Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/355 E. 2020/428 K. 13.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/355 Esas
KARAR NO : 2020/428
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2018
KARAR TARİHİ : 13/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili şirketin, talebi üzerine davalı yana “Tarayıcı Paylaşım Yazılımı ve Yazılım Destek Hizmeti” olmak üzere ürün ve hizmet satışı yaptığını, söz konusu ürün ve hizmet desteği davalı yanın …’na vermiş olduğu ürün ve hizmet desteği kapsamında davalı yanın müvekkilinden talebi üzerine gerçekleştiğini, davacı müvekkili tarafından söz konusu yazılım işi ve hizmetleri tamamlanarak fatura karşılığında davalı yana teslim edildiğini, davalı tarafından da asıl iş sahibine teslim edildiğini ve kullanılmaya başlandığını, müvekkili şirketin davalıya teslim ettiği yazılım işi ve hizmetleri karşılığında 08.04.2016 tarihli, … sayılı, (KDV. dahil) toplam 109.687,44.- TL. tutarlı irsaliyeli faturayı düzenleyerek davalı şirkete gönderdiğini, bu faturanın; (KDV. hariç) 58.097,16.- TL. tutarındaki kısmı “Tarayıcı Paylaşım Yazılımı” bedeli ve (KDV. hariç) 34.858,30.- TL. tutarındaki kısmı ise “Yazılım destek hizmeti” bedeli olduğunu, davalı şirketin müvekkili tarafından düzenlenen faturayı ve ürünü teslim aldıktan sonra müvekkili adına düzenlediği 23.05.2016 tarihli, v sayılı fatura ile; müvekkili tarafından düzenlenen faturanın ” (KDV. hariç) 34.858,30.- TL. (KDV. dahil) 41.132,79.- TL. tutarındaki “Yazılımı destek hizmeti bedeli” kısmını müvekkiline iade ettiğini, davalı yan tarafından düzenlenen faturada; “Bu fatura … no.lu faturaya istinaden düzenlenen iade faturasıdır” açıklaması yapıldığını, davalı yanın müvekkili tarafından düzenlenen faturadaki; (KDV. hariç) 58.097,16.- TL. tutarındaki “Tarayıcı Paylaşım Yazılımı” bedeline ise herhangi bir itirazı olmadığını, hatta davalı yanın bu bedelin ödeneceğini mail yazışmalarında müvekkil şirkete bildirdiğini, davalı yanın 08.04.2016 tarihli, … sayılı fatura kapsamındaki; KDV. hariç 58.097,16.- TL. (K.D.V. dahil toplam 68.554,65.- TL.) tutarındaki “Tarayıcı Paylaşım Yazılımı” bedelinden doğan borcunu ödemediğini, davalı yanın bu borcunu ödememesi nedeniyle … İcra Müdürlüğü’nün 2017 / … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça İcra Müdürlüğü’nün yetkisine, ayrıca takip konusu faturadan dolayı müvekkil şirkete borçlarının olmadığı gerekçesiyle borca itiraz edildiğini, itiraz üzerine davalı aleyhine başlatılan icra takibinin durduğunu, takibe konu borcun ise halen ödenmediğini, davalı yanın takibe itirazı haksız ve hukuka aykırı, alacak ise belirli olduğundan müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiğini beyan ederek …. İcra Müdürlüğü’nün 2017 / … Esas sayılı icra takibinde; davalının İcra Dairesi’nin yetkisine itirazının ve takibe konu tüm alacak miktarı bakımından borca itirazının iptaline, icra takibinin takipteki koşullarla aynen devamına, haksız olarak itiraz edilen ve dava tarihi itibariyle henüz ödenmemiş olan takip konusu asıl alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla davacı müvekkili lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Takip dayanağı olarak faturadan doğan bakiye alacak gösterildiğini, müvekkili şirketin ödeme emrinde belirtilen şekilde bir borcu olmadığını ve karşı tarafın faturaya konu hizmeti eksik ve kusurlu olduğunu, takip ve davaya konu fatura içeriği