Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/22 E. 2021/64 K. 15.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/22 Esas
KARAR NO:2021/64

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/01/2018
KARAR TARİHİ:15/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacağın tahsili için davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü … sayılı dosyasından 84.910.34-TL alacak üzerinden takip yapıldığını, davalının itiraz dilekesinde şirket ticari defter kayıtlarında davacıya ait alacağa rastlanmadığından takip konusu alacağa ve ferilerine itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, davalı firmaya başlangıçta 20, son dönemde de 15 personelle hizmet verildiğinin SGK kayıtlan ile sabit olduğunu, taraflar arasında hizmet alımına ilişkin sözleşme imzalandığını, davalı yanın son 3 faturasının 27.07.2017 tarihli 36.456.96-TL, 31.08,2017 tarihli 36.947.97-TL, 08,09.2017 tarihli 11.505,41-TL olan fatura bedellerinin ödenmediğinden icra takibi yapıldığını, davalı borca haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğinden, % 20 icra inkar tazminata hükmedilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın kabulüyle itirazın iptalini, takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte takibin devamını, borlu aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin hazır giyim sektöründe faaliyet gösterdiğini, faaliyet esnasmda temizlik, yemek ve servis hizmetleri için taşeron şirketlerinden hizmet aldığını, davacı şirketinde müvekkili şirketin alıştığı taşeron firmalardan biri olduğunu, müvekkilin esasen davacı taraf ile 2010 yılından beri çalıştığını, davacı taraf başta olmak üzere … …Ltd Şti unvanlı şirket ile hizmet vermekte iken, devam eden yıllarda … … Ltd Şti unvanlı şirket ile hizmet vermeye devam ettiğini, en son ise … Ltd Şti ünvaniı şirket ile hizmet verdiğini, taraflar arasında akdedilmiş 01.01.2017 tarihli Hizmet sözleşmesinin “ Personel Özlük Hizmetleri “ başlık 9. maddesi aynen personelin işe giriş bildirimleri yasal süresi içinde yapılacak olup, personel üzlük dosyalarının birer kopyası Müşteri’ye ibraz edileceğini, SGK aylık bildirim ve ödemeler yasal süreler içinde yapılacaktır.” hükmü bulunduğunu, davacının müvekkili şirket işyerinde istihdam ettiği personelin SGK bildirimlerinin yasal süresi içinde yapmasını, SGK’ya yapılacak aylık bildirim ve ödemelerini yine yasal süresi ierisinde yerine getirmesi gerektiğini, bunların sözleşmeden doğan yükümlülüğü olduğunu, bu yükümlülüğü yerine getirmemesi halinde müvekkili şirketin uğrayacağı zararlardan sorumlu olacağını, SGK tarafından müvekkilin üretim tesislerinde gerçekleştirilen denetimlerde davacı tarafından istihdam edilen personelin 2012 yılından beri SGK primlerinin yatırılmadığı tespit edildiğini, bu hususu gösterir 25.05.2017 tarihli durum tespit tutanağının dava dosyasına sunulduğunu, davacının akdedilen sözleşmeye aykırı davranarak SGK primlerini ödememiş olması nedeniyle 2012 yılından buyana toplam borcunun 800.000-TL olduğunun belirlendiğini, alt işveren olan davacının bahse konu borçlardan mevzuat uyarınca müvekkili şirketin de müteselsilen sorumlu olduğunu, davacının ödenmeyen SGK borçtan nedeniyle müvekkili şirkete başvurulacığı izahtan vareste olduğunu, SGK tarafından müvekkili şirkete 2015 ve 2018 yılları arasında 241.497.54 TL tutarında borç tahakkukuk ettirildiğini, bu hususula ilgili borç bilgilendirme dökümünün dosyaya sunulduğunu, henüz 2012/2015 yılları arasındaki borç tahakkuk işlemlerinin tamamlanmadığını, bu döneme ilişkin tamamlanması ile SGK yetkililerince müvekkili şirkete başvurulacağının şirket yetkililerince ifade edildiğini, davacı tarafın borçların ödenmesi bir yana, … Noterliğinin 23.08.2017 tarih … yevmiyeli ihtarname ile 36.456,95 TL tutarında alacakları olduğu iddia edilerek bu bedelin ödenmesi ihtarında bulunduğunu, ihtarnameye müvekkili şirket tarafından … Noterliğinin 15.09.2017 tarih … yevmiyeli karşı ihtarname keşide edilerek, sözleşmenin 9. maddesinin ihlal edilmesi ve SGK ödemelerinin yapılmadığının tespit edildiğini, bahse konu borçlar ödeninceye kadar müvekkili şirketten olan alacaklann ödenmeyeceğini, ihlalin giderilmesi halinde ödeme yapılacağının bildirildiğini, ancak davacı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını ve bu kez müvekkili şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E Sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, süresinde itirazda bulunulduğunu, devam eden süreçte de huzurdaki dava ikame edildiğini, davacının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ifa etmemiş olmasının TBK. 112, 113 ve 125 Md gereğince mevzuata aykırılık oluşturduğunu, davacının, müvekkili şirketin uğradığını / uğrayacağını her türlü zararı gidermekle yükümlü olduğunu, sözleşmeye aykırılıkların giderilmesi ihtar edilmiş olmasına rağmen giderilmediğinden sözleşmenin feshine sebep olunduğunu, müvekkilinin uğradığı zararların davacının iddia ettiği alacaklardan mahsup etmesinin yasal hakkı olduğunu, bu bağlamda davacı tarafın müvekkili şirketten herhangi bir alacağı bulunmadığı gibi bilakis müvekkili şirketin uğramış olduğu zararlar nedeniyle davacı taraftan alacaklı olduğunu, bu hak ve alacaklar için her türlü dava hakkının saklı tutulduğunu belirterek davacının haksız ve mesnetsiz tüm taleplerinin reddine, takibin iptaline, %20’den az olmamak üzere haksız icra tazminatına hükmedilmesini, yargılama ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İ.İ.K.’nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, davada; …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına, bilirkişi, tanık, yemin, SGK, banka kayıtları vs.deliline dayanmışlardır.
Davaya dayanak …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında; alacaklı … Ltd Şti tarafından, borçlu ….A.Ş aleyhine; 84.910,34-TL alacağın tahsili için 20/11/2017 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçlunun da süresi içerisinde takibe, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre davacının, davalı borçludan alacaklı olup olmadığı hususunda bilirkişi heyetinden rapor alınmış, SMMM bilirkişi 22/07/2019 tarihli raporunda özetle: … İcra Müdürlüğü’nün 20.11.2017 tarih … esas sayılı dosyasından, davacının davalıdan hizmet sözleşmesi kapsamında, davalı şirkete verilen temizlik hizmetinden kaynaklanan ve son 3 adet faturadan toplamda 84.910.34-TL alacak talebinin yerinde olduğu, 20.11.2017 takip tarihinden itibaren 84.910.34 TL asıl alacak için talebe uygun olarak yasal faiz işletileceği, davalı yan, taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesi kapsamındaki personellere ilişkin olarak davacı şirketin SGK’ya karşı yükümlülüklerini yerine getirtmediğinden davacıdan alına hizmet bedellerinin ödenmediği, işbu SGK yükümlülüklerinin ödenmemesinden dolayı üst işveren olarak kendisinin de yükümlülüğü bulunduğu, bu geciken ve ödenmeyen SGK borçlarından dolayı doğmuş ve doğacak zararların davacı tarafından karşılnamsı gerektiği savunulduğu, davacı yükümlülüğünde olan ve ödenmeyen SGK prim borçlan ile ile ilgili olarak davalı şirket tarafından SGK’ya yapılmış somut bir ödeme olduğuna ilişkin dosyaya herhangi bir ödeme belgesi sunulmadığı, SGK prim borçlan ile davacı tarafından davalıya verilen hizmet bedelinden kaynaklanan davacı alacağının farklı dayanakları olduğu, davalı tarafından SGK’ya yapılabilecek muhtemel ödemelerin davacıya rucü edilebileceği, henüz bu yönde davalı tarafından yapılmış bir ödeme olmadığı dosya kapsamından anlaşıldığı,15/01/2020 tarihinde bilirkişiden alınan ek raporda özetle; davalı şirketin beyan dilekçesi ekinde dosyaya sunulan SGK prim ödeme dekontlarından üst işveren sorumluluğu çerçevesinde davalı ödemelerinin takip ve dava tarihinden sonra olmak üzere toplamda 131.892.75-TL olarak tespit edildiği, davanın dayanağı olan … İcra Müdürlüğü’nün 20.11.2017 tarih… Esas Sayılı dosyasından davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibinde taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesi gereğince davacı tarafından davalı adına düzenlenen 3 adet faturadan kaynaklanan 84.910.34 TL tutarındaki faturanın her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve bu hususta taraf defterlerinin birbirini doğruladığı, bu 3 adet faturadan dolayı davacının davalıdan 84.910.34 TL alacaklı olduğu ve takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacı talebinin yerinde olduğu yönündeki tespitlerde her hangi bir isabetsizlik olmadığı, tarafların imzaladıkları hizmet sözleşmesi kapsamında üst işveren davalı şirket tarafından davacı alt işverenin ödeme yükümlülüğünde olan SGK prim ödemelerinden dolayı müşterek müteselsil sorumluluk çerçevesinde, davalı tarafından yapılandırılan, takip ve dava tarihinden sonra, olmak üzere davalı tarafından ödenmek durumunda kalman SGK prim ödemelerinin 131.892.75 TL olduğu, davalı tarafından ödenmek durumunda kalınan 131.892.75-TL’nin davacının hizmet sözleşmesinden kaynaklanan 84.910.34 TL alacağına takas, mahsup yapılıp yapılmaması hususunun Mahkeme takdirlerinde olduğu, 28/10/2020 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; davacının davalıdan, takip tarihi itibariyle, takip konusu faturalardan kaynaklanan alacağı bulunmadığı hususu tespit ve rapor edilmiştir.
Davalı vekili 27.01.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile davacının iddia ettiği 84.910,34-TL alacağa karşı müvekkili şirketin davacıdan olan 347.284,88-TL muaccel alacağını takas ve mahsup ettiklerini bildirmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, tarafların defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflar arasındaki hukuki ihtilafın davacı yanın, 20/11/2017 tarihinde davalı borçlu aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile; 84.910,34-TL tutarlı alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunduğu, dava konusu uyuşmazlığın, “davacının SGK borçlarını ödememesi yüzünden davalıya SGK tarafından borç tahakkuk ettirilip ettirilmediği; eğer ettirildiyse, davalının, kendisine tahakkuk ettirilen bu borçların tutarını, davacıya olan hizmet bedeli borçları ile takas/mahsup etme hakkına sahip olup olmadığı” noktalarında olduğu, davacı şirketin 01.01.2010 tarihînden itibaren, … adı altında, önce davadışı/… …. Ltd Şirketi vasıtasıyla, sonra da davacı/… Ltd. Şirketi vasıtasıyla, davalı için hizmet verdiği ,her iki tarafın ticari defter kayıtlarında, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi akdi ilişkisinden dolayı davacının davalıdan, takip konusu 3 adet faturadan dolayı takip tarihi itibariyle bakiye 84.910,34-TL alacağı bulunduğu, dolayısıyla bu hususta bir uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi akdi ilişkisi kapsamında davacı/alt işverenin yapmakla yükümlü olduğu SGK ödemelerini yapmaması nedeniyle, ilgili mevzuat hükümleri gereği SGK tarafından davalı/üst işverene de aynı borçlar tahakkuk ettirilmiş olup, davalının başvurusu üzerine bu borçlar yapılandırılmış ve davalı tarafından SGK’ya bu yapılandırma kapsamından, takip ve dava tarihinden sonra 131.892,75-TL ödeme yapıldığı, davacının taraflar arasında akdedilmiş olan hizmet sözleşmelerinin 9 nolu maddesi hükmü uyarınca SGK’ya ödemekle yükümlü olduğu prim vb. borçlarını ödememesi nedeniyle, takip tarihinden önce bu borçların davalıya tahakkuk ettirildiği (davalıya 84.610,34-TL’den fazla tutarda borç olarak yüklendiği), davalının yapılandırma başvurusu üzerine bu borçların yapılandırıldığı ve takip tarihinden sonra davacı tarafından bu borçların 131,862,75-TL’lik kısmının ödendiği, bu durumlar nedeniyle davalının, sözleşmeye istinaden davacıya olan bakiye 84.910.34-TL tutarlı hizmet bedeli borcu île davacının sözleşme uyarınca ödemekle yükümlü olduğu SGK borçlarını ödememesi nedeniyle SGK tarafından davalıya tahakkuk ettirilen borç tutarını takas/mahsup etme hakkına sahip olduğu; bu takas/mahsup işlemi yapıldığında da, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan herhangi bir hizmet bedeli alacağının kalmadığı ,davacının davalıdan takip tarihi itibariyle takip konusu faturalardan kaynaklanan alacağı bulunmadığı hususu tespit ve rapor edildiği denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 59,30-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.025,51-TL harçtan mahsubu ile bakiye 966,21TL harcın kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 11.838,34 -TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 15/01/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza