Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/442 E. 2021/89 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/442 Esas
KARAR NO : 2021/89
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/05/2018
KARŞI DAVA : Alacak
KARŞI DAVA T. : 28/06/2018
KARAR TARİHİ : 21/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili ile davalı şirket arasında 02.02.2017 tarihli sözleşmede belirtilen hususlarda karşılıklı anlaştıklarını, sözleşmedeki edimlerini müvekkilinin eksiksiz ve özenli bir şekilde yerine getirdiğini ve 09.02.2018 tarihli 123.900 USD tutarındaki faturayı tanzim ettiğini, iş faturanın 26.03.2018 tarihli ihtar ile davalı şirkete gönderildiğini, fatura tebliğ edildiğinin herhangi bir itirazda bulunulmadığını, faturanın iade edildiğini iddia edilmiş ise de böyle bir herhangi bir tebligatın yapılmadığını, müvekkiline 50.000 USD ödeme yaptığını, kalan kısmın ödenmemesi nedeniyle icra takibi yapıldığını, Davalı tarafın fatura konusu ticari ilişkinin varlığını kabul ettiğini, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında İstanbul ili, … ilçesi , … Yolu üstünde bulunan … Ada, … parsel sayılı yapının mimari ,elektrik, mekanik ve statik projelerinin çizilerek , ilgili kurumdan onaylatılmasına müteakip inşaat ruhsatının alınması hususunda anlaşma gereği karşılıklı edimlerin yüklendiklerini, müvekkilinin edimlerini tam ve eksiksiz yerine getirdiğini, icra takibine kadar sözleşme edimlerinin yerine getirilmediği hususunda kendilerine bir bildirimde bulunulmadığını, davalının iddiasını ispat etmekle mükellef olduğunu, davalının yapının yola terk işlemleri için kararsız kalması üzerine sözleşmenin bitmesinin planlanan günde gecikme yaşanmış bu sebeple taraflar arasında ek toplantı yapılmış olduğunu, toplantı tutanağı ve mail yazışmalarının ekte olduğunu, toplantı 14.09.2017 tarihinde yapılmış olup, terk işlemlerinin bitmesine müteakip tapunun çıkmasından 2 ay sonra ruhsat alacağının kararlaştırıldığını, tapunun 11.10.2017 teslim alındığını beyanla, itirazın iptaline , davalının takip konusu alacağın % 20 ‘den aşağı olamamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Takibe dayanak faturayı süresinde itiraz edilerek iade edildiğini, 29.03.2018 tarihli ihtar ile ticaret sicil adresine gönderilerek fatura itiraz edilerek iade edildiğini, davacının sözleşme edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini ispatla mükellef olduğunu, 02.02,2017 tarihli sözleşme ile işin 2 ay içinde bitirileceğinin taahhüt ettiği için fahiş bir bedelle anlaşma yapıldığını, 2 aylık süre sonunun 02.04.2017 tarihi olduğunu, inşaat ruhsatının 0B.02.2018 tarihinde 10 aylık gecikme ile alındığını, bu nedenle inşaatın tamamlanma süresinin uzadığını, Davacının bildirdiği toplantı tutanağından müvekkili şirketin haberi olmadığını, müvekkili şirketin yetkilisi tarafından hazırlanmış tutanak olup olmadığının taraflarınca bilinmediğini, taraflarına tebliğ edildiğinde beyanda bulunma haklarını saklı tutuklarını, kendi edimlerini yerine getirmeyen tarafın karşı taraftan edimlerini yerine getirmesinin beklenemeyeceğini beyanla, davanın reddine davacının gereği gibi süresi içinde edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle bedelden uygun bir indirim yapılmasına,%20 inkar tazminat talebinin talebin yargılama gerektiğinden reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
KARŞI DAVA:
Karşı dava yönünden, karşı davalının sözleşmede belirtilen sürede edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle inşaata başlanamamış ve müvekkilinin taşınmazda tasarruf yapma yetkisi 10 ay gecikmiş olduğunu, bu dönemde müvekkilinin binayı tamamen veya bağımsız bölümleri ayrı ayrı kiralama, reklam ve semerelerinden faydalanamamış olduğunu, karşı tarafın 2 ay gibi kısa bir sürede ifa edeceği taahhüdü mevcut olup, işin süresinde yerine getirilmemesinin müvekkiline atfedilecek bir kusur olmadığını, menfi zararlarının tazmini için iş bu davayı açma zaruretleri olduğunu beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini dava etmişlerdir.
DELİLLER
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E sayılı takip dosyasına, sözleşme başlıklı 02.02.2017 tarihli sözleşme, 09.02.2018 tarihli 123.900 USD bedelli fatura, … Noterliği’nin 26.03.2018 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesine, … Noterliği’nin 20.02.2017 tarihli, … yevmiye nolu vekaletnamesine, tarafların ticari defter ve kayıtlara, tanık beyanlarına ve bilirkişi incelemesine dayanmışlardır.
Davaya dayanak … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E sayılı takip dosyasında; alacaklı … Tur Ltd Şti tarafından borçlu … A.Ş aleyhine 301.137,72–TL alacağın tahsili için 10.04.2018 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği, 18/04/2018 tarihinde süresinde borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki 02.02.2017 tarihli sözleşme doğrultusunda asıl dava ve karşı dava yönünden tarafların yükümlülüklerini tam olarak yerine getirip getirmediği, teknik olarak sözleşme doğrultusunda yükümlülüğün ne kadarının yerine getirildiği ve alacak doğmuş ise miktarı hususunda rapor aldırılmış, 12.02.2020 tarihli raporda:
”…Sözleşeme kapsamındaki işlerin, inşaat ruhsatı kapsamında gereken tapu ve diğer ek evraklarda yapılan ek düzenlemeler kapsamında ön görülen sürenin üstünde bir sürede tamamlanmış olduğu,
Tarafların beyanları uyarınca davalı tarafından davacıya 50.000 USD ödeme yapıldığı hususunda bir ihtilaf olmadığı, davacı tarafından tanzim edilen 123.900USD tutarındaki faturadan 50.000 USD yapılan ödemenin düşümü neticesinde kalan 73,900 USD tutarı takip talebine konu edildiği belirlendiği…” tespit ve rapor edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptaline, karşı dava ise; yüklenicinin geç teslimi nedeniyle kira ve reklam kaybının tespit ve tahsili için belirsiz alacak talebine ilişkin olduğu, karşı davacının 12.10.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile karşı davasını tamamen ıslah ederek geç teslim iddialarının yanı sıra ayıplı ifaya dayandığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında “sözleşme” başlıklı, 02.02.2017 tarihli sözleşme içeriğine göre; asıl davacı yüklenici ile karşı davacı işveren arasında, İstanbul ili, … ilçesi, … Yolu üstünde bulunan … Ada, … parsel sayılı yapının mimari, elektrik, mekanik ve statik projelerinin çizilerek ilgili kurumdan onaylatılmasına müteakip inşaat ruhsatının alınması hususunda sözleşme düzenlendiği, yapılacak işlerin bir liste halinde belirlendiği ve 2 ay içinde tamamlanmasının kararlaştırıldığı, karşı davacı işverenin 50.000 USD peşin verdiği, 2 ay içinde işlerin bitirilemediği hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, tarafların edimlerini yerine getirip getirmedikleri, asıl ve karşı davacının talep edebileceği alacak tutarının tespitinden ibarettir.
Dosya kapsamına göre; ruhsat alınması için gerekli evrakların düzenlenerek ilgili belediyeye verildiği, ancak öncelikle yol terki ile ilgili bir işlem gerektiği, bu işlem için meclis kararının beklendiği, bilahare yeniden projelerin sunulduğu ve belediye tarafından inceleme dönemi sonrasında ruhsata bağlandığı, asıl davacının sözleşme kapsamındaki edinimlerini yaklaşık 10 ay gecikmeli olarak yerine getirmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce hükme elverişli bulunan bilirkişi heyeti raporuna göre; yol terk işleri ile ilgili yazışmalar, Encümen Kararı alınması, tapuya işlemlerin yapılarak kayıt düşülmesi, Proje revizyonları ve diğer yazışmalar için yürütülen çalışmaların kapsamlı işlemler olduğu, tapu, imar durumu, kot kesit, kontür gabari belgelerinin önemli bir yer tuttuğu, tapudaki terk işlemi nedeni ile işlerin uzunca bir süre askıda kaldığı, tapunun 11.10.2017 tarihinde alındığı ve ardından yeniden proje başvurusu yapıldığı, buna göre öngörülemeyen durumlar nedeniyle gecikme nedeniyle asıl davacıya atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı sonucuna varıldığından karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Öte yandan karşı davacı 12.10.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile karşı davasını tamamen ıslah ederek geç teslim iddialarının yanı sıra ayıplı ifaya dayanmış ve dava konusu yer ile ilgili olarak ruhsata aykırı işlemler nedeniyle yıkım kararı verildiğini, bu idari işleme karşı dava açtıklarını, dosyanın Danıştay safhasında olduğunu, dolayısı ile asıl davanın reddine, aksi halde ayıplı ifa nedeniyle bedelde indirim yapılması talep edilmiş ise de; dosya kapsamında bulunan 29.05.2018 tarihli yapı tadil tutanağı ve … Encümeninin 06.06.2018 tarihli kararı ile dava konusu yapının Boğaziçi Kanununa aykırılığı nedeniyle yıkımına kararı verildiği, yapıdaki ayıbın karşı davacı tarafından cevap ve karşı dava dilekçesinin sunulduğu 29/06/2018 tarihinde bilinir olduğu, davada tahkikat tamamlanarak sözlü yargılamaya geçildiği, somut olayda ıslah talebinin HMK.nın 182.maddesi kapsamında kötü niyetli ıslah olarak değerlendirildiğinden ıslah talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Asıl davacının dosya kapsamına göre 73.900-USD bakiye alacağının bulunduğu, davacının faturaları tebliğ tarihinden (27.03.2018) itibaren ödeme için davalıya 7 gün süre verilmiş olduğu dikkate alındığında mahkememizce resen hesaplanan 5 günlük yabancı para mevduat faizi tutarının 56,69 USD, toplam davacı alacağının ise 73.956,69 USD olduğu anlaşıldığından asıl davanın kısmen kabulüne, davalının …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanun 4/a maddesi gereğince faiz işletilmek suretiyle 73.900-USD asıl, 56,69-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 73.956,69-USD üzerinden takibin devamına, takibe konu asıl alacak likit olduğundan asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalı / karşı davacıdan alınarak davacı / karşı davalıya verilmesine, Fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Asıl davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanun 4/a maddesi gereğince faiz işletilmek suretiyle 73.900-USD asıl, 56,69-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 73.956,69-USD üzerinden takibin devamına,
Asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalı / karşı davacıdan alınarak davacı / karşı davalıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-) Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 20.570,72-TL nisbi karar harcından başlangıçta peşin alınan 5.142,68-TL harcın mahsubu ile bakiye 15.428,04-TL harcın davalı – karşı davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-) Davacı – karşı davalı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5.142,68-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 5.183,78-TL ‘nin davalı – karşı davacıdan tahsili ile davacı – karşı davalıya verilmesine,
4-)Davacı – karşı davalı tarafından yapılan 1.700,00-TL bilirkişi ücreti, 283,05-TL teskere /davetiye gideri olmak üzere toplam 1.983,05-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 1.981,25-TL ‘sinin davalı – karşı davacıdan tahsili ile davacı – karşı davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı- karşı davalı üzerinde bırakılmasına,
5-) Davacı – karşı davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 29.517,67-TL nispi vekalet ücretinin davalı – karşı davacıdan tahsili ile davacı – karşı davalıya verilmesine,
6-) Davalı – karşı davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve tarifesi 13/(2) maddesi uyarınca 170,95-TL nispi vekalet ücretinin davacı – karşı davalıdan tahsili ile davalı – karşı davacıya verilmesine,
7-) Davacı – karşı davalının / davalı karşı davacının gider – delil avanslarından artan bakiyelerinin karar kesinleştiğinde re’sen davacı – karşı davalıya / davalı – karşı davacıya/ vekillerine iadesine,
8-)KARŞI DAVANIN REDDİNE,
9-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 59,30-TL maktu red harcının peşin alınan 72,78-TL harçtan ve 98,10-TL karşılık dava harcında mahsubu ile bakiye 111,58-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya (davalı – karşı davacıya) iadesine ,
10-)Davacı (davalı – kaşı davacı ) yanca yapılan tüm yargılama giderlerinin davacı (davalı – karşı davacı) üzerinde bırakılmasına,
11-)Davalı (davacı – karşı davalı) duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan (davalı – karşı davacıdan) alınarak davalıya (davacı – karşı davalıya) verilmesine,
Davacı/Karşı davalı vekilinin ve davalı/karşı davacı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/01/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır