Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/448 E. 2022/694 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/448 Esas
KARAR NO :2022/694

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/05/2018
KARAR TARİHİ:14/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının Ran … … isimli şahıs şirketinin sahibi ve işletmecisi olduğu, başta Kırgızistan, Kazakistan ve Rusya olmak üzere Özbekistan ve Tacikistan’a giyim, tekstil, oto yedek parça, mobilya, makine kumaş gibi ticari ürünlerin nakliyesi ile iştigal ettiği, Firmanın ortalama günlük iş hacminin 36-44 ton civarında olduğu, 18.07.2017 ve 27.07.2017 tarihlerinde yaşanan şiddetli yağışlar ve su baskınları sırasında müvekkilin Aksaray’da bulunan 2.500-m2’lik deposu da su baskınına uğradığı, yaklaşık 2 metre yüksekliğinde atık su depoyu tamamen doldurarak ticari emtialar ve ofis malzemeleri kullanılamaz duruma geldiği, 18.07.2017 tarihindeki su baskınında depo kanalizasyon atık suyu ile dolduğu, yaklaşık 55 ton nakliye edilmek üzere hazır bekleyen ticari emtia, ofis malzemesi, mobiya ve elektronik eşya kanalizasyon suyunun kimyevi tahribatına uğrayarak zayi olduğu, Ticari emtiaların bedeli firmanın müşterileri tarafından talep edildiği, davacı firmanın zayi olan bütün bu ticari emtiaların bedellerini sahiplerine ödediği, 2. Su baskı ile 25.691 Kg ağırlığında 712.942 USD değerindeki ticari emtianın telef olduğu, davacı basiretli bir tacir olarak sorumluluğunda olan ticari emtiaların bütün belge ve işlemlerini tutmakta, depolama ve nakliye işlemlerini titizlik ve özenle yerine getirmekte iken tamamen kendi kusurunun dışında meydana gelen su baskınları neticesinde onarılamayacak derecede ağır zararlar gördüğü, davalı kurumun kanalizasyon ve atık sulara ilişkin projelerini çevrenin fiziki koşulları, nüfus ve bina yoğunluğu ile orantılı tanzim etmediği, yağışlar çok uzun süreli ve yüksek miktarda doğal afet düzeyinde olmamasına rağmen taşkınların meydana geldiği, davalı kurum ıslah menfezlerinin kapatılması, kanalizasyon rögarlarının bakımsız ve tıkalı olması sonucu yağmur sularının taşkınlara sebebiyet vermesine ve depodaki ticari emtianın atık sulara maruz kalarak hasar görmesine neden olduğu, davalı kurumun alt yapı faaliyetlerini gereğince yerine getirmediği ve değişen su potansiyellerini dikkate almadığı, bu nedenlerle zararın doğmasında davalı kurum kusurlu olup zararı tazmin etmekle yükümlü olduğu, mahkemece yapılacak incelemelere ve tazminat hukuku alanında uzman bilirkişilerden alınacak rapora göre belirlenecek maddi tazminat tutarlarının fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak hüküm altına alınmasını, daha sonra artırmak şartı ile belirsiz alacak davasının harca esas değeri 30.000-TL ( otuz bin Türk Lirası) olduğu, Davacının uğradığı maddi zararlar, prestij ve rekabet gücü kaybı, müşterileri karşısında düşmüş olduğu telafi edilemez zararlar büyük ızdırap ve elemler yaşamasına neden olduğu, Bu ızdırap ve elemlerin maddi olarak telafi edilmesi her ne kadar mümkün olmasa da davacının kusuru olmaksızın maruz kaldığı bu zararları bir nebze de olsa hafifletmek üzere sembolik olarak 20.000-TL ( yirmi bin Türk Lirası) manevi tazminatın davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: davalı idarenin olayda kastı, kusuru, ihmali bulunmadığı gibi zararla davalı idare arasında bir illiyet bağının kurulmasının mümkün olmadığı, 18.07.2017 ve 27.07.207 tarihlerinde İstanbul genelinde etkili olan yoğun yağışa bağlı olarak meydana gelen ve idaremize ait hatlarda herhangi bir tıkanıklık, çökme v.b işletme problemi yaşanmadığı davalıya ait hatlarla ilgili “Tıkalı Kanal Açılması” ya da “Kanal Yenileme” ihtiyacı gerektirecek bir işletme problemi ile karşılaşılmadığı, Kanal Açma araçlarıyla çalışma yapılarak tıkanıklığın giderildiğine ilişkin bir veri bulunmadığı, Davacının işyerine dolan suyun ifade edildiğinin aksine yüzeysel yağış Suyu olduğu, bu suların tahliyesine ilişkin yağmursuyu mazgalı ve tülani ızgara v.b yapıların imalatlarının İdarece yapılmadığı, Söz konusu hasarın, kanalizasyon hattındaki tıkanıklıktan kaynaklanmadığı aksine İstanbul genelinde yaşanan yoğun yağışlar sonucu yağmursuyu alt yapı tesislerinin yetersiz gelmesinden kaynaklandığı, bu nedenlerle davalının yetki ve sorumluluğunda bulunmayan yağmursuyu hattının yetersiz kalmasından kaynaklanan hasardan davalının sorumlu olmadığı, asli sorumluluğun belediyeye ait olduğu, bu durumda dava konusu hasarla alakası bulunmayan müvekkil … Genel Müdürlüğü’ne husumet düşmeyeceği, meydana gelen olayla müvekkil idare arasında uygun illiyet bağı ve neden sonuç ilişkisi olmadığı, talep edilen hasar bedelinin fahiş olduğu, tüm bu sebeplerle, haksız ve hukuki sebepten yoksun huzurdaki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın; haksız filil sebebiyle açılan maddi manevi tazminat davasındın ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili davada; Su baskınları ile ilgili tutanaklar, Zarar Tespit Tutanakları, Olay yeri Görgü ve tespit zaptı tutanakları, Baskının Meydana geldiği yerin fotoğraf ve video kayıtları, ticari defter ve kayıtlar, gümrük kayıtları, irsaliye ve taşıma belgeleri, davacının işi ve kazancı hakkında belge ve bilgiler, tanık anlatımları, mahkemece görevlendirilecek uzman bilirkişi raporları, hesap raporları vs. her tür kanıta dayanmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, 12/12/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Dava konusu iş yerinde sel suları nedeniyle meydana gelen hasarların oluşumunda; İdarenin %50 oranında kusurlu olduğu ve sorumluluğu bulunduğu, konuya ilişkin olarak uygulamada söz konusu sorumluluğun …’den ziyade İstanbul Büyükşehir Belediyesi üzerinde olduğunun bilindiği ve uygulandığı, ancak … ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasındaki protokolün 2560 sayıılı … Yasasının 1580 sayılı Belediye Yasası’nın incelenmesi ve bunlar arasındaki sorumluluğun paylaşımına ilişkin tespitin idare hukukunun kanusuna girmesi, bilirkişi heyetinin ise bu konuda uzmanlığının olmaması sebebiyle idarenin sorumluluğu çerçevesinde … ve İBB arasındaki sorumluluk paylaşımının yapılamadığı, davacının basiretli bir tacir gihi hareket etmemesi sebebiyle %50 oranında kusurlu ve sorumlu bulunduğunu, iş yerinde meydana gelen hasarların dosyaya sunulan bilgi ve belgelere dayanılarak tespit edilmesinin mümkün olmadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Taraflar arasında davacının dükkanındaki malzemelerinin zarar gördüğü bahisle iş bu davanın açıldığı, bu zarardan ne miktarda olduğu ve zarardan kimlerin sorumlu olduğu uyuşmazlık bulunduğu davacı tarafından olay sonrasında herhangi bir tespitin yapılmadığı olay yerini fotoğraflıyarak ve kayıt ederek zararın tahsilini talep ettiği, bu sebeple davacının olay tarihindeki döneme ait ticari defter ve kayıtlarının getirtilerek bu yoksa stok defterlerinin celp edilerek Mali Müşavir bilirkişi tarafından incelenmesine karar verildiği Dosya Mali müşavir, kusur bilirkişisi ve nitelikli hesap uzmanı bilirkişiye verildiği, 20/11/2020 bilirkişi heyet raporunda özetle; Davacı işyeri ile ilgili İşyeri açma Ruhsatının bulunmadığı,
17.07.2017 ve 27.07.2017 tarihlerindeki İstanbulda yoğun Yağış sonucu davacıya ait depo iş yerinde Su basması sonucu oluşan emtia hasarlarına ilişkin delil tespiti yaptırılmadığı, Hasarlanan ticari emtiada meydana geldiği iddia edilen zarar tespitine ilişkin her hangi bir somut belge dosya kapsamında bulunmadığı, Dosyaya alınan 12.12.2019 Uyap Tarihli Kök Raporda Meydana gelen hasarda tarafların sorumluluğunun her iki taraf açısındanda %50 Kusurlu oldukları yönünde değerlendirmede bulunulmuş ise de, Hasar gördüğü iddia edilen ticari emtilarla ilgili her hangi bir somut belge, Fatutura, İrsaliye, Gümrük Beyannamesi, Mal teslim Belgesi, Depo giriş evrakı,..vb hiçbir belge,
davacı tarafından ibraz edilmediğinden Hasarlandığı iddia edilen ticari emtianın sadece davacı beyanı ile sınırlı olaması nedenlerinden dolayı parasal yönden (maddi zarar) tespit ve hesaplamasının yapılamadığı, Davacı, bilirkişiliğimize, Ticari defter kayıt ve belgelerin Su baskını esnasında zayi olduğunu ve bilirkişi incelemesine ibraz edilemeyeceği yönünde beyanları karşısında da Maddi zararın varlığına dair de tespit ve değerlendirme yapılamadığı,
Diğer Yandan Davacı Bağlı Bulunduğu Vergi Dairesinden 2017 yılına ilişkin Vermesi gereken KDV, Gelir Vergisi ve diğer Beyannamelerinini de ibraz edemediği, Ticari defter kayyıt ve belgelerin su baskınında zayi olduğuna dair Bağlı bulunulan Vergi Dairesine de her hangi bildirim olduğuna dair belge sunulamadığı, Davacı beyanlarında, İşyerindeki Emtianın maliki olmadıklarını, sadece 3.kişilere ait malların Kazakistan, Kırgızistan, Rusya, Tacikistan vb ülkelerdeki Alıcılarına Nakliye hizmeti verildiği, davacı, Nakliyecilere taşıma ücretlerini de Yurtdışında ödediğini, Taşıma ile ile ilgili Türkiye’de her hangi fatura karşılığı ödemede bulunmadığı yönünde beyanlarda bulunduğu, davacı, mülkiyeti yurtdışı 3 kişilere ait olduğu ve su baskınında hasarlandığı iddia edilen Ticari emtia sahiplerine hasarlanan mal bedellerini Davacının Yurt dışındaki “ran … …”… (… ile … abi/kızkardeş olduğu, Türkiye’deki işler …, Yurtdışı işler … tarafından sevk ve idare ediliyor) aracılığı ile Tazmin ettiğini iddia etmiş ise de işbu ödenen tazminat bedellerine işlişkin de her hangi bir somut belge ibraz edilmediğinden bu yönde de maddi anlamda tespit ve hesaplama
yapılamadığı, davacının su baskınında hasar gördüğü ve zayi olduğu iddia edilen ofis mobiyla, bilgisayar vb ofis demirbaş ve malzemelerle ilgili de işbu demirbaş ve malzemelere ilişkin Alış faturası, İrsaliye, Demirbaş defteri vb her hangi bir somut belge veya Resmi Makamlarca düzenlenen zayi tespit tutanağı da ibraz edilmediğinden bu yönde de maddi tespit yapılamadığı, Sonuç olarak, davacı yan su baskınlarında hasarlandığı ve bedellerinin yurtdışındaki 3.kişi
alıcılarına tazmin edildiği iddia edilen Ticari emtilarla ilgili uğranılan Zararın Davacı tarafından somut belge ve bilgilerle ispata muhtaç olduğu, tarafların iddiaları, dosyaya sunulan deliller çerçevesinde davacının uğradığı iddia edilen Maddi
zararına ilişkin tespit ve hesaplama yapılamadığı, manevi tazminat taleplerinin ise mevcut anlatılanlar ve İstanbul geneline yaygın olan yağmur yağışı ile meydana gelişi çerçevesinde Mahkemeniz takdirlerinde olduğu, Tarafların diğer taleplerinin (icra inkar tazminatı vs. de dahil olmak üzere…) münhasıran mahkemenin takdirlerinde olduğu, Bilirkişi heyeti 03.02.2022 tarihli ek raporlarında özetle; davacı yan su baskınlarında hasarlandığı ve bedellerinin yurtdışındaki 3.kişi alıcılarına tazmin edildiği iddia edilen Ticari emtilarla ilgili uğranılan Zararın Davacı tarafından somut belge ve bilgilerle ispata muhtaç olduğu, Tarafların iddiaları, dosyaya sunulan deliller çerçevesinde davacının uğradığı iddia edilen Maddi zararına ilişkin tespit ve hesaplama yapılamadığı, manevi tazminat taleplerinin ise mevcut anlatılanlar ve İstanbul geneline yaygın olan yağmur yağışı ile meydana gelişi çerçevesinde Mahkemeniz takdirlerinde olduğu,
