürecinde 88.227,05 EURO miktarında zararın tamamının CMR m.3 ve m.29 hükümkri gözetilerek taşıma sürecinde meydana geldiği ve CMR m.17 ve devamı hükümkerine göre taşıyıcının sorumluluk kapsamında olduğu, Davacının ödemesi miktarı olan 43.227,05 EBuro karşılığı 169.756,94 TL tazminatın CMR m.25 ve m.23 hükümkrine uygun hesaplanan sorumlu olunan tazminat sınırları dahilinde kaklığı, Somut olayda CMR m.30 hükmünün uygulanmasına yer olmadığı, hasarın taşıma sürecinde meydana geldiğinin sabit olduğu, Takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinin somut olaya ve CMR m.27 hükmüne uymadığı, ancak takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi hesaplanabileceği, Dava konusunun kusur, zarar ve tazminat konularında yargılamayı gerektirdiği tespit ve rapor edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi …, Sigorta alanında uzman bilirkişi …, Taşıma alanında uzman bilirkişi …, makine mühendisi bilirkişi … tarafından müşterek imzalı 01/12/2020 tarihli ek raporunda özetle; İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30.09.2020 tarihli Duruşma Tutanağı ile verilen EK görev çerçevesinde, dosya münderecatının incelenmesi sonucunda; Takdiri Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere 16.796,35 TL tutarındaki sovtaj bedelinin tenzili durumunda net zararın (169.726,69 TL-16.796,35 TL=) 152.930,34 TL olduğu, Bunun dışında itirazların yerinde olmadığı, zarar hesabında CMR m.23/1 uygulanması veya CMR m.25 atfı ile m.23/3 uygulaması söz konusu olduğunda her iki durumda hükmedilecek tazminatın davalıların sorumluluğu kapsamında kaldığı, Sınırlı sorumluluk ve sınırsız sorumluluk alternatiflerinde sonuç değişmemekle birlikte; somut olayda meydana gelen tek taraflı trafik kazası bakımından kanaatimizin CMR m.29 kapsamında ağır kusurla meydana geldiği yönünde KÖK rapor değerlendirmesi ile uyumlu olduğu, Sair hususlarda da KÖK rapor değerlendirmelerinin devam ettiği tespit ve rapor edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi …, Sigorta alanında uzman bilirkişi …, Taşıma alanında uzman bilirkişi …, makine mühendisi bilirkişi … tarafından müşterek imzalı 18/08/2022 tarihli ek raporunda özetle; Ek görevlendirme kapsamında, müzekkere cevabı, taraf vekilleri itirazları ve dosya kapsamı tekrar incelenmiş ve değerlendirilmiş olup; KÖK ve 1.Ek rapor sonuçlarını değiştirecek yeni bir değerlendirme sonucu hasıl olmadığı, Sözleşme kapsamı ve hukuki nitelemelerde her türlü takdir yüce mahkemeye ait olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
…. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklının …Sigorta Anonim Şirketi, borçluların … AŞ, … Sigorta AŞ, … … … Ltd Şti, ve … Sigorta AŞ olduğu, takibin 169.726,69-TL asıl alacak, 10.201,04-TL işlemiş avans faizi olmak üzere toplam 179.927,73-TL alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, takip dayanağının 29/01/2017 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle ödenen sigorta tazminatının rücuen tahsiline ilişkin olduğu, 30/11/2017 tarihli ödeme emrinin, borçlular … Sigorta AŞ ve … AŞ’ye 06/12/2017 tarihinde, icra dairesinin müzekkere cevaplarından belirlendiği üzere de borçlu … Sigorta 06/12/2017 tarihinde, borçlu … … … Ltd Şti’ye ise 08/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular … ve … Sigorta AŞ (… Sigorta AŞ)’nin 07/12/2017 tarihinde ve süresi içerisinde, borçlular … AŞ ve … … … Ltd Şti’nin 13/12/2017 tarihinde ve süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettikleri, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 05/06/2018 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Davacının rücuen tazmin talebine konu olayda, davacının dava dışı sigortalısı … … … … AŞ’nin satın almış olduğu otomotiv yedek parça emtialarının …’dan Türkiye’ye nakliyesi için davalı … ile anlaştığı, davalı …’in ise fiili taşımayı sözleşme ile davalı … Lojistiğe bıraktığı, bu durumda davalı …’ün asıl taşıyıcı, davalı …’nin ise alt taşıyıcı olduğu, davalı …’nin fiili taşıması sırasında 29/01/2017 tarihinde … …’ta trafik kazası meydana geldiği ve dava dışı … … … … AŞ’nin emtialarının hasarlandığı, davacı ile dava dışı … … … … AŞ arasında akdedilen Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi kapsamında davacının dava dışı sigortalısına 19/04/2017 tarihinde 43.277,05-Euro sigorta tazminatı ödediği ve halefiyet gereği ödediği tazminatın … Sigorta AŞ ile sigortalısı asıl taşıyıcı … ve … Sigorta AŞ (eski unvan … Sigorta AŞ) ile sigortalısı … …’ten rücuen tahsili için …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında takip başlatmış ve davalıların itirazının iptali için eldeki dava açılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporundan, otomotiv sektöründe taşıt imalatında kullanılacak olan parçaların can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürmemesi bakımından hasarsız ve normlara uygun olması gerektiği, sürtme, ezilme, eğilme şeklinde olumsuz etkilenen parçaların risk ve tehlike arz etmesi nedeniyle sıfır km taşıtlarda kullanılmadığı ve yedek parça olarak pazarlaması da risk arz ettiğinden kontrol sonrası doğrudan imha edilmesinin makul ve gerekli olduğu, hasarlı emtialara ilişkin tutanaklar ile … raporu ve dosya kapsamındaki fotoğraflar ile faturaların incelemesinde dava dışı … … … … AŞ’nin hasar nedeniyle uğradığı zararının … raporunda belirtildiği şekilde olduğu ve dava dışı sigortalı … … … … AŞ’nin muafiyet tenzili sonrası sigortalıya ödenen 43.227,05-Euro (1 Euro 3,9271TL=169.756,94-TL) bedelin uygun olduğu, emtia üzerindeki insiyatif ve sovtajın dava dışı … … … … AŞ’de olduğu belirlenmiş olup, davalıların sovtaj yönünden rapora itirazları kapsamında yapılan değerlendirmede bilirkişi ek raporunda, davalıların itirazı hususunda tenzilin takdirinin Mahkemeye bırakılarak sovtaj bedeli hesaplanmışsa da, özellikle kök raporda belirtildiği gibi emtia üzerindeki insiyatif ve sovtajın dava dışı … … … … AŞ’de olması, dava dışı sigortalının hesaplanan ve yerinde bulunan 88.227,05-Euro zararından poliçe kapsamında 45.000,00-Euro tutarında muafiyet tenzili yapılarak davacı tarafından 43.227,05-Euro ödendiği hususları ile dikkate alındığında, insiyatifin dava dışı sigortalıda olduğu sovtaj nedeniyle dava dışı şirket gelir elde dahi bu tutarın poliçe kapsamında ödenen bedelden rücu imkanı olmadığı kanaatine varılmıştır. Kaldı ki dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile müzekkere cevaplarında da dava dışı sigortalının sovtaj satışı yapılıp yapılmadığı ile yapılmış olsa dahi bundan gelir elde ettiğine dair bir bilgi edinilememiş, dava dışı sigortalının zararından muafiyet tenzili sonrası ödenen tutarın ise uygun olduğuna dair tespitin yerinde olduğu ve sovtaj tenzilinin gerekmediği kanaatine varılmıştır. Emtialar davalı … …’e ait … plakalı çekici ve davalı …’e ait … plakalı yarı Römork ile taşınması sırasında gerçekleşen kaza neticesinde hasarlanmış olup, CMR madde 1 gereği dava konusu olayda hem … hem de … …’in taşıyıcı konumunda oldukları, fiili taşımada CMR madde 3 gereği davalı …’nin sigortacısı … Sigorta AŞ (… Sigorta AŞ)’nin sorumlu olacağı, CMR madde 34 kapsamında tüm davalıların müteselsilen sorumlu oldukları ve ödenen ve uygun bulunan 43.227,05-Euro tazminatın teminat limiti kapsamında kaldığı belirlendiğinden her ne kadar bilirkişi raporunda TL karşılığı 169.756,94-TL olarak belirlenmişse de takip talebinde 169.726,69-TL asıl alacak talep edildiği görüldüğünden taleple bağlı kalınarak davacının 169.726,69-TL alacağından tüm davalıların sorumlu olduğu anlaşılmakla davalıların 169.726,69-TL asıl alacağa ilişkin itirazlarının iptaline karar vermek gerekmiş, ancak davacının takip öncesinde dava dışı sigortalısına ödediği bedeli davalılardan rücuen tahsili için ihbar veya ihtarının bulunmadığı, davalı borçluların, takip öncesinde temerrüte düşürülmediği anlaşıldığından işlemiş faize ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” neticeten işbu davada davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verildiğinden hükmolunan meblağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
…. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalıların itirazının 169.726,69-TL asıl alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa talep gibi avans faizi işletilmek suretiyle takibin devamına,
Fazlaya dair talebin reddine,
2-Alacağın %20’si oranında 33.945,34-TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 11.594,03-TL harçtan peşin alınan 2.173,08-TL harcın mahsubu ile bakiye 9.420,95 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 515,20-TL tebligat gideri, 3.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere 3.715,20-TL’nin haklılık durumuna göre 3.504,55-TL tutarındaki kısmı ile 35,90-TL başvurma harcı, 2.173,08-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 5.718,73-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 26.459,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Kendini vekille temsil ettiren davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı ve davalılar vekillerinin ayrı ayrı yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır