Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/454 E. 2022/416 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/454 Esas
KARAR NO:2022/416

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/05/2018
KARAR TARİHİ:31/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin Davalı şirketten alacaklı durumda olduğunu, Davalı şirket ile yapılan tüm görüşme ve uyarılara rağmen borcunu ödemediğini, 22.03.2018 tarihinde taraflarına tebliğ ettikleri 40.586,00 TL cezanın hesaplarına borç kaydedildiğini, ve incelemelerinin devam ettiğine dair yazı gönderdiklerini, bunun üzerine sözleşmeyi sona erdirmelerine rağmen geçmişe dönük cezalar uydurarak alacaklarını ödememe yoluna gideceklerinin anlaşıldığını, bunun üzerine söz konusu cezaya … 4. Noterliği’nin 10.04.2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarı ile itiraz edildiğini, cezanın kabul edilmediğini, haksız yere kesilen cezanın yasal takip yoluyla kesinleşmeden alacaklarından mahsup edilemeyeceğini açıkça bildirdiklerini, davalı şirket tarafından alacaklarının ödenmemesi sebebiyle 361.648,46 TL tutarındaki fatura alacaklarından, davalı şirketten satın aldıkları malzeme ve konsenter hizmeti nedeniyle taraflarına kesilen toplam 227.142,82 TL tutarındaki faturalar ve taksitli işlemlerin bakiye borçları alacaklarından düşülerek kalan 134.505,64 TL tutarındaki fatura alacaklarının, …. İcra Müdürlüğü…E. Sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, davalı şirketin itiraz dilekçesinde belirttiği ve kabul ettiği 16763 nolu 6.811,05 TL tutarındaki faturaya davacı şirket muhasebe kayıtlarında henüz ulaşamadıkları için takibe konulmadığını, söz konusu faturanın temin edildiğinde icra takibine konulacağını ve bu faturadan doğan alacak haklarının baki olduğunu, davalı şirketin kabul ettiği bir diğer … nolu, 25.478,76 TL bedelli faturanın icra takip miktarı içinde olduğunu, davalı şirket aleyhine yaptıkları icra takibinin usulüne uygun düzenlenen ve davalı şirketin hiçbir itirazı ile karşılaşmayan faturalara dayandığını, şirketlerin her türlü alış/verişin alacak ve borcun faturalara dayanmak zorunda olduğunu, davacı şirketin davalı şirketten alacakları için usulüne uygun faturaları düzenlediğini ve davalı şirkete gönderdiğini, davalı şirketin de kendi alacaklarına ilişkin faturalarını düzenlediğini ve davacı şirkete gönderdiğini, burada haksız ve uydurma bir nedenle geçmişe dönük kesilen ve bu nedenle itiraz ettikleri ihtilaflı ceza hariç herhangi bir itiraz ve tereddüttün söz konusu olmadığını, davalı şirketin davacı şirket ile 2022 yılına kadar devam etmesi gereken sözleşmeyi 2017 yılı içinde haksız ve hukuksuz bir şekilde feshettiğini, sonrasında kendilerinde bulunan alacaklarını ödememek amacıyla geçmişe dönük ve kötü niyetli cezalar kesmeye başladığını, bu cezalara noter kanalıyla itiraz edildiğini, davalı şirketin 40.586,00 TL tutarındaki iki cezanın, davacı şirketin davalı şirketten alacaklarına mahsup edilmek istendiğini, söz konusu cezaya itiraz edildiğini ve bu cezanın kabul edilmediğini, bu nedenle söz konusu cezanın taraflarına açmaları gereken bir dava ile ispatlanması gerektiğini, davalı şirketin, davacı şirkete olan borcunu ödememesi sebebhiyle, davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine ….İcra Müdürlüğü’nün…esas sayılı dosyası ile takibe geçtiğini, ancak davalı şirketin haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durmasına neden olduğunu beyanla İtirazın iptali ile takibin devamına; kötü niyetli olarak borcunu inkar eden borçlu aleyhine %20’tan aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine; mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı dosyası üzerinden taraflar arasındaki cari hesaba dayanılmak suretiyle ve 28 adet fatura takibe dayanak gösterilerek; davalı şirket aleyhine 134.505,64 TL asıl alacak ve 2.263,56 TL işlemiş faiz talebiyle icra takibinin ikame edildiğini (Takip talebinde fatura adedinin 29 olduğu iddia edilse de aslında takibe dayanak gösterilen 28 adet faturanın mevcut olduğu), ikame edilen icra takibine ilişkin olarak Davalı şirket tarafından, icra takibine konu edilen toplam 28 adet faturaya ilişkin incelemeler gerçekleştirildiğini, bu faturalar (ve icra takibine konu edilmeyen başka 2 fatura) toplamından, Davacı şirketin taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı iş ve eylemleri nedeniyle kesilmiş olan ceza bedellerinin mahsup edildiğini, en nihayetinde usulüne uygun biçimde tutulmuş bulunan davalı şirket defter ve kayıtları uyarınca, Davalı şirketin takip tarihi itibariyle borcunun 95.589,87 TL olduğunun tespit edildiğini, bu sebeple 20.04.2018 tarihinde ilgili icra dosyasına, 95.589,87 TL kabul edilen borç dışında asıl alacak miktarına (38.915,77 TL), işlemiş faize (2.263,56 TL) ve takibin tüm ferilerine itiraz ettiklerini, itiraz edilen kısmı bakımından takibin durdurulmasını talep ettiklerini, ilgili icra dairesi tarafından icra takibinin bu kısmı bakımından durdurulduğunu, Davacı şirketin, Davalının haklı itirazına rağmen, huzurdaki davayı ikame ettiğini, Davalı şirket ile Davacı şirket arasında 2001 yılından 2016 yılına kadar yetkili servis sözleşmelerinin akdedildiğini, son olarak 01.02.2017 tarihinde ise haklı sebeple feshedilmiş olan sözleşmenin akdedildiğini, ancak davacı şirketin taraflar arasındaki sözleşmeye açıkça ve sürekli olarak aykırı hareket etmesi sebebiyle, Davalı şirketin haklı sebeple sözleşmeyi feshettiğini, Davalı şirketin sözleşmeyi feshinden sonra, Davacı şirketin …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile Davalı şirket aleyhine tazminat davası ikame ettiğini ve şimdilik 50.000,00 TL tutarında maddi zarar, 50.000,00 TL tutarında mahrum kalınan kar ve 50.000,00 TL tutarında portföy tazminatı talep ettiğini, bu davanın halihazırda derdest olduğunu, söz konusu davaya karşı Davacı şirket tarafından karşı dava ikame edildiğini, davalı şirket tarafından taraflar arasındaki sözleşmenin haklı sebeple feshedilmesinin ardından ayrıca davacı şirkete yapılan ek garanti belgesi satış tutarına ilişkin 117,20 TL’lik EKB faturası kesildiğini, davacı şirketin Davalı şirket aleyhine ikame ettiği icra takibine ilişkin olarak, söz konusu 40.586,00 TL ceza tutarının ve garanti sertifikalı satış tutarına ilişkin 117,20 TL’lik EKB faturasının mahsup edildiğini, mahsup sonucu davacı şirkete gerçekte borçlu olunan tutarın tespit edilerek icra dosyasına kısmen ödemenin yapıldığını ve kısmen de itiraz edildiğini, Davacı tarafından ödeme emrine konu edilen 27 adet fatura (1 tanesi ödendiği için çıkarıldığını) ve konu edilmeyen 2 adet faturanın (… ve … numaralı faturalar) toplamı olan 29 adet fatura uyarınca doğan alacak miktarından, Davalı şirketin Davacı şirketten tahsil etmesi gereken fatura borçları da düşüldükten sonra, Davalı şirketin sisteminde Davacı şirkete bu faturalardan doğan ödenmesi gereken alacak miktarının 136.293,07 TL olarak hesaplandığını, bu sebeplerle, Davalı şirket tarafından Davacı şirkete ödenmesi gereken tutarın 136.293,07 TL olarak tespit edildiği, bu tutardan sözleşme uyarınca tahakkuk ettirilen 40.586,00 TL ceza tutarı ve garanti sertifikalı satış tutarına ilişkin 117,20 TL’lik EKB faturasının mahsup edildiğini ve yapılan mahsup sonucunda icra dosyasına 95.589,87 TL tutarında kısmen ödemenin yapıldığını ve 38.915,77 TL tutarlık kısmına ise itiraz edildiğini, davacı tarafından kesilerek Davalı şirkete gönderilen …nolu (6.811,05 TL bedelli) ve … nolu (25.478,76 TL bedelli) faturaların takibe dayanak olarak gösterilmemiş ise de takip talebinin aslen cari hesaba dayandığından bu faturaların borç miktarının belirlenmesinde taraflarınca kabul edildiğini, takip dayanağı olan faturalardan 16765 nolu faturanın (17,25 TL) taraflarınca ödendiği bu kalemin kabulünün mümkün olmadığını, davalı şirket kayıtları üzerinde yapılan incelemeler sonucunda Davacının talep edebileceği alacak tutarının 95.589,87 TL olarak hesaplandığı ve bu tutar üzerinden icra dosyasına ödeme yapıldığını, geriye kalan kısma da usulüne uygun şekilde itiraz edildiğini beyanla davanın, tarafları ve konuları aynı olan ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E, sayılı dosyası ile birleştirilmesine; açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, harç, masraf ve vekillik ücretinin de davacı’ya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; Fatura alacağından kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının kısmi itirazı üzerine açılan İİK.67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası ”Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.” şeklinde değiştirilmiş olup 15.03.2018 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğü girmiştir.
Mahkememizde görülen iş bu davada 7101 sayılı kanunun resmi gazetede yayınlandığı tarihten sonra 04.06.2018 tarihinde açılmış olup 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre basit yargılama usulüne tabi olmasına rağmen tensip zaptıyla her ne kadar yazılı yargılama usulünün uygulanması gerektiği belirtilmiş olsa da 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik dava tarihinden önce olması nedeniyle tensip zaptında yazılı yargılama usulünün uygulanacağının belirtilmesi taraflara kazanılmış hak sağlamayacağından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince 26/02/2019 tarihli basit yargılama ön incelemeye hazırlık tutanağında iş bu davada basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilmiş ve iş bu tutanak taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasından 31/12/2018 tarihli kararla Mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın Madde 320 (4) maddesi ” Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
03/12/2019 tarihli duruşmada dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekili tarafından yenileme dilekçesi sunulduğu ve Mahkememiz tarafından yenileme tensip tutanağı düzenlendiği, taraf vekillerine tebliğ edildiği, 31/05/2022 tarihli duruşmada asıl ve birleşen dosyada davacı vekilinin duruşmaya katılmadığı ve herhangi bir mazeret dilekçesi de sunmadığı ve asıl ve birleşen davada davalı vekilininde asıl ve birleşen davayı takip etmediklerinin beyan edildiği, mahkememiz tarafından kısa karar ile birleşen dosyanın HMK. 150 maddesi uyarınca işlemden kaldırılmasına karar verildiği tefhimle açık yargılamaya devam olunduğu ve yine kısa karar ile birleşen dosyada yazılı yargılama usulünün uygulanıyor olması nedeniyle birleşen dosyanın iş bu dosyadan tefriki ile mahkememizin ayrı bir esasına kaydına karar verildiği tefhimle açık yargılamaya devam olunduğu, asıl davada basit yargılama usulünün uygulanıyor olması nedeniyle davanın yenilemeden sonra takipsiz bırakıldığı anlaşılmakla asıl dava yönünden HMK. 320(4) maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)Asıl dava yönünden HMK. 320(4) maddesi uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-)Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davalı duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/1 maddesi uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-)Davacı tarafından yatırılan gider/delil avansından arta kalan tutarın karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair asıl ve birleşen dosyada davalı vekilinin yüzünde, asıl ve birleşen dosyada davacı/vekilinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2022

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)