Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/301 E. 2019/302 K. 03.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/301 Esas
KARAR NO : 2019/302

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2018
KARAR TARİHİ : 03/04/2019
Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile, taraflar arasında 28.10.2016 tarihli elektrik enerjisi satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca davalının işyerine 4007304198 abone numarası ile indirimli elektrik enerjisi sağlandığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre belirlenen fatura ödeme günlerinde davalının borcunu ödemediğini, sözleşmenin 4.maddesi uyarınca ödenmeyen 10.01.2017 tarihli bir adet elektrik enerjisi tüketim faturası esas alınarak davalı aleyhine İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasıyla ilamsız icra takibinin başlatıldığını, davalının icra takibine itirazı üzerine icra takibinin durduğunu beyanla, itirazın iptalini, takibin devamına, davalının %40 ‘dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu yanıt dilekçesi ile, davacının iddia ettiği borcun kendisine ait olmadığını, enerjinin verildiği adreste 15 kişinin elektriği ortak olarak kullanıldığını, fatura ödeme yükümlülüğünün şantiyede oturan daire sahibi ve kiracılara ait olduğunu, şantiyede oturan kişilerin elektrik kullanımından dolayı bir fatura ödenmemesi durumunda enerjinin kesilmesi hususunda davacı şirket yetkililerinin elektriği kesecekleri hususunda anlaşma sağlandığı halde şantiye elektriğini kesmediklerini ve enerji kullanımına devam etmelerine seyirci kaldıklarını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Dava dayanağı takip dosyası getirtilmiş incelenmesinde davacı tarafından davalı aleyhine 640,00 TL asıl alacak, 76,80 TL cezai şart ve 64,00 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 780,80 TL alacağın tahsili istemi ile başlatılan genel haciz yolu ile takip olup ödeme emrinin davalı borçluya 05/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 10/05/2017 havale tarihli dilekçesi ile borca ve yetkiye itiraz ettiği görülmüştür.
Mahkememizce yürütülen tahkikat kapsamında alınan bilirkişi raporunda taraflar arasında 28/10/2016 tarihli elektrik enerjisi satış sözleşmesi imzalandığı, 2016/12 dönemine ilişkin 17/01/2017 son ödeme tarihli 640,00 TL miktarla elektrik faturası tanzim edildiği, faturada tüketilen elektrik enerji miktarlarının …kayıtlarında yer aldığı, davalının söz konusu faturadaki elektrik enerjisini kullandığı, fatura bedelinin EPDK kurallarına uygun olarak hesaplandığını, faturanın e posta ile davacının cep telefonuna SMS olarak gönderildiğini, son ödeme tarihinin 17/01/2017 tarihi olduğunu, sözleşmenin 4.2maddesi uyarınca son ödeme tarihinden takip tarihine değin gecikme zammının %5 üzerinden 37,06 TL ve KDV’sinin 6,67 TL olduğunu, aynı hüküm uyarınca %12 oranında ceza bedelinin 76,80 TL olduğunu bildirmiştir.
Dava elektrik enerjisi sözleşmesinden kaynaklanan fatura borcu nedeni ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemini konu almaktadır.
Sözleşmenin 8.maddesi uyarınca davalının takipteki yetki itirazı yerinde değildir. Borca dayanak fatura sözleşme kapsamında düzenlenmiş olup, sözleşme akidi yani abone davalıdır. Elektrik abonelik sözleşmesini imzalayan ve aboneliği devam eden abone, tesisatta kullanılan elektrik bakımından elektrik dağıtım şirketine karşı sözleşme gereği sorumlu olduğu gibi, elektrik sayacının muhafazası konusunda da sorumluluğu devam eder. Buna göre, fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan abonenin sözleşmesi iptal edilmediği sürece, fiili kullanıcı ile beraber elektrik dağıtım şirketine karşı kaçak elektrik kullanımı ve normal kullanım bedelinden dolayı müteselsil sorumluluğunun devam edeceği kuşkusuzdur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış uygulamasına göre abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur. Bu nedenle, davalı borçlunun aksi yöndeki savunması da yerinde değildir.
Bilirkişi eli ile tespit edildiği üzere faturaya asıl alacak EPDK kurallarına uygun olarak hesaplanmıştır ve bu asıl alacak için gecikme zammı ile ceza bedeli de bilirkişi tarafından hesaplanmıştır.
Teknik bilgiyi gerektiren hususta, bilirkişi tarafından hesaplanan miktarlar üzerinden davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. ( Her ne kadar hükümde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de Mahkememizce hüküm altına alınan alacak 760,53 TL, davacının harçlandırdığı miktar 760,53 TL ile aynı olduğundan hükümdeki “kısmen” ibaresinin fazla olduğu anlaşılmış ise de kısa karara uygun olarak hüküm fıkrası aynen gerekçeli karara aktarılmıştır. )
HÜKÜM:
1-Davanın kısmen kabulü ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında vaki davalı itirazının kısmen iptaline, takibin 640,00 TL asıl alacak, 37,06 TL gecikme zammı ve 6, 67 TL KDV’si, 76,80 TL ceza şart üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık %5 gecikme zammı uygulanmasına,
Hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında hesaplanan 152,10 TL’nın icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 51,95 TL harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile eksik kalan kısmın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı ile 35,90 TL peşin harcın ve davacı tarafından karşılanan 826,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 91,26 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, (Dava konusunun para alacağına ilişkin olup, doğrudan Tarifenin 3.Kısmına tabi olduğu, Tarifenin 13.maddesinde belirtilen ikinci kısım ikinci bölümde gösterilen hukuki yardımlardan olmadığından 13.madde kapsamında değerlendirilemeyeceği, zira anılan maddenin Tarifenin 2.Kısım 2.Bölümüne giren yani konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen davalara ilişkin olduğu, eldeki davanın ise doğrudan konusunun para olduğu nazara alınarak vekalet ücreti Tarifenin 3.Kısım hükümlerine göre hesaplanmıştır. )
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, miktar itibariyle KESİN olarak karar verildi. 03/04/2019

Katip …

Hakim …