Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/508 E. 2020/56 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/508 Esas
KARAR NO : 2020/56
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2018
KARAR TARİHİ : 04/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı ile … hizmet satış sözleşmesi imzaladığını, ticari ilişki ve verilen siparişler neticesinde davalının …larına yüklemeler yapıldığını, ancak davalı yan buna bağlı faturaları ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla davacı tarafından … İcra Müdürlüğü nezdindeki … E. sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine icra takibine geçilmesi zorunlu hale geldiğini, haksız ve dayanaksız itirazın iptaline, takibin devamına, davalı şirket aleyhine takip miktarının %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesine talep etmiştir.
CEVAP:
Davalıya dava dilekçesi, tensip tutanağı ve duruşma gününü bildirir tebligatların usulüne uygun tebliğ edildiği ancak davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı ve davalının duruşmalara katılmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Dava; fatura alacağından kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İİK. 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası ”Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.” şeklinde değiştirilmiş olup 15.03.2018 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğü girmiştir.
Mahkememizde görülen iş bu davada 7101 sayılı kanunun resmi gazetede yayınlandığı tarihten sonra 01/06/2018 tarihinde açılmış olup 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre basit yargılama usulüne tabi olmasına rağmen tensip zaptıyla her ne kadar yazılı yargılama usulünün uygulanması gerektiği belirtilmiş olsa da 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik dava tarihinden önce olması nedeniyle tensip zaptında yazılı yargılama usulünün uygulanacağının belirtilmesi taraflara kazanılmış hak sağlamayacağından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince 07.05.2019 tarihli ön inceleme duruşmasında iş bu davada basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına, 29.07.2016 tarihli … Hizmet Satış Sözleşmesine, İcra takibine konu e-arşiv faturalarına, ticari defter ve kayıtlara, Faturalara ait, … yüklemelerinin yapıldığına ilişkin belgelere, bilirkişi incelemesine ve sair yasal delillere dayanmıştır.
Davaya dayanak … İcra Müdürlüğünün … Es. sayılı dosyasında; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 10.246,31 TL asıl alacak ve 129,99 TL faizi olmak üzere toplam 10.376,30 TL faturadan kaynaklı alacağın tahsili için 15.05.2018 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlu tarafından süresinde icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına, borca ve borca ilişkin tüm fer’ilerine itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememiz tarafından iddia ve davalının icra dairesine sunmuş olduğu itiraz dilekçesindeki itirazları ve toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı yanın icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarın saptanmasına, taraf defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği ve bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 03.06.2019 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak ” Davalı yanın inceleme günü gelmediği, defter ve dayanak kayıtlarını sunmadığı,
Davacı yan vekili tarafından incelemeye sunulan 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu,
Davacı yanın kendi ticari defterlerine göre davalı yandan takip tarihi olan 15.05.2018 tarihinden itibaren 10.246,31 TL asıl ve 129,99 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.376,30 TL alacaklı olduğu,
Davacı yanın takip tarihi olan 15.05.2018 tarihinden itibaren değişen oranlarda yıllık Reeskont faizi talep edebileceği” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalı şirkete tebliğ edilmiştir.Bilirkişi raporu davalı şirkete tebliğ edildikten sonra bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile birlikte davalı adına vekaletname sunulmuş olup davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
07.05.2019 tarihli duruşmada taraflara ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanak kayıtlarını inceleme gün ve saatinde mahkememizde hazır bulundurmaları aksi halde defter ibrazından kaçınmış sayılacakları ve aleyhlerine karar oluşturulacağının ihtarına karar verildiği ve inceleme gününün hazır bulunmayan davalı tarafa ihtaratlı olarak tebliğ edildiği ancak davalı ihtaratlı tebligata rağmen inceleme günü gelmemiş olup ticari defter ve belgelerini de sunmamıştır.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davacı şirket tarafından 10.246,31 TL asıl alacak ve 129,99 TL faizi olmak üzere toplam 10.376,30 TL faturadan kaynaklı alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatılmış ancak davalı tarafça borca itiraz edilmiştir.Salt fatura düzenlenmesi, adına fatura düzenlenen kişiyi borçlu kılmaz.Adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için bir seçenek olarak düzenlenen faturayı tebliğ aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde fatura ve münderecatına itiraz etmemiş olması gerekir.Kaldı ki, bu da faturanın mutlaklığı anlamına tam olarak gelmez ve sadece fatura mündericatının doğru olmadığını ispat yükünü faturaya itiraz etmeyenin omuzlarına yükler. Faturayı düzenleyen, kaideten, ona süresinde karşı yan itiraz ederse, mal veya hizmeti yapıp çekişmesiz sunduğunu ortaya koymak mevkiinde iken, süresinde itiraz olmadığında bu kerre süresinde itiraz etmeyip ispat külfeti altına giren taraf, faturanın ihtiva ettiği mal veya hizmetin tarafına tesliminin yapılmadığını/gerçekleşmediğini veya usulünce bildirilmiş bir ayıba/eksiğe, yasal mesnetten yoksunluğa duçar olduğunu v.s. ispatlamalıdır.Bu bağlamda, dosyanın incelenmesinde davalı tarafından dava konusu icra takibine konu faturaları almadığı yönünde itirazları olmayıp, davacıya karşı herhangi bir muaccel bakiye borcu olmadığı yönünde itirazlarının mevcut olduğu, ihtaratlı tebligata rağmen davalı yanın inceleme günü gelmediği, davalının ticari defter ve belgelerini sunmadığı, TTK 83, HMK 220 ve 222. Maddeleri uyarınca davacı tarafın kayıtlarının esas alınması gerektiği ve hükme dayanak teşkil etmeye elverişli 03.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda davacı yanın kendi ticari defterlerine göre davalı yandan takip tarihi olan 15.05.2018 tarihinden itibaren 10.246,31 TL asıl ve 129,99 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.376,30 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla davanın kabulü ile davalının … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının iptali ile takibin koşullarıyla devamına, alacağın likid olması nedeniyle davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davanın KABULÜ ile;
1-)Davalının … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının İPTALİ ile takibin koşullarıyla DEVAMINA,
2-)Alacağın %20’si oranındaki 2.075,26 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 708,81-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 125,33-TL harcın mahsubu ile bakiye 583,48-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 125,33-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı, 700,00-TL bilirkişi ücreti, 185,10-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 1.051,53-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde davacıya / vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde, davalı/vekilinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/02/2020

Katip …
(E-imzalı)

Hakim …
(E-imzalı)