Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/396 E. 2020/284 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/396 Esas
KARAR NO:2020/284

DAVA :Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/04/2018
KARAR TARİHİ:08/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20.02.2017 tarihinde davalı … sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile … ili, … ilçesinde seyir halinde bulunduğu sırada oradan geçmekte olan vekiledeni şirkete ait … plakalı araca çarptığını, bu kaza nedeniyle vekiledeni şirket aracında maddi hasar meydana geldiğini, … sisteminden alınan … kaza kayıt numaralı kusur durumu sonuç belgesinde bu kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü davalı …’in %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, vekiledeni şirketin araç kiralama şirketi olduğunu, kazaya karışan aracında bu kapsamda kiralık araç olduğunu, kaza sonrası meydana gelen hasar sebebiyle aracın bir süre kullanılamadığını, vekiledeninin bu süre boyunca araçtan mahrum kaldığı için kazanç kaybına uğradığını, davalı … A.Ş ‘nin araç sahibi olması sebebiyle işleten olarak vekiledeninin zararını tazminle yükümlü olduğunu, diğer davalı …A.Ş ‘nin ise kazaya sebebiyet veren aracın uzun süreli kiracısı olduğunun haricen öğrenildiğini beyanla, davanın kabulüne, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 100,00-TL iş durması kazanç kaybı bedelinin 20.02.2017 olan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı … Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle usule ilişkin olarak; davacının, huzurdaki davaya konu talepleri ile birebir aynı mahiyette olacak şekilde daha önce ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, başlatılan icra takibinde müvekkili şirkete gönderilen ödeme emrine karşı yasal süresi içinde itiraz edildiğini, bu hali ile müvekkili şirket bakımından takibin durdurulduğunu, davacı yanca itirazın iptali/itirazın kaldırılması yoluna başvurulması gerekirken davacı yanca, doğrudan tazminat talepli olarak huzurdaki davanın açıldığını, davacının talepleri mükerrer mahiyette olduğundan ve aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olması HMK114/1-l maddesine göre işin esasına girilmesine engel teşkil eder mahiyette olduğundan huzurdaki davanın, dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesini, ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin dayanağı …eksper sicil numaralı …tarafından tanzim edilmiş olan rapora göre davacı, 855,00 TL alacak hesabı yapıldığını ve başlattığı icra takibinde de bu alacağı takibe konu ettiğini, bu halde de alacağın belirsiz olduğundan bahsetmenin mümkün olamayacağını, esasa ilişkin olarakta; vekiledeni şirketin, … plakalı aracı 06.11.2014 akdedilmiş olan … numaralı Uzun Dönemli Araç Kiralama Sözleşmesi kapsamında düzenlenen … sayılı ek kontrat ile 29.01.2016 kira başlangıç tarihi olmak üzere 24 ay süre ile diğer davalı …. A.Ş.ye kiraladığını ve aracı 29.01.2016 tarihinde davalı şirkete teslim ettiğini, dava konusu kazaya karışan aracın her ne kadar kaza tarihi itibari ile müvekkil şirket adına kayıtlı ise de aracın işleteninin davalı … A.Ş. olduğunu, işleten sıfatının diğer davalıya geçmesi nedeni ile araç maliki sıfatı ile müvekkili şirketin davacıya karşı bir sorumluluğu kalmadığını, Yargıtay kararlarında da sık sık belirtildiği üzere bir aracın işleteni tek bir kişi olabileceğini, ruhsat sahibi olmanın tek başına işleten sıfatının taşınması anlamına gelemediğini ve uzun süreli kiralama halinde aracın fiili hakimiyeti uzun süreli olarak kiracıya geçmiş ise ve araçtan da ekonomik anlamda kiracı yararlanmakta ise işleten sıfatı da kiracıya geçtiğini, bu halde ruhsat sahibinin malik sıfatı ile işleten sıfatı ortadan kalktığından, 3. kişilere karşıda sorumluluğu kalmadığını beyanla, davanın vekiledeni yönünden reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı … Tic A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: Öncelikle usule ilişkin olarak; dava konusu talebin Borçlar Kanunu 54.maddede düzenleme konusu edilen haksız fiil sorumluluğuna ilişkin olduğundan, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, ayrıca davacını kazanç kaybı tespitini yaptırdığı 75,00-TL rapor bedeli ile bedeli bildirilen raporda kazanç kaybı olarak tespit edilen 855,00-TL yi iki alacak kalemi olarak takip ile talep ettiğini, bu koşullarda iş bu davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, esasa ilişkin olarakta; araç malikinin diğer davalı … AŞ olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla gerçek zararın belirlenebilmesi için aracın tampon bölgesindeki çizikten ibaret olan hasarın kaç günde giderilebilecek bir hasar olduğu, aracın ne kadar süre ile serviste kalması gerektiği, yine aracın kiraya verilme piyasa rayici hususlarının araştırılmasını ve amortisman bedellerinin düşülmesi gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle: Aracın full kaskolu ve sigortalı olduğunu, tarafına ücret çıkarılmasının doğru gelmediğini, belirtilen tarihte iş çıkışı şirket aracı ile yoluna devam ederken davacıya ait aracın ani fren yaptığını ve durmayarak hafif bir biçimde önündeki araca dokunması sonucu tampon bölgesinde çatlak olduğunu beyan etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; Maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı iş durması, kazanç kaybı bedelinin tahsil talebinden ibarettir.
7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası ”Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.” şeklinde değiştirilmiş olup 15.03.2018 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğü girmiştir.
Mahkememizde görülen iş bu davada 7101 sayılı kanunun resmi gazetede yayınlandığı tarihten sonra 30.04.2018 tarihinde açılmış olup 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre basit yargılama usulüne tabi olmasına rağmen Tensip zaptıyla her ne kadar yazılı yargılama usulünün uygulanması gerektiği belirtilmiş olsa da 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik dava tarihinden önce olması nedeniyle tensip zaptında yazılı yargılama usulünün uygulanacağının belirtilmesi taraflara kazanılmış hak sağlamayacağından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince 02.04.2019 tarihli duruşmada iş bu davada basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili davada; kaza tespit tutanağına, hasar dosyasına, bilirkişi incelemesine dayanmışlardır.
Davalı …. A.Ş. vekili davada teslim tutanağı, bilirkişi incelemesi, ….İcra Müdürlüğü’nün …E numaralı dosyası, kaza dosyası ile her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davalı … A.Ş. vekili davada ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası, … numaralı Uzun Dönemli Araç Kiralama Sözleşmesi, … numaralı Ek kontrat, araç teslim belgesi, müvekkili şirketçe düzenlenmiş olan 2016 Yılı Ocak dönemine ilişkin Damga Vergisi beyannamesinin ilgili sayfaları ile tahakkuk fişi, – … Ticaret Odası kayıtları, BA BS formları, ticari defter, belge ve kayıtlara dayanmıştır.
Davalı … davada herhangi bir delile dayanmamıştır.
Mahkememiz tarafından … … Müdürlüğü’ ne müzekkere yazılarak … plaka sayılı aracın ve … plaka sayılı aracın 20/02/2017 tarihinde ve halen kimin adına kayıtlı olduğunun tespit edilerek, araç kayıtlarının ve ruhsat bilgilerinin çıkartılarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … … Müdürlüğü tarafından istenilen belgeler mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememiz tarafından … Sigorta A.Ş.’ye müzekkere yazılarak 20/02/2017 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle … plakalı aracın hasar dosyasının çıkartılarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş … Sigorta A.Ş. tarafından hasar dosyası mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememiz tarafından … İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … E sayılı dosyanın mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … İcra Müdürlüğü tarafından … E sayılı dosya mahkememize gönderilmiştir.
Getirtilip incelenen … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı … A.Ş tarafından borçlular; …, … A.Ş aleyhine 855,00-TL asıl alacak, 32,92-TL işlemiş faiz, 75,00-TL asıl alacak olmak üzere toplam ; 962,92-TL alacağın tahsili için 24.07.2017 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçlulara ödeme emrinin tebliğ edildiği, süresinde borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı … A.Ş. Cevap dilekçesinde derdestlik itirazında bulunmuş olup mahkememiz tarafından derdestlik itirazının daha önce icra takibi yapan davacının itirazın iptali davası açmak yerine alacak davası açmasında usul ve yasaya aykırı bir yol bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davalı …. A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı yok yönünde itirazda bulunmuştur.
Mahkememiz tarafından davacı yana somut olayda dava değeri daha önceden icra takibinde belirlenmiş olmasından dolayı belirsiz alacak davasının yasal şartları bulunmadığından HMK 114/H ve 115/2. Mad. gereğince harcı beyan ederek ikmal etmesi maksadıyla 1 haftalık kesin süre verilmiş olup verilen süre içerisinde davacı vekili tarafından harca esas dava değeri 500,00 TL olarak belirtilerek harcı tamamlamış olmasından dolayı Mahkememiz tarafından davalı …. A.Ş. vekilinin davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı yok yönündeki itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre kusur oranı belirlendikten sonra 20.02.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı kazanç kaybının meydana gelip gelmediği geldi ise davalılardan talep edebileceği miktarın tespiti için alınan 31.10.2019 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak: ”…Davalı sürücü …’in % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı şirketin davalılardan talep edebileceği gerçek kazanç kaybının 457,32 TL olduğu..” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara/vekillerine tebliğ edilmiştir.Davalı …. A.Ş. Vekili tarafından rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.Davacı vekili tarafından rapora karşı itiraz ve beyan dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekili tarafından 14.02.2020 tarihinde ıslah dilekçesi sunulmuş olup dava değerlerini 100 TL’den 457,32 TL arttırdıklarını beyan ederek harcını yatırmışlardır.Davacının ıslah dilekçesi davalılara/vekillerine tebliğ edilmiştir.Davalı …. A.Ş. vekili tarafından ıslah dilekçesine karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Davacı vekili tarafından her ne kadar 14.02.2020 tarihinde ıslah dikçesi sunulmuş olsa da dava değeri daha öncesinde davacı vekili tarafından 500,00 TL olarak belirtilerek belirli hale getirilmiş olmasından dolayı davacının ıslah dilekçesi mahkememiz tarafından hüküm kurulurken dikkate alınmamıştır.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalılar aleyhine başlangıçta belirsiz alacak davası olarak açılan maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı iş durması nedeniyle kazanç kaybı bedeline ilişkin alacak davasında mahkememiz tarafından yapılan yargılama sırasında davacı vekiline verilen kesin süre içerisinde dava değerinin 500,00 olarak belirlendiği ve hükme dayanak teşkil etmeye elverişli bilirkişi raporunda davalı sürücü …’in % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı şirketin davalılardan talep edebileceği gerçek kazanç kaybının 457,32 TL olduğunun tespit edildiği, davalı …. A.Ş.’nin kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın işleteni olması nedeniyle, davalı … AŞ ile davalı …. A.Ş. arasında uzun süreli araç kiralama sözleşmesinin akdedilmiş olması nedeniyle, davalı …’in sürücü olması nedeniyle davalıların hepsinin meydana gelen zarardan davacıya karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile 457,32 TL kazanç kaybı alacağını 20.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazla talebin reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-)457,32 TL kazanç kaybı alacağını 20.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
-Fazla talebin reddine,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli harç peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-)Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvuru harcı, 35,90-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı, 7,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 84,00-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Davacı tarafından yatırılan 7,00-TL ıslah harcının davacıya iadesine,
5-)Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve müzekkere /davetiye gideri olmak üzere toplam 935,00-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 855,16-TL ‘sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca 457,32-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Davalılar … AŞ ile …. A.Ş. duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiklerinden reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca 42,68-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … AŞ ve …. A.Ş.verilmesine,
8-)Davacının gider/delil avansından artan bakiyesinin davacıya/vekiline iadesine,
9-)Davalı …’in gider/delil avansından artan bakiyesinin davalıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı …, davalı ….A.Ş. Vekilinin, davalı ….A.Ş. Vekilinin yokluklarında miktar itibariyle verilen karar kesin olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/09/2020

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.