Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/20 E. 2020/575 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/20 Esas
KARAR NO : 2020/575

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2018
KARAR TARİHİ : 24/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından, davacı aleyhine başlatılan takip dosyası İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayısına kaydedilmiş olup, 30.11.2016 tarihinde sehven hesaba yatırılan paranın iadesi talebine dayandığı belirtildiğini, söz konusu takip dosyası nezdinde davacıya gönderilen tebligatlar usulsüz olup, davacı 24.03.2017 tarihi itibariyle takipten haberdar olmakla birlikte derhal takibe itirazlarını ileri sürerek ıttıla tarihinin 24.03.2017 olarak tespiti talebine dayalı şikayette bulunduğunu, işbu dava İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … E. Sayısına kaydedilmekle yapılan yargılama neticesinde dosya üzerinde yapılan incelemeye dayalı olarak davanın reddine karar verildiğini, her ne kadar işbu karar aleyhine istinaf yargı yoluna başvurulmuşsa da İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin incelemesi henüz sonuçlanmadığını, bu nedenle işbu menfi tespit davasının açılması zorunluluğu doğduğunu, … Ltd. Şti. Yetkilisi … ile … arasında iş ortaklığı protokolü yapıldığını, her ne kadar işbu protokol metninde, … Yangın – … firması taraf olarak anılmaktaysa da işbu şirketin bir şahıs şirketi olmasını ve … tarafından kurulan sair şirketlerle de teamüllere uygun olarak faaliyet gösterilmiş olması nedenleriyle protokol metn…şirketleri olarak anıldığını, taraflar arasında varılan mutabakat doğrultusunda yapılan yazışmalar … e-posta adresi ile yapılmış olup, anılan adresin Genci Müdür sıfatıyla… tarafından kullanıldığı anlaşıldığını, Ortaklık Protokol Taslak başlığı altında düzenlenen metne uygun olarak faaliyete başlanmışsa da zaman içerisinde; …Sistemleri ve Danışmanlık …ile davacı arasında nitekim davalı tarafça düzenlenen Kadıköy … Noterliğinin 19.12,2016 gün ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile “66.478,00 USD iş avansı ile davacıya sehven havale edilen bedelin taraflar arasında herhangi bir iş ilişkisinin bulunmadığından bahisle” iadesi talep edildiğini, işbu ihtarnameye ise Beyoğlu … Noterliğinin 23.12.2016 gün ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya cevap verildiğini, orada da belirtildiği gibi, sehven verildiği iddia edilen bedel, iş avansı olmayıp, davalının göndermiş olduğu e-postaya dayalı olarak düzenlenip yine davalıya teslim edilen fatura bedeli olduğunu, söz konusu fatura davacıya iade edilmediği gibi bedeli de takibe konu dekont ite Ödendiğini, dolayısıyla artık yapılan ödemenin sehven olduğu iddia olunamayacağını, kaldı ki; yine dava dışı …’in diğer bir şirket… AŞ. tarafından düzenlenen Kadıköy … Noterliğinin 19.12.2016 gün ve … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle davacı ile aralarındaki sözleşmenin feshedildiği bildirildiğini, oysa Beyoğlu … Noterliğinin 23.12.2016 gün ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile verilen cevapta da belirtildiği gibi taraflar arasında imzalanmış herhangi bir yazılı sözleşme bulunmadığını, ve fakat taraflar arasında yapılan yazışmalara istinaden …’in şirketleri ile ticari ilişki kurulduğunu ve teamüllere uygun olarak da belirlenen koşullarda faaliyet yürütüldüğünü, …A.Ş. ile davacı arasında imzalanan yazılı bir sözleşme olmamasına rağmen davacı ile ilişkili olduğunun kabulü de iddiaları ispatlandığını, öte yandan davalı ile birlikte … A.Ş. Tarafından düzenlenen Kadıköy … Noterliğinin 23.12.2016 gün ve …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı tarafından düzenlenen faturaların iade edildiği belirtildiğini, işbu ihtarnamenin davalı ile birlikte …’in diğer firması tarafından birlikte düzenlenmiş olması da taraflar arasındaki organik bağı ortaya koyduğunu, işbu ihtarnameye davacı tarafından Kadıköy… Noterliğinin 30.12.2016 gün ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile verilen cevapta; “söz konusu faturaların iadesine ilişkin tarafınıza yapılmış herhangi bir tebliğ veya teslim söz konusu olmamakla birlikte, süresinde yapılmış herhangi bir itirazın da olmadığını ve işbu faturaların muhatapların taleplerine uygun olarak düzenlendikleri gibi, herhangi bir yanlış ve hatanın da söz konusu olmadığım” belirttiğini beyanla, öncelikle kötüniyetle açılan takibin tedbiren durdurulmasına ve akabinde iptaline, davacının muaccel bir borcunun bulunmaması dikkate alınarak borçlu olmadığının tespitine ve kötü niyetle hareket ederek davacının ticari hayatına onarılmaz zararlar veren davalının %10 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle dava dilekçesinde de belirtildiği üzere davalı şirketin alacağını tahsilini temin için başlatılan icra takibine karşı davacının İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasından yaptığı şikayet reddedilmiş olup davacı tarafça başvurulan istinaf yargı yolu nedeniyle de şikayet dosyası halen derdest olduğundan tebligatın usulsüz olduğu iddiasına sığınılarak süresinden sonra borca itiraz edildiği gibi mezkûr dava kesinleşmeden de aynı şekilde haksız iddialarla işbu dava ikame edildiğini, davacı tarafın iddialarının tamamı asılsız olup gerek icra dosyası gerekse İstanbul …icra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ve içerisinde mevcut delillerle davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılacak incelemelerde davacının haksız ve dayanaktan yoksun olduğu davalı borçlu olduğu tespit edileceğini, davacının dava dilekçesinde borcun ödendiği ve borçlu bulunmadıkları iddiaları asılsız yapılacak ticari defter incelemelerinde tespit edileceğini beyanla, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davacı davasının reddine, davanın kötü niyetle açılmış olması nedeniyle %10 dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava;İcra takibinden sonra açılan İcra İflas Kanunun 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş davada;E- posta yazışmaları, ihtarname suretleri, İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı Takip Dosyası, bilirkişi incelemesi, tanık ve her türlü delile dayanmıştır.
Davalı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş davada;Müvekkili şirket defter ve kayıtları, cari hesap, faturalar, sözleşmeler, yazışmalar, ihtarname, tanık beyanları, bilirkişi incelemesi delillerine dayanmıştır.
Davaya dayanak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında; alacaklı Tasfiye Halinde … Anonim Şirketi tarafından borçlu…Ltd. Şti. aleyhine 66.478,00 USD alacağın tahsili için ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve takibin derdest olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememiz tarafından İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosyasının incelenmek üzeremahkememize gönderilmesi istenilmiş olup İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi tarafından cevaben… Esas sayılı dosyasının UYAP suretinin Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak …Esas sayılı dosyasının incelenmek üzere mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından cevaben … Esas sayılı dosyasının UYAP suretinin Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından iddia savunma ve toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı yanın icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarın saptanmasına, taraf defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan 26.06.2019 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “…. Davacının 2016 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,
Davalı yan tarafından davacı yana 30.11.2016 tarihinde banka yolu ile 228.704,26 TL tutarlı ödeme yapılmış olduğu, davalı yan tarafından yapılan bu ödeme davacı yan ticari defterlerinde kayıt altına alınmış olup davacı yanın 2016 yılı yevmiye defter kapanış fişinde davalı yana 340.00.03 no.lu Alınan Sipariş Avansları hesabında 228.704,26 TL borçlu bulunduğu,
Davalının 2016 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunmadığı,
Davalı yan tarafından davacı yana 31.12.2016 tarihinde 227.354,76 TL tutarlı iş Avansı ödeme yapılmış olduğu, davalı yan tarafından yapılan bu ödeme davalı yan ticari defterlerinde aşağıdaki şekilde kayıt altına alınmış olup, davalı yanın 2016 yılı yevmiye defter kapanış fişinde davacı yandan 195.03 no.lu Verilen İş Avansları hesabında 227.354,76 TL alacaklı bulunduğu,
Tüm bu yapılan incelemeler doğrultusunda, davacı yan ile davalı yan arasında ticarî bir ilişkinin mevcut olduğu anlaşılmış olup davalı yan tarafından davacı yana 30.11.2016 tarihinde 66.478,00 USD bedelli iş avansı adı altında ödeme yapılmış olduğu, yapılan bu ödeme davacı yan ticari defterlerinde 340.00.03 no.lu Alınan İş Avansları hesabında, davalı yan ticari defterlerinde ise 195.03 no.lu Verilen İş Avansları hesabında kayıtlı olup ödenen meblağ yönünden taraflar arasında bir çekişmenin mevcut olmayıp, esas çekişme davalı tarafından yatırılan paranın “Sehven”mi yoksa ticari çerçeve doğrultusunda mı davacı yana ödendiği noktasında toplandığı, davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen Beyoğlu … Noterliğinin 23.12.2016 gün ve … yevmiye numaralı İhtarnamesinde “sehven verildiği iddia edilen bedel, iş avansı olmayıp, davalının göndermiş olduğu e-postaya dayalı olarak düzenlenip yine davalıya teslim edilen fatura bedeli olduğunu, söz konusu fatura davacıya iade edilmediği gibi bedeli de takibe konu dekont ile ödendiğini, dolayısıyla artık yapılan ödemenin sehven olduğu iddia olunamayacağı” ihtar ettiği, ihtarnamede bahsi geçen e-posta yazışmaları ile e-posta yazışmalarına istinaden davalı adına düzenlendiği iddia edilen fatura ve fatura içeriği hizmetin davalı yana verildiği ile ilgili dosyada herhangi bir belge ve veri mevcut olmadığından davacı yan tarafından davalı yana verilen bir hizmetin mevcut olup olmadığının ispata muhtaç olduğu,
Neticeten, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında davacı yanın davalı yana 66.478,00 USD borçlu bulunduğu,” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuş olup ek rapor alınması talebinde bulunulmuştur.Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi sunmuştur.
Mahkememiz tarafından ek rapor tanzimi için dosyanın önceki bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan 07.03.2020 tarihli ek raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “….Çekişmenin bu kerre davacı şirket vekilinin 03.12.2019 havale tarihli dilekçesi ekinde sunmuş olduğu 560030 numaralı, 30.11.2016 tarihli ve 227.973,00 TL tutarlı fatura üzerinde olacağı,
Bu noktada üzerinde durulması gereken konunun fatura içeriği olan “Yangın Söndürme Sistemi Malzeme Dahil Montajı” hizmetinin verilip verilmediği,
Davacı şirket vekilinin 03.12.2019 havale tarihli dilekçesi ekinde sunmuş olduğu …numaralı, 30.11.2016 tarihli ve 227.973,00 TL tutarlı fatura, 28.11.2016 tarih ve 66.478 USD tutarlı dekont, … A.Ş. tarafından gönderilen 13 Kasım 2017 tarihli mail içeriği incelendiğinde, fatura düzenlenmesi yönünde davalı şirket yetkilisi olduğu düşünülen…’in beyanlarının görüldüğü,
Anlatılan nedenlerle takdir ve kararın tamamen sayın Mahkemenizde ait olmak üzere, huzurdaki davanın net bir sonuca ulaşabilmesi için, davacı ve davalı şirketlerin HMK.219/2. Maddesi gereği, şirket müdürü ve mali müşavirinin “Aslının aynıdır ve kayıtlarımıza uygundur” ibaresi ile kaşe ve imzalı olarak ;
• 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ait defter açılış ve kapanış tasdikleri,
• 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ait detaylı Muavin ve Cari hesap dökümleri,
• 2017 yılı BA ve BS formlarını sunmaları gerektiği,” rapor edilmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Taraf vekilleri tarafından ek rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuştur.
Mahkememiz tarafından bilirkişi ek raporunda belirtilen eksiklikler taraf vekillerine tamamlattırıldıktan sonra 2. ek raporun tanzimi için dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan 15.09.2020 tarihli 2. ek raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “….Huzurdaki davaya ait dosya içeriği bir bütün olarak incelendiğinde, taraflar arasında bir ticari ilişki olduğunun kabulünün gerekeceği kanaatine varıldığı, davacı şirket ile davalı şirket yetkililerinin yazışmalarına istinaden faturanın düzenlendiği, fatura tutarının 28.11.2016 tarihli kur ile 227.973,00 TL ile neredeyse aynı olduğu görülmekle, Sayın Mahkemenizin 30.11.2016 tarih … nolu ve 227.973,00 TL tutarlı ve “…Sistemi Malzeme Dahil Montajı” faturayı kabul etmesi halinde, davacı tarafın davalı tarafa borcunun olmayacağı,” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi 2. ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davacı vekili tarafından bilirkişi 2. ek raporuna karşı beyan dilekçesi sunulmuştur. Davalı vekili tarafından bilirkişi 2. ek raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuş ancak itiraz dilekçesinin süresinde olmadığı tespit edilmiştir.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre davacı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına konu borçtan dolayı davalı aleyhine Mahkememizde iş bu menfi tespit davasının açıldığı ve Mahkememiz tarafından yapılan yargılama sırasında alınan 26.06.2019 tarihli kök raporda davacı yanın 2016 yılı yevmiye defter kapanış fişinde davalı yana 340.00.03 no.lu Alınan Sipariş Avansları hesabında 228.704,26 TL borçlu bulunduğunun, davalı yanın 2016 yılı yevmiye defter kapanış fişinde davacı yandan 195.03 no.lu Verilen İş Avansları hesabında 227.354,76 TL alacaklı bulunduğunun tespit edildiği, 15.09.2020 tarihli 2. ek raporda fatura tutarının 28.11.2016 tarihli kur ile 227.973,00 TL ile neredeyse aynı olduğu görülmekle, Mahkemenin 30.11.2016 tarih…nolu ve 227.973,00 TL tutarlı ve “Yangın Söndürme Sistemi Malzeme Dahil Montajı” faturayı kabul etmesi halinde, davacı tarafın davalı tarafa borcunun olmayacağının tespit edildiği ancak davalı adına düzenlendiği iddia edilen fatura ve fatura içeriği hizmetin davalı yana verildiği ile ilgili dosyada herhangi bir belge ve veri mevcut olmadığından davacı yan tarafından davalı yana verilen bir hizmetin mevcut olup olmadığının ispata muhtaç olduğu bu haliyle davacının iddiasını ispat edemediği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 54,40-TL harcın başlangıçta peşin alınan 4.022,19-TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.967,79-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-)Davacı yanca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı tarafından yapılan toplam 60,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 24.936,77-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-)Davalının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davalıya/vekiline iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2020

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır