Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/239 E. 2020/400 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/239 Esas
KARAR NO : 2020/400
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2018
KARAR TARİHİ : 07/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı 3. Kişi … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait … plakalı araç tarafından 30/12/2017 tarihinde …’a ait … plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasarı trafik kazası meydana geldiğini, mevcut kaza sonucu … plakalı araçta meydana gelen hasar onarım bedeli alacağı, araç sahibi 3. Kişi … tarafından müvekkili …’a temlik edildiğini, bu kaza sonucu müvekkilin aracında değer kaybı meydana geldiğini, söz konusu değer kaybı bedelinin tespiti bağımsız eksper tarafından yapıldığını, buna göre toplam değer kaybı bedelinin 450,00-TL olduğunu, söz konusu değer kaybı alacağı için şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00-TL değer kaybı bedeli ödenmesi gerektiğini, bu değer kaybı bedelinin tespitinin sağlanamabilmesi için alınan eksperlik hizmeti sebebiyle de müvekkil tarafından 236,00-TL ekspertiz ücreti ödendiğini, temlik eden; aracında oluşan hasar onarım bedelini ve değer kaybı alacağını TBK hükümleri uyarınca müvekkiline temlik ettiğini, iş bu dava ile de temlik alan sıfatıyla değer kaybının davalı … şirketinden tahsilinin talep edildiğini, kazaya sebebiyet veren taraf ve somut olayda olduğu gibi sigorta şirketi, kaza sebebiyle oluşan her türlü zararı karşılamakla mükellef olduğundan oluşan hasar ve değer kaybının da tazmin edilmesi gerektiğinin açık olduğunu, taraflarınca davalıya 15/02/2018 tarihinde hasar onarım bedeli ve ekspertiz ücretinin ödenmesi için 22/02/2018 tarihinde ise değer kaybı bedeli ve ekspertiz ücretinin ödenmesi için ihtarname gönderildiğini ve 2918 sayılı Kanunun 97.maddesi uyarınca 15 gün içinde yazılı cevap verilmesini veya ihtarnamede belirtilen hesap numarasına yatırılmasını, aksi halde her türlü yasal yollara başvurulacağını bildirmiş olunmasına rağmen davalı tarafından ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediği gibi müvekkiline bir ödeme de yapılmadığını, bu sebeple kaza sebebiyle oluşan hasar ve değer kaybının davalı … şirketinde işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini, kaza sebebiyle oluşan hasar onarım alacaklarının şimdilik 2.000,00-TL sinin ve değer kaybı bedelinin şimdilik 100,00-TL sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminini, dava konusu değer kaybının tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafı olarak 236,00-TL ve hasar onarım bedelinin tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafı olarak 236,00-TL yargılama gideri olarak davalı tarafından müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Karayolları Trafik Kanunu’na göre zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olduğunu, Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümlerin uygulanamabilmesi için genel şartlarda düzenlenmeyen bir husus olması gerektiği, davacı yanın talep etmiş olduğu tazminatlara ilişkin düzenlemeler Trafik Sigortası Genel Şartları’nda açıkça düzenlenmiş olduğundan genel şartlarda bulunan usul ve esaslara uyulması gerektiği, Maddi ve manevi tazminat: Madde 90 – (Değişik:14/4/2016-6704/3 md.) zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olduğunu, söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanacağını, … plakalı araç müvekkil şirket tarafından 29.05.2017-2018 vadeli … no.lu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davacı yanın, … ‘ a ait araçta meydana gelen maddi hasar ve değer kaybını talep ettiğini, halbuki davacının bu hususta aktif dava ehliyeti bulunmadığını, bir başkasına ait zararın, davacı tarafından talep edilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle kazaya karışan araca ait olduğu iddia edilen sigorta poliçesinden doğan alacağın temlikine ilişkin sözleşmenin celbini talep ettiklerini, davanın temlik eden … (TC: …) ile sigorta ettiren … San. Ve Tic. Ltd. Şti. (Mernis Adresi) ihbar edilmesini gerek temliğin geçerliliğine ilişkin ve gerekse de sebepsiz zenginleşmeye yönelik olarak ihbar yapılması gerektiğini, temlik sözleşmesinin geçerli olmadığını, temlik sözleşmesinin esaslı unsurlarında eksiklik olduğunu, bu nedenle davacı yanın müvekkilden talep hakkının söz konusu olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkil şirketin sorumluluğu sigorta poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olup, kaza tarihinde müvekkil şirketin maddi hasar sebebiyle araç başına 33.000 TL teminat sınırı olduğunu, … plakalı aracın daha önce hasara uğradı ise bir araç birden fazla kez değer kaybına uğrayamayacağından değer kaybına yönelik taleplerin her halükarda reddinin gerekeceği bu nedenle … plakalı aracın dava konusu kazadan önceki kaza kayıtlarının Sigorta Bilgi Merkezinden sorulmasını, müvekkili şirket tarafından davacının zararı karşılanmak için eksper raporu alındığını, bu durum göz ardı edilerek davacının tekrardan eksper raporu alması ile eksper raporuna tekrar ve fahiş oranda ödeme yapılması davacının kusuru olduğunu, bu sebeple müvekkili şirketin bu durumdan sorumlu olunmayacağı, ayrıca alındığı iddia edilen eksper raporunun taraflarına tebliğ edilmediğini, davacının bu yöndeki taleplerinin reddine karar verilmesini, müvekkili aleyhine açılan haksız ve mesnetsiz davanın husumet nedeniyle reddine, sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmadığından reddine, mahkeme masraflarının ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini aksi halde, davacı yanın ibraz ettiği delillerin tarafımıza tebliğine, kusur ve zararın tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasını netice itibarıyla haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Bilirkişi raporunda özetle; Davalı şirket tarafından ZMMS (trafik sigorta poliçesi) ile sigortalanmış aracın sürücüsü … olayda %100 oranında kusurlu olduğu, davacı tarafından hasar ve değer kaybı alacağı temlik edilen aracın sürücüsü …’ın olayda kusursuz olduğu, araçtaki onarım bedeli 2.076,80-TL olup değer kaybının söz konusu olmadığını, davacıya alacağı temlik edilen araçtaki hasar tutarının tespiti için ekspere ödenmiş olan 206,00-TL ücretten davalı … şirketinin sorumlu olduğu, davalı … şirketinin 07/03/2018 tarihinden itibaren 2.076,80-TL hasar tutarı ile 206,00-TL ekspertiz ücretini avans faizi ile birlikte ödemekle yükümlü olduğu kanaati ile rapor tanzim edilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda özetle; davacı tarafından araçta oluşan hasar nedeni ile değer kaybı talep edildiği, 01/06/2015 tarihinde sigorta genel şartları ekinde yayınlanan değer kaybı hesaplama yöntemine göre aracın arka tamponun yenilenmesi halinde değer kaybı olmayacağı belirtildiğinden bu yönetmeliğe göre değer kaybının olmadığı kanaatine varıldığı, Yargıtay kararlarında araçların değer kaybının kazadan önceki piyasa değeri ile kazadan ve onarımdan sonraki piyasa değeri arasındaki fark bulunarak hesaplanması gerektiği dikkate alınması gerektiği belirtildiği, aracın modeli ve kilometresi dikkate alındığında, arka tampon değişikliği ile aracın değerinde değişiklik olmayacağından, değer kaybı olmayacağı, sonuç olarak her iki hesaplama yönteminde de araçta değer kaybı olmayacağı kanaati ile rapor tanzim edilmiştir.
Dava, haksız fiilden kaynaklı tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
30/12/2017 tarihinde gerçekleşen kaza neticesinde … plakalı araç sürücüsü …’ın tamamen kusurlu olduğu, hasar gören … plakalı aracın onarım masrafının 2.076,80 TL olduğu, ancak araçta değer kaybı bulunmadığı bilirkişi raporu ile belirlenmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde şimdilik 2.000,00TL hasar onarım alacağı ile şimdilik 100,00TL değer kaybı bedelini talep etmiş, olup bilirkişi raporunda hasar onarım bedeli 2.076,80 TL olarak belirlenmiş, değer kaybı bulunmadığı tespit edilmiş ve 236 TL ekspertiz ücretinin de ödenmesi gerektiği belirlenmiştir.
Bilirkişi raporundaki bu tespitten sonra davacı vekili 09/04/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle hasar onarım alacağını 76,80 TL artırmış ve ayrıca 236 TL ekspertiz ücretinin de ödenmesini istemiş, talebini bu şekilde ıslah ettiğini belirtmiştir. 2.076,80 TL hasar onarım alacağı ve 100,00TL değer kaybı olmak üzere Toplam 2.176,80TL üzerinden harç yatırmış, 236,00TL tutarındaki ekspertiz ücreti talebini harçlandırmamış ancak ıslah dilekçesinde 236 TL tutarındaki ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak tahsili talep edilmiştir. Islah dilekçesinde yargılama gideri olarak tahsili istenen ekspertiz ücreti, yargılama sırasında yapılmış bir masraf olmadığı gibi, dava konusu yapılmadığı ve harçlandırılmadığı için de bu talep değerlendirmeye alınmamıştır.
30/12/2017 tarihli kazada, … plakalı araç sürücüsü …’ın tamamen kusurlu olduğu, … plakalı aracın 29/05/2017 – 29/05/2018 tarihlerin arasında geçerli olmak üzere davalı … tarafından sigortalandığı, sigortanın kaza tarihini kapsadığı ve bilirkişilerce tespit edilen onarım bedelinin poliçe teminat limitinin altında olduğu görülmüş olup, davalı … Şirketinin 30/04/2018 tarihli müzekkere cevabında davacı tarafından dava öncesinde başvuru yapıldığı, başvuru neticesinde hasar dosyası oluşturulduğu ancak davacıya ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
Kazaya karışan araç sürücülerinin kusur durumu, bilirkişi marifetiyle belirlenen hasar miktarları ve poliçe teminat limiti ile poliçe kapsamında davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı hususları dikkate alındığında; hasar onarım bedeli talebinin kabulüne, değer kaybı bedeli talebinin ise reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmış olup, dava dilekçesi ekinde yer alan ihtarnamenin 15/02/2018 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, ihtarname içeriğinde ödeme için 15 gün verildiği ve böylece davalının 05/03/2018 tarihinde temerrüde düştüğü tespit edildiğinden ve aracın cinsi kamyonet olduğundan 05/03/2018 temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Hasar onarım bedeli 2.076,80 TL’nin temerrüt tarihi olan 05/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Değer kaybı bedeline ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 141,86‬ TL harçtan peşin alınan 35,90 TL nin mahsubu ile bakiye 105,96‬-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri 95,00 TL, bilirkişi ücreti 600,00 TL, başvurma harcı 35,90 TL, peşin harç 35,90 TL olmak üzere toplam 766,8‬0-TL yargılama giderinden kabul red oranına göre 728,46-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.076,80-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

“5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”