Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/482 E. 2020/252 K. 17.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/482 Esas
KARAR NO: 2020/252

DAVA:Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:07/07/2017
KARAR TARİHİ:17/07/2020

Mahkememize ….Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/02/2018 tarih … Esas … K. sayılı yetkisizlik kararı ile dava dosyası mahkememize tevzi edilmekle; yapılan açık yargılaması sonucunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin davalı sigorta şirketinin acentesi olduğunu, davalının acentelik sözleşmesini … Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile tek taraflı olarak fesih ettiğini, davalının feshe gerekçe olarak “…tahsis edilen sistem kullanıcı bilgilerinin bir yazılım uygulamasını kullanmak üzere uygulama sahibi yazılım firması ile paylaşıldığı ve bu uygulama üzerinden şirket sistemine erişim sağlandığı, acenteliğinize tahsis edilmiş kod üzerinden tanzim edilmiş olduğu görülen poliçelerin farklı sigorta acentesi aracılığıyla düzenlendiği ve dolayısıyla da gayri resmi iş paylaşımında bulunulduğu tespit edilmiştir…” nedeni ile fesih edildiği, davalının yaptığı feshin haksız fesih niteliğinden olduğundan, 6102 sayılı TTK’nun 122. maddesinde yapılmış olan düzenlemelere istinaden tazminat taleplerinin olduğunu, TTK 122. madde gereği istenecek tazminatta; uygulamada müşteri portföy tazminatı olarak isimlendirilen ve sözleşme süresi boyunca acentenin yarattığı müşteri kitlesi, potansiyeli ve emeğine dayandırılan belirli şartlarda acentelik sözleşmesinin sona erdirilmesine özgülenen bunu takiben acente tarafından kazandırılan müşteri çevresinin tek taraflı olarak karşılıksız kullanımı için ödenen bir karşılık olup sadece acentenin isteyeceği bedel olduğu, bu bedel için her zaman müvekkilin sözleşmeyi haksız sona erdirmesi gerekmeyeceğini, sürenin dolması ölün vb. bir sebeple sona ermesi halinde de portföy tazminatı-denkleştirme isteminde bulunabilinir…” ifadesi ile, acentenin denkleştirme talebinin acentelik aracılık faaliyetleri ile yarattığı ve sözleşme bitiminde müvekkiline kalan müşteri çevresi için, müvekkilinin ödemesi gerekli parasal karşılıktan kaynaklandığı ve sözleşme süresince acentenin, gayretleri ve emeği sonucu ekonomik değere sahip bir müşteri çevresinin oluştuğunu ve bu çevre ile sözleşmenin geçerli olduğu dönemde müvekkilinin kazandırdığı müşteri çevresi için belli bir ücret aldığını buna karşılık davalının bu müşterilerden yararlanarak kendi amaçlarına uygun faaliyetini sürdürmekte ve müşteriler sayesinde belli bir kazanç elde ettiği halde, acentelik sözleşmesinin sona ermesi ile davalının kazandığı müşteriler ile herhangi bir tarafa karşılık ödemeden devam eden ticari ilişki nedeniyle ücret talep etme hakkının da devam ettiğini ifade ederek, müvekkili şirketin hak kazandığı tazminat miktarının yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu ortaya çıkacak olması nedeni ile davanın belirsiz alacak davası olarak kabulü ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile, haksız ve usulsüz fesih nedeniyle denkleştirme istemi kaynaklı tazminat olarak şimdilik 10.000 TL tazminat alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline , yargılama giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın iddia ettiğinin aksine, acentelik sözleşmesi müvekkili şirket tarafından haklı sebeple feshedildiğini, bu bağlamda davacı taraf portföy tazminatına hak kazanmamış olup, davanın reddedilmesi gerektiğini, davacı ile ilgili olarak müvekkiline yapılan şikayet neticesinde davacı hakkında soruşturma başlatıldığını, soruşturma neticesinde davacının müvekkil şirkete bilgi vermeksizin ve müvekkili şirketin onayı olmaksızın sistem kullanıcı bilgilerini paylaştığı ve iş paylaşımda bulunduğunun tespit edildiğini, bu soruşturmada davacının …’nın faaliyetlerine yönelik olarak, aşağıdaki hususların tespit edildiğini,”…Acentenin portföyüne ilişkin yapılan incelemelerde, 2015 yılında tanzim edilen poliçeler göz önünde bulundurulduğunda, müşterilerinin %79,1 ‘inin acentenin faaliyet gösterdiği … ili dışında ikamet ettiği bunların %12,7’sinin …, %7,4’ünün … ve %6,6’sının …’nde bulunduğu belirlendiğini, 2016 yılında acentenin portföyünden poliçe tanzimi gerçekleştirmiş ve … ilinde mukim tüzel müşterilerle görüşme yapılarak müşterilerden poliçelerini tanzim ettirdikleri acente bilgileri öğrenildiğini, acente unvanını bilmemekle beraber bir müşteri Kırıkhan’da, bir diğer müşteri ise …’da bir acente vasıtasıyla poliçelerini tanzim ettirdiğini belirtiğini, … müşteri no.lu … Ltd. Şti. yetkilisi ile yapılan görüşmede şirket tarafından sigortalanan araca ilişkin trafik poliçesinin …’da … Sigorta adında bir acente aracılığıyla düzenlettiğini beyan ettiğini, acentenin 2015 yılı … (Acentelerin kullanıcı adı ve şifreleri ile giriş yapabildiği müvekkili şirkete ait program) erişimleri incelendiğinde, 307.176 adet erişimin toplam 3 adet kullanıcı tarafından gerçekleştirildiği, … kullanıcı adı ile toplam 274.675 adet … uygulamasına erişim sağlandığı görüldüğünü, görüşme sırasında, acentenin ofisinde kullanılan bilgisayarların, uzak masaüstü bağlantısı kullanılarak müvekkili şirket uzmanları tarafından incelenmesi taraflarınca talep edilmiş, ancak bu taleplerinin olumlu karşılanmadığını, dosyaya ibraz edilen belgeler ile davacının müvekkili şirket hak ve çıkarlarına uyumsuz bir şekilde hareket ettiği, iyi niyet kurallarına ve mevzuata aykırı işlemler tesis ettiği, hukuka aykırı olarak diğer acenteler ile işbirliği içerisinde bulunduğunun tespit edilmesi ile davacının acentelik sözleşmesinin fesih edildiğini, bu fesih haklı fesih olduğundan Türk Ticaret Kanunu’nun 122. maddesinin 3. fıkrası uyarınca davacının denkleştirme isteminin reddedilmesi gerekeceğini beyan ederek, kesinlikle ikrar anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirket tarafından sözleşmenin haklı sebeple feshedilmediği kabul edilse dahi davacının, müvekkil şirkete portföy kazandırmadığı ve müvekkil şirketin önemli menfaat elde etmediğinden davanın reddedilmesi gerektiğini, portföyün geliştirildiğine ilişkin ispat yükünün davacı tarafa ait olduğunu ve iddiasını ispatlar herhangi bir belgenin dosyaya ibraz etmediğini ifade ederek, davanın reddi ile avukatlık vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; Acentecilik sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklı tazminat talebinden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, Fesih ihtarnamesi, Acentelik sözleşmesi, Ticari defter kayıtları, Tramer Poliçe kayıtları, Banka kayıtları ve bilirkişi vs delile dayanmıştır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre davacının, davalı davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınmış 19/06/2019 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle: davacı acentenin davalı sigorta şirketince kendisine verilmiş olan şifre bilgileri ile aynı il sınırları içinde bulunmayan beşten fazla acente ile paylaşarak davalının onayını almadan iş paylaşması yapıp yapmadığının tespiti, davacı sigorta acentesinin Hazine Müsteşarlığı’nın 2014/8 sayılı Genelgesine aykırı olarak davalı sigorta Şirketinin onay vermediği başka acenteler, tali acentelik, alt acentelik v.b. ile iş paylaşımında bulunmuş olduğunun tespit edilmesi halinde davacının acenteliğinin davalı sigorta şirketince haklı nedenle fesih etmiş olduğu ve bundan dolayı da davacının portföy tazminatına hak kazanamayacağını, davacı sigorta acentesinin acenteliğinin fesih edilmesinin haklı nedene dayanmaması halinde ise yine davalı sigorta şirketi bilgisayar kayıtlarında inceleme yapılarak davacının acenteliğinin fesihten hangi müşterilerinin davalı sigorta şirketinde kalarak sigorta yaptırmaya devam ettiği ve bu nedenle