Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/263 E. 2018/936 K. 25.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/263 Esas
KARAR NO : 2018/936

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/03/2018
KARAR TARİHİ : 25/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; vekiledeninin kıymetli madenler ve kuyumculuk faaliyetini … ada, … parsel … Çarşısında yürüttüğünü, çarşının yönetim ve güvenliğinin ise davalılar tarafından sağlandığını, vekiledeninin yönetim ve güvenlik giderlerine karşılık yönetimin bildirdiği tüm giderleri ödediğini, 07.08.2017 tarihinde gerçekleşen hırsızlık nedeniyle vekiledeninin ürünleri çalındığı gibi, iş yerindeki dekoratif ile diğer araç ve gereçler sebebiyle zarar gördüğünü, davalıların idare ile güvenliğinden sorumlu olduğu adreste meydana gelen hırsızlık nedeniyle 227.234,40-TL ve 157.070,55 USD zararın meydana geldiğini, işbu zararın birçok kez sözlü ve … Noterliği 15.11.2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnane ile talep edilmesine rağmen karşılanmadığını, davalılar aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, ancak davalılar tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak takibe itiraz edildiğini beyanla, itirazın iptali ile davalıların alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkumiyetlerine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı Çarşı Yönetimi vekili verdiği cevap dilekçesinde: dava konusu olayda vekiledeninin sorumluluğu bulunmadığını, öncelikle icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazları olduğunu, fiilin işlendiği yer … olmakla yetkili yerinde Küçükçekmece İcra Daireleri ve Mahkemeleri olduğunu, esasa ilişkin olarakta; güvenlik hizmeti çarşı tarafından satın alınmakta olup, bu hizmetin diğer davalı … A.Ş tarfından sağlandığını, bu hırsızlık olayının sıradan bir basit hırsızlık olmayıp, hırsızlık olayına ilişkin şüpheliler hakkında … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasıyla suç işlemek için örgüt kurma, silahlı yağma, hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal vb. suçlardan kamu davası açıldığını, dosyada 14 müşteki 17 sanık olup şüphelilerin bu şekilde toplam 12 olay gerçekleştirdiğini, davacı tarafın dükkanında gerekli önlemleri almadığı gibi, mallarını sigorta da yaptırmadığını, davacı olaydaki maddi zararının 838.449,01 TL olduğunu iddia etmiş ise de, karakol da vermiş olduğu ilk ifadesinde zararının 500.000 TL civarı olduğunu beyan ettiğini, bu miktarın ıspata muhtaç olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde, vekiledeni şirket nezdinde özel güvenlik görevlisi olarak çalışan ve davaya konu hırsızlık olayının meydana geldiği binada görev yapmakta olan …’in hırsızlık olayının vuku bulduğu gün üzerine düşen tüm görevini layıkıyla yerine getirdiğini, vekiledeni şirketin site yönetimi ile yapmış olduğu sözleşme gereği istihdam edeceği güvenlik görevlilerinin teçhizatları arasında silah bulunmadığını, silahsız bir güvenlik görevlisinin ise silahlı ve maskeli şekilde hırsızlık olayını gerçekleştiren ve yıkıcı bir gruba karşı caydırıcı nitelikte hareketler sergilemesinin beklenmesi hayatın olağan akışına ve hakkaniyete aykırı düşeceğini, basiretli bir tacir olarak davranmayan ve iş yerindeki kıymetli eşyaları yeterince güvenliğe almadan tezgahların üzerine bırakan ağır kusurlu davacının, hırsızlık olayından kaynaklanan zararını vekiledeni şirkete yüklemeye çalışmasının hakkaniyete aykırı olduğunu beyanla, davanın reddine ve davanın … A.Ş. ne ihbarına karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; … ada, … parsel … Çarşısında 07.08.2017 tarihinde meydana gelen hırsızlık neticesinde zarara uğrayan davacının, zararının tazmini için çarşı yönetimi ve güvenlik şirketine karşı girişmiş olduğu icra takibine vakii itiraz üzerine açılmış İİK 67 maddeye dayalı itirazin iptali davasıdır.
Davaya dayanak …. icra müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı … A.Ş. tarafından, borçlular … A.Ş. ve Tüm kat malikleri namına … ada … parsel … Blok Yönetimine temsilen … aleyhine 07/08/2017 tarihinde gerçekleşen hırsızlık olayı ile ilgili olarak şirketin hem çalınan ürünleri hem de işyerindeki dekoratif ile diğer araçlar nedeniyle meydana gelen zararlar nedeni ile taraflarına gönderilen … Noterliğinin 15.11.2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ve ayrıca tadilat için yapılan harcamalara dayalı olarak 157.070,55 USD asıl alacak, 3.046,74 USD işlemiş faiz, olmak üzere toplam 160.117,29 USD ve ayrıca 246.434,40 TL asıl alacak, 5.277,50-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 251.711,90-TL alacağın tahsili için 15.02.2018 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçlu Çarşı yönetimi vekili tarafından süresinde verdiği dilekçesi ile yetkiye , takibe, asıl borca, işlemiş faizlere ve oranlarına ve tüm ferilerine itiraz edildiği, ayrıca diğer borçlu şirket vekili tarafından da icra takibine, asıl alacağın tamamına, faiz ve oranlarına ve tüm ferilerine itiraz edildiği, takibin durduğu , iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava, 6102 sayılı TTK nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanunu’nun yürürlük tarihi olan 01.07.2012 tarihinden sonra açılmıştır. Sözü edilen değişiklikle Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Dolayısıyla görev, mahkemece resen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır.
Ticari davalar, 6102 sayılı TTK nun 4/1 maddesinde sayılmış olup, buna göre ” her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a, b,c, d, e ve f bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
Mutlak ticari dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK. nun 4(1) maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır. Nispi ticari dava ise, tarafları tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari dava olarak adlandırılmaktadır.
Somut olayda; mahkememizde görülen dava mutlak ticari dava niteliğinde değildir. Dava haksız fiil/hırsızlıkdan kaynaklı hasar sebebiyle tazmin talebinden ibaret olup, davacı ve davalılar arasında akdi ilişki yoktur. Dava, doğrudan doğruya TBK’ nunda düzenlenen haksız fiile dayalı olarak açılmış olmakla, dava taraflarından bir kısmının tacir olması da sonuca etkili olmayıp, davayı görmeye Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan, işbu davada mahkememizin görevsizliğine, görev dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)HMK ‘nun 114/(1)-c ile 115/(2) madde uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-)HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-)H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten itibaren, süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesini talep ettikler takdirde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, süresi içerisinde talep olmaması halinde dosyanın Mahkememizce re’sen ele alınarak davanın açılmamış sayılacağı hususunda karar verileceğinin ihtarına ,
4-)Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti, gider avansı hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine ,
Davacı vekili Av. …, davalı … vekili Av. …, davalı … Yönetimi vekili Av. … yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle karar verildi 25/10/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …