Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/379 E. 2019/848 K. 05.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/379 Esas
KARAR NO : 2019/848
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/04/2018
KARAR TARİHİ : 05/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 02.09.2016 tarihinde müvekkili …’in … Camisinin bulunduğu caddeden … isimli iş yerine doğru yolun sağ tarafında kaldırımda yaya olarak yürümekte olduğu esnada plakasını ve marka – modelini bilmediği bir aracın kendisine arkadan çarpması sonucu trafik kazasına maruz kaldığını, müvekkilinin kaza sebebiyle ağır şekilde yaralandığını, kazanın ardından araç sürücüsünün olay yerini terk ettiği için kaza tespit tutanağının tutulmadığını, müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkiline çarpıp kaçan araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde asli ve tamamen kusurlu olduğunu, kazayla ilgili olarak … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … nolu dosyada soruşturma yürütüldüğünü ve araç sürücüsünün tespit edilemediği için “ daimi arama kararı” verildiğini, kazaya yol açan araç sürücünün tespit edilemediğini, bu sebeple meydana gelen zararın, 14 Haziran 2007 tarih, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14 üncü maddesiyle Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri bünyesinde kurulmuş bulunan … tarafından karşılanması gerektiğini, …nın kuruluş amacı kapsamında bulunan zorunlu sigortaların sağladığı teminatlara ilişkin olarak; sigortalının belirlenememesi, rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli sigortanın bulunmaması veya çalınmış veya gasp edilmiş araçlarla kazaya sebebiyet verilmesi durumlarında, kazalarda zarar gören kişilerin, sigorta güvencesinden yoksun kalmaları nedeniyle uğrayacakları bedeni zararların giderilmesi amacıyla kurulduğunu, bu nedenle müvekkilinin uğramış olduğu bedensel zararlar neticesinde geçici ve sürekli iş göremezliği nedeniyle uğramış olduğu maddi zararların davalı tarafından karşılanması gerektiğini, zorunlu mali mesuliyet sigortası bir motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. Kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dâhilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu olan sorumluluk sigortası olduğunu, müvekkillerinin bu nedenle uğradığı maddi zararın davalı sigorta şirketince kaza tarihinde geçerli olan poliçe teminat limitleri dâhilinde karşılanması gerektiğini, kazanın meydana geldiği tarihteki kişi başına ölüm ve sakatlanma teminatının 310.000,00 TL olduğunu, müvekkilinin uğradığı zararın tazmini ile yükümlü bulunanların (araç, sahibi, sürücü, sigortacı ve diğer tüm sorumlular) meydana gelen zarar nedeniyle müştereken ve müteselsilen (ortaklaşa-zincirleme) sorumluluğu bulunduğunu, bu nedenle davalının müşterek ve müteselsil sorumluluk esası çerçevesinde meydana gelen zararı tazmin etmesi gerektiğini, kazanın ardından ağır şekilde yaralanan müvekkili …’in çok ağır yaralandığını ve vücudunun muhtelif yerlerinde çeşitli yaralanmaların meydana geldiğini, müvekkilinin geçici ve sürekli iş göremezliğine ilişkin maddi zararlarının karşılanması için …na 05.04.2018 tarihinde başvuruda bulunulduğunu ancak sigorta şirketinin başvurusunu reddettiğini, tüm bu sayılan nedenlerden dolayı fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik …’in sürekli iş göremezliği dolayısıyla 100,00-TL maddi, Adli Tıp Muayene Ücreti için ödenen 1.000,00-TL, yani toplamda 1.100,00-TL maddi tazminatın davalının temerrüde düştüğü tarihten itibaren işlemiş Yasal faiziyle birlikte davalı tarafından tazmin edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından ikame edilen iş bu davanın ktk. md. 97 deki dava şartı yerine getirilmediğinden reddi gerektiğini, davada, müvekkili kuruma başvuru yapıldığını, 15 gün içerisinde kurum tarafından cevap verildiğini, kurum cevabında; meydana gelen kaza ile ile ilgili olarak kaza gününde herhangi bir tutanak düzenlenmediği ve hiçbir mercie müracaatta bulunmadığı tespit edildiğini , kazadan 1,5 yıl sonra ifade tutanağı düzenlendiği ve düzenlenen tutnakta verilen ifadenin tamamen soyut verilerden oluştuğunu herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı gerekçesiyle haklı olarak başvuruyu reddetmiştir. gerekli somut verilere ilişkin belgelerin gönderilmesi halinde yapılan başvurunun değerlendirilmesinin mümkün olacağı kurum tarafından belirtildiğini, bu sebeple dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı …’nin 02/09/2016 tarihinde gerçekleştiğini ileri sürdüğü kazadan yaklaşık 1,5 yıl sonra cumhuriyet savcılığı’na giderek şikayette bulunduğunu, ifadesinde; işyerine yaya olarak gitmekte iken bir anda kendini havada bulduğunu ve yaralandığını, kendisine çarpan araca ilişkin herhangi bir bilgi olmadığını ifade ettiğini, davacının emniyetteki ifadesinde belirttiği kaza günü ve saatine ilişkin kazanın oluş şekli ve anını tespit etmek üzere yapılan incelenmeler sonuçsuz kalmış olup herhangi bir bilgi ve belgeye ulaşılamadığını, ayrıca 02.09.2016 tarihinde meydana geldiği ileri sürülen kazaya ilişkin herhangi bir tutanak düzenlenmediği ve hiçbir mercie müracaatta bulunulmadığının görüldüğünü, kazadan 1,5 yıl sonra ifade tutanağı düzenlenmiş ve kaza yerine ilişkin herhangi bir iz, delil, görgü tanığı, kamera kayıtlarına rastlanılmadığını, sadece davacının söylemlerinden ibaret olduğunu, bu poliçelerden dolayı sorumluluklarının, davacının kusuru oranında olmak üzere, yaralanma ve sürekli sakatlık halinde olay tarihi itibariyle kişi başı azami 310.000,00-tl ile sınırlı olduğunu, Cumhuriyet Savcılığından daimi arama kararı alınması gerektiğini, kaza tarihi itibarı ile 01/06/2015 tarihinden sonra gerçekleşmiş kazalar için açılmış olan davalarda karayolları zorunlu mali sorumluluk sigortası yeni genel şartlarının uygulanması gerektiğini, davanın kabülü anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, açıklanan nedenlerden ötürü söz konusu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; Trafik kazasından kaynaklı sürekli iş göremezlik tazminatı talebi ve dava öncesi ödenen adli tıp muayene ücreti talebine dayalı maddi tazminat davasıdır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; kaza tespit tutanağına, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Sor. numaralı dosyasında bulunan ifade tutanaklarına, kaza tespit tutanağına, olay yeri inceleme ve tespite ilişkin tutanaklar ilgili diğer evraka, SGK kayıtlarına, … Devlet Hastanesi, … Diyarbakır Hastanesi’nde bulunan Müvekkili …’e ait hasta dosyasına, ameliyat ve epikriz raporlarına, tüm röntgen ve grafilere, Sürücü belgesi ve ilgili kayıtlara, bilirkişi, ilmi ve kazai içtihatlara ve diğer delillere dayanmıştır.
Davalı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; … nolu hasar dosyasına, SGK kayıtlarına, bilirkişi raporu ve davacı tarafın sunacağı delillere karşı delil sunma hakları saklı kalmak koşuluyla sair delillere dayanmıştır.
… Mahkemesi … Hukuk Dairesi 14.02.2019 tarih, … Es. ve … K. sayılı ilamında “….. Bu durumda Mahkemece davalı sigorta şirketince verilen cevap talebi karşılamadığından dava şartının yerine getirildiği kabul edilerek davanın esasına girilip deliller toplanıp değerlendirilerek ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde usulden red kararı verilmiş olması doğru olmamıştır. ….” yönünde karar verilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde “davacı tarafından ikame edilen iş bu davanın ktk. md. 97 deki dava şartı yerine getirilmediğinden reddi gerektiğini, davada, müvekkili kuruma başvuru yapıldığını, 15 gün içerisinde kurum tarafından cevap verildiğini, kurum cevabında; meydana gelen kaza ile ile ilgili olarak kaza gününde herhangi bir tutanak düzenlenmediği ve hiçbir mercie müracaatta bulunmadığı tespit edildiğini , kazadan 1,5 yıl sonra ifade tutanağı düzenlendiği ve düzenlenen tutnakta verilen ifadenin tamamen soyut verilerden oluştuğunu herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı gerekçesiyle haklı olarak başvuruyu reddetmiştir. gerekli somut verilere ilişkin belgelerin gönderilmesi halinde yapılan başvurunun değerlendirilmesinin mümkün olacağı kurum tarafından belirtildiğini” beyan ederek KTK 97. Maddesinde belirtilen dava şartının yerine getirilmediği itirazında bulunmuştur.
Mahkememizce davalı vekilinin KTK 97. Maddesinde belirtilen dava şartının yerine getirilmediği itirazı yukarıda belirtilen istinaf kararı doğrultusunda yerinde görülmeyerek davalı …nca verilen cevap talebi karşılamadığından dava şartının yerine getirildiği kabul edilerek davanın esasına girilmiştir.
Mahkememizce … Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacıya dava konusu 02/09/2016 tarihli trafik kazası sonrasında rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususlarında Mahkememize bilgi verilmesi istenmiş olup … Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü tarafından cevaben davacıya rücüya tabi herhangi bir ödeme yapılmadığı bildilmiştir.
Mahkememizce …’na müzekkere yazılarak davacının, dava konusu 02/09/2016 tarihli kaza nedeni ile başvuruda bulunulup bulunulmadığı, kaza ile ilgili herhangi bir hasar dosyasının olup olmadığı ile ilgili Mahkememize bilgi verilmesi, hasar dosyası var ise onaylı suretinin Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … tarafından hasar dosyası ve davacının başvuru dilekçesi mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce … Devlet Hastanesi Başhekimliği’ne müzekkere yazılarak davacının 02/09/2016 tarihli trafik kazası sonrasında hastanelerinde gördüğü tedaviye ilişkin tüm evrakların onaylı suretinin Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Devlet Hastanesi Başhekimliği tarafından davacıya ait tedavi evrakları mahkememize gönderilmiş ve mahkememizce incelenmiş olup hastaneye başvuru tarihinin 02.09.2016 olduğu hasta türünün trafik kazaları olarak, teşhisin trafik kazasında motorlu araçla çarpışma olarak belirtildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce … Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılarak … sayılı soruşturma dosyasının Uyap suretinin gönderilmesi istenilmiş olup … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … sayılı soruşturma dosyasının Uyap sureti Mahkememize gönderilmiş ve Mahkememiz tarafından soruşturma dosyası incelenmiş olup davacıya çarpan aracın ve sürücüsünün tespit edilemediği anlaşılmıştır.
Davacı … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sor. Sayılı dosyasından 08.03.2018 tarihinde alınan ifadesinde ” ……. yaklaşık dört ay kadar evde yattığını, yaşadığı kazada kendisine çarpıp giden şahsın tespit edilip edilmediğini öğrenmek amacıyla … Polis Karakoluna başvurduğunu, ancak oradaki arkadaşların kendilerinde herhangi bir tahkikatın olmadığını, dosyanın hastane polisi tarafından getirilmesi gerektiğini söylediklerini, ancak dosyam bir türlü savcılığa intikal etmediği için avukatları aracılığı ile suç duyurusunda bulunduğunu, …… ” beyan etmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu Kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına “neden olması” halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türüdür.
… Yönetmeliğinin 9/1. maddesine göre ise; “Hesaba zorunlu sigortalara ilişkin olarak; a)Sigortalının veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olanın tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için, … başvurulabilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Somut olaya ilişkin olarak; yukarıda açıklanan madde hükümlerinin değerlendirilmesinden, …nın zarardan sorumlu tutulabilmesi için …nın sorumlu tutulacağı aracın bir kimsenin bedensel zararına “neden olması” ve “sigortalının veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olanın tespit edilememesi” gerekmektedir. … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma nolu dosyasının UYAP suretinin ve kaza sonrası davacının kaldırıldığı hastane evraklarının incelenmesi neticesinde davacıya çarpan aracın ve sürücüsünün tespit edilemediği ve 02.09.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı davacının bedensel zarara uğradığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacının maluliyet oranının tespiti için Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak dosya kapsamında … Adli tıp Kurumundan maluliyet raporu alınmasına karar verilmiş olup talimat mahkemesince … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 28.02.2019 tarihli maluliyet raporunda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “30 Mart 2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” ve ekindeki cetveller esas alınmak kaydıyla bedensel özür oranı hesaplandığında, Kas iskelet sistemi, yürüyüş bozukluğuna göre özürlülük oranları Tablo 3.4.a “Alt ekstremitede antaljik yürüyüş, basma fazının kısalmasına ilave olarak ayak bileği, diz veya kalçada orta – ileri derecede artritik değişikliklerin tespit edilmesi” maddesi uyarınca kişinin özür oranının %8 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği” tespit ve rapor edilmiştir.
Talimat mahkemesince alınan 28.02.2019 tarihli maluliyet raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davalı vekili tarafından maluliyet raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Davalı vekili tarafından maluliyet raporuna karşı sunulan itirazları Mahkememizce yerinde görülmeyerek dosya kusur oranının tespiti ve davacının sürekli iş göremezlik tazminatının hesaplanması için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından mahkememize sunulan 16.07.2019 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “… Plakası tespit edilemeyen aracın kimliği bilinmeyen sürücüsünün olayda % 80 ( yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’ in olayda % 20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 21.909,60 TL olduğu, temerrüt başlangıcının 24.04.2018 tarihi, işleyecek faizin yasal faiz olduğu … ” tespit ve rapor edilmiştir.
16.07.2019 tarihli bilirkişi heyet raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Taraf vekilleri tarafından rapora itiraz edilmemiştir.
Davacı vekili tarafından 16.08.2019 tarihinde bedel arttırım dilekçesi sunulmuş ve harcıda yatırılmıştır. Davacı vekili bedel arttırım dilekçesinde talep ettikleri 100,00 TL sürekli iş göremezlik zararı taleplerini 21.809,60 TL arttırılarak 21.909,60 TL’ye çıkarttıklarını beyan etmişlerdir.
Davacı vekilinin bedel arttırım dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiş olup davalı vekili davacı vekili tarafından sunulan bedel arttırım dilekçesine itiraz etmemiştir.
Toplanan tüm delillere, iddia ve savunmaya, talimat mahkemesince … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan maluliyet raporuna göre davacının maluliyet oranının %8 olarak tespit edildiği ve denetlemeye ve hükme dayanak teşkil etmeye elverişli 16.07.2019 tarihli (kusur ve hesap) bilirkişi heyet raporuna göre plakası tespit edilemeyen aracın kimliği bilinmeyen sürücüsünün olayda % 80 ( yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu, davacının olayda % 20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 21.909,60 TL olduğunun tespit edildiği ve davalı vekili tarafından rapora itiraz edilmediği, davacı vekili tarafından bedel arttırım dilekçesi ile sürekli iş göremezlik zararı taleplerini 21.809,60 TL arttırılarak 21.909,60 TL’ye çıkarttıkları ve … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma nolu dosyasının UYAP suretinin ve kaza sonrası davacının kaldırıldığı hastane evraklarının incelenmesi neticesinde davacıya çarpan aracın ve sürücüsünün tespit edilemediği ve 02.09.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı davacının bedensel zarara uğradığı ve yukarıda belirtilen … Yönetmeliğinin 9/1. maddesine göre davacıya çarpan aracın ve sürücüsünün tespit edilememesinden ve davacının kazadan dolayı bedensel zarara uğramasından dolayı sürekli iş göremezlik tazminatından davalının sorumlu olacağı ve davacının adli tıp muayene ücreti ile ilgili talebinin dava öncesi yapılan bir masraf olması dolayısıyla davalı …nın sorumluluğunda olmayacağı anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile 21.909,60-TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatının temerrüt tarihi olan 24/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının adli tıp muayene ücreti yönündeki maddi tazminat talebinin reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABULÜ ile
1-) 21.909,60-TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatının temerrüt tarihi olan 24/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-)Davacının Adli Tıp Muayene ücreti yönündeki maddi tazminat talebinin REDDİNE,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 1.496,64-TL nisbi karar harcından başlangıçta peşin alınan 35,90 TL peşin harç ile sonradan alınan 74,50 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 110,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.386,24-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvuru harcı, 35,90 TL peşin harç, 74,90 TL ıslah harcı ve 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 151,50-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan 1.600-TL bilirkişi ücreti, 216,50-TL müzekkere /davetiye gideri olmak üzere toplam 1.816,50-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 1.737,21-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-)Davacının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin karar kesinleştiğinde davacıya / vekillerine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne, davalı vekilinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/11/2019

Katip …

Hakim …