Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/449 E. 2020/162 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/449 Esas
KARAR NO : 2020/162
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2018
KARAR TARİHİ : 10/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında bayilik sözleşmesinin akdedildiği ve sözleşmenin 4. Maddesi gereğince davalının “… kendi dağıtım kanalları aracılığı ile müvekkilinin kendisine bildirilmiş il/ilçelerde ürünlerin abonelik işlemleri, dağıtım ve sözleşmede belirtilen hizmetleri gerçekleştireceği…” davalının İzmir … ilçesi abone bayisi olduğu ve taraflar arasındaki sözleşmenin 4. Maddesi gereğince “…davalı bayi aldığı ürünlerin bedelini komisyon tutarını mahsup ettikten sonra … Medyanın belirlediği ödeme günleri yapmalıdır. Davalı bayi iş bu sözleşme kapsamında doğmuş ve doğacak borçlarını … dağıtım baş bayisine süresinde yapmaması halinde, … Medya ödemeyi yaparak bu alacağa halef olacaktır…” hükmü gereğince takibe konu borcun doğumunun gerçekleştiği, bu ilişki çerçevesinde davalının müvekkili şirkete 26.515,10 TL borcunun bulunduğu ve davalının bu bedeli ödenmemesi nedeniyle bu bedel üzerinden …. İcra md.’nin 2017/…E sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itiraz ederek takibin durduğunu ifade ederek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun haksız itirazı ile %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalıya dava dilekçesi, tensip tutanağı ve duruşma gününü bildirir tebligatların usulüne uygun tebliğ edildiği ancak davalının cevap dilekçesi sunmadığı ve duruşmalara da katılmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Dava; cari hesap alacağından kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İİK. 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası ”Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.” şeklinde değiştirilmiş olup 15.03.2018 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğü girmiştir.
Mahkememizde görülen iş bu davada 7101 sayılı kanunun resmi gazetede yayınlandığı tarihten sonra 16/05/2018 tarihinde açılmış olup 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre basit yargılama usulüne tabi olmasına rağmen Tensip zaptıyla her ne kadar yazılı yargılama usulünün uygulanması gerektiği belirtilmiş olsa da 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik dava tarihinden önce olması nedeniyle tensip zaptında yazılı yargılama usulünün uygulanacağının belirtilmesi taraflara kazanılmış hak sağlamayacağından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince 02.07.2019 tarihli ön inceleme duruşmasında iş bu davada basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş davada; …. İcra Müdürlüğünün 2017/… E. sayılı dosyasına, ticari kayıt defterler ve belgelere, fatura ve irsaliyelere, vergi dairesi kayıtlarına, bilirkişi incelemesi, tanık ve yemin delillerine dayanmıştır.
Davaya dayanak …. İcra Müdürlüğünün 2017/… E. sayılı dosyasında; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 26.515,10 TL cari hesaptan kaynaklı alacağın tahsili için 30.05.2017 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlu tarafından süresinde icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı tarafından icra dairesine sunulan itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine karşı yetki itirazında bulunulmuş ancak yetkili icra dairesi belirtilmemiştir.
6100 sayılı HMK’nın Madde 19- (2) maddesi ” Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” şeklinde düzenlenmiştir.
Mahkememiz tarafından davalının icra dairesinin yetkisine karşı yapmış olduğu itirazının taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 15. maddesi gereğince İstanbul İcra Dairelerinin yetkili kılınması nedeniyle ve davalının icra dairesindeki itirazının yetkili icra dairesini göstermemesi nedeniyle HMK.19(2) maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz tarafından iddia, davalı tarafın icra dairesine sunmuş olduğu itiraz dilekçesi ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller ve tarafların ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı yanın icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarın saptanması ve taraf defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 15.11.2019 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak ” …. Davacı tarafından sunulan defterlerin e-defter olduğu 13.12.2011 tarih 28141 sayılı resmi gazetede, elektronik ortamda defter tutulmasına imkân sağlayan Elektronik Defter Genel Tebliğinin Yayınlanmış Olduğu, elektronik defter tutanlar için hesap döneminin ilk ayının beratının alınması açılış onayı, son ayının beratının alınmasının ise kapanış onayı yerine geçtiği, davacının yevmiye ve kebir defterinin beratlarını zamanında yapmış olduğundan ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu,
Davacı …Ş. ile dava dışı temlik eden ” … … A.Ş.” arasında 31.05.2017 tarihli temlik sözleşmesinin düzenlenmiş olduğu ve bu sözleşme gereğince davalıya ait 31.515,10 TL tutarlı alacağın, yasaya uygun olarak davacıya devredildiğini,
Alacağın temliki, hukuki bir işleme dayalı olarak bir alacağın bütün hak ve vecibeleri ile birlikte alacaklıdan (temlik eden, devir eden) başka bir kişiye (temellük eden, temlik alan, temlik edilen, devir alan) devir edilmesi. Değişik amaçlarla yapılan temlik, asıl olarak tediye için ya da geniş bir anlatımla da bir borcun ödenmesi amacı ile yapılmakta olduğu,
Yapılan tespitte davacının, dava dışı temlik eden ” … … A.Ş.” arasında geçerli 31.05.2017 tarihli temlik sözleşmesi gereğince takip tarihi itibariyle davalıdan 26.515,10 TL alacaklı olduğu ve bu alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %9,75 oranından başlayacak, değişen oranlardan faiz uygulanması gerekeceği,” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalıya tebliğ edilmiştir.Davacı vekili tarafından rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuştur. Davalı tarafından rapora itiraz edilmemiştir.
02.07.2019 tarihli duruşmada taraflara ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanak kayıtlarını inceleme gün ve saatinde mahkememizde hazır bulundurmaları aksi halde defter ibrazından kaçınmış sayılacakları ve aleyhlerine karar oluşturulacağının ihtarına karar verildiği ve inceleme gününün hazır bulunmayan davalı tarafa ihtaratlı olarak tebliğ edildiği ancak davalı ihtaratlı tebligata rağmen inceleme günü gelmemiş olup ticari defter ve belgelerini de sunmamıştır.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından dava dışı … … A.Ş.’ den temlik alınan cari hesaptan kaynaklı 26.515,10 TL alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı ancak davalı tarafça borca itiraz edildiği, davacı tarafından mahkememizde iş bu itirazın iptali davası açıldığı ve mahkememiz tarafından yapılan yargıla sırasında alınan hükme dayanak teşkil etmeye elverişli 15.11.2019 tarihli bilirkişi raporunda davacının ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nın ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu ve davacının, dava dışı temlik eden ” … … A.Ş.” arasında geçerli 31.05.2017 tarihli temlik sözleşmesi gereğince takip tarihi itibariyle davalıdan 26.515,10 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, ihtaratlı tebligata rağmen davalı yanın inceleme günü gelmediği, davalının ticari defter ve belgelerini sunmadığı, TTK 83, HMK 220 ve 222. maddeleri uyarınca davacı tarafın kayıtlarının esas alınması gerektiği anlaşılmakla davanın kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyasındaki itirazının iptali ile takibin koşullarıyla devamına, alacağın likid olması nedeniyle davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davanın KABULÜ ile;
1-)Davalının … İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyasındaki itirazının İPTALİ ile takibin koşullarıyla DEVAMINA,
2-)Alacağın %20’si oranındaki 5.303,02 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 1.811,25-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 320,24-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.491,01-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 320,24-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı, 700,00-TL bilirkişi ücreti, 133,20-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 1.194,54-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.977,27-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacının gider avanslarından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya / vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde, davalının/vekilinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/03/2020

Katip …

Hakim …