Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/515 E. 2019/867 K. 12.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/515 Esas
KARAR NO : 2019/867
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/06/2018
KARAR TARİHİ : 12/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 29.05.2014 tarihinde, davacının park halindeki … plakalı aracına davalının trafik sigortası teminatı altındaki sürücü…’nın yönetimindeki … plakalı aracın çarptığını, sürücü…’nın kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, kaza nedeniyle … plakalı aracın değer kaybettiği ve davalıdan tahsili için … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile takibe girişildiğini, başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu beyanla, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; … plakalı aracın vekiledeni şirket tarafından 08/01/2014-2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … no.lu Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalandığını, öncelikle davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını, zamanaşımı süresi geçtiğini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, vekiledeni şirketin sorumluluğunun Trafik Poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava: 29/05/2014 tarihli maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı araçta meydana geldiği iddia edilen değer kaybı alacağına ilişkin başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İcra İflas Kanunu 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasına dayanmıştır.
Davalı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; … no.lu zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçene, zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartlarına, yargıtay kararlarına, ceza dosyasına, eksper raporuna, hasar dosyasına, kusur ve zararın tespiti yönünden bilirkişi incelemesine, her türlü kanuni delile dayanmıştır.
Davaya dayanak … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı … ve Ticaret A.Ş. tarafından borçlu … Şirketi,…,… aleyhine 1.750,00-TL değer kaybı, 480,00-TL iş durması kaybı alacağı, 245,79-TL yasal faiz olmak üzere toplam 2.475,79-TL alacağın tahsili için 19.08.2015 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçlulara ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlu … Sigorta Şirketi’nin 08.01.2016 tarihinde süresinde borca ve ferilerine itiraz ettiği ve zamanaşımı def’inde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde iş bu davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı yönünde itirazda bulunmuş olup yukarıda da belirtildiği üzere iş bu dava 29/05/2014 tarihli maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı araçta meydana geldiği iddia edilen değer kaybı alacağına ilişkin başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İcra İflas Kanunu 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır. İİK’na göre ödeme emrine vaki itirazın iptali davasının açılması bir süreye bağlıdır. Alacaklı bu davayı, itirazın kendisine tebliği (İİK.62/11.md.) tarihinden itibaren bir yıl içinde açabilir(İİK.nun 67/1.md.). Buradaki bir yıllık hak düşürücü süre, borçlu tarafından yapılan itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren işlemeye başlar. Dava konusu icra takibinin incelenmesinden borca itiraz dilekçesinin davacıya tebliğ edilmediği bu sebeple 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı görülmekle Mahkememiz tarafından itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre bilirkişiden alınan 08/07/2019 tarihli raporda: ”…Sürücü…’nın, yönetimindeki … plakalı aracı ile doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yaparak yolun sağında normal park halindeki … plakalı araca çarptığı için Karayolları Trafik Kanununun 84/f-l ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 157/a/6-12 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu, sürücü … plakalı aracı yolun sağında normal park ettiği halde doğrultu değiştirmelerini yanlış yapan … plakalı aracın çarpması sonucu kazaya karıştığı için kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı,
Tazminata konu … plakalı, … marka tipi, 26.03.2014 tarihinde trafiğe çıkmış, 2014 model, 29.05.2014 tarihinde, yaklaşık 2 ay kullanıldıktan sonra kazaya karışmış, … A.Ş. adına tescilli otomobilin rayiç değerinin, kaza öncesinde 48.000 TL, onarıldıktan sonra 47.000 TL, kaza nedeniyle değer kaybının 1.000 TL olduğu (Genel şartlara eklenen yöntem ile hesaplanan değer kaybının 840 TL olduğu)
Davalı … Sigorta Şirketi’nin … sayılı zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası poliçesiyle … plakalı aracın 08.01.2014 -08.01.2015 tarihleri arasında, kazanın meydana geldiği 29.05.2014 tarihini de kapsayacak şekilde teminat altına alındığı ve kaza tarihinde araç başına teminat limitinin 26.800 TL olduğu,
Değer kaybının gerçek zarar olması nedeniyle zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası genel şartların A.l maddesi gereğince sigorta teminatı altında olduğu;
Davacının yasal faiz talebinin uygun olduğu, ancak icra takibi öncesinde davalı sigorta şirketinden tazminat talep edildiği ve Karayolları Trafik Kanunu 99 -Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının B.2.a maddeleri gereğince temerrüde düşürüldüğü yönünde herhangi bir bilgi belge olmadığı,
… İcra Dairesinin … dosyasıyla değer kaybının işlenmiş yasal faizi ile tahsili için 19.08.2015 tarihinde icra takibi başlatıldığı; ancak icra takibi öncesinde sigorta şirketi temerrüde düşürülmediği için işlenmiş faiz talep edilemeyeceği,
… plakalı aracın 1.000 TL değer kaybının takip tarihi 19.08.2015 itibariyle yasal faizi ile talep edilebileceği…” tespit ve rapor edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında da bulunmuştur.
2918 Sayılı KTK’nun 109.maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmüne yer verilmiştir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun zamanaşımını kesen sebepler başlığı altındaki 154/2. maddesinde zamanaşımını kesen diğer sebepler yanında alacaklının icra takibinde bulunmasının da zamanaşımını keseceği, 156.maddesinde zamanaşımının kesilmesiyle yeni bir sürenin işlemeye başlayacağı vurgulanmış, zamanaşımının kesilmesinden sonra alacaklının fiili ile yeni bir sürenin başlaması başlığı altındaki 157/2.maddesinde de zamanaşımı icra takibiyle kesilmişse “alacağın takibine ilişkin her işlemden sonra yeniden işlemeye başlayacağı” hüküm altına alınmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 25/03/2013 tarihli 2012/16274 Esas 2013/4118 Karar sayılı kararında zamanaşımını kesen işlemleri “…icra takibini sonuca doğru ilerleten ve bulunduğu safhadan alıp bir adım öteye götüren işlemler olup, BK’nın 136/2 maddesindeki (6098 sayılı TBK madde 157/2) “takibe ilişkin her muamele” ifadesinin anlamının alacaklı veya icra dairesinin takibi yeni bir aşamaya ulaştıran işlemleri olarak anlaşılması gerektiği açıktır…” şeklinde açıklanmıştır.
Toplanan tüm delillere, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalı aleyhine 1.750,00-TL değer kaybı, 480,00-TL iş durması kaybı alacağı, 245,79-TL yasal faiz olmak üzere toplam 2.475,79-TL alacağın tahsili için 19.08.2015 tarihinde icra takibi başlatıldığı ancak davalı tarafından borca itiraz edildiği ve davacı tarafından icra takibine konu alacak kalemlerinden sadece 1.750,00-TL değer kaybı yönünden davacının itirazının iptalinin istenildiği, 08.072019 tarihli bilirkişi raporunda her ne kadar davacının davalıdan 1.000 TL değer kaybı alacağını takip tarihi itibariyle yasal faizi ile birlikte talep edilebileceği tespit edilmişsede davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunduğu, 2918 Sayılı KTK’nun 109.maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmüne yer verildiği, davalı şirkete sigortalı aracın haksız eylemiyle sebebiyet verilen trafik kazasının 29.05.2014 tarihinde meydana geldiği, davacı (takip alacaklısı) tarafından zamanaşımı süresi içinde … İcra Dairesinin … Es. sayılı dosyası üzerinden 19.08.2015 tarihinde davalı ve dava dışı diğer borçlular aleyhine icra takibi başlatıldığı, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 154/2. Maddesi gereğince zamanaşımınının kesildiği, ancak aynı yasanın 156.maddesinde zamanaşımının kesilmesiyle yeni bir sürenin işlemeye başlayacağının vurgulandığı ve icra takibinden sonra 2 yıllık zamanaşımının yeniden işlemeye başladığı, davalı tarafından borca itiraz edilldiği ve icra müdürlüğü tarafından 18.03.2016 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 25/03/2013 tarihli … Esas … Karar sayılı kararında zamanaşımını kesen işlemleri “…icra takibini sonuca doğru ilerleten ve bulunduğu safhadan alıp bir adım öteye götüren işlemler olup, BK’nın 136/2 maddesindeki (6098 sayılı TBK madde 157/2) “takibe ilişkin her muamele” ifadesinin anlamının alacaklı veya icra dairesinin takibi yeni bir aşamaya ulaştıran işlemleri olarak anlaşılması gerektiği açıktır…” şeklinde açıklandı, somut olayda icra müdürlüğünün takibin durdurulmasına ilişkin işleminin zamanaşımını kesen icra işlemi olduğu ve bu işlem tarihinden itibaren zamanaşımının kesildiği, başlayan iki yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra 04.06.2018 tarihinde itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmakla zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Zamanaşımı nedeniyle davanın REDDİNE,
1-) Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli harç peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
2-) Davacı yanca yapılan tüm yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
3-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca 1.750,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-) Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bakiyenin davacıya/vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde, davalı/vekilinin yokluğunda; miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/11/2019

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.