Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/201 E. 2022/430 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/201 Esas
KARAR NO :2022/430

DAVA:Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ:01/03/2018
KARAR TARİHİ:01/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile borçlu… A.Ş. arasında, 1.000.000,00 TL bedelli, 26.12.2012 tarihli, 1.000.000,00 TL bedelli, 19.11.2012 tarihli, 250.000,00 TL bedelli, (29.08.2016 tarihli,3.000.000,00 TL bedelli, 19.04.2017 tarihli, 2.400.000,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiğini, diğer borçluların da bu sözleşmeleri müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, borçluların kredi hesabı 15.12/2017 tarihinde kat edilmiş, borçlulara … 46. Naterliği’nin 15.12.2017 tarih … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi keşide edildiğini, anılan İlhtarnamede verilen süre içerisinde söz konusu borcun ödenmediğini, müvekkili banka tarafından vadesi gelen ve muaccel alacağı için ihtiyati haciz talehinde bulunduğunu, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş haciz talebinin kabul edilerek, alacakları için ihtiyati haciz konusu ihtiyati haciz kararının icrası amacıyla,davalılar bu takibe karşı haksız ve kötü niyetli olarak faiz yönünden itirazda bulundukları için icra takibinin faiz yönünden durduğunu, belirtilen sebeple borçlunun haksız itirazının iptalini sağlamak için sayın mahkemenize başvurma zaruretinin hasıl olduğunu, belirterek takip dosyasına yaplıları haksız ve kötü niyetli faiz itirazının iptaline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle belirtmek isteriz ki, davacı tarafın dava dilekçesi ekinde yer alan genel kredi sözleşmeleri incelendiğinde, müvekkillerden kefil yapılanların kefaletlerinde; kefaletin süresinin belirtilmediği| görülmektedir. Kefil yapılan müvekkillerin ne kadar süre ile kefaleten sorumlu oldukları belirsiz olup, bu nedenle söz konusu kefaletler geçerli değildir. Öncelikle kefil yapılan müvekkiller açısından işbu davanın bu nedenle reddini talep etmekteyiz. Ayrıca belirtmek isteriz ki, yeni öğrenmiş olduğumuz bu durum nedeniyle davacı tarafından işbu dava dışında bu kredi sözleşmelerine dayahıan açılmış ve/veya açılacak icra takibi davalar ve hukuki işlemlere, takiplere, söz konusu kefaletlere karşı her türlü yasal yollara başvuru hakkımızı saklı tutuyoruz. Davacı taraf, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından müvekkillere ödeme emirleri gölidermiş olup, yasal süresi içinde söz konusu icra takibine ve ödeme emirlerine tüm müvekkiller için; işlemiş ve işleyecek faiz açısından itiraz edilmiş,| ödeme emirlerinde belirtilen işlemiş ve işleyecek faize, faiz miktarına, faiz branına, hesaplanış biçimine, tüm müvekkiller açısından itiraz edilmiştir. Ödeme emirlerinde belirtilen yıllık %42,08 faiz oranı haksız, hukuka aykırı ve fahiş bir faiz oranı olduğunu ayrıca söz konusu fahiş faiz oranlarını kabul etmemekle birlikte, hesaplanış biçimleri de hatalı olduğunu davacının ödeme emrinde talep ettiği asıl alacak, faiz ve diğer taleplerinin hangi Kredi sözleşmesine dayandırıldığı izah edilmemiş olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın davacı yanın davalılarla imzaladıkları Genel Kredi Sözleşmelerinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine yapılan takibe itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
…. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … A.Ş., Borçluların …, …, …, … AŞ, …olduğu, takibin 2.862.710,59-TL, asıl alacak, 157.270,96TL faiz, 100,20-TL ihtiyati haciz masrafı, 485,00-TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 3.020.566,75-TL alacağa ilişkin olduğu, 01/02/2018 tarihli ödeme emrinin borçlulardan … ve …’a 07/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular … AŞ, … AŞ ve …ye çıkarılan ödeme emri tebligatlarının iade döndüğü ve bu kişiler adına yeniden tebligat çıkarıldığına dair takip dosyası içerisinde belge bulunmadığı, borçluların tamamı adına vekilleri aracılığıyla 14/02/2018 tarihinde itiraz edildiği görülmüştür.
Bilirkişi … 18/01/2019 tarihli raporunda özetle; davalılar vekili icra takibinde, işlemiş faiz tutarına itiraz ettiğinden, hesaplanan 146.712,85-TL faiz tutarı üzerinden davalıların itirazlarının iptali ile icra takibine devam edilmesi tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekili 04/02/2019 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde özetle; Davalı borçluların, icra takibindeki faize ilişkin itirazları kapsamında huzurdaki dava açılmış ve dosya resen seçilen bilirkişiye verildiğini, 18.01.2019 tarihli bilirkişi raporunda; alacak miktarı, faiz oranı ve muacceliyet bakımından rapordaki tespitler haklılıklarını doğrulamakta olduğunu, ancak bilirkişi temerrüt faiz hesabını kat ihtarının tebliğinde itibaren başlattığı için faiz miktarı eksik ve hatalı hesaplandığını, temerrüt faizinin ihtarın tebliğ tarihinde başlatılmasının hatalı olduğunu, rapordaki faizin hangi tarihten başlayacağına ilişkin tespit ve buna göre göre yapılan hesaplama yönünden rapora itiraz ederek ek rapor alınmasını talep etmişlerdir.
Bilirkişi … 03/01/2022 tarihli ek raporunda özetle; 2.862.710,59 TL olarak belirlenmiş olup, bu tutarı davacı banka icra takibinde davalılardan talep etmiş, davalılar tarafından itiraz edilmeyip, kabul edildiğini bu yönde taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığını, dolayısıyla bu tutarın esas alınacağını, 15.12.2017 kat tarihinden itibaren, 31.01.2018 takip tarihine kadar olan sürede, yıllık % 42,08 temerrüt faizi ile sözleşme maddesine göre, ihtiyati haciz vekalet ücreti ile ihtiyati haciz masrafı eklenerek, yapılan hesaplamada davacı bankanın, tüm davalılardan olan alacağının tahsilde tekerrür olmamak üzere, 2.862.710,59-TL asıl alacak, 157.270,96-TL. işlemiş faiz, 100,00-TL ihtiyati haciz masrafı, 485,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti toplamı 3.020.566,55-TL toplam tutar hesaplandığını tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
…. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklının … A.Ş., Borçluların …, …, …, … AŞ, …olduğu, takibin 2.862.710,59-TL, asıl alacak, 157.270,96TL faiz, 100,20-TL ihtiyati haciz masrafı, 485,00-TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 3.020.566,75-TL alacağa ilişkin olduğu, 01/02/2018 tarihli ödeme emrinin borçlulardan … ve …’a 07/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular … AŞ, … AŞ ve …ye çıkarılan ödeme emri tebligatlarının iade döndüğü ve bu kişiler adına yeniden tebligat çıkarıldığına dair takip dosyası içerisinde belge bulunmadığı, borçluların tamamı adına vekilleri aracılığıyla 14/02/2018 tarihinde itiraz edildiği, ödeme emri tebliğ edilen borçlular … ve … yönünden itirazın süresinde olduğu, ödeme emri tebliğ edilmeyen borçlular … AŞ, … AŞ ve …yönünden ise Her ne kadar ödeme emri tebligatı yapılmadan itiraz edilmişse de, İstanbul BAM 22.HD 04/05/2017 tarih 2017/561 esas 2017/699 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere borçluya ödeme emri tebliğ edilmese de borçlunun itiraz hakkı doğduğundan ve ödeme emrinin tebliği halinde bu tebliğ ile İstanbul BAM 21.HD 19/02/2019 tarih 2018/2749 esas 2019/256 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere ödeme emrinin tebliği ile başkaca itiraz ve şikayet sebepleri sunma imkanı doğduğundan, ödeme emrinin tebliğinden önce itiraz edilmesinde ve bu itiraz kapsamında değerlendirme yapılmasında engel bulunmadığı anlaşılmış, tüm borçlular yönünden itirazın süresinde olduğu değerlendirilmiş olup, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 01/03/2018 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Eldeki davada, davalı borçlular işlemiş faize itiraz etmişler ve dava takipte talep edilen 157.270,96-TL işlemiş faize yapılan itirazın iptaline ilişkin olup, bilirkişi kök raporunda, hesap kat tarihinden temerrüt tarihine kadar 12.290,57-TL akdi faiz ve temerrüt tarihinden takip tarihine kadar 134.422,28-TL temerrüt faizi hesaplamış, davacı vekili temerrüt faizinin hesap kat tarihinden takip tarihine kadar hesaplanması gerektiğine ilişkin itiraz etmiştir. Bilirkişi kök raporunun 14.Sayfasında yer aldığı üzere taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 43.18.maddesinde temerrüt halinde muacceliyet tarihinden itibaren temerrüt faizi tatbik edilebileceği belirlendiğinden ve hesabın kat edilmesiyle borç muaccel hale geleceğinden, ayrıca tüm davalı borçlulara (asıl borçlu ve kefillere) hesap kat ihtarının aynı tarihte tebliğ edilmesi nedeniyle temerrüde düşürüldüklerinden davacının hesap kat tarihinden takip tarihine kadar temerrüt faizi isteyebileceği anlaşıldığından davacı vekilinin bu konudaki itirazında haklı olduğu değerlendirilmekle hesap kat tarihinden takip tarihine kadar temerrüt faizi hesaplaması yapılması gerekmiş, bu nedenle bu konuda 01/12/2021 tarihli celsede bilirkişiden ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, 03/01/2022 tarihli ikinci ek raporda yapılan hesap kat tarihinden takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizinin 157.270,96-TL olduğu hesaplanmış olup, bilirkişi tarafından hesaplanan işlemiş faiz ile itirazın iptali istenen tutarın aynı olduğu belirlendiğinden davalıların işlemiş faize itirazında haksız oldukları anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” neticeten işbu davada davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verildiğinden hükmolunan meblağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın Kabulüne,
…. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalıların 157.270,96-TL tutarındaki işlemiş faize itirazının iptali ile takibin devamına,
2-Alacağın %20’si oranında 31.454,19-TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 10.743,18-TL harçtan, peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 10.707,28-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvurma harcı, 35,90-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı, 700,00-TL bilirkişi ücreti, 305,70-TL davetiye ve teskere gideri olmak üzere toplam 1.082,70-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 18.890,74-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı/vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2022

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.