Tarafların diğer taleplerinin (icra inkar tazminatı vs. de dahil olmak üzere…) münhasıran mahkemenin takdirlerinde olduğu, şeklindeki görüş ve kanaatlerini tekrar ettiklerini bildirir rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde; davaya konu iş yerinde meydana gelen hasarın 18/07/2017 günü yağan yoğun yağmur sonucu oluşan sel sularının yüzeyden iş yerine girerek iş yerindeki mallarda hasara neden olduğu, Davacı işyeri ile ilgili İşyeri açma Ruhsatının bulunmadığı, 17.07.2017 ve 27.07.2017 tarihlerindeki İstanbulda yoğun Yağış sonucu davacıya ait depo iş yerinde Su basması sonucu oluşan emtia hasarlarına ilişkin delil tespiti yaptırılmadığı, Hasarlanan ticari emtiada meydana geldiği iddia edilen zarar tespitine ilişkin her hangi bir somut belge dosya kapsamında bulunmadığı, meydana gelen hasarda tarafların sorumluluğunun her iki taraf açısındanda %50 Kusurlu olduğu ancak hasar gördüğü iddia edilen ticari emtilarla ilgili her hangi bir somut belge, fatutura, irsaliye, Gümrük Beyannamesi, Mal teslim Belgesi, Depo giriş evrakı,..vb hiçbir belge, davacı tarafından ibraz edilmediğinden Hasarlandığı iddia edilen ticari emtianın sadece davacı beyanı ile sınırlı olması nedenlerinden dolayı parasal yönden (maddi zarar) tespit ve hesaplamasının yapılamadığı, davacı vekilinin Ticari defter kayıt ve belgelerin Su baskını esnasında zayi olduğunu ve bilirkişi incelemesine ibraz edilemeyeceği yönünde beyanları karşısında da Maddi zararın varlığına dair de bilirkişilerce tespit ve değerlendirme yapılamadığı, diğer yandan davacı bağlı bulunduğu vergi dairesinden 2017 yılına ilişkin vermesi gereken KDV, Gelir Vergisi ve diğer Beyannamelerinin de ibraz edemediği, Ticari defter kayyıt ve belgelerin su baskınında zayi olduğuna dair Bağlı bulunulan Vergi Dairesine de her hangi bildirim olduğuna dair belge sunulamadığı, Davacı beyanlarında, İşyerindeki Emtianın maliki olmadıklarını, sadece 3.kişilere ait malların Kazakistan, Kırgızistan, Rusya, Tacikistan vb ülkelerdeki Alıcılarına Nakliye hizmeti verildiği, davacı, Nakliyecilere taşıma ücretlerini de Yurtdışında ödediğini, Taşıma ile ile ilgili Türkiye’de her hangi fatura karşılığı ödemede bulunmadığı yönünde beyanlarda bulunduğu, davacı, mülkiyeti yurtdışı 3 kişilere ait olduğu ve su baskınında hasarlandığı iddia edilen Ticari emtia sahiplerine hasarlanan mal bedellerini Davacının Yurt dışındaki “ran … …”… (… ile … abi/kızkardeş olduğu, Türkiye’deki işler …, Yurtdışı işler … tarafından sevk ve idare ediliyor) aracılığı ile Tazmin ettiğini iddia etmiş ise de işbu ödenen tazminat bedellerine işlişkin de her hangi bir somut belge ibraz edilmediğinden bu yönde de maddi anlamda tespit ve hesaplama yapılamadığı, davacının su baskınında hasar gördüğü ve zayi olduğu iddia edilen ofis mobiyla, bilgisayar vb ofis demirbaş ve malzemelerle ilgili de işbu demirbaş ve malzemelere ilişkin Alış faturası, İrsaliye, Demirbaş defteri vb her hangi bir somut belge veya Resmi Makamlarca düzenlenen zayi tespit tutanağı da ibraz edilmediğinden bu yönde de maddi tespit yapılamadığı, davacı yan su baskınlarında hasarlandığı ve bedellerinin yurtdışındaki 3.kişi alıcılarına tazmin edildiği iddia edilen Ticari emtilarla ilgili uğranılan Zararın Davacı tarafından somut belge ve bilgilerle ispata muhtaç olduğu,( davacı vekilinin duruşmadaki beyanında duruşmada ticari defter ve belgelerin su altında kaldığını, zayi olduğunu, ancak buna ilişkin herhangi bir zayi nedeniyle iptal davasının açılmadığının) tüm dosya kapsamı dikkate alındığında davacının zararının miktarını ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 80,70 -TL harcın başlangıçta peşin alınan 853,88 -TL harçtan mahsubu ile bakiye 773,18 -TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-)Davacı yanca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendisini duruşmalarda bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat talepleri yönünden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-) Davalılar kendisini duruşmalarda bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden tarifenin 10.(3) maddesi nazara alınarak 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/10/2022

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.