Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/25 E. 2021/159 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/25 Esas
BİRLEŞEN DOSYA: ….Asliye Ticaret Mahkemesi … esas
KARAR NO: 2021/159

DAVA:Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/01/2018

BİRLEŞEN ….ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
… ESAS SAYILI DOSYASI

DAVA:Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisap Nedeniyle)
DAVA TARİHİ :09/01/2018
KARAR TARİHİ :24/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan), Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili 09/01/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalı şirketin Yolcu Taşımacılığı hizmeti konusunda anlaştıklarını, bu anlaşma sonucu müvekkili şirkete ait … Bankası … Şubesine ait 31.12.2017 vade tarihli … seri numaralı 20.000 TL bedelli, … Bankası … Şubesine ait 31.03.2018 vade tarihli … seri numaralı 15.000 TL bedelli, … Bankası … Şubesine ait 30.04.2018 vade tarihli … seri numaralı 15.000 TL bedelli ve …Bankası … Şubesine ait 31.05.2018 vade tarihli … seri numaralı 30.000 TL bedelli 4 adet çekin davalı şirkete verildiğini, davalı şirketin taşıma borcunu yerine getirmediğinden Bakırköy 19. Noterliği 05.12.2017 tarihli 28917 yevmiye numaralı ihtarnameyle ihtar çekildiğini, davalı şirketin borçlarını yerine getirmemesinden dolayı, müvekkilinin vermiş olduğu çeklerin iadesini talep ettiğini fakat davalı şirketin işin yapıldığı iddiasında bulunarak çekleri geri vermediğini, davalı şirketin gerekli hizmetleri vermediğinden dolayı müvekkilin borcu bulunmadığını, çeklerin vadesi geldiğinde davalı lehtar ve varsa cirantaların çeki tahsil için bankaya ibraz etme ihtimalinin yüksek olduğunu, bu durumda müvekkilinin olmayan bir borcunun ödemesine ve mağduriyetine sebep olacağını, bu nedenle … Bankası … Şubesine ait 31.03.2018 vade tarihli … seri numaralı 15.000 TL bedelli, … Bankası … Şubesine ait 30.04.2018 vade tarihli … seri numaralı 15.000 TL bedelli ve … Bankası … Şubesine ait 31.05.2018 vade tarihli … seri numaralı 30.000 TL bedelli olan çeklerin iptale ile müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespitine, dava sonuna kadar çekin ödenmemesine, çekin ciro edilmemesi ve bankada işleme tabi tutulmamasına ve ilgili çekler üzerine İİK’nun 72/2 maddesi gereğince ihtiyati tedbir konulmasına, çekin istirdatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinini davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili 07/02/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının eksik harç yatırdığını, taraflar arasında bir sözleşme bulunmadığını, davacının iş oldukça piyasadan araç temin ettiğini, müvekkili firmadan da zaman zaman otobüs, küçük otobüs ve minibüs talep etmekte olduğunu, ücrette anlaşma sağlandığında müvekkili firmanın araçlarını kiraladığını, kira bedeli olarak ödemeler yapıldığını, bu 4 adet çekin de kira bedeli olduğunu, ancak çeklere rağmen alacaklarının tamamının ödenmediğini, bakiye alacakları için İstanbul 7.İcra Müdürlüğünde takip açıldığını, bu takiplere itiraz edilmesi üzerine İtirazın iptali davası açıldığını, aynı konudaki 20.000-TL lik çek için davacı tarafından açılan menfi tespit davasının da halen devam ettiğini beyanla dava peşin harcının tamamlanmasını aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, …, Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası ile bu davanın konusunun kısmen aynı olması sebebiyle dosyanın birleştirilmesine, davanın reddine, mahkeme masraftan ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında davacı vekili 09/01/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirketin Yolcu Taşımacılığı hizmeti konusunda anlaştıklarını, bu anlaşma sonucu müvekkiline ait … Bankası … Şubesine ait 31.12.2017 vade tarihli … seri numaralı 20.000 TL bedelli, … Bankası … Şubesine ait 31.03.2018 vade tarihli … seri numaralı 15.000 TL bedelli, … Bankası … Şubesine ait 30.04.2018 vade tarihli … seri numaralı 15.000 TL bedelli ve … Bankası … Şubesine ait 31.05.2018 vade tarihli … seri numaralı 30.000 TL bedelli 4 adet çekin davalı şirkete verildiğini, Davalı şirketin taşıma borcunu yerine getirmediğinden Bakırköy 19. Noterliği 05.12.2017 tarihli 28917 yevmiye numaralı ihtarname ile ihtar çekildiğini, ihtarnamede anlaşma karşılığı olan iş yapılmadığından hizmet bedeli olarak verilen 4 adet çekin iadesinin istendiğini, davalı şirketih bu ihtarnameye rağmen taşıma hizmetini yerine getirmediğini, 31.12.2017 vade tarihli … seri numaralı 20.000 TL bedelli çekin tahsil edildiğini, davalı şirketin sözleşmesindeki taşıma borcunu yerine getirmemiş olmasından dolayı müvekkilinin sözleşmeden döndüğünü, fazlaya ilişkin hak ve dava talepleri saklı tutarak müvekkilinin davalı şirkete yapmış olduğu 20.000 TL ödemenin vade tarihinden itibaren faiziyle iadesi ve vadesi gelen çekin teslimini, davalı şirketin kusurundan dolayı sözleşmeden dönüldüğü için oluşan zararların karşılanmasını, Sebepsiz zenginleşmeden doğan hakların saklı tutulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında davalı vekili 25/01/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmeden dönüldüğü için oluşan zararların karşılanması talep edilmiş olmasına karşın zararın ne olduğunun bildirilmediği, oluşan zararın tespitinin de talep edilmediği, davacının bu talebini netleştirmesi gerektiği ve peşin harcın tamamlanması gerektiği, davacının, dava dilekçesinde zikredilen müvekkiline verilen, ancak henüz vadesi gelmemiş olan çeklerin de iadesini talep ettiğini, davacının bu talebi ile borçlu olmadığını iddia ederek iade talebinde bulunduğunu, dava dilekçesinde açıkça belirtilmemiş olmakla birlikte, davacının verilmiş olan çeklerle borçlu olmadığını iddia ettiğini, borçlu olunmadığına ilişkin talep menfi tespit davası hükümlerine göre değerlendirileceğinden ödenmiş çek haricinde geri kalan 3 çekin toplam miktarı olan 60.000 TL üzerinden peşin harcın tamamlanması gerektiğini, taraflar arasında bir sözleşme olmadığını, Davacının organizasyon firmalarından aldığı taşıma işlerinde kendi araçlarının yetersiz kaldığı durumlarda, müvekkili firmadan işin gerektirdiği günler için otobüs, küçük otobüs ve minibüs talep ettiğini, ücret konusunda da anlaşılması halinde müvekkili firmanın araçlarını kiraladığını, davacının, müvekkilinden aldığı araçların tamamını anlaşma yaptığı Fleks Turizm acentasının işleri için kullandığını, davacının müvekkilinden ilk kez 17.05.2017 tarihinde araç kiraladığını, bu tarihten sonra ise davacının muhtelif tarihlerdeki talepleri ile 31.12.2017 tarihine kadar taraflar arasındaki ticaretin devam ettiğini, müvekkili firmanın 17.05.2017 tarihinden 31.12.2017 tarihine kadar, davacıya verdiği hizmetlerin karşılığı olarak 25 adet fatura kesildiğini, bu faturalardan müvekkilinin alacağı toplamının 106,490.08 TL olduğunu, yapılan bu işlere karşılık, davacının hizmet verilmediğini iddia ettiği ve toplam miktarı 80.000 TL olan çeklerin alındığını, ayrıca bir miktar paranın da müvekkil şirket veya müvekkil şirketin yetkilisinin şahsi hesaplarına yatırıldığını, müvekkil şirketin halen davacı firmadan cari hesap alacağının bulunduğunu, bu alacağının bir kısmını oluşturan 2 adet fatura bedeli için İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. ve … E. sayılı dosyaları ile icra takipleri yapıldığını, davacının takiplere de itiraz ettiğini, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin …E. Sayılı dosyası ile itirazın iptali davası da açıldığını, davacı firma ile müvekkili arasındaki ticari ilişkileri gösteren Fatura fotokopilerinin delil listesi ekinde sunulacağını, davacının kesilen faturalara itirazının olmadığını, bu sebeple davacının, dava konusu çeklerle borçlu olmadığına ilişkin iddiası ve 31.12.2017 tarihinde ödenen çek bedelinin iadesine ilişkin taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı vekilince Bakırköy … Noterliğinin 05.12.2017 tarih ve…sayılı ihtarı çekilerek, dava konusu çeklere ilişkin hizmet verilmediğinden bahisle çeklerin iadesinin talep edildiğini, bu ihtarnameye cevap olarak …. Noterliğinin 08.12.2017 tarih ve … sayılı cevabi ihtarının davacı vekiline gönderilerek, davaya konu çeklerin yapılan hizmet bedellerine ilişkin alındığını, çeklere karşılık gelen hizmetlerin yapıldığı, ayrıca müvekkil şirketin davacı şirketten alacağı da olduğunu, ihtarnameye konu talep ve beyanları kabul etmediklerini davacı vekiline tebliğ ettiklerini, bu karşılıklı ihtarname teatisinden sonra 31.12.2017 tarihli 20.000 TL çekin davacı tarafça ödendiğini, dava konusu çeklerin muhtelif tarihlerde alındığını, alındıkları tarih itibariyle müvekkilinin şirketin ticari defterlerine işlendiğini, bu çeklerin uzun vadeli çekler olması nedeniyle müvekkilinin bu çeklerin hepsini … Bankası Zeytinburnu şubesine teminat olarak vererek karşılığına kredi kullandığını, dava konusu çeklerin müvekkil firma elinde olmadığını, çeklerin iadesinin talep edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, bu nedenle haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini mahkeme masrafı ve avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında 04/06/2018 tarihli … karar sayılı kararında dosyanın, 6100 sayılı Yasanın 166. maddesi gereğince Mahkememizin… esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine ve yargılamanın Mahkememiz … esas sayılı dosya üzerinde yürütülmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili 21/02/2019 tarihli dilekçesinde; asıl davada talebinin üç çeke ilişkin olduğunu beyan etmiş olup, asıl davada dava dilekçesin incelendiğinde açıklamalar kısmında 4 adet çekin verildiği belirtilmesine karşın netice-i talep kısmında … Bankası … Şubesine ait 31.03.2018 vade tarihli … seri numaralı 15.000 TL bedelli, 30.04.2018 vade tarihli … seri numaralı 15.000 TL bedelli, 31.05.2018 vade tarihli … seri numaralı 30.000 TL bedelli 3 adet çek yönünden borçlu olmadığının tespiti ve çeklerin iadesinin istendiği görülmekle;
Asıl davanın; yolcu taşımacılığı sözleşmesi kapsamında davalının taşıma borcunun yerine getirilmediğinden bahisle sözleşme kapsamında davalıya verilen 4 adet çekten … Bankası … Şubesine ait 31.03.2018 vade tarihli … seri numaralı 15.000 TL bedelli, 30.04.2018 vade tarihli … seri numaralı 15.000 TL bedelli, 31.05.2018 vade tarihli … seri numaralı 30.000 TL bedelli 3 adet çek yönünden borçlu olunmadığına ilişkin menfi tespit ve dava konusu çeklerin istirdadı talebine ilişkin olduğu; Birleşen davanın; yolcu taşımacılığı sözleşmesi kapsamında davalıya verilen … Bankası … Şubesine ait 31.12.2017 vade tarihli … seri numaralı 20.000 TL bedelli çekin sözleşmeden dönülmesi nedeniyle iadesi ve davalıya yapılan ödemenin faiziyle birlikte iadesi talebine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Asıl dava yönünden dava değerinin dava konusu 31.03.2018 vade tarihli … seri numaralı 15.000 TL bedelli, 30.04.2018 vade tarihli … seri numaralı 15.000 TL bedelli, 31.05.2018 vade tarihli … seri numaralı 30.000 TL bedelli 3 adet çek bedelleri toplamı 60.000,00-TL, birleşen dava yönünden dava değerinin dava konusu 31.12.2017 vade tarihli … seri numaralı 20.000 TL bedelli çek bedeli olan 20.000,00-TL olduğu, asıl davada 512,33-TL peşin harç, 512,33-TL tamamlama harcı, birleşen davada 41,55-TL peşin harç yatırıldığı ve eksik harç bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 24/09/2018 tarihli ara kararı ile dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, … ve … tarafından müşterek imzalı 12/11/2018 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; davacının defterleri incelendiğinde söz konusu 4 adeti çekin davalıyı borçlandıracak şekilde ve davalının düzenlediği faturaları da davalıyı alacaklandıracak şekilde ticari defterine kaydedildiği, davacının kendi defterlerinde davalıdan 61.437,98-TL alacaklı olduğu, davalının defterleri incelendiğinde söz konusu 4 adet çekin davalıyı alacaklandıracak şekilde, düzenlediği faturaların da davacıyı borçlandıracak şekilde ticari defterine kaydedildiği, davalının kendi defterlerinde davacıdan 5.254,20-TL alacaklı olduğu, buna göre taraf defterleri arasında 66.692,18-TL fark tespit edildiği, bu farkın ise davalı kaydında mevcut olan davacı defterlerine kaydedilmemiş olan toplam 63.769,34-TL tutarındaki 6 adet faturadan ve davacı defterlerinde kayıtlı olan davalı defterinde kayıtlı olmayan 922,84-TL tutarındaki borç kaydından ve davacı tarafından 15/08/2017 tarihinde yapılan 7.000,00-TL tutarındaki ödemenin davalı defterlerinde 5.000,00-TL olarak kaydedilmesinden kaynaklandığı, buna göre farkın 66.692,18-TL olduğu, davalı kaydında mevcut olan davacı defterlerine kaydedilmemiş olan toplam 63.769,34-TL tutarındaki 6 adet faturanın sunulan BA formlarında ve KDV beyannamelerinde de mevcut olmadığının tespit edildiği, davacı kaydında mevcut olan 922,84-TL tutarındaki borç kaydının belgesi dosyada mevcut olmadığından bu tutarın hesaplamada davacı bakiyesinden tenzil edildiği, davacı tarafından 15/08/2017 tarihinde yapılan 7.000,00-TL tutarındaki ödemenin davalı defterlerinde 5.000,00-TL olarak kaydedilmesinden ve dosyada belgesi olmadığından bu tutarın hesaplamada 5.000,00-TL olarak dikkate alındığı ve 2.000,00-TL’nin davacı bakiyesinden tenzil edildiği, Somut çekişmede, davacının davalıdan düzensiz olarak ve yolcu ihtiyacına bağlı surette otobüs, minibüs gibi araçlar talep etmesi, bunlara ilişkin taleplerin davalı yanca karşılanması şeklinde bir ilişki yürüdüğü veya yürütülmeye çalışıldığı anlaşıldığı, bunun için yanlar arasında ilişkiyi mufassal olarak düzenleyen yazılı bir anlaşma olmadığı yanların anlatımında olduğu, davalının kendi edimini ifa ettiğini tevsik zımnında bir takım elektronik yazışma çıktılarını dermeyan ettiği, fatura kesilmesinin, işin sözleşme evresine ilişkin olmayıp ifa safhasına ilişkin bir husus olduğu, defter kayıt durumların izhar edildiğini, davacı yanın …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı birleşen dosyasına sunduğu 14.2.2018 tanzim tarihli dilekçede davalının faturalarının davalıya iade edildiğini bildirdiğini, davalının ise aynı dosyada, sadece 2 adet faturanın iade edildiğini bunun dışında iade olmadığını 11.3.2018 tanzim tarihli dilekçesiyle bildirdiğini, somut olayda düzensiz taleplere bağlı olarak davalının davalıya yolcu taşıma amaçlı araç sağlaması esaslı bir ilişki olduğunun anlaşıldığı, taşımanın/araç tahsisinin yapılıp yapılmadığı ile ilgili olarak mutabakat zabıtian görülmediği, davacının bu davada andığı şekliyle ve davadaki talebi ile uyumlu tutarda faturaları iade ettiği savında ise bunun TTK md. 21/2 hükmünde yer alan sürede ve usulde yapıldığı tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizin 06/02/2019 tarihli celse 4 nolu ara kararı ile dosya Mahkemece resen seçilen bilirkişiler … ve taşıma konusunda uzman …’e verilerek taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlangıç ve bitiş tarihi bu sürede davalı tarafından tanzim edilen faturaların tek tek tarih ve seri numaralarının tespiti, yeni bu sürede davacı tarafından yapılan ödemelerin tarihleri ile birlikte bildirilmesi, davalara konu çeklerin keşide tarihleri ve davalı defterlerine işlenme tarihi, somutta çeklerin davalıya verildiği tarihin tespiti, ve bu tarihte davalının alacağının olup olmadığı tespiti, sonuca göre çeklerin verildiği tarihin hizmetin öncesindemi sonrasında mı olduğunun tespiti, buna göre hizmetin verilmesinden önce ise çeklerin avans olarak verildiğinin ispat yükü davacı üzerinde olmakla, davacının delillerine göre değerlendirme yapılması, hizmetin ifasından ve faturaların tanziminden sonra çeklerin verildiğinin anlaşılması halinde bu kez hizmetin verildiğinin davalının ispat yükü altında olduğu nazara alınarak davalının sunduğu delillere göre alacağı doğuran hizmetin verilip verilmesinin tespiti, faturaların tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmemiş ise fatura içeriğinin kadri maruf olup olmadığı hususunda rapor tanzimi istenmiş, … ve …tarafından müşterek imzalı 02/04/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; davacı şirketin kayıtları incelendiğinde, raporda tablo olarak yer alan cari hesap dökümüne göre taraflar arasındaki ticari ilişkilerin 17/05/2017’de başladığı, 31/10/2017 tarihinden sonra işlem olmadığı, davacı şirketin 2017 yılında cari hesaba satın aldığı hizmetleri temsilen 42.720,74-TL tutarında faturayı kaydettiği, davacı şirketin 2017 yılında 80.000,00-TL çekle 26.542,38-TL bankadan EFT ile 1.693,50-TL fatura iadesi ile ödeme yaptığı, böylece 30/12/2017 tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten (108.235,88-TL-42.720,74-TL=) 65.515,14-TL alacaklı olduğunun anlaşıldığı, davalı şirketin kayıtları incelendiğinde, raporda tablo olarak yer alan cari hesap dökümüne göre taraflar arasındaki ticari ilişkilerin 17/05/2017’de başladığı, 31/10/2017 tarihinden sonra işlem olmadığı, davalı şirketin 2017 yılında 106.490,08-TL tutarında fatura düzenlediği, davacı şirketin 2017 yılında 80.000,00-TL çekle 19.542,38-TL bankadan EFT ile 1.693,50-TL başka bir hesaptan yapılan … ödeme yaptığı, böylece 30/12/2017 tarihi itibariyle davalı şirketin davacı şirketten (106.490,08-TL-101.235,88-TL=) 5.254,20-TL alacaklı olduğunun anlaşıldığı, Mahkemenin 25/02/2019 tarihli yazısı ile talep edilen çek bilgileri ile ilgili olarak …ın 06/03/2019 tarihli yazısı ekinde 4 adet … çeki sureti ile hesap hareketlerinin dosyaya sunulduğu, raporda yer alan tabloya göre davacı ve davalı defter kayıtlarına göre çeklerin davalı şirkete teslim tarihlerinin aynı olduğu, sadece … nolu çeki davacının 2 gün sonra kaydettiği, davacı şirket kayıtlarına göre, davacı şirketin 20.000,00-TL tutarındaki çeki davalı şirkete verdiği 29/08/2017 tarihinde davacı şirketin davalı şirketten 922,84-TL alacaklı iken çek teslim tarihinde davacı şirketin 20.922,84-TL alacaklı hale geldiği, davacı şirketin toplam tutarı 30.000,00-TL olan iki adet çeki teslim ettiği 25/09/2017 tarihinde 16.981,64-TL alacaklı iken bu çeklerin kaydı ile davacı şirketin alacak tutarının 46.981,64-TL’ye çıktığı, davacı şirketin 30.000,00-TL tutarındaki çeki teslim ettiği 27/10/2017 tarihinde 35.515,14-TL alacaklı iken bu çekin kaydı ile davacı şirketin davalı şirketten alacak tutarının 65.515,14-TL’ye çıktığının tespit edildiği, davalı şirket kayıtlarına göre, davacı şirketin 20.000,00-TL tutarındaki çeki davalı şirkete verdiği 29/08/2017 tarihinde davalı şirket 6.077,17-TL alacaklı iken çek teslim tarihinde davalı şirketin davacı şirkete 13.922,83-TL borçlu hale geldiği, davalı şirketin toplam tutarı 30.000,00-TL olan iki adet çeki teslim aldığı 25/09/2017 tarihinde davalı şirketin davacı şirkete borcunun 9.981,63-TL olduğu ve bu çeklerin kaydı ile borç tutarının 39.981,63-TL’ye çıktığı, davalı şirketin 30.000,00-TL tutarındaki çeki teslim aldığı 27/10/2017 tarihinde davalı şirketin davacı şirkete 28.515,13-TL borçlu iken çekin kaydı ile borç tutarının 58.515,13-TL’ye çıktığının tespit edildiği, sonuç olarak davacı şirket kayıtlarına göre… nolu 20.000,00-TL çekin tamamı, davalı şirket kayıtlarına göre… nolu 20.000,00-TL çekin 13.922,83-TL’lik kısmı olmak üzere, diğer 3 adet toplam 60.000,00-TL tutarındaki çeklerin fatura düzenlenmeden önce davalı şirkete teslim edildiği, başka bir deyişle çeklerin henüz hizmet alınmadan avans olarak verildiğinin görüldüğü, tarafların defter kayıtlarının karşılaştırılmasında davacı defterlerine kayıtlı olan ancak davalı defterlerinde kayıtlı olmayan banka ödeme tutarlarının (26.542,38-TL – 19.542,38-TL=) 7.000,00-TL olduğu, 28/08/2017 tarihli banka havalesinin davalı defterlerine kaydedilmemesinden kaynaklandığının tespit edildiği, davalı defterlerinde kayıtlı olan ancak davacı defterlerinde kayıtlı olmayan 6 adet fatura tutarları toplamının 63.769,34-TL olduğu, bu faturaların dosyada yer alan 29/10/2017 tarihli ölümlü/yaralamalı trafik kazası tespit tutanağından sonra düzenlendiğinin görüldüğü, davacı dilekçelerinde kaza tarihinden sonra ticari ilişkinin sona erdirildiği ve kaza tarihinden sonra davalı tarafından düzenlenen faturaların kabul edilmediğinin belirtildiği, davalı tarafın ise ticari ilişkinin kazadan sonra da devam ettiğini ve faturaların geçerli olduğunu ifade ettiğini, davacı vekilinin 10/12/2018 tarihli beyan dilekçesinde, ihtilaf konusu 6 adet faturanın davalı şirketçe kendi çalışanı tarafından 29/01/2017 tarihinde yapılan trafik kazası neticesinde taraflar arasındaki ticari ilişkiler sona erdikten sonra tanzim edildiği ve bunların açık fatura olduğu, ihtilaf konusu olan …seri nolu 18/12/2017 tarihli faturanın Beyoğlu … Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarnamesi ile iade edildiği ve diğer 5 adet faturanın ise hiç ibraz edilmediğinin iddia edildiği, dosyada ihtarnameye rastlanmadığı, inceleme gününde davalı