de davalı sigorta şirketinin bu sayede ne kadar menfaat elde ettiğinin tespiti gerektiğini, 02/12/2019 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle: davacının teknik olarak sözleşmeden kaynaklı edinimlerini gereği gibi yerine getirmediği tespit edildiğini, mevcut sistem incelendiğinde, single-sign-on şeklinde login olunabildiği, buradan acente portalına girilebildiğinı, buradan sonra sol menüden …, … ve … sistemlerinden istenenin seçilebildiği görüldüğünü, acente üzerinden login olunduğunda aynı kullanıcı ile başka bir bilgisayardan giriş yapıldığında öncekinin sistemden atıldığı görüldü. Ne var ki uyuşmazlık zamanında sistemin bu şekilde olmadığını, daha önce sadece … sisteminin bulunduğunu, acentelerin giriş yaptığında doğrudan …’e girdiğini, … sisteminde aynı anda aynı kullanıcının 3 ayrı bilgisayarda giriş (session) yapabildiğini beyan ettiği, davalı sigorta şirketinin bilgisayar kayıtlarında yapılan inceleme ile ; davacı acentenin davalı sigorta şirketince kendisine verilmiş olan şifre bilgileri ile aynı il sınırları içinde bulunmayan acente ile paylaşarak davalının onayını almadan sistemdeki açıktan dolayı iş paylaşması yaptığı tespit edildiğini, davalı sigorta şirketinin davacı sigorta acentesinin acenteliğini haklı nedenlerle fesih etmiş bulunduğu ve bu nedenle de davacının portföy tazminatı talep edebilmesinin mümkün olamayacağının tespit ve rapor etmiştir.
Davacı Sigorta Acentesi Davalı Sigorta Şirketinin acentelik sözleşmesinin sona ermesi ile kendisinin Davalıya kazandırdığı müşterileri sayesinde herhangi bir karşılık ödemeden ticari ilişkisine devam ettiğini bu nedenle de menfaat elde ettiğini bildirerek davalı sigorta şirketinden tazminat talep ettiği, davacının talebi portföy tazminatı olduğu, dava konusu olay davacı şirket davalı sigorta şirketinin bir acentesi olduğu ve bu bağlamda sigorta poliçesi kestiği, davalının iddiası davacı şirketin kendilerine bilgi verilmeksizin ve onay alınmaksızın internet ortamında … uygulaması üzerinden online poliçe kesmek için davacı şirkete tahsis edilen sistem kullanıcı bilgilerini başkalarıyla paylaştığı iddiası olduğu, davacının teknik olarak sözleşmeden kaynaklı edinimlerini gereği gibi yerine getirmediği tespit edildiğini, mevcut sistem incelendiğinde, single-sign-on şeklinde login olunabildiği, buradan acente portalına girilebildiğinı, buradan sonra sol menüden …, … ve … sistemlerinden istenenin seçilebildiği görüldüğünü, acente üzerinden login olunduğunda aynı kullanıcı ile başka bir bilgisayardan giriş yapıldığında öncekinin sistemden atıldığı görüldü. Ne var ki uyuşmazlık zamanında sistemin bu şekilde olmadığını, daha önce sadece … sisteminin bulunduğunu, acentelerin giriş yaptığında doğrudan …’e girdiğini, … sisteminde aynı anda aynı kullanıcının 3 ayrı bilgisayarda giriş (session) yapabildiğini beyan ettiği, davalı sigorta şirketinin bilgisayar kayıtlarında yapılan inceleme ile ; davacı acentenin davalı sigorta şirketince kendisine verilmiş olan şifre bilgileri ile aynı il sınırları içinde bulunmayan acente ile paylaşarak davalının onayını almadan sistemdeki açıktan dolayı iş paylaşması yaptığı tespit edildiğini, davalı sigorta şirketinin davacı sigorta acentesinin acenteliğini haklı nedenlerle fesih etmiş bulunduğu ve bu nedenle de davacının portföy tazminatı talep edebilmesinin mümkün olamayacağının tespit ve rapor edildiği denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 54,40 TL olup harçtan peşin alınan 170,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 116,38 TL’nin harcın davacıya karar kesinleştiği ve talep halinde iadesine,
3-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-) Yapılan tüm yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,
Dair, Davacı ve davalı vekilinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/07/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza