Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/344 E. 2022/457 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/344 Esas
KARAR NO : 2022/457

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/04/2018
KARAR TARİHİ : 07/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/03/2016 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeki… plakalı aracı ile… Nizip Yerleşkesi nizamiyesinden nizamiyenin girişe göre sağ tarafından girip sol tarafından çıkmak istediği anda karşıya geçmekte olan yaya …’ya çarpması neticesinde yaralamalı maddi hasarlı trafik kazası olayı meydana geldiğini, kaza sonucunda yaya konumunda bulunan müvekkilinin yaralandığını, ikame etikleri dava belirsiz alacak davası olup, davanın gerçek değeri belirli olduğunda eksik harcın ikmal edileceğini, kaza sonucunda müvekkili Gaziantep … Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, davanın safahatında rapor alındığında davacı müvekkilinin maluliyet oranının açığa kavuşacağını, söz konusu kazanın Nizip … Asliye Ceza Mahkemesi tarafından …esas …karar numaralı dosya ile yargılaması yapıldığını, yargılama sonucunda…’ın kusurlu olduğu sübut bulduğunu, kusur durumu yargılama safahatında alınacak bilirkişi raporu ile netlik kazanacağını, … plaka sayılı aracın davalı …Ş.’de kaza tarihini kapsar ZMMS poliçeleri olduğunu, 14/04/2016 tarihinde kabul edilen 6704 sayılı yasanın Madde 5- 2918 sayılı Kanunun 97. maddesi aşağıdaki şekilde değiştirildiğini, “Madde 97- Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” gereğince davalı … şirketine 29/01/2018 tarihinde yazılı başvuruda bulunulduğunu, fakat yukarıda belirtilen yasal süre içerisinde sigorta şirketince bu başvuruya istinaden cevap verilmediğini, işbu sebeplerle yazılı başvuru şartını gerçekleştiren davacı müvekkilinin işbu davayı açma gereği hasıl olduğunu, fazlaya ilişkin tüm dava ve tazminat talep hakları saklı kalmak kaydıyla, yasaca yapılacak tüm indirimlerden sonra; arz ve izah edilen nedenlerle 100,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketlerinden kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesine, dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete yapılan başvuruda davacı tarafından mevzuata uygun ve geçerli maluliyetini gösteren sürekli sakatlık raporu istenmiş ancak karşı tarafça eksik belge müvekkili şirkete iletilmek yerine haksız yere huzurdaki dava ikame edildiğini, işbu sebeple müvekkili kuruma geçerli bir başvuru yapılmaksızın huzurdaki dava ikame edilmiş olup, 6704 sayılı kanun gereği başvuru şartı yerine getirilmeksizin açılan işbu davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddini talep ettiklerini, davaya konu kazaya ilişkin kusur oranlarının tespiti Adli Tıp Kurumu vasıtasıyla yapılması gerektiğini, davacının daimi maluliyet durumunun tespiti adına Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden özürlü sağlık raporu alınması gerektiğini, davaya konu maluliyet tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, müvekkili şirketin geçici iş göremezlik zararından kaynaklanan tazminat sorumluluğu bulunmadığını, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek müvekkili kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, …nin sorumluluğu poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın olay tarihinden itibaren faiz talebi haksız olup ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini, arz ve izah edilen nedenlerle; davanın dava şartlarının eksikliği nedeniyle usulden reddine, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; Yaralanmalı trafik kazasına dayalı geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı talebinden ibarettir.
Davacı vekili davada;Gaziantep … Hastanesi’nde bulunan tedavi evrakları, Nizip … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas …karar numaralı ilgili dosyası, kaza ile ilgili tutanaklar, poliçe, bilirkişi incelemesi, yemin ve her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davalı vekili davada;Müvekkili şirket nezdinde açılan… sayılı hasar dosyası, ilgili kurumlardan gelecek cevabi yazılar, bilirkişi incelemeleri, ibrazı kabil her türlü kanuni delile dayanmıştır.

Mahkememiz tarafından …Trafik Tescil Ve Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak dava konusu kazaya ilişkin…plaka sayılı aracın 15/03/2016 tarihinde ve halen kimin adına kayıtlı olduğunun tespit edilerek, ruhsat bilgileri ile birlikte mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup …Trafik Tescil Ve Şube Müdürlüğü tarafından cevaben araç tescil bilgileri ve devir işlemlerini gösterir raporunyazıları ekinde Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından …’ye müzekkere yazılarak 15/03/2016 tarihinde … plaka sayılı aracın yaya davacı …’ ya çarpması sonucu meydana gelen kaza nedeniyle davacının başvurusunun bulunup bulunmadığı, varsa düzenlenen dosyasının suretinin mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Tarafından cevaben hasar dosyasının ve poliçenin suretlerinin yazıları ekinde Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından Gaziantep… Hastanesi’ne müzekkere yazılarak davacı … ‘ya ait hasta dosyasının ve tüm film ve grafilerin çıkarılarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup Gaziantep … Devlet Hastanesi tarafından cevaben hastanın 15/03/2016-14/04/2016 tarihleri arasındaki trafik kazası nedeniyle olan tedavi belgelerinin yazıları ekinde Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından Nizip… Asliye Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak… Es. sayılı dosyasının UYAP üzerinden mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup Nizip … Asliye Ceza Mahkemesi tarafından cevaben …esas sayılı dosyasının bir suretinin yazıları ekinde Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından davacı asilin maluliyet oranını tespiti için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine karar verilmiş olup İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından sunulan 25/03/2019 tarihli ön raporda ” Kişinin dosya konusu sağlık şikâyetleri ile ilgili tüm tıbbi evrakının (asılları ya da okunur kopyalarının) genel adli muayene raporlarının ve varsa tüm grafilerinin, kişinin kendisinden/yakınlarından da sorulmak suretiyle temini,
Kişinin bir tıp fakültesi ya da eğitim araştırma hastanesinin Ortopedi bölümüne sevki sağlanarak yeni yaptırılacak; eklem açıklıklarını dereceleri ile belirtir, nötral sıfır metoduna göre, sağ ve sol taraf mukayeseli yapılacak ortopedik muayenesi (kısalık-atrofi-pseudoartroz, nörolojik hasar bulunup bulunmadığı vb.) sonucu düzenlenecek raporun gönderilmesi,
Yeni çekilecek, kırık/yaralanma alanını içine alan iki yönlü elbileği grafilerinin mümkün olduğu takdirde dijital ortamda (DICOM), bu incelemelerin düzenlenecek raporları ile birlikte teminen gönderilmesi,
Kişinin bir tıp fakültesi ya da eğitim araştırma hastanesinin Nöroloji bölümüne sevki sağlanarak yeni yaptırılacak ayrıntılı nörolojik muayenesi (kas gücü-duyu kaybı, trofik bozukluk, sinir hasarı vb) yaptırılması sonucu düzenlenecek raporun gönderilmesi,” istenilmiş olup Mahkememiz tarafından …Araştırma Hastanesi’ne müzekkere yazılarak Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun ön raporu doğrultusunda davacının ön raporu karşılar şekilde muayenesinin yapılarak oluşturulacak bilgi ve belgelerin mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … tarafından davacı asilin muayenesi yapılarak Mahkememiz tarafından istenilen evraklar Mahkememize gönderilmiş olup Mahkememiz tarafından dosyanın tekrardan İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’na gönderilmesine karar verilmiştir.İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından sunulan 19.10.2020 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “…. Kazım ve Münevver kızı, 31.01.1997 doğumlu…nın 15.03.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 30.03.2013 tarih, 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre değerlendirildiğinde;
Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 0 (yüzdesıfır ) olduğu,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği
” rapor edilmiştir.
Maluliyet raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davalı vekili tarafından maluliyet raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur. Davacı vekili tarafından maluliyet raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Mahkememiz tarafından Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 esas 2020/40 karar sayılı iptal kararı ile 14/04/2016 tarihli ve 6704 sayılı kanunun 3.maddesi ile değiştirilen 2918 sayılı KTK’nın 90.maddesinin 1.cümlesinde yer alan ” …ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarta…” ibaresinin anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptal edildiği, eldeki davada uygulanan genel şartlarda düzenlenmiş Özürlülük Ölçütü Yönetmeliği’nin TBK’nın 55.maddesinde hükme bağlanan tazminat hukukunun genel ilkeleri uyarınca artık uygulanma imkanı kalmadığı anlaşıldığından, HMK’nın 33.ve281/2 maddesi ile Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 2016/19841 esas 2020/6786 karar sayılı 01/07/2020 tarihli emsal nitelikli içtihadı uyarınca iptal kararının kesinleşmemiş tüm davaları da etkileyeceği,Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının usulü kazanılmış hakların istinasını teşkil ececeği, Anayasanın153/5.fıkrasında iptal kararlarının geriye yürümeyeceği düzenlenmişse de bu hüküm müktesep haklarla sınırlı olup, anayasaya aykırılığı sübuta ermiş yasa kuralının derdest davalarda himaye görmesinin hukuk devleti ilkesinin ruhuna aykırı olacağı nazara alınarak; somut olaya tatbiki gereken “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre rapor aldırılarak karar verilmesi gerektiği, dosya kapsamında 19.10.2020 tarihli ATK raporunda bu yönetmeliğe göre hazırlanmadığı göz önüne alındığında, dosyanın tekrardan İstanbul ATK 2. İhtisas Kuruluna Gönderilerek davacının malüliyet raporunun “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre hazırlanmasının istenilmesine karar verildiği İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından sunulan 03.03.2021 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “…Kazım ve Münevver kızı, 31.01.1997 doğumlu …’nın 15.03.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği ” rapor edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 esas 2020/40 karar sayılı iptal kararı doğrultusunda alınan maluliyet raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davacı vekili tarafından maluliyet raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuş olup yeniden maluliyet raporu alınması talebinde bulunulmuştur.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan olan yönetmeliğe göre hazırlanan 19.10.2020 tarihli maluliyet raporunun dosya kapsamında toplanan delillere uygun olması nedeniyle Mahkememiz tarafından davacı vekilinin yeniden maluliyet raporu alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz tarafından kusur oranının tespiti için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesine karar verilmiş olup İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından sunulan 28/10/2019 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “Sürücü …’ın, %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, yaya…’nın, kusursuz, olduğu ” rapor edilmiştir.
Kusur raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2020/10352 Esas ve 2021/2596 Karar sayılı ilamında “…eldeki davada haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre yapılması gerekmektedir.
Kaza, 28.06.2018 tarihinde gerçekleşmiş olup maluliyet oranının tespiti açısından kaza tarihi itibari ile yürürlükteki Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde Adli Tıp Kurumundan usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla, önceki raporun da irdelendiği yeni bir rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” yönünde karar verilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/5557 Esas ve 2021/778 Karar sayılı ilamında “…….trafik kazası nedeniyle işgücü kaybı oranının kesin olarak belirlenmesi için kaza tarihinde yürürlükte bulunan söz konusu yönetmelik hükümlerine göre Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinden veya veya en yakın Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümünden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.”yönünde karar verilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3292 Esas ve 2021/1848 Karar sayılı ilamında “…ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellere göre (devre başı ödemeli belirli rant yöntemi, % 1,8 teknik faizle) tazminat hesabının yapılmasına ilişkin olarak KTK’nun 90. maddesinde yapılan değişikliğin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, Dairemiz Yargıtayda uygulama birliğinin sağlanması yönünde tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınması için içtihat geliştirdiği ancak hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tazminatın hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi için yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.” yönünde karar verilmiştir.
Mahkememiz tarafından dosyanın aktüerya bilirkişisine tevdi ile bilirkişiden raporun dosya kapsamında mevcut olan İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre hazırlanan 19 Ekim 2020 tarihli rapor dikkate alınarak ve davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenerek ancak hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tazminat miktarının hesaplanmasının istenilmesine karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “… 15/03/2016 tarihinde meydana gelen kaza sonucunda davacının kusurunun olmadığı, Sürücü …’ın, 96100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, davacının ATK raporuna göre sürekli kısmi iş göremezlik zararının olmadığı, davacının olay tarihinden itibaren 3 aylık sürede %100 malul olduğu ve geçici işi göremezlik zararının 3.532,38 TL geçici iş göremezlik zararı olduğu, davalı … şirketine 29/01/2018 tarihinde yazılı başvuruda bulunulmuş olduğu ,başvurudan itibaren 8 günlük sürenin temerrüt tarihi olacağı ve davalı yönünden temerrüt tarihinin 27.01.2018 tarihi temerrüt tarihi olacağı” tespit ve rapor edilmiştir.
Aktüerya bilirkişi raporu taraflara/vekillerine tebliğ edilmiştir. Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Davacı vekili tarafından sunulan talep arttırım dilekçesi ile davacı için talep etmiş oldukları 100 TL geçici işgöremezlik tazminatının 783,095 TL arttırmak suretiyle toplam 883,095 TL ile davacı için talep etmiş olduğumuz 100 TL kalıcı işgöremezlik tazminatını temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Talep arttırım dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiştir.
Toplanan delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından 15/03/2016 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kazasından kaynaklı davalı aleyhine açılan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı davasın da Mahkememiz tarafından yapılan yargılama sırasında İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan 19.10.2020 tarihli davacıya ait maluliyet raporunda kişinin tüm vücut engellilik oranının % 0 (yüzdesıfır ) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği
nin tespit edildiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulu’ndan alınan 28/10/2019 tarihli raporda sürücü …’ın, %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, yaya …’nın, kusursuz olduğunun tespit edildiği, aktüerya bilirkişi raporunda her ne kadar davacının olay tarihinden itibaren 3 aylık sürede %100 malul olduğu ve geçici işi göremezlik zararının 3.532,38 TL geçici iş göremezlik zararı olduğu tespit edilmiş ise de Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan 19.10.2020 tarihli davacıya ait maluliyet raporunda davacının iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği bu haliyle davacının davalıdan 883,095 TL geçici iş göremezlik tazminatı talep edebileceği, davacı vekili tarafından sunulan tarihli talep arttırım dilekçesi ile müvekkili için talep ettiğikleri 100,00-TL geçici iş göremezlik tazminatının 783,095 TL arttırmak suretiyle toplam 883,095 TL tutarında geçici iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsilinin talep edildiği, davacı vekili tarafından dava dilekçesinde yasal faiz talep edilmiş olmasından dolayı yasal faiz uygulanması gerektiği ve davalı … şirketinin 09.02.2018 tarihinde temerrüte düştüğü anlaşılmakla davanın kısmen kabulü davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine, 883,095 TL geçici iş göremezlik tazminatının 09.02.2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-)Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin REDDİNE,
2-)883,095 TL geçici iş göremezlik tazminatının 09.02.2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 35,90-TL harcının ve 2,70-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 42,10-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 35,90-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı ve 314,00-TL keşif harcı olmak üzere toplam 391,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan toplam 2.118,76-TL bilirkişi ücreti ile müzekkere /davetiye giderine ilişkin yargılama giderinin red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.903,24-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca 883,095-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-)Davacının gider avansından artan bakiyenin re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının / vekilinin yokluğunda, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/06/2022

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)