Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/423 E. 2020/487 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/423 Esas
KARAR NO : 2020/487
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/05/2018
KARAR TARİHİ : 27/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Vekiledeni banka ile davalı …. arasında 16.06.2017 tarihli … Maaş Ödeme Sözleşmesi bağıtlandığını, sözleşmede davalı şirketin üç yıl boyunca en az kırk çalışanının ücret ve diğer ödemelerini banka üzerinden yapmaya taahhüt ettiğini, şirkete bu taahhüdü uyarınca 11.07.2017 tarihinde 18.400,00 TL promosyon ödemesi yapıldığını, ancak şirketin verdiği taahhüdü yerine getiremediğini, aylık kırk çalışanın ücret ve diğer ödemelerinin banka üzerinden gerçekleşmesini sağlayamadığını, sözleşmede taahhüt edilen sayının altında ücret ödemesinin gerçekleşmesi halinde promosyon tutarının eksik gerçekleşen tutarlar oranında eksik ödeneceğinin düzenlendiğini, şirketin sözleşme hükümlerini yerine getirmemesi veya gereği gibi yerine getirmemesi durumunda bankanın zarar ve ziyanını ayrıca talep etme hakkı saklı kalmak kaydı ile promosyon tutarının tamamının sözleşmenin sona erme tarihi itibariyle kıstelyevm esasına göre kalan süreye tekabül edecek kısmının 1,5 katını cezai şart olarak, ödeme tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankası avans faiz oranı üzerinden faizi ile birlikte ödeneceğinin belirlendiğini, davalı şirketin asgari aylık maaş ödeme sayısının gerçekleştirememesi nedeniyle … Noterliğinden 16.03.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarının gönderilerek, peşin ödenen promosyon tutarından, gerçekleştirilen aylık ödeme tutarları göz önünde tutularak 14.907,28 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işlemiş 1.581,92 TL faizi ile birlikte, ayrıca cezai şart tutarı olan 20.700,00 TL’nin de avans faizi ile birlikte ödenmesi için ihtar gönderildiğini, ihtara rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığından bu davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu beyanla, davanın kabulüne, akde aykırılık nedeniyle peşin ödenen tutar üzerinden hesaplanan 14.907,28-TL ve 1.581,83-TL işlemiş faizinin, 14,907,28-TL’ye ihtarname tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ve keza 20.700,00 TL cezai şart tutarının avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki sözleşmeye esas itibariyle itiraz etmediklerini, banka tarafından ödenmiş 18.400,00 TL’nin kıstelyevm 14.907,28 TL’sinin iadesine bir itirazların olmadığını, cezai şart olarak istenen kısmın fahiş olduğunu, borç miktarı aşan yüklü bir tutar olduğunu, borçlu tacir bile olsa cezai şartın ekonomik yıkıma neden olabilecek miktarda olmaması gerektiğini, cezai şartın tayininde makul ölçünün sözleşmeye aykırı davranılması yüzünden alacaklının uğradığı zarar, borçlunun borcunu yerine getirmemek suretiyle sağladığı yarar, borçlunun kusur dereceği ve borca aykırı davranışın ağırlığının değerlendirilmesi gerektiğini, sözleşmenin düzenlenmesinden sonra 15 Temmuz darbe girişiminin yaşanması sonrasında müvekkilinin pek çok şirket ile düzenlediği kampanyaları iptal etmek zorunda kaldığını, UBER’in yaşattığı haksız rekabet nedeniyle pek çok çalışanının işten çıkartılması zorunluluğunun doğduğunu, bu nedenle cezai şartın ya tamamen ortadan kaldırılması ya da kıstelyevmin cezai şarta da uygulanması gerektiğini, sözleşmenin 17. maddesinde yer alan düzenlemeler çerçevesinde sözleşmenin kendiliğinden ve zaruret nedeniyle ortadan kalktığı da dikkate alınarak keyfi bir fiilî durum yada fesih koşulları oluşmadığından cezai şartın tamamen kaldırılması gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava;Taraflar arasında imzalanan 16/06/2017 tarihli … maaş ödeme sözleşmesine aykırılık nedeniyle anapara ve cezai şart alacağının davalıdan tahsili talebinden ibaretir.
Davacı vekili delil ve belgelerini sunmuş davada; Davacı şirkete ait maaş ödeme sözleşmesi sureti, ödeme dekontu, hesap ekstreleri, banka defter ve kayıtları ile yazışmalar, … Noterliğinini 16.03.2018 tarihli ihtarnamesi, bilirkişi incelemesi, keşif, sair her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Davalı vekili davada herhangi bir delile dayanmamıştır.
Mahkememiz tarafından davacının dayandığı akde aykırılık nedeniyle anapara ve cezai şart açısından davacının alacaklı olup olmadığının, alacaklı ise miktarının tespiti açısından dosyanın bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından sunulan 01.10.2020 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “…. Davacının davalıdan, dava tarihi itibariyle, 14.907,28 TL promosyon iadesi alacağı (asıl alacağı) ve 1.001,27 TL işlemiş temerrüt faizi alacağı bulunduğu;
Davacının davalıdan ayrıca 20.700,00 TL cezaî şart alacağı bulunduğu, cezai şart alacağı tutarının 10.350,00 TL’ye indirilmesinin uygun olacağı;
Davacının promosyon iadesi alacağı ile cezai şart alacağının (asıl alacakların), talep gibi, davacı ihtarnamesinin davalıya tebliğ edildiği 21.03.2018 tarihinden sonra 10 günlük ödeme mehilinin dolduğu 31.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili gerektiği;” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyet raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davacı vekili tarafından rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde “taraflar arasındaki sözleşmenin düzenlenmesinden sonra 15 Temmuz darbe girişiminin yaşanması sonrasında müvekkilinin pek çok şirket ile düzenlediği kampanyaları iptal etmek zorunda kaldığını” beyan etmiş olup 01.10.2020 tarihli bilirkişi heyet raporunun inceleme ve değerlendirme bölümünde de “…. 2016 yılında 15 Temmuz darbe girişiminin sonrasında turizm sektörünün tam bir çöküntüye girdiği, turizm işlerinin bıçak gibi kesildiğinin dikkate alarak şirketin gerek istihdam ve gerekse genel durumu ile hayatı kararlar almak zorunluluğunun doğduğunu belirterek şirketin hızla küçülmesi yönünde kararlar alındığını,
Dosyaya sunulan SGK kayıtlarından da şirketin istihdam ettiği personel sayısında hızlı bir azaltmaya gittiğinin,
Şirketin ticari faaliyet konusunun, turizm ve seyahat acentası sıfatıyla, havalimanları ile şehir merkezi arasında taşımacılık yapmak olduğu, iş yoğunluğunun turizm sezonunun devam ettiği süre ile sınırlı olduğu, turizm sektörünü etkileyen genel uygulama ve kararlardan hızlı şekilde etkilendiği, özellikle sözleşmenin imzasından sonra yaşanan 15 Temmuz darbe girişiminin turizm sektörünü çok olumsuz etkilediği dikkate alındığında sözleşmedeki cezai şartın aynen uygulanması halinde davalı şirketin ekonomik mahvına neden olabileceği değerlendirildiğinden cezai şarttan %50 oranında indirim yapılması gerekeceği,
Bu durumda ödenmesi gerekecek cezai şart tutarının 10.350,00 TL olacağı” belirtilmiştir.
Toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı tarafından davalı ile arasında akdedilen 16/06/2017 tarihli … maaş ödeme sözleşmesine aykırılık nedeniyle anapara ve cezai şart alacağının davalıdan tahsili istemli açılan davada Mahkememizde yapılan yargılama sırasında alınan 01.10.2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda davacının davalıdan dava tarihi itibariyle, 14.907,28 TL promosyon iadesi alacağı (asıl alacağı) ve 1.001,27 TL işlemiş temerrüt faizi alacağının bulunduğu ve davacının davalıdan ayrıca 20.700,00 TL cezaî şart alacağı bulunduğu, cezai şart alacağı tutarının 10.350,00 TL’ye indirilmesinin uygun olacağının tespit edildiği, davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde taraflar arasında promosyon iadesine davalının herhangi bir itirazının olmadığı sadece cezai şartın ya tamamen ortadan kaldırılmasının ya da kıstelyevmin cezai şarta da uygulanmasının talep edildiği gerekçe orakta taraflar arasındaki sözleşmenin düzenlenmesinden sonra 15 Temmuz darbe girişiminin yaşanması sonrasında müvekkilinin pek çok şirket ile düzenlediği kampanyaları iptal etmek zorunda kaldığının belirtildiği, bilirkişi heyet raporunda da cezayi şartta indirim uygulanması gerektiğinin gerekçesi olarak özellikle sözleşmenin imzasından sonra yaşanan 15 Temmuz darbe girişiminin turizm sektörünü çok olumsuz etkilemesinin belirtildiği ancak taraflar arasındaki sözleşmenin 16/06/2017 tarihinde imzalandığı, darbe girişiminin de 15.07.2016 tarihinde olduğu ve turizm sektörü üzerinde etkisini olumsuz olarak hemen gösterdiği (2016 yılının ağustos, eylül ve ekim aylarından itibaren), taraflar arasındaki sözleşmenin darbe girişiminden 11 ay sonra imzalandığı, bu haliyle davalının basiretli bir tacir gibi darbe girişimi sonrasında ki olumsuz etkilileri kabul ederek bu sözleşmeyi imzaladığı bu nedenle cezai şartta indirim yapılmaması gerektiği ve davacı tarafından cezai şarta uygulanacak faizin başlangıç tarihinin dava dilekçesinde belirtilmedi bu sebeple cezai şarta uygulanacak olan faizin başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiği, ana para alacağı ile faizi yönünden davalının 31.03.2018 tarihinde temerrüte düştüğü anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile 14.907,28 TL ana para ve 1.001,27 TL (ana paraya 11.07.2017 tarihinden ihtarname tarihine kadar işlemiş) faizi olmak üzere toplam 15.908,55 TL’nin 31.03.2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazla talebin reddine, 20.700,00 TL cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek yerinde görülmüştür.
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-)14.907,28 TL ana para ve 1.001,27 TL (ana paraya 11.07.2017 tarihinden ihtarname tarihine kadar işlemiş) faizi olmak üzere toplam 15.908,55 TL’nin 31.03.2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Fazla talebin reddine,
2-)20.700,00 TL cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-) Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 2.500,73-TL harçtan peşin alınan 636,46-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.864,27-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvuru harcı, 636,45-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 677,55-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve müzekkere / davetiye gideri olmak üzere toplam 1.724,50-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 1.693,98-TL ‘sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.491,28-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca 659,64-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde, davalı/vekilinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2020

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.