Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/509 E. 2019/265 K. 26.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/509 Esas
KARAR NO : 2019/265
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2018
KARAR TARİHİ : 26/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilimin açmış olduğu, … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas, … karar sayılı dava dosyasında davanın ret edildiğini ve davalı lehine 1.824,74.-TL vekalet ücreti ile davalının yaptığı 8,00.-TL yargılama giderine hükmedildiğini, hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya ödenebilmesi için davalı avukatıyla iletişime geçildiğini, taraflarına whatsapp yoluyla davalıya ait hesap numarası bildirildiğini, bunun üzerine 1832,72 TL davalının hesap numarasına “… Asliye Ticaret … Vekalet Ücreti” açıklamasıyla gönderildiği halde, davalı tarafından … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından icra takibine girişildiğini, borç, davalının hesap numarasına banka yoluyla ödendiği ve davalı vekili de durumdan haberdar edildiği halde icra takibinde bulunulmasının kötü niyetli ve haksız olduğunu beyanla , öncelikle … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasındaki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve müvekkilinin …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına konu 2.290,58 TL borçlu olmadığının tespitine, davalının takibinde haksız ve kötü niyetli olduğundan %45 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkil bankanın iş bu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, davacı tarafından davadan önce müvekkil bankaya ödemeye ilişkin yapılan herhangi bir bildirimde bulunulmadığını ve davacı vekilinin beyanlarının aksine konu icra dosyasından davacı aleyhine herhangi bir icra işlemi yapılmadığını, davacı tarafından 1.832,72 TL ödeme yapılmış olup, bu tutar üzerinden iş bu davayı kabul ederek, dava konusuz kaldığından müvekkil banka yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulmamalı, yargılama gideri ile vekalet ücreti davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava, davacının …. İcra müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasında borçlu olmadığının tespiti talebinden ibarettir.
Davaya dayanak …. İcra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile alacaklı …. Tarafından borçlu … aleyhine … Asliye Ticaret mahkemesinin … E.K. Sayılı 17.04.2018 tarihli ilamına dayalı olarak ilamda hüküm altına alınan ilam 1.827,74-TL ilam vekalet ücreti alacağı, 20,01-Tl işlemiş faiz, 8,00-Tl yargılama gideri alacağı ve 0,08-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.855,54-TL alacağa dayalı olarak 28.05.2018 tarihinde ilamlı icra takibine girişildiği,takibin derdest olduğu anlaşılmaktadır.
Görev hususu dava şartı olması nedeniyle Mahkeme görev hususunu yargılamanın her aşamasında re’ sen dikkate alabileceği gibi taraflar da her aşamada ileri sürebilir.
HMK.nun 1. Maddesine göre “…….göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.” anılan kanunun 114/c maddesinde ise mahkemenin görevi dava şartı olarak gösterilmiş olup aynı kanunun 115.maddesi ile getirilen “Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.” hükmü gereğince re’sen görevsizlik kararı verilebilecektir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı yasanın 5/3.maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde olduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının, TTK’da ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 6335 sayılı Yasa ile değişik 4.maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise; tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların, Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği kuşkusuzdur.
Somut olayda davacı … aleyhine … Asliye Ticaret mahkemesinin … E.K. Sayılı 17.04.2018 tarihli ilamı ile hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin tahsili için davalı tarafından …. İcra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında icra takibi baslatılmış olup davacı tarafından …. İcra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespiti talep edilmiştir.Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davacı gerçek kişi olup tacir değildir, davalı tüzel kişi tacirdir ancak … İcra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına konu alacak ticari işletmesiyle ilgili olmayıp … Asliye Ticaret mahkemesinin … E.K. Sayılı ve 17.04.2018 tarihli ilamı ile hükmolunan vekalet ücreti ve yargılama gideri alacağından ibaret olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak veya nisbi ticari dava niteliğinde bulunmadığı anlaşılmakla eldeki davaya bakma görevi, Mahkememize değil, genel mahkeme sıfatı ile Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. Mahkememizin görevsizliği nedeni ile davanın görev yönünden reddine dosyanın talep halinde görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bu itibarla;
HÜKÜM
1-)HMK ‘nun 114/(1)-c ile 115/(2) madde uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ VE YETKİLİ İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
HMK 331/2 madde uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemede nazara alınmasına,
Karar kesinleştiğinde ve talep halinde tarafların yatırdıkları gider / delil avansından artan bakiyelerinin iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle karar verildi. 26/03/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır