Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/210 E. 2018/274 K. 06.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/210 Esas
KARAR NO : 2018/274

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2014
KARAR TARİHİ : 06/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili harç tarihli dava dilekçesi ile, müvekkillerinin davalı bankanın teşvik ve yönlendirmesi ile …bank A.Ş. … şubesine 34.000,00 TL mevduatlarını 29/07/1999 tarihinde vadeli olarak yatırmış olduğunu, bu hesaptan 05/10/1999 tarihinde 17,53 TL ve 19/11/1999 tarihinde 290,41 TL murise ödeme yapıldığını, henüz paranın vadesi gelmeden 21/12/1999 tarihinde BDDK tarafından banka yönetimine el konulması sonucunda parası … Bank Ltd adlı paravan banka hesabına aktarılmış olduğu ve sigorta güvencesinde olmadığı gerekçesi ile ödenmediğini belirterek, davanın kabulü ile müvekkillerinin mevduat alacağının davalı bankadan hükmen tahsiline, alacağa paranın bankaya yattığı 29/07/1999 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini bilvekale talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … Bank A.Ş. vekili davaya cevap dilekçesi ile, … bünyesinde bulunan …bank A.Ş., … Bankası A.Ş., … Bankası …bank A.Ş., Bank …., … Bank T.A.Ş.’nin devir ve birleşme suretiyle …BANK A.Ş. bünyesinde birleştirildiğini, daha sonra … Bank A.Ş.’nin hisseleri 09/08/2001 tarihinde … ile … arasında akdedilen Hisse Devir Sözleşmesi ile …’a devredildiğini, … hisseleri …’a devir eder iken hisse devir tarihi olan 09/08/2001 tarihinden önceki işlemlerden kaynaklanan borçları ve bu borçlara ilişkin her türlü mali ve hukuki sorumluluğu, hisse devir sözleşmesinin 6.13. Maddesiyle kendi üzerine aldığını, müvekkili banka borcun tarafı olmadığından mahkemenin resen taraf değişikliğine hükmetmesi ve banka açısından davanın reddinin gerektiğini, müvekkili banka ile …bank … farklı tüzel kişiliklere sahip kuruluşlar olduğunu, başka bir kuruluş nezdindeki alacak için müvekkili bankaya husumet yöneltilmesinin usule aykırı olduğundan davanın öncelikle husumet yönünden reddinin gerektiğini, dava konusu paranın … bankaya gönderilmesinin üzerinden dahi on yıldan fazla zaman geçtiğinin ve davanın bu nedenle zaman aşımına uğradığından davanın reddinin gerektiğinin, ayrıca davanın … ve …’ye ihbar edilmesi gerektiğinin verilecek karardan etkilenme ihtimalleri bulunduğunu belirterek, hisse devir tarihinden önceki işlemlerden kaynaklanabilecek her türlü borcun … tarafından üstlenmesi sebebi ile ve 5411 sayılı kanun m.107/5b-5 m.107/6 m.140 mucibince ve … nin taraf olduğu sözleşmeler uyarınca bankanın sorumlu olmadığı, davada müvekkili bankanın değil hisse devir sözleşmesinden önceki işlemlerden kaynaklanabilecek borçları … üstlenmiş ve hisse devir sözleşmesinden önceki işlemlere ilişkin borçlar yasa gereği … üzerine nakil edilmiş olduğundan sadece … nin davalı sıfatı olması gerektiğinden bu sebeple öncelikle husumet itirazlarının kabulüne karar verilmesini, hisse devir sözleşmesinin 6.13. Maddesi ve yürürlükte olan 5411 sayılı bankacılık kanunun 107.maddesinin 6. Fıkrası ve eski 4389 sayılı bankalar kanunun 14. Maddesinin 6. Fıkrasının c bendi uyarınca alacaklı rızası aranmayacağından HMK 124/2 kapsamında mahkemenin resen taraf değişikliğine hükmetmesi müvekkili banka açısından davanın husumetten reddine karar verilmesini, bu itirazlarının reddi halinde dava, süresi içinde açılmadığından zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesini, aksi halde davanın esas yönünden reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretini davacı yana yükletilmesine karar verilmesini bilvekale arz ve talep etmiştir.
Feri Müdahil … vekili ihbar ve davaya cevap dilekçesi ile, açılan işbu davada verilecek kararda kurumun da etkilenme ihtimali bulunduğundan davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılma taleplerinin bulunduğu, davacının davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığını, davacının davalı bankadan tahsilini talep ettiği alacak davacı tarafça …bank … havale edildiğini ve …bank A.Ş. den çıkarak …bank … nezdinde bir alacak haline geldiğini, şirketler arasında hiçbir organik bağ da bulunmadığını belirterek, dava süresi içinde açılmadığından zaman aşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesini, esas yönünden reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini bilvekale arz ve talep etmiştir.
Feri Müdahil … vekili ihbar ve davaya cevap dilekçesi ile, müvekkili kurumun davalı bankanın borçlarını üstlenmediğini, davanın asıl muhatap olan …’ye tevcih edilmesini, bu talebinin kabul edilmemesi halinde ileride müvekkil kurumun hak kaybına ve zarara uğramasına önlemek üzere davaya davalı yan yanında feri müdahil olarak katılmasını ve usul ve yasaya aykırı işbu davanın reddini karar verilmesini bilvekale arz ve talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava, … hesabındaki paranın tahsili amacıyla açılan tazminat davasıdır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce 07/03/2016 tarih, 2014/1546 esas ve 2016/155 K. karar sayılı “Davanın kabulüne… ” dair verilen kararımız temyiz edilmesi üzerine;
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13/12/2017 tarih, 2016/5352 esas, 2017/7183 karar sayılı ilamı ile ” … Dava, off-shore hesaba yatırılan paranın istirdadı istemine ilişkindir. Dava tarihi olan 01.07.2014 tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade edeceği, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanunun 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Buna göre, mahkemece, tüketici konumundaki davacı tarafından açılan işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK 115/2 maddesi gereğince dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın esası hakkında karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılan Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13/12/2017 tarih, 2016/5352 esas, 2017/7183 karar sayılı ilamına uyulmuştur.
Toplanan tüm delillere, iddia ve savunmaya, incelenen 07/03/2016 tarih, 2014/1546 esas, 2016/155 karar sayılı dosyalarına ve uyulan Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13/11/2017 tarih, 2016/5352 esas, 2017/7183 karar sayılı ilamına göre; Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine, görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine dair karar aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
İş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ VE YETKİLİ İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
HMK 331/2 madde uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemede nazara alınmasına,
Karar kesinleştiğinde ve talep halinde tarafların yatırdıkları gider / delil avansından artan bakiyelerinin iadesine,
Dair davacı vekilinin, davalı … Bank vekilinin ve Feri Müdahil …Vekilinin yüzünde; taraflara ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/04/2018

Katip

Hakim