Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/23 E. 2019/86 K. 06.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/23 Esas
KARAR NO : 2019/86

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/01/2018
KARAR TARİHİ : 06/02/2019

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile, müvekkili ile dava dışı …Tic.Ltd.Şti arasında genel kredi sözleşmesi ve şirket kredi kartı sözleşmesi imzalandığını, davalıların da bu sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil ve şirket kredi kartı hamili sıfatıyla imzalandıklarını, borçlu şirketin sözleşmeye aykırı davrandığını ve kullandığı kredi ve kredi kartı borçlarını ödememesi üzerine ihtarname çektiklerini ve alacağın tahsili için icra takibi başlattıklarını, takibin davalıların itirazı üzerine durduğunu, davalıların 21.111,91 TL maddi, 8.460,00 TL de gayri nakdi borçlarının bulunduğu beyanla itirazın iptali ile ayrıca 21.111,91 TL tutarındaki alacak için ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalılara tebliğ edilmiş, davalı davaya yanıt vermemiştir.
Dava dayanağı takip dosyası getirtilmiş incelenmesinde, temlik eden davacı tarafından davalılar ve dava dışı şirket aleyhine, genel kredi sözleşmesi ve kat ihtarına dayalı olarak başlatılan takip olup ödeme emrinin davalı borçlulara 06/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçluların 12/10/2017 havale tarihli dilekçeleri ile borcu itiraz ettikleri görülmüştür.
Dava dilekçesi ekinde sunulan hesap kat ihtarı ve tebliğ şerhinin incelenmesinde, hesap kat ihtarının asıl borçluya 03/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği, kat ihtarı ile verilen 1 günlük mehil ardından temerrüt tarihinin 05/10/2017 olduğu anlaşılmıştır.
Dava 2004 sayılı Yasanın 67.maddesine dayalı itirazın iptali istemine dairdir.
Davacı banka ile dava dışı şirket arasında genel kredi sözleşmesi akdedilmiş, davalıların tamamı 25/03/2016 tarihli sözleşmeyi kefil sıfatı ile imzalamışlardır. 25/02/2016 tarihli ticari kredi kartı sözleşmesini ise yalnızca davalı … müteselsil kefil sıfatı ile imzalamıştır.
Somut durumda, hesap kat tarihi itibari ile 6098 sayılı Yasa yürürlükte olup, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 586. maddesine göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ile ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir (Uygur, Turgut; 6098 Türk Borçlar Kanunu Şerhi, Ankara, Nisan 2012, Cilt II. s. 2541). Madde metninden de açıkça anlaşılacağı üzere, TBK’nın yürürlüğe girmesinden önce asıl borçluya başvurulmadan müteselsil kefile gidilebilmesi mümkün iken, TBK’nın anılan düzenlemesi ile artık bu mümkün olamamaktadır. Bu itibarla, müteselsil kefiller yönünden talepte bulunabilmek için öncelikle asıl borçluya kat ihtarının tebliği gerekmektedir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 01/06/2017 tarih, : 2017/2305 esas ve 2017/4468 karar sayılı ilamı; 09/02/2016 tarih, 2015/10817 esas ve 2016/1965 karar sayılı ilamı; 21/03/2016 tarih, 2015/17105 esas ve 2016/5033 karar sayılı ilamı ve Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 01/11/2016 tarih, 2016/11919 esas ve 2016/8568 karar sayılı ilamı; 01/11/2016 tarih, 2016/12120 esas ve 2016/8556 karar sayılı ilamlarında ve yukarıda açıklandığı üzere, müteselsil kefillere başvurulabilmesi için 6098 sayılı Yasanın 586.maddesi uyarınca asıl borçluya yapılan ihtarın sonuçsuz kalması bu doğrultuda hesap kat ihtarının asıl borçluya tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması gerekir iken, somut durumda, asıl borçluya hesap kat ihtarının tebliği ile verilen süre dolmadan, 04/10/2017 tarihinde takip başlatıldığı, asıl borçlunun açıkça ödeme güçlüğü içinde olduğuna dair dosyaya yansıyan bilgi belge ve davacının bu yönde bir iddiası da bulunmadığı, davalılara başvuru koşullarının gerçekleşmemiş olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harcın peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye kısmın 492 sayılı Yasanın 31.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı yana iadesine,
3-Davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı. 06/02/2019

Katip …

Hakim …