Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/260 E. 2019/738 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/260 Esas
KARAR NO : 2019/738
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/03/2018
KARAR TARİHİ : 01/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Vekiledeninin hava, karar ve denizyolu taşımacılığı yaptığını, davalıdan ticari ilişki neticesinde 29.875,30 TL cari hesap alacaklı olduklarını, iş bu alacağın tahsili için … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile takibe girişildiğini, davalının iş bu takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyanla, davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetlerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı yanın kendi ticari defterlerine göre 29.875,30 TL alacaklı olduğunu beyan etse de, davalı şirketin böyle bir borcunun görünmediğini, faturaların zamanında şirketlerine teslim edilmediğini, bu faturalara dayanılarak oluşturulan cari hesaba dayalı takibin haksız ve kötüniyetli olduğunu beyanla, davanın reddine karar veirlmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından cari hesap alacağı olduğu iddiasına dayalı başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İİK. 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasına, cari hesap ekstresine, ticari defter belgelere, bilirkişi incelemesine dayanmıştır.
Davalı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada;… İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasına, ticari defter belgelere ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır.
Davaya dayanak … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 29.875,30-TL cari hesap alacağı, 1.620,02-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.495,32-TL alacağın tahsili için 08.11.2017 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği, süresinde borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre bilirkişiden alınan 29/03/2019 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak: ”…Davacının 2017 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,
Davacı yanın incelenen 2017 yılı ticari defterlerine göre davalı yandan takip tarihi (08.11.2017) itibariyle 29.875,30 TL asıl alacaklı olduğu,
Davacının faturalardan bakiye cari hesap alacağına esas teşkil eden faturaların dosyaya sunulmuş olduğu, davalı adına tanzim edilen mübrez faturaların e-arşiv ve açık fatura (bedeli tahsil edilmemiş) şeklinde usulüne uygun olarak tanzim edildiğinin görüldüğü, cari hesaba konusu faturalara icra takibinden önce davalının herhangi bir itirazının olmadığı, faturaları teslim almadığı yönünde itirazlarının bulunduğu, davalı yanın aksini iddia etmesi halinde 2017 yılı Ticari defterlerini incelemeye sunması veya HMK.219. madde gereği tarihleri belli olan faturaların kayıtlı olduğu veya olmadığı sayfaları, 2017 Yılı Kapanış fişini, Vergi dairesine vermiş olduğu 2017 yılının 2. ve 3. Aylara ait BA beyannamelerinin, şirket müdürü ve Şirket Mali müşavir aslının aynıdır onaylı suretlerini sunulması gerektiği…” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi ile birlikte raporda belirtilen eksik evrakları sunmuştur.Mahkememiz tarafından raporda belirtilen eksikler dolayısıyla ve davalı itirazları doğrultusunda ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan 09.07.2019 tarihli ek raporda “…. Kök raporda ….. davacının faturalardan bakiye cari hesap alacağına esas teşkil eden faturaların dosyaya sunulmuş olduğu, davalı adına tanzim edilen mübrez faturaların e-arşiv ve açık fatura (bedeli tahsil edilmemiş) şeklinde usulüne uygun olarak tanzim edildiğinin görüldüğü, cari hesaba konusu faturalara icra takibinden önce davalının herhangi bir itirazının olmadığı, faturaları teslim almadığı yönünde itirazlarının bulunduğu, davalı yanın aksini iddia etmesi halinde 2017 yılı ticari defterlerini incelemeye sunması veya HMK.219. madde gereği tarihleri belli olan faturaların kayıtlı olduğu veya olmadığı sayfaları, 2017 Yılı Kapanış fişini, Vergi dairesine vermiş olduğu 2017 yılının 2. ve 3. Aylara ait BA beyannamelerinin, şirket müdürü ve Şirket Mali müşavir aslının aynıdır onaylı suretlerini sunulması gerektiği…” denmiş olduğu,
Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yandan takip tarihi olan 08.11.2017 tarihi itibariyle 29.875,30 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğunun tartışmasız olduğu,
Davalı yanın dava dosyasına sunmuş olduğu ticari defter kapanış fişinde ise davacı yana 5.766,67 TL borcu olduğu ve bu durumun BA formlarında da aynı olduğunun görüldüğü,
Taraflar arasındaki farkın 24.108,63 TL olduğu ve bu farkı oluşturan faturaların aşağıda tablodaki gibidir. 17.02.2017 tarihli 11.011,20 TL bedelli, 28.02.2017 tarihli 10.190,49 TL bedelli ve 29.03.2017 tarihli 2.892,14 TL bedelli faturalar olduğu,
Davacı yanın e-arşiv faturaları ile 22 Mart Yani BA formlarının verilme tarihi olan 31 Mart’tan önce davalı yana mail île bilgi vermiş ve anılan mailde “…Aşağıdaki bilgiyi ve ekli faturayı muhasebe departmanınıza iletmeniz ricadır. Firmamız E-Arşiv’e geçmiş olup, ekli fatura ASLI GİBİ işlem görecektir. Bu sebeple ekli fatura görüntüsünü muhasebe departmanınıza muhakkak iletmeniz gerekmektedir…” denmekte olduğu,
Davalı yanın bu maile karşı “…diğer faturalardan 12 Mayıs tarihli mailiniz ile bilgimiz olmuştur, firmamız zamanında ulaşmayan faturalarınızdan dolayı BaBs bildiriminden dolayı cezalı duruma düşeceğinden faturaların yeni tarih île kesilip tarafımıza gönderilmesini talep ederiz …” denmiştir. Bu bağlamda davalı yanın bahsi geçen hizmeti aldığı kanaatine varıldığı,
Davacı yanın kendi ticari defterlerine göre davalı yandan takip tarihi olan 08.11.2017 tarihi itibariyle 29.875,30 TL asıl alacaklı olduğu,” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Taraf vekilleri tarafından rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuştur.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından 29.875,30-TL cari hesap alacağı ve 1.620,02-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.495,32-TL alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı ancak davalı tarafça borca itiraz edildiği, davalı yanın dava dosyasına sunmuş olduğu ticari defter kapanış fişinde davacı yana 5.766,67 TL borcu olduğu ve bu durumun BA formlarında da aynı olduğu görülmüş olsa da taraflar arasındaki farkın 24.108,63 TL olduğu ve bu farkı oluşturan faturaların 17.02.2017 tarihli 11.011,20 TL bedelli, 28.02.2017 tarihli 10.190,49 TL bedelli ve 29.03.2017 tarihli 2.892,14 TL bedelli faturalar olduğu davacı yanın e-arşiv faturaları ile 22 Mart yani BA formlarının verilme tarihi olan 31 Mart’tan önce davalı yana mail île bilgi vermiş olduğu ve anılan mailde “…Aşağıdaki bilgiyi ve ekli faturayı muhasebe departmanınıza iletmeniz ricadır. Firmamız E-Arşiv’e geçmiş olup, ekli fatura ASLI GİBİ işlem görecektir. Bu sebeple ekli fatura görüntüsünü muhasebe departmanınıza muhakkak iletmeniz gerekmektedir…” denmekte olduğu, davalı yanın bu maile karşı “…diğer faturalardan 12 Mayıs tarihli mailiniz ile bilgimiz olmuştur, firmamız zamanında ulaşmayan faturalarınızdan dolayı BaBs bildiriminden dolayı cezalı duruma düşeceğinden faturaların yeni tarih île kesilip tarafımıza gönderilmesini talep ederiz…” denmiştir. Bu bağlamda davalı yanın 17.02.2017 tarihli 11.011,20 TL bedelli, 28.02.2017 tarihli 10.190,49 TL bedelli ve 29.03.2017 tarihli 2.892,14 TL bedelli faturaların dayanağını oluşturan hizmeti aldığının mahkememizce kanaatine varıldığı ve hükme dayanak teşkil etmeye elverişli 09.07.2019 tarihli ek raporda “davacının davalı yandan takip tarihi olan 08.11.2017 tarihi itibariyle 29.875,30 TL asıl alacaklı olduğunun” tespit edildiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile; davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının 29.875,30-TL üzerinden iptaline, takibin 29.875,30-TL olan asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9,75 ve değişen oranlarda ticari faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın likid olması nedeniyle davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-)Davalının … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının 29.875,30-TL üzerinden İPTALİNE, takibin 29.875,30-TL olan asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9,75 ve değişen oranlarda ticari faiz uygulanmak suretiyle devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-)Alacağın %20’si oranındaki 5.975,06-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-) Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 2.040,78-TL harçtan peşin alınan 380,39-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.660,39-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvuru harcı, 380,39-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 421,49-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan 800,00-TL bilirkişi ücreti, 111,00-TL müzekkere /davetiye gideri olmak üzere toplam 911,00-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 864,14-TL ‘sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacıya üzerinde bırakılmasına,
6-) Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.585,04-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/(2) maddesi uyarınca 1.620,02-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/10/2019

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.