şirket vekili tarafından ibraz edilen ve dosyaya dahil edilen 6 adet satış faturaları üzerinde teslim alan imzasının bulunmadığının görüldüğü, ayrıca bu faturaların davacı şirkete teslim edildiğine dair dosyada herhangi bir belgeye rastlanmadığı, Hizmetin ifasına ilişkin incelemede; söz konusu 6 adet fatura bakımından işin görülmesi hususunun dosyada sabit olmadığı, taralar arasında sözleşmenin sürdüğü ve davacının davalı yana bu faturalara konu taşıma ve araç tedarikini yaptığının sabit olmadığı, davacının tek yanlı olarak düzenlediği faturalar ile alacak iddiasının dosya kapsamına uygun olmadığı, sonuç olarak Davacı defter kayıtlarına göre, taraflar arasındaki ticari ilişkinin ilk fatura tarihi 17.05.2017’de başladığı, 31.10.2017 tarihinden sonra işlem olmadığı; Davalı şirket defter kayıtlarına göre taraflar arasındaki ticari ilişkilerin 17.05.2017 tarihinde başladığı son işlem kaydının ise 30.12.2017 tarihinde olduğu, davacı defter kayıtlarına göre 31.10.2017 tarihinde davacı şirketin davalı şirketten 65.515,14 TL alacaklı; davalı defter kayıtlarına göre 30.12.2017 tarihinde davalı şirketin davacı şirketten 5,254,20 TL alacaklı olduğu, davalı defter kayıtlarına göre 2017 yılında davalı şirket tarafından düzenlenen toplam fatura tutarının 106.490,08 TL olduğu, davacı şirketin bu faturalardan 42.720,74 TL tutarındaki kısmını defterine kaydettiği, davalı şirket tarafından düzenlenen 63.769,34 TL tutarında faturaların davacı şirket tarafından defterlerine kaydedilmediği, davacı şirket defterine kaydedilmeyen 63.769,34 TL tutarında faturaların davalı şirket tarafından dava dosyasında yer alan 29.10.2017 tarihli Ölümlü/Yaralamalı Trafik Kazası Tespit Tutanağından sonra düzenlendiği; Mahkeme kaleminde inceleme gününde davalı şirket vekili tarafından ibraz edilen ve dava dosyasına dahil edilen toplam 63.769,34 TL tutarındaki 31.10,2017 tarih ve 805105, 04.11.2017 tarih ve 005109, 04,11,2017 tarih ve 80S110, 05,11.2017 tarih ve 805111,18.12.2017 tarih ve 805138, 30.12.2017 tarih ve … nolu satış faturaları üzerinde teslim alan imzası bulunmadığı, bu faturaların davacı şirkete teslim edildiğine ilişkin, davalı vekilinin beyanı dışında, dava dosyasında herhangi bir belgeye rastlanmadığı, davacının defter kayıtlarına göre davacı şirketin 2017 yılında 80.000,00 TL, 26.542.38 TL banka havalesi (EFT) ile 1,693,50 TL fatura iadesi olmak üzere toplam 108,235,88 TL ödeme; davalı defter kayıtlarına göre davacı şirketin 80.000,00 TL çekle, 19.542.38 TL banka havalesi (EFT) ve 1.693,50 TL başka bir hesaptan yapılan virmanla toplam 101.235,88 TL ödeme yaptığı, aradaki (108.235,88-19.542,38=) 7.000,00 TL farkın, davacı defterinde 11.08.2017 tarihinde davacı tarafından yapılan banka havalesinin davalı defterlerine kaydedilmemesinden kaynaklandığı, davacı şirket kayıtlarına göre …nolu 20.000.00 TL çekin tamamı, davalı şirket kayıtlarına göre,…nolu 20.000,00 TL çekin 13.922,83 TL’lik kısmı olmak üzere diğer …, …, … nolu 3 adet toplam 60,000,00 TL tutarındaki çeklerin fatura düzenlenmeden önce davalı şirkete teslim edildiği, başka bir deyişle çeklerin henüz hizmet alınmadan avans olarak verildiği, davalı yanın 63.769,34 TL tutarında düzenlenen faturalar bakımından alacaklı olduğunun sabit olmadığı, 60.000 TL avans ödemesi amacı ile davalının düzenlediği faturalardan önce alınan çeklerden tahsil edilen 20.000 TL’nin davalı yanca iadesi gerektiği, davalıya verilen 40.000 TL çekler ve toplam bakiye davalı faturalarından artan 3.769,34-TL bakımından davacının borçlu olmadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce asıl ve birleşen dava yönünden yapılan yargılama sonunda tarafların iddia ve savunmaları ile yazılı ve sözlü beyanları, sunulan ve toplanan deliller, dosya kapsamında bulunan belgeler, alınan bilirkişi raporları kül halinde ele alınarak yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Davacı taraf davalı ile aralarında Yolcu Taşımacılığı Hizmeti konusunda anlaşma olduğunu iddia etmekte, davalı taraf ise cevabında davacı ile aralarında bir sözleşme olmadığı, davacıya araçlarını kiraladığı savunmasında bulunmuş olup, davalı delil dilekçesinde sunulan fatura açıklamalarında “…yapılan turistik yolcu taşıma ücretleri…” ifadelerinin yer aldığı görülmekle, davalının taşıma nedeniyle fatura kestiği, ihtilafın temelindeki ilişkinin taşıma işi olduğu, taraflar arasındaki yazılı olmayan sözleşmenin, davacının iddiasında belirttiği gibi yolcu taşıma hizmeti olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yargılama sırasında öncelikle 24/09/2018 tarihli celse 4 nolu ara karar doğrultusunda uyuşmazlık kapsamında tarafların defter kayıt ve belgeleri de incelenmek suretiyle rapor tanzimi için dosya…ve …’ten oluşan heyete tevdi edilmiş, yukarıda ayrıntılı olarak özetlendiği şekilde rapor sunulmuş, rapora karşı davacı ile davalı tarafın beyanları da dikkate alınarak Mahkememizin 06/02/2019 tarihli celse 4 nolu ara kararı ile yeni bir heyetten rapor alınması takdir edilerek dosya Mahkemece resen seçilen bilirkişiler … ve taşıma konusunda uzman …den oluşan heyete tevdi edilmiş ve ikinci heyet de yine yukarıda ayrıntılı olarak özetlendiği şekilde raporlarını sunmuşlardır.
Dosyaya sunulan her iki raporda tespitlerin benzer mahiyette olduğu, raporların birbirine aykırı hüküm ve değerlendirmeler barındırmadığı, zira her iki raporun da tarafların ticari defterleri ile dosyaya sunulan delillere dayandığı, özellikle her iki raporda da taraf defterleri arasındaki farkın sebepleri (davalı defterlerinde kayıtlı olan davacı defterlerinde kayıtlı olmayan faturalar, davacının yaptığı 7.000,00-TL tutarındaki ödemenin davalı defterine 5.000,00-TL olarak kaydedilmesi, davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olduğu 922,84-TL tutarındaki kısım, …) konusunda aynı doğrultuda değerlendirmeler yapıldığı, raporların bu anlamda birbiriyle çelişmediği kanaatine varılmış olup, raporlar arasında, alacak-borç açısından tutar itibariyle farklı değerlendirmeler bulunmakla birlikte, ikinci heyetten alınan 02/04/2019 tarihli raporda, taraflar arasındaki ticari ilişkinin başladığı tarih, dava konusu çeklerin verildiği ve taraf defterlerine işlendiği tarihler ile …’a teslim edildiği tarihler, çeklerin verildiği tarihler itibariyle hem davacı defterlerine göre hem de davalı defterlerine göre tarafların borç-alacak durumları, taraf defterleri arasındaki farkın miktar itibariyle en önemli sebeplerinden biri olan ve ikinci heyetin inceleme gününde davalı vekilince ibraz edilen 6 adet faturaya ilişkin teslim alan imzasının bulunmadığı ve dosyada teslime dair belgenin bulunmadığı hususlarında daha ayrıntılı ve denetime açık değerlendirmeler yapıldığı görülmüş, dosya kapsamında alınan her iki raporun ayrık değerlendirmeler barındırmaması, benzer tespitlerde bulunması, ikinci raporun ise, gerek Mahkememiz görevlendirmesi, gerek hizmetin ifasına ilişkin faturalar doğrultusunda değerlendirme, gerekse inceleme gününde sunulan belgeler dikkate alındığında daha ayrıntılı açıklamalar barındırması hususları göz önüne alınarak raporların kanaat verici nitelikte olduğu değerlendirildiğinden Mahkememizce 17/06/2020 tarihli celsede davalının yeni bir heyetten rapor alınması talebi yerinde görülmeyerek reddedilmiş ve sözlü yargılama aşamasına geçileceği ihtar edilerek sözlü yargılama için gün tayin edilmiş, duruşma 07/10/2020 tarihine bırakılmıştır.
Davacı vekili ve davalı vekilinin de hazır bulunduğu 17/06/2020 tarihli celsede sözlü yargılama aşamasına geçileceği ihtar edildikten sonra davalı vekili sunmuş olduğu 16/09/2020 tarihli beyan dilekçesinde; dosyaya bilirkişi raporu sunan ve raporlarında müvekkili aleyhine kasıtlı birtakım beyanlarda bulunan bilirkişiler … ve …hakkında…C.Başsavcılığının … soruşturma nolu dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu belirterek sözlü yargılamaya ilişkin ara karardan rücu edilerek dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine verilmesini talep etmiştir.
…CBS Memur Suçları Soruşturma Bürosu’nun Mahkememize hitaben yazmış olduğu … CBS Sorusturma Dosyasına ilişkin, 15/09/2020 tarihli müzekkeresinde; Mahkemenizin …Esas sayılı dosyasında bulunan bilirkişi görevlendirme tutanakları ve bilirkişi raporlarından bir örneğinin gönderilmesi istenmiş, talep edilen belgeler Mahkememizce 22/09/2020 tarihli yazı cevabı ile gönderilmiştir.
07/10/2020 tarihli celse ara kararı ile… CBS ye müzekkere yazılarak … soruşturma nolu dosyanın akıbetinin sorulmasına, soruşturmanın neye ilişkin olduğu ve tamamlanıp tamamlanmadığı hususunda mahkememize bilgi verilmesinin istenilmesine karar verilerek duruşma 24/02/2021 tarihine bırakılmasına karar verilmiş, ara karar doğrultusunda … CBS’ye yazılan 08/10/2020 tarihli müzekkereye ilişkin 08/10/2020 tarihli yazı cevabında … soruşturma sayılı dosyada müşteki şirket yetkilisi …’in bilirkişiler … ve … hakkında İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasına sundukları bilirkişi raporunda gerçeğe aykırı beyanlar sebebi ile bilirkişilik görevini kötüye kullandıkları iddia ve şikayetinde bulunulduğu, soruşturmanın halen devam ettiği, henüz bir karar verilmediği bildirilmiştir.
Davalı vekili 02/11/2020 tarihli beyan dilekçesinde dosyaya rapor veren bilirkişiler … ve …hakkında görevi ihmal sebebi ile kamu davası açıldığını, bu nedenle dosyanın yeniden seçilecek üç kişilik bilirkişi heyetine verilerek yeniden rapor alınmasını talep ettiği, dilekçe ekinde… CBS Memur Suçları Soruşturma Bürosu … CBS Sorusturma no, … esas no … iddianame no’lu iddianamenin sunulduğu görülmüştür.
…CBS Memur Suçları Soruşturma Bürosu’nun 13/11/2020 tarihli … CBS Sorusturma nolu… iddianame no’lu iddianame incelendiğinde; “…Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma kapsamında, …Asliye Ticaret Mahkemesine sunulan raporda tarafların ticari defterleri usulüne uygun tutulmakla delil olarak kullanılabileceği kabul edilmiş ancak özensiz olarak hazırlanan raporda söz konusu hizmetin sunulmadığı yönünde kanaat ile faturalara konu taşıma veya araç tedariki yapıldığının sabit olmadığı görüş olarak ileri sürülmüş, gerekçesiz şekilde davalı yanın düzenlenen faturalar bakımından alacaklı olmadığının kesin olarak bildirildiği anlaşılmış olup görevin savsandığı kanaatine varılmıştır…” gerekçesiyle görevi ihmal suçundan kamu davası açılmasının talep ve iddia olunduğu görülmüştür.
Mahkememizin 06/02/2019 tarihli celse 4 nolu ara kararı ile bilirkişiler … ve …’den; taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlangıç ve bitiş tarihi bu sürede davalı tarafından tanzim edilen faturaların tek tek tarih ve seri numaralarının tespiti, yeni bu sürede davacı tarafından yapılan ödemelerin tarihleri ile birlikte bildirilmesi, davalara konu çeklerin keşide tarihleri ve davalı defterlerine işlenme tarihi, somutta çeklerin davalıya verildiği tarihin tespiti, ve bu tarihte davalının alacağının olup olmadığı tespiti, sonuca göre çeklerin verildiği tarihin hizmetin öncesinde mi sonrasında mı olduğunun tespiti, buna göre hizmetin verilmesinden önce ise çeklerin avans olarak verildiğinin ispat yükü davacı üzerinde olmakla, davacının delillerine göre değerlendirme yapılması, hizmetin ifasından ve faturaların tanziminden sonra çeklerin verildiğinin anlaşılması halinde bu kez hizmetin verildiğinin davalının ispat yükü altında olduğu nazara alınarak davalının sunduğu delillere göre alacağı doğuran hizmetin verilip verilmesinin tespiti, faturaların tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmemiş ise fatura içeriğinin kadri maruf olup olmadığı hususunda rapor tanzimi istenmiş, sunulan 02/04/2019 tarihli raporda taraflar arasındaki ticari ilişkinin her iki tarafın defter kayıtlarına göre 17/05/2017 tarihinde başladığı, davacı defter kayıtlarına göre bitiş tarihinin 31/10/2017, davalı defter kayıtlarına göre bitiş tarihinin 30/12/2017 olduğu, raporda yer alan tablo 2 ve tablo 4 ile sonuç 4.kısımda davalı tarafından tanzim edilen faturaların tek tek tarih, seri numaralarının belirtildiği, davacı tarafından yapılan ödemelerin belirtildiği hatta çeklerin verildiği tarihlere göre tarafların alacaklı borçlu olduğu tutarların ayrı ayrı belirtildiği, tablo 3’te ve devamındaki açıklamada davalara konu çeklerin çek numaraları, tutarları, keşide tarihleri, davacı ve davalı defterlerine kayıt tarihleri, bankaya teslim tarihleri, bedellerinin davalı hesabına aktarılma tarihlerinin belirtildiği, ilk çekin verildiği tarihte davalının verilen çek bedelinden daha az tutarda alacaklı (çek bedeli 20.000,00-TL iken davalı bu çekin verildiği tarihte davacıdan 6.077,17-TL alacaklı) olduğu ve ilk çekin verilmesiyle davalının davacıya borçlu hale geldiği, böylece çeklerin henüz hizmet alınmadan evvel avans olarak verildiğinin tespit edildiği, faturaların üzerinde teslim alan imzasının bulunmadığı ve bu faturaların davacı şirkete teslim edildiğine dair dosyada herhangi bir belgeye rastlanmadığının belirtildiği görülmekle, raporda bilirkişilerce, Mahkememiz tarafından istenen her hususun raporda değerlendirildiği ve açıklandığı, ayrıca yapılan tespit ve kanaatlerinin takdirinin Mahkememize bırakıldığı görülmüştür.
02/04/2019 tarihli raporda hizmetin ifasına ilişkin incelemeler başlıklı kısımda söz konusu 6 adet fatura bakımından işin görülmesi hususunun dosyada sabit olmadığı, taralar arasında sözleşmenin sürdüğü ve davacının davalı yana bu faturalara konu taşıma ve araç tedarikini yaptığının sabit olmadığı, davacının tek yanlı olarak düzenlediği faturalar ile alacak iddiasının dosya kapsamına uygun olmadığı değerlendirmelerinde bulunulmuş olup dava ve cevap dilekçelerinden başlamak üzere taraflarca sunulan tüm beyanlardan, alınan raporlardan tarafların defterleri kapsamında yapılan incelemeden, bu faturaların davalı tarafından düzenlendiği hususu tereddüte yol açmayacak şekilde anlaşılmakla ve raporun bu kısmında davacının davalı, davalının da davacı olduğu anlaşılmakla, yapılan yazım yanlışı maddi hata olarak değerlendirilmiştir. Dosyaya sunulan davalı tarafın beyanlarında raporun bu nedenle kendi içinde çeliştiği belirtilerek yeni bir rapor alınması istenmişse de ve yine dosyaya sunulan iddianamede bu husus şikayet konusu yapılmışsa da, bu husus Mahkememizce maddi hata olarak değerlendirildiğinden, kaldı ki Mahkememiz işbu dosyasında asıl davanın 2018/25 esas birleşen davanın ….Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyası olmasına rağmen davalının sunduğu uzman görüşünde dahi asıl dava ve birleşen davanın yanlış yazıldığı, bunların yerinin de değiştirilmesinin gerektiği, buradan anlaşılacağı üzere yargılamalar sırasında gerek sunulan dilekçelerde, gerek raporlarda gerek kararlarda bu şekilde yazım hatalarının yapılabildiği, yargılama sırasında dahi Mahkemece yazı ve hesap hatası yapılabileceği gibi hükümde yapılan açık yazı hesap hatalarında dahi 6100 sayılı HMK’nın 304-305.maddelerine göre tashih ve tavzih imkanı tanındığı, bu nedenle raporda yapılan yazım hatası nedeniyle raporun kendi içerisinde çeliştiği söylenemeyeceğinden ve rapor bir bütün olarak değerlendirildiğinde yapılan tespitler yönünden çelişki bulunmadığı, yine yukarıda değinildiği üzere dosyaya sunulan her iki raporda benzer tespit ve değerlendirmeler yapılması, raporların birbirine aykırı hüküm ve değerlendirmeler barındırmaması, iki raporda da taraf defterleri arasındaki farkın sebepleri konusunda bencer değerlendirmeler yapılması, raporlar arasında salt miktar itibariyle farklı sonuçlara ulaşılması üçüncü bir heyetten rapor aldırmayı gerektirmeyeceği kanaatine varılması, ikinci heyetten alınan raporun daha ayrıntılı ve denetime açık olduğu, Mahkememiz görevlendirmesinde istenen hususları değerlendirmesi hususları göz önüne alınarak raporların kanaat verici nitelikte olduğu değerlendirildiğinden davalı vekilinin çelişkinin giderilmesi için yeniden rapor alınması talebi yerinde görülmemiştir.
Fatura tek başına alacağın kanıtı değildir. Fatura düzenlenmesi tek başına fatura içeriği hizmetin ifa edildiğini de kanıtlamaz. Ayrıca tek taraflı olarak düzenlenen faturanın faturayı düzenleyen davalının kendi defterlerine kaydedilmiş olması da alacağının varlığını ispatlamaz. Söz konusu faturalara ilişkin taraflar arasında ihtilaf bulunmaktadır. Somut olayda her iki tarafın tacir olması nedeniyle tutmakla yükümlü oldukları defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, düzenlenen raporda, davalının düzenlediği faturalar davalı defterinde kayıtlı olduğu, ancak davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, taraf defterleri arasındaki uyumsuzluğun bundan kaynaklandığı, ayrıca 6 adet faturanın sunulan BA formlarında ve KDV beyannamelerinde de mevcut olmadığının tespit edildiğinden, fatura içeriği hizmeti ifa edildiği hususunu faturayı düzenleyen davalının usulüne uygun delillerle kanıtlama yükümlülüğü bulunmakta olup, davalı tarafça ibraz edilen 6 adet faturada teslim alan imzasının bulunmadığı, ayrıca faturaların davacıya teslim edildiğine dair dosya kapsamında belge bulunmadığından davalının tek taraflı düzenlediği faturalar nedeniyle alacak iddiasının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davalı tarafça sunulan … yazışmalarında yer alan tarihlerin, davacının davalı ile aralarındaki ticari ilişkinin bittiğini belirttiği 31/10/2017 tarihinden sonrasını kapsadığı görülmekle beraber, … olarak görünen kişinin davacı şirket yetkilisi olup olmadığı veya davacı şirketle iş ilişkisi bakımından bağı olup olmadığı anlaşılamadığından ve kişinin ismi dışında herhangi bir bilgisi de bulunmadığından salt yazışmalardaki bilgilerle bu husus araştırılamayacağından, ayrıca dosya kapsamında ticari ilişkinin 30/12/2017 tarihine kadar devam ettiğine dair başkaca bir delil/belge bulunmadığından taraflar arasındaki ticari ilişkinin 30/12/2017 tarihine kadar devam ettiğine dair davalı savunmasına itibar edilmemiştir.

Netice olarak; tarafları arasındaki ilişkinin başladığı tarihin 17/05/2017 olduğu, taraf defterlerinde bu hususta ihtilaf olmadığı, ticari ilişkinin bitiş tarihinde ihtilaf olmakla birlikte faturalar ile … yazışmalarına ilişkin yukarıda ayrıntılı değerlendirmeler dikkate alındığında; dosya kapsamında ticari ilişkinin 30/12/2017 tarihine kadar devam ettiğine dair bir delil/belge bulunmadığından taraflar arasındaki ticari ilişkinin bittiği tarihin 31/10/2017 olduğu, alınan ve yukarıda ayrıntılı olarak özetlenen 02/04/2019 tarihli raporda; 31/10/2017 tarihi itibariyle davacının davalıdan 65.515,14-TL alacaklı olduğu tespit edildiğinden, ilk çekin verildiği tarihte davalının verilen çek bedelinden daha az tutarda alacaklı (çek bedeli 20.000,00-TL iken davalı bu çekin verildiği tarihte davacıdan 6.077,17-TL alacaklı) olduğu ve ilk çekin verilmesiyle davalının davacıya borçlu hale geldiği, böylece çeklerin henüz hizmet alınmadan evvel avans olarak verildiğin tespit edildiğinden davacının asıl ve birleşen davaya konu çeklerin toplamı olan 80.000,00-TL ‘nin 65.515,14-TL tutarındaki kısmından dolayı davalıya borçlu olmadığı, 31/03/2018 tarihli … seri nolu 15.000,00-TL bedelli; 30/04/2018 tarihli … seri nolu 15.000,00-TL bedelli; 31/05/2018 tarihli … seri nolu 30.000,00-TL bedelli çeklerin dava devam ederken ödendiği, asıl dava yönünden davanın istirdat davasına dönüştüğü, 31/12/2017 tarihli … seri nolu 20.000,00-TL bedelli çekin ise dava tarihinden önce ödendiği anlaşılmakla 65.515,14-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 31/12/2017 tarihli … seri nolu 20.000,00-TL bedelli çek ise dava tarihinden önce ödendiğinden 20.000,00-TL ye dava tarihi olan 09/01/2018 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, toplam 65.515,14-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve fazlaya dair talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Asıl davanın ve birleşen davanın KISMEN KABULÜ İLE,
… Bankası … Şubesine ait 31/12/2017 tarihli … seri nolu 20.000,00-TL bedelli; 31/03/2018 tarihli … seri nolu 15.000,00-TL bedelli; 30/04/2018 tarihli … seri nolu 15.000,00-TL bedelli; 31/05/2018 tarihli … seri nolu 30.000,00-TL bedelli çekler nedeni ile davacının davalıya 65.515,14-TL tutarında borçlu olmadığının tespitine, … Bankası … Şubesine ait 31/03/2018 tarihli … seri nolu 15.000,00-TL bedelli; 30/04/2018 tarihli … seri nolu 15.000,00-TL bedelli; 31/05/2018 tarihli … seri nolu 30.000,00-TL bedelli çekler dava devam ederken ödendiğinden, … Bankası … Şubesine ait 31/12/2017 tarihli … seri nolu 20.000,00-TL bedelli çek ise dava tarihinden önce ödendiğinden 20.000,00-TL ye dava tarihi olan 09/01/2018 tarihinden itibaren avans faizi işletilmek sureti ile 65.515,14-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya dair talebin REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden karar tarihi itibariyle alınması gereken 3.109,14-TL harçtan peşin alınan 1.024,65-TL den mahsubu ile bakiye 2.084,49-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Birleşen dava yönünden karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.366,20-TL harçtan peşin alınan 341,55-TL den mahsubu ile bakiye 1.024,65-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Asıl ve birleşen dava yönünden; davacı tarafından yapılan 278,00-TL posta/tebligat gideri, 2.800,00-TL bilirkişi ücreti, 71,80-TL başvurma harcı, 853,88-TL peşin harç, 512,32-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 4.516,00-TL yargılama giderinden kabul red oranına göre 3.703,12-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Asıl ve birleşen dava yönünden kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince toplam 9.316,97-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Asıl ve birleşen dava yönünden kendini vekille temsil ettiren davalı lehine reddedilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, asıl ve birleşen davada davalı vekili, davalı şirket yetkilisi, davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/02/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.