tarayıcı paylaşım yazılımı ve yazılım destek hizmeti olduğunu, davacı şirketin davalı müvekkili şirkete … ğı (Güvercinlik-Ankara) 18.08.2015 tarihinde yapılacak olan 2015/… ihale kayıt nolu “1700 adet Tarayıcı (B Tipi)” Alım İşi kapsamında teklif edilen tarayıcı paylaşım yazılımı ile ilgili taahhüt verdiğini, takip ve dava konusu faturanın davacı şirket tarafından verilen bu taahhütle ilgili olduğunu, taahhüde konu ilgili yazılımın …’na kurulduğunu ama davalı müvekkil şirket tarafından satın alınmış olmasına rağmen yazılımın kendisi ve kodları davalı müvekkil şirkete teslim edilmediğini, Yazılım Destek Hizmetini 5 yıl boyunca ücretsiz vereceklerini taahhüt etmelerine rağmen eksiklikler halen yerine getirilmediğini, taahhüdün 2.3.1.17.20 maddesi ihlal edildiğini, davalı müvekkil şirketin takip ve dava konusu fatura içeriği mal ve hizmet teslimi yerine getirilmediği için iade faturası kestiğini, Yazılım destek hizmeti faturasının iadesi davacı tarafça kabul edildiğini fakat daha sonra bu hizmetin tarafımıza ücretsiz verilmeyeceği davacı şirket tarafından yazışmalarda belirtildiğini, davacı şirketin şartnamenin tüm maddelerini kabul ettiğini ve kabul ettiklerine dair taahhütleri olduğunu, ancak buna rağmen taahhütnameye aykırı davranıldığını, davacı şirketin mal ve hizmet teslimini gerçekleştirmediğini, yazılımı ve kodu davalı müvekkil şirkete teslim etmediğini beyan ederek yetki itirazının kabulü ile Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğuna, davanın yetkili yerde açılmaması sebebiyle reddine; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava;İİK 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası ”Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.” şeklinde değiştirilmiş olup 15.03.2018 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğü girmiştir.
Mahkememizde görülen iş bu davada 7101 sayılı kanunun resmi gazetede yayınlandığı tarihten sonra 16/04/2018 tarihinde açılmış olup 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre basit yargılama usulüne tabi olmasına rağmen tensip zaptıyla her ne kadar yazılı yargılama usulünün uygulanması gerektiği belirtilmiş olsa da 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik dava tarihinden önce olması nedeniyle tensip zaptında yazılı yargılama usulünün uygulanacağının belirtilmesi taraflara kazanılmış hak sağlamayacağından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince 26.03.2019 tarihli duruşmada iş bu davada basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş davada;…. İcra Müdürlüğü’nün 2017 / … Esas sayılı icra dosyası kapsamına, müvekkili şirket tarafından düzenlenen 08.04.2016 tarihli, … sayılı, (KDV. dahil) toplam 109.687,448.- TL. tutarlı irsaliyeli fatura, davalı tarafından düzenlenen 23.05.2016 tarihli, … sayılı (KDV. dahil) toplam 41.132,79.- TL. tutarındaki iade faturası, taraflar arasındaki mail yazışmaları, taraflara ait tüm ticari defter, kayıt ve belgeler, bilirkişi incelemesi, tanık beyanları, yemin, sair her türlü kanuni ve takdiri delile dayanmıştır.
Davalı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş davada; …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… E. sayılı dosyası, davacı tarafından verilen taahhütname, taraflar arasındaki tüm yazışmalar, taraflara ait defter ve kayıtlar, … ‘nda bulunan dosya, keşif, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin ve her türlü yasal delile davanmıştır.
Davaya dayanak … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… E sayılı takip dosyasında; alacaklı … tarafından borçlu …aleyhine faturadan kayaklı bakiye 68.554,65-TL alacağın tahsili için 15.11.2017 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin 17.11.2017 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlu tarafından 22.11.2017 tarihinde icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Yargıtay … Hukuk Dairesi 26/10/2016 tarihli ve 2016/… Es., 2016/14011 K. Sayılı ilamında ” … Davalı cevap dilekçesinde, davacı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu beyan etmiştir. Davacı taraf icra takibinde cari hesap alacağı olduğu belirtilmiştir. TBK 89/1 md’si uyarınca, para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceğinden, davacının ikametgahı mahkemesi ve icra dairelerinin yetkili olması sebebiyle davalının icra dairesinin yetkisine itirazı reddedilerek, davanın esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” yönünde karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından icra dairesine sunulan itiraz dilekçesinde icra dairesinin de yetkisine itiraz edildiği ve Mahkememize sunulan cevap dilekçesi ile mahkememizin yetkisine karşı itirazda bulunulduğu, davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde davacı ile davalı aralarında ticari ilişki bulunduğu beyan edilmektedir.Yukarıda belirtilen yargıtay kararı doğrultusunda Mahkememiz tarafından davalı vekilinin icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine karşı yaptığı yetki itirazının İstanbul ticaret odası bilbi bankasından yapılan sorgulama neticesinde davacının takip tarihindeki yerleşim yeri adresi Maslak / İstanbul olarak tespit edildiği ve TBK’nın 89. md. gereği talep bir miktar para alacağına ilişkin ve götürülecek borç niteliğinde olduğundan davacının takip tarihindeki yerleşim yeri adresi Kağıthane / İstanbul olduğundan İstanbul İcra Daireleri ve İstanbul Mahkemeleri yetkili olduğundan davalı vekilinin icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine yönelik itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz tarafından …na müzekkere yazılarak 18.08.2015 tarihinde yapılan 2015/78199 ihale kayıt nolu “1700 adet Tarayıcı (B Tipi)” Alım İşi kapsamında teklif edilen tarayıcı paylaşım yazılımı ile ilgili taahhüde dair kayıtların Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … ğı tarafından, istenilen kayıtlar mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememiz tarafından tarafların iddia, savunma, ilişki dönemini kapsayan ticari defterleri üzerinde ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller değerlendirilerek, taraflar arasında akdedilen “Tarayıcı paylaşım yazılım ve yazılım destek hizmetleri” sözleşmesinde belirtilen edimlerin davacı tarafından eksiksiz olarak yerine getirilip getirilmediği, eksiksiz olarak yerine getirilmiş ise bundan dolayı davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti için dosyanın bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından Mahkememize sunulan 29.08.2019 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak ” Davalı tarafın şirket merkezinin Ankara’da olması, dosyanın tarafımıza günsüz tevdii edilmesi ve davalı taraf vekilinin faturaya konu hizmetinin eksik ve kusurlu olduğunu savunması babında, taraflar arasında Ticari defter yönünden bir çekişmenin olmadığı kanaatiyle davacı tarafın Ticari defterlerinin incelenmediği, yine davacı yanın takip tarihinden itibaren % 9 yasal faiz ve faiz artışı haklarının saklı olmasının taleplerinin yerinde olduğu,
Davacının, ihale konusu işin bir parçasını oluşturan ve satın alınan tarayıcıların en az 50 kullanıcıya yerel ağ üzerinden hizmet verilmesi için gerekli olan ve taahhüt edilen “tarayıcı paylaşım yazılımı” ürününe ilişkin hizmeti yerine getirdiği tespit edildiği,
Bu tespitler ışığında, davacı tarafından sağlanan yazılım hizmetinin teknik şartname kapsamında kaldığı, bu bağlamda davacı yanın taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan (KDV. hariç) 58.097,16 TL tutarındaki “Tarayıcı Paylaşım 10 Yazılımı” hizmetinden doğan edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiği, bu nedenle davacı tarafın söz konusu hizmetten doğan (KDV. hariç) 58.097,16 TL, %18 KDV 10.457,49, toplam 68.554,65 TL (Fatura düzenlendiğinden davacının KDV’yi talep etme hakkı vardır) tutarındaki bedeli davalı yandan talep edebileceği, “tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyet raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davacı vekili tarafından rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuştur.Davalı vekili tarafından rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuş olup Mahkememiz tarafından davalı tarafın itirazlarının kabulü ile dosya kapsamında toplanan tüm deliller ile birlikte değerlendirilerek tarafların ilişki dönemlerini kapsayan davalının ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle ve dava tarihi itibariyle davalıdan alacalı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespitinin istenilmesi için Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiş olup talimat mahkemesi kanalıyla alınan bilirkişi raporunda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “Davalı … San. ve Tic. A.Ş. ‘ye ait ticari defterlere göre 15.11.2017 takip tarihi itibariyle davacı … ‘nin davalıdan 68.554,65 TL alacaklı bulunduğu,
Davalı … San. ve Tic. A.Ş. ‘ye ait ticari defterlere göre 16.04.2018 dava tarihi itibariyle davacı … ‘nin davalıdan 68.554,65 TL alacaklı bulunduğu,” tespit ve rapor edilmiştir.
Talimat mahkemesi tarafından rapor aldırıldıktan sonra Mahkememiz tarafından davacı tarafın defterleri üzerinde inceleme yaptırılması için önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından 08.09.2020 tarihli ek raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak ” … Davacının 2016 – 2017 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu,
Davacının ticari defterlerine göre; Takibe konu edilen 08.04.2016 tarihli … no.lu 109.687,44 TL tutarlı faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının takip tarihi (15.11.2017) itibariyle davalı yandan 68.554,65 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu tespit edildiği,
Tarafımızdan incelenen davacı ticari defterleri ve talimatla incelenen davalı ticari defterleri arasında bir çekişmenin bulunmadığı, her iki tarafın ticari defterlerine göre davacı yanın davalı yandan takip tarihi (15.11.2017) itibariyle 68.554,65 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu tespit edildiği,
Teknik yönden yapılan incelemelerde mal alım hizmeti ile birlikte davacı tarafın taahhüt ettiği yazılım destek hizmetlerinin yerine getirildiği, sonuç itibariyle, kök raporda yer alan teknik incelemelerin özünü değiştirecek herhangi bir bulguya rastlanmadığından teknik açıdan kök rapordaki sonuç ve kanaatin işbu ek raporda muhafaza edildiği,
Neticeten; Davacının takip tarihi (15.11.2017) itibariyle davalı yandan 68.554,65 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu tespit edildiği,” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyeti ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davacı vekili tarafından rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuştur. Davalı vekili tarafından rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuş olup ek rapor talebinde bulunulmuştur.Bilirkişi heyeti ek raporunun dosya kapsamında toplanan delillere uygun olması nedeniyle Mahkememiz tarafından davalı vekilinin ek rapor talebinin reddine karar verilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi 10.12.2018 tarih, 2017/… Es. Ve 2018/v K. Sayılı ilamında “Dava, faturaya dayalı alacağın tahsiline yönelik yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece getirtilen ve davalı tarafından vergi dairesine bildirilen BA formunda davacı tarafından düzenlenen faturanın düzeltme nedeniyle iptal edildiği bildirilmiştir.Bu durumda davacı tarafından düzenlenen faturanın davalı defterlerine kaydedildiği,kaydedildikten sonra tek taraflı işlem ile iptal edildiği anlaşılmıştır. Her iki şirketin muhasebecisinin aynı olması bu maddi olgunun gerçekleşmediği sonucunu doğurmaz. Davalı tarafından düzenlenen faturanın ticari defterlerine kaydedilmesi faturada belirtilen malın alındığına karine teşkil eder.Mal alınmadığının ispat yükü bu durumda davalıya aittir,davalı ancak bu hususu yazılı delillerle ispat edebilir.Mahkemece yanılgılı gerekçe ile ispat yükünün davacıya yükletilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” şeklinde karar verilmiştir.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davacı şirket tarafından faturadan kaynaklı bakiye 68.554,65-TL alacağın tahsili için davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığı ancak davalı tarafça borca itiraz edildiği, salt fatura düzenlenmesi, adına fatura düzenlenen kişiyi borçlu kılmaz. Faturayı alan kişi 8 gün içinde faturaya itiraz etmezse, faturanın dayandığı temel borç ilişkisinin bulunmadığının faturayı alan kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Ancak, faturayı alan kişi, öngörülen süre içinde faturaya ve bununla birlikte temel borç ilişkisine de itiraz ederse, genel hükümler çerçevesinde ispat yükü faturayı düzenleyen tacire ait olacaktır.Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığını ispat etmeye yeterli değilse de, satıcı tarafından gönderilen faturanın alıcı tarafından ticari defterlerine kaydedilmesi durumunda, alıcı ile satıcı arasındaki akdi ilişkinin var olduğu kabul edilebilir. Bu bağlamda, dosyanın incelenmesinde davalı vekili tarafından icra dairesine sunulan itiraz dilekçesinde dava konusu icra takibinin dayanağını oluşturan faturaya konu hizmetin eksik ve kusurlu olduğu yönünde itirazda bulunulduğu, faturayı müvekkilinin almadığı yönünde itirazlarının olmadığı, mahkememiz tarafından yargılama sırasında talimat mahkemesi kanalıyla alınan bilirkişi raporunda davalı … San. ve Tic. A.Ş. ‘ye ait ticari defterlere göre 15.11.2017 takip tarihi itibariyle davacı … ‘nin davalıdan 68.554,65 TL alacaklı bulunduğunun tespit edildiği, Mahkememiz tarafından alınan bilirkişi heyeti ek raporunda takibe konu edilen 08.04.2016 tarihli … no.lu 109.687,44 TL tutarlı faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının takip tarihi (15.11.2017) itibariyle davalı yandan 68.554,65 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğunun ve teknik yönden yapılan incelemelerde mal alım hizmeti ile birlikte davacı tarafın taahhüt ettiği yazılım destek hizmetlerinin yerine getirildiğinin tespit edildiği ve Yargıtay … HD’nin 10.12.2018 tarih, 2017/… Es. Ve 2018/… K. sayılı emsal ilamında da kabul edildiği üzere somut olayda davalı tarafından faturanın ticari defterlerine kaydedilmesi faturaya konu hizmetin eksiksiz ve kusursuz alındığına karine teşkil edeceği, faturalara konu hizmetin eksik ve kusurlu olduğunun ispat yükünün bu durumda davalıya ait olacağı, davalının bu hususu ancak yazılı delillerle ispat edebileceği ancak davalı tarafından faturaya konu hizmetin eksik ve kusurlu olduğunun yazılı delillerde ispat edilemediği, ayrıca bilirkişi heyeti ek raporunda davacı tarafın taahhüt ettiği yazılım destek hizmetlerini yerine getirdiğinin tespit edildiği anlaşılmakla davanın kabulü ile davalının …. İcra Dairesinin 2017/… Esas sayılı dosyasındaki itirazının iptali ile takibin koşullarıyla devamına, alacağın likid olması nedeniyle davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davanın KABULÜ ile;
1-)Davalının … İcra Dairesinin 2017/… Esas sayılı dosyasındaki itirazının iptali ile takibin koşullarıyla devamına,
2-)Alacağın %20’si oranındaki 13.710,93 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 4.682,97-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 827,98-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.854,99-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 827,98-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı, 2.300,00-TL bilirkişi ücreti, 242,50-TL davetiye-teskere gideri olmak üzere toplam 3.411,58-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.712,10-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacının gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya / vekiline iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/10/2020

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.